Ali Genç: “Başarı, Sarıyer’in çocuklarıyla olur!”

Sarıyer Spor Kulübü Eski Başkanı ve Sarıyer’in kanaat önderlerinden Ali Genç, Sarıyer Gazetesi Haber Müdürü Rukiye Ay’a değerlendirmelerde bulundu. Gazetemizin sorularını yanıtlayan ve Sarıyer Spor Kulübü’ne yönelik dikkat çeken önerilerde bulunan Genç; “Sarıyer Spor Kulübü’nün başarısı ancak Sarıyer’li gençlerle olur. Bunun dışında yapılacak hiçbir transfer kulübümüze kalıcı başarı getirmeyecektir. Sarıyer’li ruhu Sarıyer’in gerçek kalıcı başarısı olacaktır.’’ dedi.

ali_genc_sariyer_gazetesi_roportaj

Sarıyer Spor Kulübü’nde Salih Bayraktar’ın başkanlığı dönemi başladı. Kulübün eski başkanlarından biri olarak sizin Olağan Genel Kongre değerlendirmeniz nasıl oldu?

Tabi ki olağan kongreyi herkes gibi bizler de yakından takip ettik. Verilen vaatler, söylenen sözler ve beklentiler üst seviyede oldu. Bunların başarılı olması için beklemek gerektiği kanaatindeyim. Gönlümüzde yapılan kongrelerin bir mahalle ağırlıklı ya da politik olması değil de bütün Sarıyer’i kapsayıcı olması yatıyor. Şu da bir gerçektir ki başkanların başarısı, sağduyulu yöneticileri ile olmalı. Burada kişisel olarak kıymetli yönetim kurulu üyeleri var ancak futbol bilgisi olmayan yöneticileri de görüyoruz. Anladığım kadarıyla Salih Bayraktar tek başına her şeye hakim olmak istedi. Bizim beklentimiz tüm doğru ya da yanlışlara rağmen Sarıyer Spor Kulübü’nün başarılı olmasıdır. Herkesin elinden geleni yapmasını bekliyoruz! Tüm ekibe başarılar diliyorum.

Sarıyer Spor Kulübü’nde gerçekleştirilen transferleri başarılı buluyor musunuz?

Bu transferlerin yapılması için çok önemli rakamların harcandığını ve önemli futbolcuların da alındığını görüyoruz ama netice itibariyle Sarıyer Spor Kulübü kümede kaldıysa buna sadece şans diyelim! Şans Sarıyerlilerin yüzüne güldü. Sarıyer sevgisinin Sarıyer’in dışında da olduğunu bilmek gerek. Bu süreçte de bunun bir etken olduğunu düşünüyorum. Yoksa o yönetime ya da transferlere kalsaydı Sarıyer Spor Kulübü bugün 3.Lig’de olurdu… Şükürler olsun ki o duruma gelmeden ligde tutunmayı başardı. Şimdi yapılması gereken şeyler var! Bunlar bu kadar büyük bütçelerden ziyade daha mütevazi bütçelerle Sarıyer’in ruhuna dönülerek ve kendi gençlerinin önü açılarak olur. Yaşını doldurmuş ya da bir beklentisi olmayan futbolcularla başarı olmaz! Ben kendi dönemimde de söyledim, bu futbolcular sizin için oynamazlar… Sarıyer için tekmeye kafa atacak futbolcular lazım! Sarıyer’e dışarıdan gelen hiçbir futbolcu kafasını Sarıyer için tekmenin altına sokmaz! Alacağı rakama bakar, sakatlanmak istemez ve sadece futbolunu oynar… Sarıyer ve lacivert-beyaz sevgisi önemli değildir, hangi takım olursa olsun vereceği performans da bellidir. Böyle takımlara toplama takım denilir ve profesyonellerde duygusallık kayboluyor. Kendilerine hedef koyamıyorlar! Maalesef tüm bunlara baktığımızda tecrübesiz bir yönetim görülüyor… “Para her şeyi çözer” düşüncesiyle hareket etmek yanlıştır! Öte yandan kulübe bu paralar nereden geliyor ve neden geliyor düşünmek de gerekiyor… İleride şaibe altında kalmamak için bunların şeffaf ve açıklanabilir olmasında da fayda var. (Yoksa Sarıyer de bunların bedellerini Adnan Hoca’nın oturduğu Vaniköy’deki boğaz manzaralı Rus milyarder Borisenko’nun beton yığınına çevirdiği yere dönerek ödemek zorunda kalabilir.) Çünkü bu tür insanlar bir verip bin almaya alışkındır.  “Başarı” olursa bunları hiç kimse düşünmez ama başarısızlık olursa fatura Sarıyer Spor Kulübü üzerine kalabilir! Sarıyer’in çocuklarına sahip çıkılmazsa başarılı olunması falan bu bütçelere rağmen mümkün değil! En büyük yatırım Sarıyer’in gençleri. Tekmeye kafa atacak futbolcular gerekiyor… O ruh Sarıyer’in kendi çocuklarında var. Sarıyer’in şampiyonluk dönemleri böyle kadrolarla gerçekleşmiştir. İnşallah, yerinde transferler yapılmıştır ve bu sene beklenen şampiyonluk gelir diye düşünüyorum. Sarıyer başarılı olsun, şampiyon olsun!

