Cumhur İttifakı’nın AK Partili Sarıyer Belediye Başkan Adayı Hüseyin Coşkun, SARIYER OLAY İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Bekir Batu’ya çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sarıyer’in 15 yıldır hizmete hasret kaldığını söyleyen Coşkun; “Bizim kırmızı çizgimiz, Sarıyerli Sarıyer’de yaşayacak. Kimse kimseyi bir yere gönderemez” diye konuştu.
SARIYER’E 1 NİSAN’DA GERÇEK BELEDİYECİLİK GELECEK
Sarıyer halkının 15 yıldır hizmete hasret bırakıldığını söyleyen AK Parti Sarıyer Belediye Başkan Adayı Hüseyin Coşkun; “Sarıyer’i gerçek belediyecilikle tanıştıracağımız günlere az kaldı. Sarıyer 1 Nisan sabahında AK Parti belediyeciliği ile tanışacak ve her mahallemiz bugüne kadar alamadığı tüm hizmetleri fazlasıyla alacak” diye konuştu.
“KIRMIZI ÇİZGİMİZ; SARIYERLİ SARIYER’DE YAŞAYACAK”
Kentsel dönüşümle ilgili önemli mesajlar da veren Coşkun; “ Kentsel dönüşümle alakalı “AK Parti gelirse sizi buradan yollayacak” diye halkı kandırıyorlar. Kimi kim nereye yollayabilir? Bizim tek bir kırmızı çizgimiz var. Eğer vatandaşımız dönüşüm istiyorsa, bu dönüşüm yerinde olacak. Ferahevler’li Ferahevler’de yaşayacak, FSM’li FSM’de yaşayacak, Reşitpaşa’lı Reşitpaşa’da yaşayacak, Derbent’li Derbent’te yaşayacak. Bizim tek kırmızı çizgimiz bu. Sarıyer’de Sarıyerli yaşayacak. Çünkü ben de Sarıyer’in çocuğuyum” dedi.
“1 NİSAN’DA SARIYER’E GERÇEK BELEDİYECİLİĞİ GETİRECEĞİZ”
AK Parti Sarıyer Belediye Başkan Adayı Hüseyin Coşkun, yaklaşan 31 Mart Yerel Seçimi öncesinde Sarıyer OLAY Genel Yayın Yönetmeni Bekir Batu’nun sorularını yanıtladı. Sarıyer’in gündemine oturacak çarpıcı açıklamalarda bulunan Coşkun; “Sarıyer’i gerçek belediyecilikle tanıştıracağımız günlere az kaldı. Sarıyer 1 Nisan sabahında AK Parti Belediyeciliği ile tanışacak. Sarıyer halkı CHP döneminde 15 yıldır alamadığı tüm hizmetleri fazlasıyla alacak” diye konuştu.
SARIYER OLAY, 31 Mart yerel seçimi öncesinde Sarıyer’deki tüm belediye başkan adaylarının sesi olmaya devam ediyor. Cumhur İttifakı’nın AK Partili Sarıyer Belediye Başkan Adayı Hüseyin Coşkun, SARIYER OLAY İmtiyaz Sahibi & Genel Yayın Yönetmeni Bekir Batu’nun sorularını yanıtladı. “Sarıyer’in 15 yıldır hizmete hasret bırakıldığını” söyleyen Coşkun, 1 Nisan’dan itibaren Sarıyer’in gerçek belediyecilik ile tanışacağını ve halkın yıllardır beklediği hizmetlerin fazlasıyla geleceğini ifade etti.
Kentsel dönüşüm ve mülkiyet konularına da değinen Coşkun; “Benim kırmızı çizgim, Sarıyerliler Sarıyer’de yaşayacak. Kimse yerinden yurdundan edilemez. Ben Sarıyer’de doğdum, büyüdüm buranın çocuğuyum. Derbentli Derbent’e yaşayacak, FSM’li FSM’de yaşayacak, Pınar’da olan Pınar’da yaşacak, kısaca kim nerde yaşıyorsa orada kalacak. Yerinde dönüşüm olacak. Kimi kim nereye gönderebilir? Bu konuda kirli algı oluşturanlara kimse inanmasın. Bu benim kırmızı çizgimdir” dedi. Gazeteci Bekir Batu sordu, AK Partili Hüseyin Coşkun tüm samimiyetiyle yanıtladı.
