Bekir Batu

Sarıyer’i düşünen yok!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gazetecilikte dile kolay çeyrek asrı yani tam 25 yılı geride bıraktım, mesleğimin 21 yılını Sarıyer üzerine geçirdim. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümüne başladığım 1996 yılında yani henüz ilk yılımda basın sektörüne girdim.

Hem okudum hem çalıştım. Radyo, Televizyon, Gazete, Dergi… Her alanda gazetecilik yaptım, binlerce habere, sayısız manşete imza attım. Ulusal medyada; Milliyet, Sabah, Takvim, Günaydın, TRT gibi pek çok kurumda çalıştım. Valilik, adliye, sağlık, siyaset, yerel yönetimler, polis istihbarat, ekonomi, magazin, araştırmacı gazetecilik… Aklınıza gelecek her alanda yazdığım, araştırdığım ve gündeme taşıdığım çok sayıda haber oldu.

Gazetecilik hayatımın önemli bir kısmı Sarıyer özelinde geçti. Çünkü 6 yıl boyunca SABAH’ın Sarıyer Bölge Sorumluluğunu yaptım. Sarıyer’in neredeyse her sokağı, her caddesi ve her yerinde iz bırakan haberler yazdım. 2005 yılında kurduğum SARIYER Gazetesi bugün 16. yılına girdi. Bunun haklı gururunu yaşıyorum. Diyebilirim ki; Sarıyer’in son 20 yılının perde önü-perde arkası neredeyse tüm olaylarına yakından tanık oldum… Öyle olaylar ve gerçeklere tanık oldum ki bunları asla hiçbir kalem yazamaz…

Şimdi diyeceksiniz ki Bekir Batu neden kendini anlatma gereği duydu? Kiminiz belki de sözde ga-s-teci bozuntularına ayar vermek için bunları yazdığımı düşünecek. Hemen söyleyeyim, benim yazılarıma konu olmak ayak takımını onurlandırır o yüzden bunları yazmaya bile değer görmüyorum.

Tüm bunları yazmamdaki gerçek neden şu;

Sarıyer’de maalesef bugüne kadar edindiğim tecrübelerim bana gösterdi ki; “Sarıyer halkı hesap sormak, hakkını aramak ve hizmet almak için idarecileri sıkıştırmadığı sürece alışagelmiş kangren sorunlarından asla kurtulamayacak. Şu parti bu parti ayrımı yapmaksızın toplum olarak kendi haklarımızı savunmadığımız sürece, ilçe siyasetçilerinin sorunlara çözüm üretmek gibi bir dertleri yok. Sarıyer halkı siyasetçilerin oyuncağı, her seçimde oylarını alıp sırtlarına binecekleri bir halk değildir.

Günü kurtarma derdinde olan siyasetçilerin kimseye faydası olmaz. Siyasetçilerin AK Parti ve CHP arasında sürekli top çevirmesi en çok halka zarar veriyor. Her seçimde aynı kaygı, aynı korku ve aynı katalog söylemlerle yapılan yarıştan başarılı çıkanların yaptıkları da elbette ki aynı oluyor. Gününü gün et, sonra da çekip git. Ne yazık ki Sarıyer’in zenginliğini, ilçe dışından gelen misafir idareciler ve yöneticiler yiyor. Aidiyet duygusu hissetmeyen insanlar yüzünden Sarıyer halkı ağır bedeller ödüyor.

Sarıyer’deki işleri (soygun düzenleri) bitince de, cep numaralarını değiştirip, ilçeden adeta kaçarcasına taşınıp kimsenin bilmediği, yüzünü kimsenin tanıyamayacağı yerlere göçüyorlar. Böyleleri; Sarıyer’i tanımadan önce yolsuzluğu ve usulsüzlüğü öğrenerek ceplerini doldurma yarışına giriyorlar. Bu pişkinler, bir yandan çalarken diğer yandan da insanlara ahlak dersi vermeye kalkıyorlar. Sarıyer Gazetesi olarak bizler 16 yıldır bu tür idarecilere karşı hadlerini bildirmeye devam ediyoruz.  Haksızlıkla mücadele etmek elbette sadece gazetecilerin görevi değil, tüm toplumun görevi olmalıdır. Çünkü haksızlığın asıl mağduru halktır.

Kalemini satanlar için hayat daha keyifli olabilir ancak onurlu gazeteciler için hayat her zaman mücadele gerektirir. Haksızlık karşısında verilen mücadelenin, partisi olmaz. Haksızlık kimden, nerden gelirse gelsin mücadele gerektirir. İşte Sarıyer halkı bu yüzden yeri geldiğinde demokratik halklarını daha da özgürce kullanabilmeli, hizmet etmeyen tüm siyasetçilerden, o parti bu parti demeden hesap sorabilmelidir. Aksi halde aynı kervan devam edecektir. Bu dönem şu parti, gelecek dönem o parti… Ülkede parti de bitmez, yiyici de… Önemli olan hizmet eden idarecileri bulabilmek.

Çevre ilçeler hızla değişip, gelişmeye devam ederken bizler köy kalmaktan asla kurtulamayacağız. Halk, haklarını daha cesur bir şekilde koruma düşüncesine sahip olmadığı sürece Sarıyer kaybetmeye devam edecek. Yanlışa yanlış demek, çalışmayana sen çalışmıyorsun demek, hırsızlık yapana sen hırsızlık yapıyorsun demek, başarılı olana da devam et doğru yoldasın demek belki de güzel bir başlangıç olacaktır. Siyasi partiler, liderler, başkanlar, idareciler ve yöneticiler kim olursa olsun mutlaka gelip geçicidir. Asıl kalıcı olan Sarıyer’dir, Sarıyer halkıdır.

Sarıyer Gazetesi olarak her zaman sizlerin yanında olmaya, kimden ve nerden gelirse gelsin haksızlıklar karşısında mücadele etmeye devam edeceğiz. Sizleri çok seviyoruz.

Bir Cevap Yaz Nevin Öz İptal

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 19 Mart 2021, 09:53

    katılıyorum

  2. 13 Mart 2021, 00:07

    Kesinlikle katılıyorum, çok güzel tespitler, benim şahsi düşüncem Sarıyer çok sahipsiz, aslında yapılacak o kadar güzel şeyler var ki ancak dinleyecek veya ulaşacak muhatap yok ne yazık ki..!

  3. 12 Mart 2021, 16:10

    Mesajınız çok güzel.Halkimiz derdini ve taleplerini iletebilecegi bir platform bulamıyor.Gazetenizde bu taleplere yer veren bir okuyucu köşesi acarsaniz çok faydalı olur kanaatindeyim.
    Basarilarinizin devamını dilerim.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.