Sarıyerli taraftarların takımdan beklediği bir “başarı” var. Siz bu süreci hem eski bir yönetici hem de taraftar gözünden dengeleyecek olursanız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tabi ki her takımın taraftarı takımlarını en üst düzeyde görmek ister. Burada Sarıyer’imizin tribünlerinin beklentisi de 1.Lige çıkıp şampiyon olunması ve doğal olarak da Sarıyer alt yapısında yetişen gençlerimizin A takıma alınmasıdır. Yıllardan beri tribün liderlerimizin ve taraftarlarımızın çekmiş olduğu bu ızdırap Sarıyer’in Şampiyonluğu ile giderilmeli. Bu takımı “şampiyon” yapar mısınız, yaparsınız! Başarılı olur mu, olur…  Mevcut olan transfer mantığıyla giderseniz şampiyon yaparsınız ama Süper Lig’den oyuncular almanız gerekiyor. Bunlarla gelen her rakibi eze eze şampiyon olursunuz! Fakat yapılan transferlerin niteliklerini bilemiyoruz. Eğer şampiyon olacaksanız böyle bir takım kurmanız gerekiyor. Yoksa Sarıyer’in yıllardan beri özlemi olan şampiyonluk bu sene de olmaz! Seyircilerimizin ve tribün liderlerimizin kulübün sıkıntılı dönemlerinde de hep yanında olduğunu gördük. Kulübün gerçek sahipleri de unutulmamalıdır, taraftarlardır. Taraftarlarımızın da birlik ve beraberlik içerisinde olmalarını arzu ederim. Ümit ediyorum ki güzel bir takım yapılsın ve Sarıyer şampiyon olsun.

Sarıyer Spor Kulübü’nün Sarıyer için önemi nedir?