31 MART’TA SARIYER’İ KAZANIRSANIZ, İLÇEMİZDE NELER DEĞİŞMEYE BAŞLAYACAK?
Sarıyer’de gençler, kadınlar, dezavantajlı dostlarımız ve can dostlarımız için birçok noktada gerçek belediyeciliği getirmek için geliyoruz. Her alanda birçok projemiz var. Sarıyer’de kapalı spor salonlarımız, otoparklarımız, kitap kafelerimiz, kamp merkezimiz, balıkçılar çarşımız kısaca saymakla bitiremeyeceğimiz çok sayıda projemiz var. Sarıyer’de belediyemizin ne yazık ki bir tane bile sosyal tesisi yok! 38 mahallemizde sadece bir tane kütüphanemiz var. Biz bunların hepsini yapmak için geliyoruz. Biz köylerde alt yapı sorununu bitiriyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Murat Kurum ile yer tahsisi için çalıştık. Biz sanki seçilmiş ve 1 Nisan sabahı görevimize başlamış modunda Sarıyer için çalışmaya ve üretmeye devam ediyoruz. Sarıyer’de yolların sokakların durumu ne yazık ki içler acısı. Asfaltı bile olmayan, kaldırımı bile olmayan çok sayıda sokağımız, yollarımız var. Cumhuriyet Halk Partisi adayı bile bu durumu görüyor, itiraf ediyor. Kendileri de bu durumdan sorumlular. Sonuçta mevcut belediye başkanı ve belediyede birlikte görevler aldılar. Sarıyer’le ilgili bir başarısızlık ve sorun varsa bunda kendi payları da var. Sarıyer Belediyesi Cumhuriyet Halk Partili bir başkan tarafından yönetiliyordu şu an bağımsız olması Cumhuriyet Halk Partisi yönetim ve tarzı değişti anlamına gelmez. 2024’te belediyecilik anlamında benimle ve vatandaş ile aynı noktaya gelmeleri sevindirici. Ortada bir başarısızlık var ise kendileri de buna ortaktır! Kimse merak etmesin Sarıyer’i bu geri kalmışlıktan ve utançtan biz kurtaracağız. Kısacası bizler ilçemizin tüm sıkıntılarını biliyoruz ve Sarıyer’e dokunmak için geliyoruz.
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, MECLİSTE SİZLERİN DE DESTEĞİYLE SARIYER’DEKİ PARSELLERİNİ SATIŞA ÇIKARMAYA VE TAPU SÜRECİNİ İŞLETMEYE BAŞLADI. SİZ GELİNCE BU SÜREÇ NASIL DEVAM EDECEK?
Biliyorsunuz 15 Şubat günü İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ne, mahallelerimizin Büyükşehir Belediye Başkanına, Büyükşehir parsellerinin satışıyla ilgili bir gündem gelmişti. 15 Şubat’ta Mahalleler Birliği, Mahalle Temsilcileri, muhtarlar ve 300’e yakın Sarıyerli komşumuz o gün Büyükşehir Meclisi’ne gelmişti, biz bu dosyada eksik olduğunu ve bu şekilde geçemeyeceğini söyledik. Orada AK Parti Meclis Başkanvekilimiz ile görüştük ve İBB tarihinde olmamış bir gündemle 19 Şubat’ta olağanüstü gündemle Büyükşehir Belediye Meclisini biz topladık. Cumhur İttifakı’nın çoğunlukta olduğu meclisi, 19 Şubat’ta biz olağanüstü olarak topladık. İnsanlarımız hemen tapularını alsınlar diye elimizden geleni yaptık. İlk taksitten sonra tapularını alsınlar, 50-60 ay tapularını beklemesinler dedik. 5 yıl satılamaz şerhi koydurduk, birileri vatandaşın hakkını yok pahasına elinden almasın diye. Sonuçta 30-40 yıldır burada yaşayan vatandaşlarımızın hakları korunsun istedik. Bu sorunu çözmek elbette görevim ama çözümünde çok büyük emeğim var. Bu konuda hiçte mütevazılık yapmayacağım. Bunu Mahalleler Birliği de muhtarlar da bilir. Bu sorunu çözdük diye pankartlar da asmadık, çözümünde hiçbir emeği olmayanlar maalesef Sarıyer’in dört bir yanını pankartlarla donattılar. Her seçim dönemi boyunca her parti siyaset yapabilir. Biz imar ve mülkiyet üzerine siyaset yapmayı sevenleri gündemden kaldırdık. Biz bu sorunu çözdük, AK Parti grubu, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyükşehir bunu çözdü. Herkes bunun siyasetini yapabilir. Biz sorunu çözeriz, siyaseti başkaları yapsınlar. Ben bu konulara çok üzülüyorum, kentsel dönüşümle alakalı “AK Parti gelirse sizi buradan yollayacak” diyorlar! Kimi kim nereye yollayabilir? Bizim tek bir kırmızı çizgimiz var. Eğer vatandaşımız dönüşüm istiyorsa, bu dönüşüm yerinde olacak. Ferahevler’li Ferahevler’de yaşayacak, FSM’li FSM’de yaşayacak, Reşitpaşa’lı Reşitpaşa’da yaşayacak, Derbent’li Derbent’te yaşayacak. Bizim tek kırmızı çizgimiz Sarıyerliler Sarıyer’de yaşayacak. Çünkü ben Sarıyer’in çocuğuyum, ben Sarıyerliyim, bunu benden başka kimse isteyemez ve bu sizin röportajınızda taahhüt altına alınsın, net kırmızı çizgimizdir, Sarıyerli’nin Sarıyer’de yaşaması. Biz Sarıyerliyiz, burada doğduk, bu sokaklarda büyüdük.
