Hayat insana nefes alıp verdiği sürece, her yeni günde yeni bir şeyler öğreten bir öğretmen gibidir… Her ne yaşıyorsak yaşayalım günün sonunda sanki ödev verilmiş gibi çözmemiz gereken problemler ve belki de içinden çıkması zor denklemler arasında kalırız… İnsan kendini bildiği ve kendinden emin olduğu sürece üstesinden gelemeyeceği hiçbir şey yoktur. Nefes aldığımız sürece umutlar hep tazelenir de diyebiliriz. Tıpkı bir ilkbahar sabahına odamızın penceresini açıp içeriye mis gibi havayı alır gibi bazen durup dinlenmemiz ya da derin nefesler de almamız gerekebilir. Öğrenmek yaşam boyunca süren bir çabanın aslında en sancılı sürecidir. Bu sancı doğduğumuz anda başlayıp hayat boyunca sürer. Kimimiz aldırış etmediğimizi zannettiğimiz onlarca derdi çoktan kendimize dert etmişizdir de haberimiz yoktur…
Bazı insanlar her ne kadar empatiden yoksun olsa da elbette bazıları da bir o kadar empati yapmayı bilen bir kişiliğe sahiptir. Bence hayat empati yapmayı bilen, sizin yaşadıklarınızı gözlemlerken sizin için en iyisini düşünenlerin hatrına akıp gider… Hayatı paha biçilmez kılan da çevremizde böyle insanların çoğalabilmesidir. Bazen öğrenmek zordur, mesela insan kendisini üzmeden günlük stresini yönetebilmeyi bence çok zor öğrenir. Neden diyecek olursanız içinde bulunduğumuz hayatta maruz kaldıklarımız ve yaşadığımız onlarca sıkıntıyı sıralayabiliriz…
Öğrenmenin yaşı yoktur derler… Çok doğru bir cümle ama hayatımızdaki birçok detayı da aslında belli bir yaşa gelmeden öğrenmekte büyük fayda var. En başta toplu ulaşımda davranış kuralları, topluma açık alanlarda temizlik kuralları, büyüklerimize saygı ve küçüklerimize sevgi gibi eğitim hayatımızın ilkokul yıllarında bile öğretilen detaylar… Elbette bunlar ilk akla gelenler ve daha sayamadığımız birçok şey var. Toplumsal yaşama baktığımız zaman bunlardan kaçına uyan, kaç kişi var? Üniversiteden mezun olup da okul öncesi çağda gibi davranıyor da olabilir mi? Örnekler o kadar çoğaltılabilir ki bu gibi durumları sıralamaya ne satırlar yeter ne de vakit…
İnsan yüreğinden tebessümü eksik etmediği sürece bunun mükafatını mutlaka görecektir. Öğrenmenin yaşı yoktur evet, zannettiklerimizden çıkarız yola ve yol bazen çıkmaz sokağa götürür. Söyledikleriyle yaptıkları bir olmayanlara rastlarız, boyundan büyük cümleler kuranlara, sözü zehir olanlara, davranışları kötülük olanlara, çıktığınız yolda sizi yarı yolda bırakanlara, menfaatleri için acımasızlığını en kuvvetli biçimde gösterenlere, kendisinden başka hiçbir şeyi düşünmeyenlere, egoları için yaşayanlara, güçsüzü ezerek kendisini güçlü zannedenlere, kalıbının insanı olamayanlara, iyiliği saflık zannedenlere, özü sözü bir olmayanlara… Öğrenir elbette, insan her türlü insanla yaşamayı öğrenir.
Ve yaşamak öyle sonsuz bir okyanus ki her bir kelimemiz o okyanusta sadece bir damla su… Herkes bu kocaman okyanusu oluşturan birer küçük damla olduğunu keşke geç olmadan öğrenebilse… Derin iç çekişlerimiz olsa da nefes alabilmekten ötesi yok! Sevgiyle kalın…