Mühür Gözlü Çocuk

Ne yazsam, diye düşünürüm.

“Kaşını, gözünü, doğum lekeli gözünü öptüm, öyle veda ettim oğluma. Alnından öptüm. Bu dünyada yaşamıyorum şu anda, bir ruh gibiyim. Ondan geri kalan sadece çocuğumun saçı, bir tutam saç. Hala kokusu var, her gün bunu kokluyorum. En ağır cezaları almalarını bekliyorum. Cani canidir. Ayrıca tekmeleyen kişi, beyninde ödem oluşmasına neden oldu. Belki bu çocuk uyanabilirdi, kurtulabilirdi.”

Konu ararım, bulamam.

“Kaşını, gözünü, doğum lekeli gözünü öptüm, öyle veda ettim oğluma. Alnından öptüm. Bu dünyada yaşamıyorum şu anda, bir ruh gibiyim. Ondan geri kalan sadece çocuğumun saçı, bir tutam saç. Hala kokusu var, her gün bunu kokluyorum. En ağır cezaları almalarını bekliyorum. Cani canidir. Ayrıca tekmeleyen kişi, beyninde ödem oluşmasına neden oldu. Belki bu çocuk uyanabilirdi, kurtulabilirdi.”

Bazı fikirler gelir, çoğu anlamsız gelir.

“Kaşını, gözünü, doğum lekeli gözünü öptüm, öyle veda ettim oğluma. Alnından öptüm. Bu dünyada yaşamıyorum şu anda, bir ruh gibiyim. Ondan geri kalan sadece çocuğumun saçı, bir tutam saç. Hala kokusu var, her gün bunu kokluyorum. En ağır cezaları almalarını bekliyorum. Cani canidir. Ayrıca tekmeleyen kişi, beyninde ödem oluşmasına neden oldu. Belki bu çocuk uyanabilirdi, kurtulabilirdi.”

Bazıları anlamlıdır ama heyecan yaratmaz. Yazsam da olur, yazmasam da.

“Kaşını, gözünü, doğum lekeli gözünü öptüm, öyle veda ettim oğluma. Alnından öptüm. Bu dünyada yaşamıyorum şu anda, bir ruh gibiyim. Ondan geri kalan sadece çocuğumun saçı, bir tutam saç. Hala kokusu var, her gün bunu kokluyorum. En ağır cezaları almalarını bekliyorum. Cani canidir. Ayrıca tekmeleyen kişi, beyninde ödem oluşmasına neden oldu. Belki bu çocuk uyanabilirdi, kurtulabilirdi.”

En büyük sessizlik, en çok konuşulanın etrafında döner.

“Kaşını, gözünü, doğum lekeli gözünü öptüm, öyle veda ettim oğluma. Alnından öptüm. Bu dünyada yaşamıyorum şu anda, bir ruh gibiyim. Ondan geri kalan sadece çocuğumun saçı, bir tutam saç. Hala kokusu var, her gün bunu kokluyorum. En ağır cezaları almalarını bekliyorum. Cani canidir. Ayrıca tekmeleyen kişi, beyninde ödem oluşmasına neden oldu. Belki bu çocuk uyanabilirdi, kurtulabilirdi.”

Mattia Ahmet Minguzzion dört yaşındaydı. Belki de ona saplanan bıçağın uzunluğundan kısaydı yaşı. Ama bıçak, barıştan hızlı konuştu. Sonrası kötülüğün devamı… Ölüsünü bile susturmak istiyordu kötülük, mezarını dağıttılar. Annesi Yasemin Minguzzi böyle ifade etmeye çalıştı içindeki acıyı. Bu yazı, onun sözlerinin yanında ancak susmayı öğrenebilir.

Çünkü Mattia’nın saçı artık hepimizin omuzlarında…

Exit mobile version