Kara kış

Bir zamanlar yaşanan dünyada, Kara Kışlar vardı bakmayın siz adının Karakış olduğuna, habire kar yağardı lapa lapa…
İnsanların kardan beyaz dilekleri vardı hayata, umuda,insanlığa dair…

Bir zamanlar kar temizliğinde kalbi, gönlü temiz ve bir o kadar da güzel insanlar vardı. Soğuğa aldırış etmez,başların
da dört veya sekiz köşe kasketleri, sırtlarında makas kesmez denilen kumaştan paltoları ile sert ve dik yürürlerdi.

Onların sert bir o kadar da heybetli duruşları insanları ürkütmezdi. İnsanlar,onların kalplerinin sıcaklığını hissederlerdi.

Onların umutları vardı;
sevdaya ,aşka , vatana, ezana, bayrağa dair…

Sonra, bir şeyler oldu. İklimler değişti.
Yavaş yavaş azaldı Kışlar. Her yıl biraz daha az yağdı karlar. Yağan karlar da hızla eriyip gider oldu…

İklimde ki değişiklikler, insanları da dönüştürdü. O eski sıkı insanlarda kışlar gibi ılıklaştı, insanlar kahpeleşti. Karlar kirlendi, yürekler kirlendi.
Ayaz hükmünü kaybetti.
Adâlet ve söz hükmünü kaybetti.
Kış gevşedi, çamurlaştı, İnsanda gevşedi kahpeleşti.

Kışın gevşemesi ile insanların giyecekleri de değişti. Kaşe paltoların yerini polyester montlar aldı.

Kaşe paltoların altında ki dik adamlar eğildi, onların yerine eğri büğrü insanlar türedi… Velhasıl-ı kelam Kış hükmünü kaybetti.,o güzel yürekli adamlarda karlarla birlikte eridi gitti…

Bugün, ellerimi semaya açıp, Rabb’ime yakarışta, duada bulunacağım. Eski kışlar geri gelsin.,o mangal Yürekli ,mert insanlarda aramıza geri dönsün diye…

Dualarınızı bizden ve Türk milletinden esirgemeyiniz.
Dualarda buluşmak dileğimizdir ve millet olmanın gereğidir.!

Exit mobile version