Sarıyer’in en kıymetli markası Sarıyer Spor Kulübü’dür. Ancak ne yazık ki marka değeri düşürülmeye çalışıldığı için ciddi anlamda zarar verildi ve iki yakası bir araya getirilemiyor diyebilirim. Sarıyer Spor Kulübü’ne eski yöneticilerin ve herkesin sahip çıkması gerekiyor. Herkes kendi döneminde çok önemli hizmetler vermiştir. Maddi ve manevi destekleri için hepsine şükranlarımı sunuyorum. Bugün Salih Bayraktar vardır ve kendisine hepimizin destek vermesi gerekmektedir. Çünkü bu kulüp sadece Salih Bayraktar’ın ya da eski başkanların şahsına ait değildir. Artık herkesin birlik beraberlik içerisinde olma zamanı gelmiştir.  Sayın Bayraktar’ın da öncelikle etrafındakilerle barışık olması gerekiyor. Herkesin ortak amacı Kulübümüzün başarılı olmasıdır. Sarıyer Spor Kulübü kimsenin babasının malı değildir, aksine Sarıyer Spor Kulübü Sarıyerlilerindir! Sarıyer’de yaşayan herkesin burada payı vardır. Sarıyer’in maçlarına gelen, Sarıyer’i destekleyen taraftarların emeği büyüktür. Kulüpte kimileri siyasi gruplaşmalar, kimileri de semt gruplaşmaları yaptı. Bunların hepsi çok yanlış olan şeyler! Bir baba nasıl ki evlatlarına sahip çıkıyorsa, Sarıyer de Sarıyer Spor Kulübü’ne sahip çıkmalıdır. İkiliği ortadan kaldırmak gerekiyor. Yönetimde yer alanlar da eğer bir ayrışma varsa birleştirmek için elinden geleni yapmalıdır. Herkes Sarıyer markası etrafında birleşmelidir. Aksi halde dışarıdaki birtakım fareler yönetim zafiyetinden faydalanarak kulübün sağında solunda oynamaya başlarlar. Ben kendi yönettiğim dönemde bu birleştiriciliği bir başkan olarak şahsen gerçekleştirdim. Hedeflerimiz vardı ve imkan verilseydi hepsini gerçekleştirebilirdik. Maddi boyutta bu paraların çeyreği bizde olsaydı Sarıyer Spor Kulübü gençleriyle beraber bu sene 1.Lig’deydi, bir sonraki hedefi de önümüzdeki sezonda Süper Lig hazırlığı içerisinde olmaktı! Bize bu desteği vermeyenlere biz şuan elimizden gelen bütün desteği veriyoruz ve vermeye de devam edeceğiz. Çünkü bizim sevgimiz Sarıyer Spor Kulübü’ne!

Peki, bu şartlarda Sarıyer Spor Kulübü için gerçek başarıyı nasıl tanımlarsınız?

Sarıyer’de başarının tek tanımı Sarıyer’in şu an 1.Lig’e ve arkasından da Süper Lig’e çıkmasıdır. Sarıyer, mazisiyle köklü bir takımdır ve İstanbul’daki takımlara baktığımızda Sarıyer Spor Kulübü’nün buralarda olmaması gerekiyor. Bu konuda uzun zamandan sonra ilk kez bir demeç veriyorum ve Sarıyer’i seviyoruz yanlış anlaşılmak da istemem… Şampiyonluk için şartlar oluştuğunu görebiliyoruz. Tek hedef ve tek başarı şampiyonluktur. Ligde 10’uncu da olsanız bu başarı sıfırdır!

Sizin başkanlığınız döneminde Sarıyer’in çocuklarından profesyonel yaptığınız, U17 ve U19’da oynayan futbolcular vardı. Onların son durumu nedir?

