Türkiye’de hayat pahalılığı artık beka sorunu haline gelmeye başladı. Keyfi yapılan günlük zamlar, kontrol edilemeyen fiyat artışları vatandaşların yaşamlarını felç etmeye başladı.Ancak ülkenin gerçek gündemi ne yazık ki buyken, siyasi partilerin gündemi farklı. CHP’nin gündemi İmamoğlu, operasyonlar ve Kılıçdaroğlu polemiği. AK Parti’nin gündemi ise eski ifadeyle “bebek katili” yeni tabiriyle “kurucu önder” ve Anayasa değişikli. Tüm hesaplar seçimlere yönelik. Medyanın gündemi ise ya iktidarın kendilerine belirlediği, ya da muhalefetin seçtiği konular. Gazeteler ve televizyonlar siyasi partilerin yayın organları gibi oldular. Her akşam ekranlarda iktidar ya da muhalefetten beslenen, simasını bildiğimiz, ismini dahi bilmediğimiz, konuşmalarına hiç tahammül edemediğimiz simaları görüyoruz. Toplum artık bıktı, sıkıldı. Saçma sapan konular ve yapay gündemlerle uyutulmaktan bıktı. İnsanlar artık gerçek sorunların konuşulmasını istiyor. Hayat pahalılığı da bunların başında geliyor. Türkiye’de temel gıda fiyatları aldı başını gidiyor. İnsanlar marketlerden, pazarlardan elleri boş dönüyor. Her şey el yakıyor.
Özellikle yaz aylarının gelmesiyle birlikte sahil yörelerinde ne olacağı belirsiz. Kim bilir Bodrum’da lahmacun bu yıl ne kadar olacak?Bir top dondurma kaç yüz liradan satılacak? Otel fiyatları nereye kadar çıkacak?
Bu kafa devam ettiği sürece turizm artık bitme noktasına doğru gidiyor ancak turizmciler bu gerçeği görmek istemiyor. Yerli ve yabancı turistler Yunanistan’a akın etmeye başladı. Geçtiğimiz yaz bunu gördük, eğer sektör kendisine çeki düzen vermezse bu yıl da aynı manzaraları göreceğiz. Sonunda da sektör düzelse dahi kaçan balık büyük olmuş olacak.
Elbette sorun sadece turizmde değil. Her sektörde sıkıntı var. Günlük yaşamın her alanında benzer sorunlar var. İğneden ipliğe her şeyde denge bozuldu, Türkiye’de makul bir alan kalmadı. Fiyat çarpıklığı yüzünden aslında herkes kendi ayağına sıkıyor. Sonra da oturup ağlamanın anlamı yok. Bu yüzden iş işten geçmeden herkes aklını başına almalı, keyfi zamlar yapma alışkanlığını bırakmalı. Ne de olsa denetleyen yok, hesap soran yok deyip gönlünce zam yapmamalı. Herkes elindeki ürüne zam yapınca hayat herkes için çekilmez oluyor. İş işten geçmeden, yol yakınken bu gidişattan kurtulmalı…
Hepinize sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir bayram dilerim…