Esenler Belediyesi 65 bin konut oluşturmuş, dönüşümde öyle bir sosyolojik, kültürel ve demografik bir ayrım yapılmamış. Vatandaş nerede yaşıyorsa aynı apartmanda yaşamaya devam ediyor. İşte buna yerinde dönüşüm denir. Yerinde dönüşüm veya kentsel dönüşüm bir slogandan ibaret değil. Bunun bir içeriği, teknik tarafı ve sosyolojik tarafı vardır. Biz hep teknik kısmını yapmaya hazırız. Sarıyerli Sarıyer’de yaşayacak, komşusunu seçecek, birlikte yaşamayı seçecek ve Sarıyerli Sarıyer’de yaşamaya devam edecek. Bunu Sarıyerli olmayan anlayamaz ancak bunun siyasetini yaparlar. Biz 2024 yılı sonunda Sarıyer’in mülkiyet ve tapu sorununu kaldırıyoruz, bunun üzerine kimse de siyaset yapmayacak. Ben her gittiğim ortamda söylüyorum, ben gelsem, AK Parti de gelse bu konu üzerinde siyaset yaptırmayız. Bu iş benim için siyaset ötesi ve öyle de kalmaya devam edecek.
SEÇİM ÖNCESİNDE BAZI ÇEVRELER, SARIYER’DE BELEDİYE BAŞKANI DEĞİŞİNCE İŞÇİLER VE PERSONEL İŞTEN ATILACAK ALGISI YARATIYOR. SİZ BU KONUDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Sanki biz gelince belediye personellerini işten atacağımız ve onlara mobing uygulayacağımız gibi ortalıkta iğrenç algı oluşturulmak isteniyor. Öyle bir şey olması söz konusu değil, ben şu an ne CHP’nin adayı ile ne de mevcut Bağımsız Belediye Başkan Adayı ile kavga içerisinde değilim! Tamamen demokratik ve medeni bir yarış içerisindeyiz. Benim hiç kimse ile bir kavgam yok. 15 yıldır belediye çalışanları benim mesai arkadaşlarım. Ben hiçbir zaman onları hedef almadım. Hiç bir zaman onlarla ilgili olumsuz bir sürecin içinde olmadım. Biz tamamen siyasi idarenin eksiklerini, yatırımlarını ve hizmetlerini sorguladık. Tüm belediye personeli bizim kardeşimizdir, birçoğu ile ben aynı mahallede yaşıyorum, aynı sokaklarda büyüdük. Biz belediyenin mevcut personelleriyle birlikte Sarıyer’i yönetmeye devam edeceğiz. Sarıyer’de bu net bir “söz” olsun! Sarıyer’de hiç kimse ekmeğinden olmayacak. Bunlar üzerinden siyaset yapanlar da “aşağılık siyaset” yapanlardır. Oradaki insanların emeğiyle oynayanlar da aşağılıktır, kim olursa olsun. Bu konuda tüm kardeşlerimiz rahat olsunlar. Ben belediyenin hizmet binasını gezdim. Şantiyeye tekrar uğrayacağım, bu konuyla alakalı. Kardeşlerimiz rahat olsun. Zaten çok az bir süre kaldı bunları da kendileri yaşayacaklar, bu süreci de görecekler.
SARIYER’DE KADINLAR, GENÇLER, YAŞLILAR, ENGELLİLER VE SOKAK HAYVANLARIYLA İLGİLİ PROJELERİNİZ NELER?
