Eylül ayı yazın o vazgeçilmez sıcağını da içinde saklı tutarak kendine has tatlı havasıyla geldi. Hoş geldi… Yaz tatilinin sona ermesiyle birlikte okullar da açıldı. Öğrenciler uzun bir yaz tatilinin ardından sınıfları doldurdu. Şimdi öğrenci, öğretmen ve velilerin önünde 2019-2020 eğitim-öğretim yılı var. Herkes için başarı daim olsun…
Eğitim-öğretim bir çocuğun yaşama hazırlanmasında en önemli evrelerdendir. Öyle ki okul yaşamıyla birlikte sosyal yaşamın da içerisine dahil olan çocuk bireyselleşme yolunda adım adım yürümeye başlar. Başarılı bir eğitim-öğretimin gerçekleşebilmesi için öğrencinin okula gitme heyecanının kırılmaması gerekir. Ancak eğitim yaşamının büyük bir bölümünü kaplayan sınavlar bazen zorlayıcı olabiliyor. Başarılı bir öğrenci talihsiz bir şekilde sınav saatleri içerisinde bazen başarısız olabiliyor.
Meslek edinme yolunda emek vererek okurken en başta yeteneklerimiz adında farkındalık oluşması gerekir. Çünkü yeteneklerinin farkında olmamak da aslında bir “yeteneksizliktir.” Örneğin, bir öğrenci sözel alana olan yeteneğinin farkında değilse ya da bunu hiçe sayıp ısrarla sayısal ders alanında bir meslek seçerse başarısızlık elbette ki kaçınılmaz olur. Ama sözel ya da sayısal alanda var olan yeteneğini dikkate alarak eğitiminde de o yönde ilerlerse başarı kendiliğinden gelir.
Bu konuda ailelerin, çocukları doğru yönlendirmesi de çok önemlidir. Kendi istedikleri mesleği çocuğa illa ki “okusun” diye dayatmak yerine bir yandan kişisel gelişimini desteklerken bir yandan da eğitiminde yol gösterici olmalıdır. Yoksa her yıl hayata atılan binlerce yeni mezunun iş konusundaki kararsızlık ve mutsuzluğunun sonuçları bir ömür boyu sürecektir.
Çevremde çok sayıda insanın “işe gitmeyi hiç sevmediğini” konuştuğunu duyuyorum. Bu durum toplum adına çok üzücüdür. Öyle ki işe gidip gelmekten mutluluk duymayan insanlar çalıştıkları işte maalesef yeterince verimli olamazlar. Bu nedenle başlayan her yeni eğitim-öğretim yılında aklıma hep böyle bir yazı kaleme almak geliyor.
Yaşam denilen uzun yolculukta insan sadece bir kez doğar, bir kez aşık olur ve bir kez ölür! Buna meslek açısından bakacak olursak da elbette ki yapmak istemediği bir işi ilerleyen zamanlarda değiştirenler olabilir. Ama geriye mutsuz geçen büyük bir verimsiz zaman kalacaktır. O nedenle yaşamda mesleğini bir kez seçmenin en büyük avantajı mutlu çalışmak olacaktır.
Sonbahara merhaba dediğimiz bu Eylül ayında denize attığınız her umut oltasının ucuna mutluluklar takılsın…
Sevgiyle kalın…
