Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti (TRAC)’nin en eski amatör telsizcilerinden biri olan Şükrü Satır, telsiz ile iletişim sisteminin her detayına yer ayırdığı evinin kapılarını ilk kez Sarıyer Gazetesi’ne açtı. Yaklaşık 35 yıldır telsiz konusunda edindiği tecrübelerini aktarmak için amatör telsizcilerle de sık sık bir araya gelen Satır, Sarıyer Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bekir Batu’nun sorularını yanıtladı.
Günümüzde gelişen teknolojiye ve artan iletişim araçlarına rağmen doğal afet durumlarında yaşanan iletişim kopukluğunu ortadan kaldıran telsiz sistemleri ve TRAC hakkında detaylı bilgiler veren Şükrü Satır; “Telsiz ile haberleşme bizim için bir hobi ama aslında afet haberleşmesinde bir ihtiyaçtır. Çünkü telsiz haberleşmesi kilitlenmeyecek bir sistemdir. Kullandığımız frekanslara ve atmosfer şartlarına göre binlerce kilometre öteye ulaşabiliyoruz. TRAC 1962’de Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti adıyla kurulmuş bir dernektir. TRAC olarak 112, AKUT, AFAD, İBB, Kızılay ve pek çok üniversite ile iş birliği protokollerimiz var. Ayrıca Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) içerisinde de yer almaktayız” dedi.
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Şu an yaptığınız iş nedir, siz bir gönüllü müsünüz?
Tabi Bekir Bey bu bir gönüllük işi zaten… Ben Şükrü Satır ve çağrı işaretim TA1K. Uluslararası fonetik alfabeye göre kullanıyoruz bu işaretleri. Bekir Bey öncelikle bize kendimizi anlatma imkânı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Çünkü bu konular maalesef pek bilinmiyor. Telsiz haberleşmesi kilitlenmeyecek bir sistemdir. Çünkü bir baz istasyonuna gerek duymadan konuştuğunuz için iletişimde sadece bataryanızın dolu olması yeterli oluyor. Telsiz ile haberleşme bizim için bir hobi ama aslında afet haberleşmesinde bir ihtiyaçtır. Çünkü olası bir afet anında GSM kilitleniyor ama bizim sadece radyo dalgalarıyla çalışan sistemlerimiz için herhangi bir sınırlama söz konusu olmuyor. Evimde gördüğünüz gibi sistemlerim açık 24 saat kapatmıyoruz. Hatta olası bir elektrik kesintisine karşı da bataryalar hep şarjdadır. Biz bu şekilde hem evlerimizde hem de iş yerlerimizde hazırlıklıyız.
Bu cihazların hepsi ayrı ayrı adlandırılıyor herhalde?
Evet, farkı frekanslarda çalışan cihazlar kullanıyoruz. Tabi ki uluslararası kurallar ve ulusal kanunlar çerçevesinde. HF-VHF-UHF en çok kullandığımız bantlar. Bizlere tahsis edilen frekans aralıklarında hobi ile teknik bilgi paylaşımı amaçlı ve gerektiğinde afet haberleşmesine destek amaçlı çalışmalar yapıyoruz. Bir de yeri gelmişken bize en çok gelen bir soruya açıklık getirmek isterim, “ne kadar uzağa ulaşabiliyorsunuz.” Zaten hobimizin en önemli ve zevkli kısmı da burası; mümkün olduğunca uzağa ulaşmaktır. Kullandığımız frekanslara ve atmosfer şartlarına göre binlerce kilometre öteye ulaşabiliyoruz.
Bize biraz da (Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti) TRAC’dan bahseder misiniz?
TRAC 1962’de Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti adıyla kurulmuş bir dernektir. Kamu yararına çalışan dernek statüsündedir. Amacı amatör telsizcilik hobisinin yaygınlaştırılması, ülke genelinde özellikle gençlerin teknolojiye ve bilime olan ilgisinin arttırılması, afet durumlarında yüzlerce üyesiyle kamu kurum ve kuruluşlarına imzaladığımız protokoller çerçevesinde destek olunması şeklinde özetleyebiliriz.
Peki, hangi kurumlarla imzalanmış protokolleriniz var?
TRAC olarak 112, AKUT, AFAD, İBB, Kızılay ve pek çok üniversite ile iş birliği protokollerimiz var. Ayrıca Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) içerisinde de yer almaktayız. Ulusal düzeydeki bu protokollerin yanında MAG-AME Mahalle Afet Gönüllüleri iş birliği protokolünü de imzaladık.
Amatör telsizcilik için bir lisans mı alıyorsunuz?
