Bir kardiyolog olarak, diyabetin yalnızca bir endokrin hastalık olmadığını düşünüyorum. Bana göre diyabet, her şeyden önce bir kalp damar hastalığıdır.
Neden böyle düşündüğümü açıklamalıyım. Diyabet, öncelikle kalp ve damar sistemini sessizce yıpratıyor. Şeker tanısı konulmadan önce kalp damar sistemini bozuyor. Şeker yükselince de zaman içinde tüm vücudu etkiliyor. Araştırmalar gösteriyor ki diyabet, kalp krizi ve felç riskini 2 ila 4 kat artırır. Hatta diyabeti olan bir kişinin kalp krizi geçirme ihtimali, daha önce kalp krizi geçirmiş ama diyabeti olmayan bir kişinin riskine benzerdir. Bu yüzden diyabeti olan herkes otomatik olarak “kalp damar hastası” kabul edilir. Gerçekten de diyabeti olan bireylerin büyük çoğunluğu kalp damar hastalığı nedeniyle hayatını kaybeder.
Aslında diyabetin en tehlikeli yanı damarların iç yüzeyini bozmasıdır. Bu durum, kolesterolün endotel tabakasını kolayca geçerek damar duvarında kolayca birikmesine neden olur. Uzun süre böyle devam ederse yağ birikintisi olgunlaşarak damarda daralma olur. Şeker hastalarında hızlanmış damar sertliği (ateroskleroz) olur. Daralmalar istikrarsız olur. Kalp krizine meyil vardır. Bu yüzden diyabetli kişilerde kalp krizi daha sık, daha ağır ve çoğu zaman da hiç göğüs ağrısı olmadan ortaya çıkar. Diyabet ilerde kalp yetersizliği gelişmesi riskini de artırır.
Elbette diyabet yalnızca kalbi ve damarları etkilemez, tüm organlarda ciddi hasarlara yol açabilir:
· Böbrekleri zorlar, uzun vadede böbrek yetmezliği riskini artırır.
· Gözleri etkiler, retinopati ve görme kaybına neden olabilir.
· Ayaklarda sinir ve damar hasarı sonucu iyileşmeyen yaralar ortaya çıkar (diyabetik ayak), bu da uzuv kaybına kadar gidebilir.
· Beyin damarlarını etkileyerek felç riskini belirgin şekilde yükseltir.
Diyabeti “sadece şeker” olarak görmek hata
Diyabeti olanlarda kan şekerini düşürmek elbette önemlidir. Bu sayede küçük damar sorunlarından kaynaklanan göz, böbrek ve sinirlerde oluşabilecek hasarlar azalır. Diyabetik olanlarda asıl ölüm nedeni büyük damarların tutulumunu yani kalp krizi, inme, diyabetik ayak ve bacak kesilmesini önlemek için bundan daha fazlasına ihtiyaç vardır. Diyabeti sadece bir “şeker hastalığı” değil, büyük damarları da tutan kalp damar hastalığı olarak görmek zorundayız. Diyabetiniz varsa kalp krizini, kalp yetersizliğini, inme, ayak yarası ve bacak kaybını önlemek için yalnızca şekeri kontrol etmek yetmez. Şunlara da mutlaka dikkat edilmelidir:
· Tansiyonunuzu düzenli takip edin.
· Kolesterolünüzü kontrol altında tutun (çoğu diyabetliye statin tedavisi önerilir).
· Sigara içiyorsanız hemen bırakın.
· Ek risk faktörleri olan diyabetlilerde, aspirin kullanımı da koruyucu olabilir.
· Kilonuza, beslenmenize ve düzenli egzersize önem verin.
Eğer diyabetiniz varsa, hem kan şekerinizi düşürmek (göz, böbrek ve sinirler için) hem de tüm kalp damar risk faktörlerini (kalp yetersizliği ve büyük damar olaylarını önlemek için) aynı anda kontrol altına almak gerekir. Bu sayede küçük ve büyük damar sorunlarından korunmak mümkün olur.
Bu nedenle diyabet tanısı alanların erken dönemde kalp damar riskini hesaplatması, düzenli kontroller yaptırması ve kişiye özel koruma planı oluşturulması çok önemlidir. Kardiyolog gözetiminde diyabetik hastalarda kalp damar tutulumunu sınırlamak veya istikrarlı seyretmesini sağlamak mümkündür.
Ben de muayenehanemde diyabetli hastalar için ayrıntılı kalp damar risk analizi yapıyor, her ‘hastaya özel’ korunma ve tedavi planı hazırlıyorum. Çünkü diyabeti iyi yönetmek, aynı zamanda diyabetiklerin kalbini, damarlarını, böbreğini, beynini, gözlerini ve geleceğini korumak demektir.
Unutmayın: Diyabetiniz olsa bile, doğru adımlarla sağlıklı ve uzun bir ömür yaşamanız mümkündür.