Ben kulübe başkan olup ikinci devrede geldiğimde paralarını alamamaktan dolayı oyuncular federasyona müracaat etmişlerdi ve hepsi serbest kalmışlardı… Ortada sahaya çıkarıp da oynatacak takım yoktu! Dolayısıyla gelir gelmez ilk hamle olarak bütün arkadaşları çağırdık ve hepsine ödemelerini yaptık. Ciddi anlamda sıkıntı olanları gönderdik. Bir takım kurduk yola gidiyorduk. Bizim olduğumuz her yerde iddia vardır. Yani biz şampiyonluk için doğru şey yapsak da yönetim dışından içeriyi karıştıran bazı faktörler oluyordu. Bu konuda maddi manevi her şeyi yapıyorlardı. Tabi bizim de bir hayat tecrübemiz var. Senelerce cemiyetlerin içerisindeyiz. Baktık ki şampiyonluğa oynama şansımız yok. Çünkü birilerinin eli kolu her zaman kulübün içerisindeydi ve bunu kesme şansımız yoktu! Dışarıdan alınan futbolcular forma dahi giymeden parasını alıp gidiyordu. Biz onlara milyonları vereceğimize neden Sarıyer’in alt yapısından futbolcular yetiştirmiyorduk? Sarıyer’in de yıllardan beridir beklentileri vardı. “Sarıyer’in çocukları bu takımda oynatılmıyor, hep dışarından futbolcular getiriliyor” deniliyordu! Ben bunu bildiğim için gelir gelmez ilk yaptığım U17 ve U19’a Sarıyerli gençleri profesyonel yapmak oldu. Futbolu iyi bilen, Sarıyer’de forma giymiş arkadaşlarımızın hepsinden isimler istedim ve onların işaret ettiği yetenekli gençleri tespit ettik. %90 Bu gençleri işaret ediyordu. Aynı zamanda Süper Lig takımları da bu gençlere talipti. Ekrem hocamızdan da rica ettim ve hepsiyle antrenman maçları yaptık. Bu çocukları profesyonel yaptık ve hiçbir başkanın göze alamayacağı riski alarak son 7 maçta hepsine şans verdik. Hedefimiz şampiyonluğu kovalamaktı! Sarıyer’in gençleri burada futbol oynasalardı takımında bir geleceği olacaktı. Bu gençlerimiz oynasaydı şimdi geçen seneden daha da iyi oynayacaklardı. Gençlerimiz tekmeye kafa atan çocuklardı! Tabi şimdi hiçbiri Sarıyer Spor Kulübü’nde değiller ve bizim yetiştirdiğimiz Sarıyer’in çocuklarını başka takımlar transfer etmek istiyor! Kulüp ciddi şekilde değer kaybına uğradı ve bu Sarıyer’imize yapılan en büyük kötülüktür.  Şimdi mademki her şeye rağmen paralar verilip Sarıyer’in dışından futbolcular getirildiyse bu takım artık şampiyon olmalıdır…

Arşiv fotoğraf

Sarıyer Spor Kulübü’nün yıllardır süre gelen yıkımı sizin başkanlık döneminizde. Herkesin beklediği bu yenilenme süreci nasıl gelişti?

Evet, Sarıyer Spor Kulübü’nün özlemini çektiği konu stat ve tesisleşmedir. Stadın yenilenmesi için adımı 6 ay başkanlık yaptığım süreçte ilk iş olarak attık. Çünkü geldiğimiz dönemde proje için herkes uğraşıyor ama bir sonuç alınamıyordu. Önümüzde bir genel seçim vardı. Eski bir siyasetçi olarak ben de bu yıkımın seçim sonrasına kaldığında sürecin uzama ihtimaline karşı hızlıca adım atmak istedim. Gerekli makamlara durumu arz ettik. Sarıyer Spor Kulübünden desteklerini esirgemeyen başta Sn. Cumhurbaşkanımız olmak üzere iktidar ve muhalefet parti yetkililerine şükranlarımı sunarım.  Devletimiz güçlü bir devlettir, dilediği yatırımı kimseye ihtiyaç duymadan yapabilir. Yeter ki diyalogları sağlam ve iyi niyetli sürdürelim. Elbette stadımızın son hali başka ilçelerle kıyaslandığında yine Sarıyer’e yakışan bir stat değildir. (Sarıyer’in yanında esamesi okunmayan Başakşehir, Kasımpaşa, Karagümrük vb. gibi)  Ancak hiç yoktan iyidir diyelim!  Bir Sarıyer Spor Kulübü kompleksi yapılmalıdır. Ben başkanlığa devam ediyor olsam hepsini devletimizin desteğiyle yaptırırdım. Şu anki yönetimin de isterse çok rahat yaptırabileceğine inanıyorum. Hedefimiz de bu olmalı. Sarıyer’e bir spor kompleksi yapılması için Hacıosman’da ve Çayırbaşı’nda uygun yerler var. Ancak buralar değerlendirilmez ve yetkili makamlara talepler zamanında ulaştırılmazsa geç kalınır.

Arşiv fotoğraf

Sizce Sarıyer Spor Kulübü’nde dikkat çeken aksaklıklar neler?