Bizim; kadınlarımız, gençlerimiz, yaşlılarımız, engellilerimiz ve sokak hayvanlarımız için çok önemli projelerimiz var. Her konuda dersimize iyi çalıştık. Tüm konularda toplumla beraber, Sarıyerlilerle birlikte hareket edeceğiz. En doğru yolu hep birlikte bularak projelerimizi halk desteğiyle gerçekleştireceğiz. Halka rağmen değil, halk ile uyumlu çalışarak Sarıyer için güzel hizmetlerimiz olacak. Kadınlar için çok ciddi projelerimiz var. Proje tanıtım programımızı geçtiğimiz günlerde yaptık. Sarıyer’de “ben varım”, “biz varız” diyebilecek birçok noktayı o projelerde bulacaklar. Gençlerimiz gözbebeğimizdir ve Sarıyer’de ihmal edildiler. Çocuklarımızla ilgili ciddi projelerimiz var. Sarıyer’e hayat gelecek, Sarıyer’e yaşam mutluluğu gelecek. Ben güven duyacakları birisiyim, şeffaf olacağım, sorgulayabileceksiniz. Bir mahallede sorun varsa o mahallede masa kurulup çözülecek, işte buna “yerel yönetim” denir. Biz Sarıyer’in tüm paydaşlarının içinde olacağı, tüm konseylerin, derneklerin, vakıfların içerisinde olacağı modelle geliyoruz. Sarıyer’de bu farkı 2024 yılı sonu gelmeden açık ara izleyecek. İyi ki biz bu arkadaşımızı seçmişiz, ne mutlu bize diyecek. Baktığımız zaman karşımızda bir Beykoz ve bir Kağıthane örneği var. Sarıyer bu ilçelere göre isim ve prestij olarak çok geride kalmış. Gençlerimiz Beykoz’da modern bir ortama sahip olan kitap kafelere gidiyor. Hem sınırsız internet hem de hijyenik bir ortamda yeme içme ihtiyaçlarını giderebiliyor, ders çalışıp sohbet edebiliyorlar. Gençlerimiz “Sarıyer’de neden yok?” diye sorduklarında 15 yıl meclis üyeliği yapmış biri olarak ben bu durumdan utanıyorum. Yüz ölçümü Sarıyer’in onda biri kadar olan Kağıthane’de 14 tane kapalı otopark ve pazar yeri var. Sarıyer’in daha büyük bütçesi olmasına rağmen bizde hiçbiri yok. Sarıyer’de bir değişim şart! Bu değişim bir şahısla da ilgili değildir. Biz araziyi geziyoruz, “A hizmet yok, B hizmet yok” diyorlar. Dönüp baktığımızda bu saydığımız hizmetlerin hepsi Üsküdar Belediyesi’nde, Kağıthane Belediyesi’nde, Tuzla Belediyesi’nde ve Fatih Belediyesi’nde yani AK Partili belediyelerde var. Ancak CHP’li Beşiktaş Belediyesi’nde, Şişli Belediyesi’nde veya Kadıköy Belediyesi’nde yok. İşte biz bunun için “değişim şart” diyoruz. Ben kendi haddimi bilirim, 15 yıl Sarıyer’de meclis üyeliği yaptım ve hep yerelde kaldım. Sarıyer için çözüm odaklı çalışmalarım oldu. Vatandaşın bana verdiği oylarla Sarıyer Belediye meclisinde Sarıyer için üretmeye çalıştım. 2024 yerel seçiminde de AK Parti Sarıyer Belediye Başkan Adayı olarak yola çıktım, AK Parti Belediyeciliği için geliyoruz az kaldı!
31 MART’TA SANDIĞA GİDECEK SEÇMENE NELER SÖYLEYECEKSİNİZ? AK PARTİ’YE YA DA HÜSEYİN COŞKUN’A NEDEN OY VERMELİLER?
Bizim ve herkesin bir siyasi görüşü olabilir, hayata bakış tarzı olabilir. Ama biz Sarıyerliyiz, Sarıyer de İstanbul’un en gözde ilçelerinden birisi ve hak ettiği hizmeti almıyor. Burada bir bakış açısı değişikliği şarttır. Sarıyer’e hizmet odaklı bir anlayış gelmeli, şahsa oy vermek gerekiyor. Bununla alakalı bizim ciddi çalışmalarımız var. Artık logoya değil de hizmete oy verme zamanı. Ben doğma büyüme Sarıyerli’yim. Burada ticaret yaptık, burada evlendik. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversite hayatımız burada geçti. Biz artık Sarıyer’in çocuklarının, Sarıyer’de yönetime gelmesini istiyoruz. Sarıyer’e dokunmasını ve Sarıyer’i düşünmesini istiyoruz. Zaten bizim sloganımızda “Hep beraber Sarıyer” diyerek Sarıyer vurgusunun önde olacağı bir seçim diliyoruz ve bir defa da olsa farklı partide, farklı bir düşünceye sahip komsularımızın, ağabeylerimizin ve arkadaşlarımızın bu kez tercihlerini logodan yana değil, hizmetten yana, kardeşlerinden yana kullanmalarını istiyoruz. Sizin vasıtanız ile her birine saygı ve hürmetlerimi iletiyorum.
TIKLA SAYFA SAYFA HEMEN OKU!
