Güle güle Ulvi

Özal denen eski Cumhurbaşkanı, henüz başbakan olmadan önce cezaevinden çıkmıştım. Pek tanımıyordum Özal’ı. Çok kısa süre sonra, kim olduğunu ve ne yaptığını eserleriyle ortaya koydu.

Sadece o mu? Elbette değil.

Tarikat ve cemaatler önündeki engeller kaldırılarak, milletin tekrar karanlıklara sürüklenmesi hızlandırıldı. Siyasal İslam artık altın yıllarına taşınıyordu. Toplumun ahlakı çürüyor; terör örgütü PKK, hemen her yerde, Özal’ın izni ve kontrolünde, ABD’nin emriyle örgütleniyordu.

Barzani ve Talabani olarak bilinen isimler, onun şemsiyesi altında güçlendiler.

Sonrasında işler hiç iyi gitmedi. Binlerce şehit verdik, on binlerce insan kaybettik. Ekonomik kayıplarımız da trilyon dolarları aştı.

Sonra Mesut Yılmaz dönemi, siyasetin tepesine adeta helikopterle getirildi.

Ne özelliği vardı ki?

Sanki ülkede adam kalmamış da, ABD’den Çiller denen kadını getirip başbakan ettiler.

Daha sonra bazı bakanlar aynı yöntemle milletin başına bela edildiler.

Sonra, Bahçeli denen adam, Alparslan Türkeş öldürüldükten sonra milliyetçi camianın başına getirildi. Servis çok başarılıydı.

Solcular, komünistler, sanatçılar (bugünkü “akil adam” denilen tipler) buna çok sevindi. Türkeş’ten kurtulmuş, yerine demokratik ve ülkücü düşmanı biri MHP’ye başkan olmuştu.

Artık ülkücülerle uğraşacak önemli bir figürleri vardı düşmanlarının…

O dönem incelenmesi gereken bir dönemdi. Fethullah denen hain yapılanma, devletin her damarına bu hükümet tarafından sızdırıldı. Hüsamettin Özkan ve Bahçeli bu işin en önemli kahramanlarıydı.

Her görev Fetullahçı elemanlara devredildi. Kemal Derviş denen adam da ABD’den kurtarıcı olarak özel hükümlerle getirilip bakan yapıldı. Siyaset felç edildi ve yerini Erdoğan’la birlikte siyasal İslam aldı.

Zaten bu dönem, milliyetçilik reflekslerinin de kırıldığı dönem oldu. Sessizce ve derinden milletin bu duyguları büyük bir ameliyata uğradı. Aynı zihniyet, din algısını da dönüştürerek dinsel içeriği boşaltıp yerine putperest bir anlayışı hakim kıldı. Geri kalan kısmı da Erdoğan getirdi. Hiç zorlanmadı.

Fetullah denen örgütle yan yana gelindi; hem kürtçülük çalışmalarına hız verildi hem de devletin içindeki önemli ve dirençli kadrolar çeşitli oyun ve kumpaslarla tasfiye edildi.

Artık direnç oluşturabilecek kimse, ordu, emniyet ve istihbaratta kalmadı. Umutlar kırıldı; bilinçli, planlı şekilde.

Sonra Açılım Projesi’yle ölümcül darbeleri peş peşe indirildi. Doğuda terör örgütleri, ABD’nin milis kuvvetleri gibi devriye geziyor, kimlik sorguluyor, mahkemeler kuruyor, istedikleri kişileri infaz ediyordu.

Valiler, belediye başkanları, emniyet mensupları uzaktan seyrediyor, olanları başına eğip izliyordu.

Vatanseverler gizlice gözyaşı döküyordu; “Bu iller başımıza nasıl geldi?” diye içleniyordu.

Kozmik odaya girilmesi de bu operasyonlardan sadece biriydi.

Çok kişi pıstı, korktu; umutlarını yitirdi. Kahırdan intihar eden arkadaşlarımız oldu. Bu arada ayakta kalmaya çalışan çok kişi de bu güç tarafından öldürülerek susturuldu.

Eğer geçmişi bilmez, önemsemezseniz size yanlışı doğru, doğruyu da yanlış olarak benimsetirler.

Bu coğrafyada tesadüfi hiçbir şey olmaz. Olanların tümü, planlı ve programlıdır. Ne yazık ki, Atatürk’ten bu yana kabul edilmesi zor, hazmedilmesi acı verici gerçeklerle yaşıyoruz.

Sanırım çok yakında, umursamazlıklarımızla milletçe yüz yüze geleceğiz. Yapılan köpeklikler merhamete yol açmayacak. Acıları bütün millet, çocuklarımız, kardeşlerimiz, anne, babalar, yaşlılarımız hep birlikte çekecek.

Yeniden bir milli ruhla örgütlenmeli; hürriyetimizi ve değerlerimizi bu yüzyılda bağımsızlığımızı teminat altına alacak şekilde korumalıyız. Ne bedel ödenecekse ödeyerek.

2021 yılında yazmış olduğu bU makaleyle günümüz türkiyesini çok güzel özetlemişti, ve maalesefki bu değerli akademisyen ülkü ocakları eski genel başkanı ulvi BATUyu bugün kaybettik. Ulvi Batu gibi ülke sevdalısı yiğitleri kaybettikçe ihanet şebekesi ülke yöneticilerine öfkem katbe kat artıyor olmasından da üzüntü duyorum. güle güle ulvi kardeşim Allah senin ve senin gibi ülke sevdalılarına rahmet eylesin mekanınız cennet olsun.

Exit mobile version