Evet, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün MEB ile ortaklaşa düzenlediği İşletme, teknik ve Ulusal-Uluslararası Kurallar konularında bir sınava giriyorsunuz. Yakın zamanda kızım da sınava girerek A sınıfı çağrı işareti almaya hak kazandı. Tabi ki lisanssız kullanılabilecek cihazlar da var, PMR adındaki bu cihazlarla da kısıtlı bir menzilde haberleşme yapmak mümkün.
A sınıfı dediniz, peki başka sınıflar da mı var?
Evet, A sınıfı radyo amatörü, kanunun verdiği haklar çerçevesinden amatör telsizcilere tahsis edilmiş her türlü frekansı kullanabilir. Buna çok uzaklarla görüştüğümüz HF – Kısa Dalga frekansları da dahildir. Zaten B ve C sınıfı lisanstan ayrıldığı en önemli kısım da burası.
Sınavda neler soruluyor?
Temel elektronik, ulusal ve uluslararası telsiz kullanma kuralları ve işletme kuralları şeklinde 3 grup soru var.
Ehliyet alacağımız zaman bir kitaba göre mi çalışmamız gerekiyor?
TRAC web sayfasında “Nasıl Amatör Olunur” başlığı altında açıklamalar ve video anlatımlar var. You Tube ortamında da arkadaşlarımızın sınava hazırlık konulu videolarını bulabilirsiniz. Yine internet ortamında bugüne kadar çıkmış soruları kapsayan bir soru bankası da mevcut.
Bize cihazlarınızdan da bahseder misiniz?
Burada gördüğünüz gibi yaklaşık 6 tane cihaz açık ve hepsi birbirinden bağımsızdır. Yakın mesafe ve uzak mesafe var. Buna gönül vermiş Sarıyer bölgemizde oturduğumuz için buradaki arkadaşları da tanıyoruz ama bizim bölgemizde hani sayı olarak belki toplasanız bir net çıkaramayız ama 300 kişinin üzerindeyiz.
Türkiye genelinde bu rakam daha çoktur öyleyse?
Çoktur. Aslında onun araştırmasını yapıp cevap vermek mantıklı olur. Amatör telsizcilikte karışıklığı önlemek için Türkiye 9 coğrafi bölgeye ayrılmış durumdadır. Adalar 0. bölge olarak geçer böylece 10 bölge diyebiliriz. Lisans aldığınız bölge zaten çağrı işaretiniz içinde bir rakam olarak bulunur böylece hava duyduğunuz bir istasyonun hangi bölgeden olduğunu anlayabilirsiniz.
Sınavda diyelim ki kazandı. Puanına göre frekans dinleme sınırı mı veriliyor? Sizin yaptığınız iş en üst seviye mi? A Kategorisi mi?
Ben A sınıfı bir amatörüm. İlk etapta size bir çağrı işareti verilir A sınıfı için TA ile başlayan arada bir önek, sonra böyle numaranız sonra da 3 harfle sizi tanımlayan çağrı işaretinizin son eki.
Siz yıllardır bu işi yapıyorsunuz veya telsiz dinliyorsunuz doğru mu?
35 senedir bu hobiyi yapıyorum. Dinliyoruz ve konuşuyoruz biz tabi gönderme ve dinleme ikisini de yapabiliyoruz. Tabii ki burada sicilinizin temiz olması gerekiyor. Herkese lisans verilmiyor.
Mesela Marmara depreminde siz bu sistemi kullandınız mı? Arama kurtarma çalışmalarına katkı oldu mu?
Tabii ki kullandık. Gazeteler biz orada amatörler sayesinde birçok insanın hayatını kurtardık diye bir manşet atmışlardı. Çok duygulandırıcı bir başlık olmuştu. TRAC üyesi telsiz operatörleri depremin ilk dakikalarında Türkiye’nin her yerinde bölgeye hareket etti, çöken yol ve köprüleri bin bir güçlükle aşarak Kocaeli Valiliği önüne ulaştı. Bölgede çok büyük hasar vardı. Telefon ve devlete ait telsiz sistemleri tamamen çökmüş, hiçbir yer ile haberleşme yapılamıyordu. TRAC olarak, mobil telsiz istasyonumuzu hemen devreye soktuk. Kısa dalga telsiz cihazımız üzerinden Ankara’da Başbakanlık’ta oluşturulmuş kriz merkezinde görev yapan TRAC telsiz istasyonuna ulaştık. Ankara’ya afet hakkında bilgileri aktardık, acil ihtiyaçları bildirdik. Bu arada başka şehirlerden de amatör telsizci grupları bölgeye geldi, belli noktalarda istasyonlarını oluşturdu.