Sarıyer Spor Kulübünde maalesef kurumsal bir yapı yok. Eski alışkanlıkların devam etmesini isteyen birçok kişi kulübe her an el atarak değişimi engellemeye çalışıyor. Sarıyer Spor Kulübünde yöneticiler gelip gider ancak kurumsallık devam etmelidir. Kulüp yönetiminde şahıslar değil güçlü yönetimler olmalıdır. Kesinlikle bütün harcamalar bankadan yapılmalı, gelen kaynaklar da yine resmi yollardan gelmeli. Aksi taktirde yönetim zan altında kalacaktır. Kulübü sevdiğini söyleyen ama elleri boğazında olan bir zümre var. Bunların kulüpten acilen uzaklaştırılması gerekiyor. Alınan futbolcuların transfer bedelleri açık ve şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Eğer bir kulüpte çok para harcanıyorsa ve başarı da olmuyorsa bunların hesabının verilmesi ve nedeninin araştırılması gerekiyor. Bir konuya da değinmeden geçemeyeceğim. Geçmiş dönem Sarıyer Spor Kulübü Başkanlığı yapan Sn. Ercan Çamırcı bütün iyi niyeti ve gayretiyle kulübümüz için çalışmıştır. İçeriden ve dışarıdan yıpratılmaya çalışıldıysa da güçlü karakteriyle kulübümüzü 2.ligde tutmayı başarmıştır. Her sene söylediğimiz gibi o sene bu sene olsun diyoruz. İnşallah Sarıyer şampiyon olsun!

 

Sarıyer Spor Kulübü son 15 senedir maalesef profesyonel bir şekilde yönetilmiyor! Eskiden bakkallarda, manavlarda alışveriş yapılır, para verilir ama fiş kesilmezdi… O sistemle yönetilmeye çalışılıyor. Sarıyer’in daha kurumsal olması ve hiç kimsenin tekelinde olmaması gerekiyor. Şahıslar değil yönetim önemli olmalıdır. Şeffaf bir yönetim felsefesiyle hareket edilmelidir. Kulübümüzün maddi manevi bir talebi olursa her zaman veririz. Bizim için önemli olan kulübümüzün 1.Lig’e çıkmasıdır. Herkesin elini taşın altına koyabilmesi gerekiyor. Birlik beraberlikten kuvvet doğar. Birlik ve beraberlik içerisinde olunmazsa Sarıyer’in geleceğinden biraz daha çalınacak demektir! Sarıyer’in artık burada beklemek gibi bir lüksü olmaması gerekiyor. Geçtiğimiz dönem Sarıyer Spor Kulübü Başkanı Ercan Çamırcı’ya her şeye rağmen kulübü 2.Lig’te tutmayı başardığı için teşekkür ediyorum. Kendisini çok başarılı bulurum. Bütün Sarıyerlilerin de kendisine teşekkür borcu olduğunu düşünüyorum.

Sarıyer Spor Kulübü Başkanı ve yöneticilerine mesajınız var mı?

Yönetici olan arkadaşlar için bir şey söylemeyeceğim, burada gördüğüm kadarıyla tek ağırlıkta olan Salih Bayraktar arkadaşımızdır. Kendisi Sarıyer için önemli bir kişidir. Kulüp için emek vermeye çalıştığını da ciddi gayretlerinden görüyoruz. Ancak yanındaki arkadaşların ona ne kadar destek olacakları konusunda açıkçası şüphelerim var! Çünkü başkanlar da bir yerde her şeyi göremeyebiliyor ve birilerinin de kendilerini uyarmaları gerekiyor. Eğer geniş çapta istişareler yaparsa başarılı olur diye düşünüyorum.

Arşiv fotoğraf

 

Arşiv fotoğraf

ŞOK! ŞOK! ŞOK! ŞİŞLİ ETFAL HASTANELERİ BAŞHEKİMİ GÖREVDEN ALINDI! İŞTE BAŞHEKİMİN YENİ GÖREVİ!

Exit mobile version