A ciğerim söyle neyleyelim, popüler olmayalım da taşa mı dönelim?
Popüler olmak, kulağa ne de hoş geliyor. Herkes tarafından bilinir olmak, sevilmek, yaptıklarının kabul görüyor olması, pek bir güzel. Hatırlıyorum da, lise yıllarımda her yıl okulun en popüler kızını ve erkeğini seçerdik. Onların yakın arkadaşı bile olmak ayrıcalık sayılırdı. Benim de lise son sınıfta kazanılmış bir popülerlik ünvanım olmuştu. Şu an bile bunu hatırlamak oturduğum yerde keyfimi bir yerine getirmedi desem yalan olur. Şimdi şöyle bir bakınca zaman farklı, jenerasyon farklı olsa da popüler olma, ünlü olma hevesi yine aynı. Özellikle günümüz de sosyal medya bunu başarabilmek için önemli bir araç. Geniş bir kitleye ulaşabilmek, keşfedilmek, tanınır olmak için işleri bir hayli kolaylaştıryor. Üstelik günümüzde popüler ve ünlü olmanın maddi kazanca dönüştürülebiliyor olması da işin içine girince, gençlerimizin bu yola başkoyması son derece anlaşılır bir hale geliyor benim için. Onlara hak vermemek mümkün değil.
Bizler geceden sabaha ünlü uyanan, popüler olan öyle çok insan gördük ki. Hayatımızdan Ajdar diye biri geçti rüzgar gibi. Nane nane diyerek başlayıp yine nane nane diye biten bir şarkıyı, kulaklarımıza derin acılar çektirerek söylese de, ünlü olmayı başardı bir gecede. Şimdi Ajdar nerededir ne yapar bilinmez.
Bir ses yarışması programında jüride bulunan Bülent Ersoy’la aşk yaşayıp evlenen ve yine bir gecede tüm Türkiye’nin tanıdığı ünlü bir adam olan yarışmacı Armağan Uzun’u tanıdık biz. Örnekler say say bitmez. Günün sonun da tek bir gerçek var ki, şuan da sanırım ben hatırlatmış olmasam hiçbirinizin bu isimleri hatırlamıyor olması. Doğru örneklerde var elbet. Aynı yarışma da bulunan Ayşen Birgör adlı yarışmacı, yarışmada kazandığı popülerliği çalışarak, idaellarinin peşinde koşarak ve becerilerini geliştirerek, devamlı kılmayı başardı. Şimdiler de Trt ses sanatçısı olarak büyük bir hayran kitlesine sahip olan Ayşen Birgör’ün sesine ve kendisine olan hayranlığımı da söylemeden geçemeyeceğim.
Popüler olmaya çalışmak, ünlü olmayı istemek elbette ki kötü bir şey değil. Gençlerde ki bu popüler olma isteğinin altı bir meziyet, bir beceri ve bilgi donanımıyla destekleniyorsa bu onlar için bir motivasyon kaynağı olabilir. Ama altı boş bir popüler olma çabası zaman kaybına ve gerçek ideallerden yavaş yavaş uzaklaşmaya neden olabilir diye düşünüyorum. Gençlerimiz farkında olmadan, aidiyet duygularından, manevi değerlerinden, ben olma duygusundan ve gerçekliklerinden uzaklaşmaya başlayabilirler.
Tıpkı sadece çok güzel ya da yakışıklı olduğu için oyuncu olmak, ünlü olmak isteyen onlarca pırıl pırıl gencimiz gibi. Oysa oyuncu olmak için sadece bu kadarı yeterli mi? Şart mı çok güzel yada çok yakışıklı olmak. Yıllardır tartışılıyor olsa da, izlediğimiz filmlerin başrollerinde her zaman kusursuz diyebileceğimiz kadar güzel ve yakışıklı oyuncular görüyor olmamız, oyuncu olmak isteyen gençlerde sadece bunun yeterli olduğu algısını yaratıyor olabilir. Sadece gençlerin algısıylada kalmıyor bu durum belli ki. Bir çok genç oyuncu da bu algıya düşmüş olmalı ki, artık öfke sahnelerinde botokstan kaşlarını çatamayan, kahkaha dolu sahnelerde ağız dolusu gülemeyen, birbirlerine kardeşmişcesine benzeyen oyuncularla dolu.
Peki gerçekten böyle mi olmalı?
Hiç teredütsüz hayır dediğinizi duyar gibiyim. Bir oyuncu illa ki güzel olacak diye bir kural yok, adı üstünde oyuncu. Aşık bir kadını canlandıran başrol oyuncusunun güzel olması şart mı? Sadece güzel kadınlar mı aşık olur bu hayatta. Aşık bir kadını canlandıran oyuncunun sadece bize o duyguyu iliklerimize kadar hissettirmesi yeterli değil mi? Onu da iyi oyuncu yapan bu değil mi? Ağlarken akan rimelleri, kırışan yüz çizgileri bize geçirdiği duygunun önüne geçebilir mi?
Oyuncu olmak isteyen gençlerimizin, bilgi birikimleri,becerileri,aldıkları eğitim doğrultusunda harcadıkları çaba onlara ulaşmak istedikleri yolda motivasyon kazandırıp başarı sağlamalarına yardımcı olacaktır.Sadece güzel yada yakışıklı olmak, onları istedikleri,hayalini kurdukları hedeflerine tek başına ulaştıramayacağı gibi,gerçekliklerini bulma yolundan ve kendilerinin en iyi versiyonuna sahip olmaktan da alıkoyacaktır..
Tüm gençlerimizin gerçekliklerinden uzaklaşmadan hedeflerine ulaşması dileğiyle…