Bekir Batu

Balık ekmek- horon siyaseti!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sarıyer’in artık sadece bir sayfiye semti olarak anılmaması; sosyal hayatıyla da İstanbul’un diğer canlı ilçeleriyle birlikte konuşulur hale gelmesi gerekiyor. Ancak bunun için öncelikle Sarıyer’i yönetenlerin bilinçli ve sorumlu davranması gerekiyor. Bunun yolu da halkın bilinçlenmesi, hesap sorması, yöneticileri sorgulamasından geçer. Demokrasinin gereği de budur.

Ancak özellikle Sarıyer’de maalesef toplumsal bilincin oldukça zayıf olduğunu görüyoruz. Semt bilinci, Sarıyerlilik bilinci ne yazık ki tam anlamıyla oluşmuş değil. Sarıyerlilik kavramı yerel milliyetçilik olarak değil, semte sahip çıkma sorumluluğunun sembolik bir ifadesi olarak görülmelidir. Nerede semt bilinci gelişmişse orada hizmet daha hızlı gelir, herkes sorumluluğunu bilir.

Ancak Sarıyer gibi ilçelerde hizmete değil, şova dayalı eylemler ne acı ki daha çok prim kazandırıyor. Halkın bir kısmı bu konuda bilinçlense de kimileri bir paket makarnaya, bir paket kömüre ve ekmek arası hamsiye tav olabiliyor. Sarıyer Belediyesi ne zaman anketlerde bir sıkıntı görse ya da seçim sürecine girse ekmek arası hamli ve horonla vatandaşları tavlamaya çalışıyor. Oysa demokrasinin tam olarak oturduğu yerlerde seçmenlerin tercihleri alınan hizmetler üzerinden yapılır. Bizim gibi ülkelerde ise seçmenler akıllarından çok, duygularına göre siyasi tercihlerini belirlerler. Artık Sarıyerliler olarak hizmet vermeyen yöneticilere hesap sormaktan çekinmememiz, toplumun onurunu düşüren hareketlerde bulunanlara her türlü demokratik tepkimizi göstermemiz gerekiyor.

SARIYER’DEKİ İBB ARAZİLERİ SATILABİLECEK Mİ?

Sarıyer’de Pınar ve Rumeli Hisarı’ndaki toplam 411 dönümlük İBB arazisinin satılması gündemde… Konu Ekim ayında İBB meclisine geldi ve komisyonlara havale edildi. Konu önümüzdeki aylarda meclise gelecek, AK Parti ile CHP’nin vereceği oylarla meclisten ya geçecek ya da geçmeyecek. Ancak görünen o ki karara hem AK Partililer hem de CHP’liler “evet” oyu verecek.

Süreç böyle giderse rahmetli Kadir Topbaş’ın Sarıyer halkına çok kez sözünü verdiği müjdeyi hayata geçirmek İmamoğlu’na nasip olacak. Sarıyer’de on binlerce kişi bu gelişmenin artık tapuya dönüşmesini bekliyor.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 2 Aralık 2021, 18:48

    Sarıyer geçtiğimiz gün Ziraat Türkiye Kupasına F. Karagümrük’e 2-0 yenilerek elendi. Sarıyer’in bu hali ne, 2.ligde küme düşme potasına girdik, yetmezmiş gibi kupadan da erkenden veda ettik. Bşk. Saffet Akkoyun ve Sarıyer Belediye Bşk. Şükrü Genç el ele vermiş Sarıyer’i yerin yedi kat dibine sokuyor. Artık yeter, Sarıyer 80’li yıllardaki eski şaşalı günlere dönmesinin zamanı geldi de geçiyor bile, Sarıyer’in üzerine adeta ölü toprağı serpiliyor ama bu durum böyle gitmez. Öncelikli yapılması gereken ilk iş Sarıyer futbol takımının Sarıyer Spor Kulübü’nün bünyesinden ayrılarak şirketleşmesi ve Sarıyer Futbol Kulübü olmasıdır. Tıpkı Gaziantep Futbol Kulübü gibi, tıpkı Başakşehir Futbol Kulübü gibi, bu yapılanmanın dünyada ve Türkiye’de birçok örnekleri var. Sonrasında yapılacak iş belli, Sarıyer’de 38 yaşındaki Adam Koçak gibi artık çoktan emekliliği gelmiş olan, Barış Memiş gibi 34 yaşına gelmiş, göbek yapmış ve oyun durduğu anda saha kenarına gelip kuplu seramik bardakla nesscafesini içen şımarık ve kendisini yıldız oyuncu sanan takımdaki papazlaşmış olan oyuncuların gönderilmesidir. Barış Memiş için tecrübeli, süper lig takımlarında Trabzonsporda vesaire oynamış diyorlar pardon ama Trabzonspora ne vermiş ki? Trabzonda 17-18 yaşında yıldız adayı idi ama bir türlü yapması gereken patlamayı yapamamış bir oyuncu tıpkı bir zamanlar G.Sarayda oynayan kendisinden çok şeyler beklenen Aydın Yılmaz örneği gibi Barış Memiş’te aynı kategoride olan bir oyuncu. Sonrasında sırasıyla Kocaelispor’dan Emre Çelebi, Alpay Çelebi ve Dilaver Güçlü, Adanaspor’dan Harun Kaya ve Semih Karadeniz, Bandırmaspor’dan Harun Kalkandelen, G.Saray U17 takımından kiralık olarak Eren Aydın, Ali Yiğit Karaca ve Zeki Mert Saki, Bodrumspor’dan eski kalecimiz Ali Türkan mutlaka alınmalıdır. Almanya’da gurbetçi futbolculardan Berliner SC’den Emre Eyüp Önal, DJK SK Neullköln’den Mert Erdoğan, BSV Al Dersimspor’dan Merdan Baba, Berlin Türkspor 04’den Deniz Yeşiltepe ve Barış Demircan, Türkiyemspor’dan Necmi Uluçay takıma transfer edilmelidir. Teknik Direktör olarak’ta Alman teknik direktör Wolgang Sandhowe göreve getirilmeli, yardımcılığına ve tercümanlığına da Ahmet Akcan’nın getirilmesi zarurıdir. Kaleci antrenörlüğüne 80’li yıllarda Sarıyer’in kalesini koruyan Alman Detlef Müller yani Metin Mert getirilmelidir. Kondisyoner olarak Alman Micheal Wenzel, Atletik Performans antrenörü olarak Thorse Kuklis,video analisti olarak Jerome Arps ile anlaşılmalı ve bu geniş ekiple Sarıyer 3-4 yıl içerisinde süper lige çıkıp orada mücadele eden bir takım haline gelmelidir. Evet Sarıyer bir semt takımı ama Sarıyer diğer İstanbul’daki semt takımlarından çok daha farklıdır çünkü Sarıyer bir semt takımı olmaktan çok daha fazlasıdır.
    Saygılarımla

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.