Sarıyer’de seçim heyecanı dorukta… 31 Mart 2024 seçimlerinde Sarıyer’de belediye başkanlığı koltuğuna oturacak yeni başkanı çok ciddi sorunlar bekliyor. Sarıyer’de ne yazık ki yıllardır çözülemeyen pek çok sorun var. Bunların başında elbette tapu- mülkiyet meselesi var. Bu sorun ancak dürüst, ilkeli, şeffaf ve çalışkan bir belediye başkanı tarafından çözülebilir. Tapu meselesi; namus sözleri vermekle hele ki insanlara süre vermekle hiç çözülemez. İnsanlara umut vermekle, duygularını kullanmakla bu mesele çözüme kavuşmaz. Yeni belediye başkanı, tapu konusunda ortak akılla hareket etmeli, bu süreci uzun zamandır takip eden kesimleri de içine alacak bir ekiple bu işin yol haritasını belirlemelidir. Sarıyer’de insanları tapu sahibi yapmanın tek başına mülkiyet meselesini çözmeyeceğini de bilmelidir. Zira insanların istediği tapu sahibi olmak ve bu sayede yeni, modern binalarda yaşamaktır. Kısacası yerinde bir kentsel dönüşümdür.
Sarıyer’in yeni başkanı aynı zamanda 1.2 milyarlık belediye borcunun kendisini beklediğini bilmelidir. Öyle ki bu rakamın çok daha yüksek olabileceğini de unutmamalıdır. Bu yüzden belediyede gereksiz harcamaları bırakmalı, keyfi kalemleri kesmeli, tasarrufa yönelik tedbirler almalıdır. Mali tabloyu iyi belirlemeli ve yatırımlara bütçe ayırmalıdır.
Sarıyer’in balıkçılar çarşısı sorunu, yıllardır bitmeyen Aşevi İnşaatı’nı kısa sürede bitirmelidir. Belediyeye ait atıl durumda bulunan binaları ve kurumları hızla elden geçirmeli, tüm bunları insanların yararlanabileceği tesisler haline getirmelidir.
Öte yandan Sarıyer Merkez başta olmak üzere Sarıyer’in neredeyse tüm mahallelerinde sokakları, caddeleri elden geçirmeli buraları ilçemize yakışır bir hale sokmalıdır. Sarıyer’i köy görüntüsünden çıkartıp yepyeni bir Sarıyer’in temellerini atmalıdır. Sarıyer halkı yıllardır hizmete aç. Bu yüzden kendisini çok fazla sorunun beklediğini iyi bilmelidir. Belediyeyi, kaloriferli odalardan değil, sokakta halkın içinden yönetmelidir.
Sarıyer halkı en güzel hizmeti almayı hak ediyor. Bunu yapacak belediye başkanlarını seçmek istiyor. Bu yüzden o makama oturacak kişi, topluma karşı kendisini sorumlu hissetmelidir. Sadece bir kesimin başkanı değil, 350 bin kişinin başkanı olmalıdır. Hemşericilik, yörecilik ve mezhepçilik kavramlar üzerinden belediye yönetilmez. Belediyeler ancak liyakatle, adaletle, ahlakla ve azimle yönetilir. Herkese adaletli davranan belediye başkanlarına olan toplumsal özlem tüm Sarıyer’in ortak duygusu haline gelmiştir. Bu yüzden genç, eğitimli, vizyon sahibi, donanımlı, vatansever ve projeleri olan isimlerin Sarıyer’de bu makama oturmaları zorunludur. Hangi parti olursa olsun vizyon sahibi kişilere önem ve öncelik verilmelidir. Aksi halde aynı sorunları daha yıllarca konuşmaya, gazeteciler olarak bizler de yazmaya devam edeceğiz…