Sadece deprem değil tabi günümüzde de bir savaş var. Bir şekilde iletişim hatları koptuğu zaman bu tarz sistemler ülke savunması için de kullanılabilir mi?
Savaş durumu özel bir konudur. Devletler savaş durumunda savaşan ülkelerdeki amatör telsiz haberleşmesini durdurmayı talep edebiliyor. Ama tabi ki komşu ülkelerde haberleşme devam ediyor ve insani yardım çalışmaları açısından hayati önem taşıyor.
Radyo dalgaları sağlığa zararlı mı?
Kısa dalga cihazlarımızın 100W çıkışı var ama antenlerimiz çatıda olduğu için bize ve çevremize bir zararı yok. Zaten kullandığımız frekanslar düşük frekanslar olduğu için iyonlaştırmayan frekans grubundadır. Ama örneğin evdeki Wifi ya da cep telefonları frekansları kesinlikle rahatsız eder. Baş ağrısı, unutkanlık vs. yapar ama bunları bir anda hissedemezsiniz.
Zaman zaman amatör telsizcilerle bir araya geliyorsunuz. TRAC’in Sarıyer ayağı için çalışmalar mı yapıyorsunuz?
TRAC Sarıyer, 2021 yılında kurulan bir şubedir. Bu işlere gönüllü olmak ve zaman ayırmak gerekiyor açıkçası. Bunu hayatımıza sokmamız gerekir. Hani bir yerde sadece konuşmak ve hobi olarak kalırsa çok da önemi kalmıyor bireysel oluyor.
Sadece ses mi gönderiyorsunuz?
Bilgisayarla çalışan sistemlerimiz de var dijital sistemlerimiz de… Bunlar tabi çok uzak yerlere sinyal alışverişi ve bilgi alışverişi yapıyorlar. Mesela Endonezya, Malezya, Avustralya. Çalışmalar tabi ki var. Ama bizi ilgilendiren sisten çok burası olmadığı için olası bir afette çabuk çökecek bir sistem olduğu için biz daha çok kendi evimizde ve kurulu olan antenlerimizde, derneğimizde kurulu olan sistemlere güveniyoruz. Yakın zamanda Trabzon ve Rize’de bir sel olmuştu. Orada yaşayan arkadaşlarımız sayesinde ilk haberi olan kurumlardan biri biz olduk ve haberleşme yardımı sağladık.
Lisanssız kullanılan sistemler de var mı?
Halk banı (CB) dediğimiz telsizler var. Belge gerektirmiyor Avrupa ve Amerika’da çok yaygın kullanılıyor. Çocuklarda bile eğitimi var bunun. Bunların ne işe yaradıkları nasıl kullanıldıkları ilk temasta ne yapılacağı ilkokul çağında anlatılıyor. O okullarımıza bize 5-10 dk. derslerinizi verin biz bu işi anlatalım gelelim gönüllü olarak. Telsizleri anlatalım ve telsizle haberleşmeyi çocuklara öğretelim.
Sarıyer ve çevresindeki okullarda bunu anlatabilir misiniz?
Tabi ki anlatırız gençleri faydalı teknolojiyle tanıştırmaktan çok da mutlu oluruz. Bütün teknolojilerin bile çökmesi durumunda hep bizim olmamız gerekiyor. Çünkü bu asla bitmez güneş enerjisiyle çalıştığı zaman bir deprem anında elektrik gitse bile oradaki aktarıcılar mesela yüksek yerler Kayışdağı, Bayrampaşa, Esenler gibi bunların hepsi güneş enerjisi ile çalışıyor elektrik gittiği zaman o şebekeler o akülerle günlerce çalışıyor.
Sizin belediyelerden ve Sarıyer halkından bekledikleriniz neler?
İlk önce biz onlardan bir şey beklerken önce bizim onlara kendimi tanıtmamız gerekiyor. Sizin sayenizde de bu olacaktır inşallah. Biz aslında belediyemizin bize müsait olup bize vereceği bir dernek binası bizim orda aktivitelerimizi, daha çok antenlerimiz ve daha çok kapsama alanına hitap etmek için bir dernek yeri istiyoruz. Mümkünse yüksek ve etrafındakiler rahatsız etmeyeceği ve bizim de etrafı rahatsız etmeyeceğimiz derken antenlerin yüksek olmasından ötürü sahada rahat çalışabilmek içindir. Bunun için Başkanımıza gideceğiz, kendimizi anlatmaya çalışacağız. Asla bir ticari beklentimiz yok, kamu yararına çalışan bir derneğiz. Bizim amacımız kendimizi tanıtmak halkın bizi tanıması. Biz haberleşmeciyiz ama tabi arama kurtarmacı değiliz.