İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
17 Haziran 2025 Sal
Asya Doğan

Sosyal Anksiyete

service service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kaygı son derece gerekli ve işlevsel bir duygudur. Gelecek için, çocuk yetiştirme, iş bulma, ilişkiyi sağlıklı yürütmek vb. kaygı yaşanan durumlarda, kaygı duygusu durum için çeşitli önlemler almamızı ve çözümsel yaklaşmamızı sağlar. Ancak, bazen kaygı duygusu kişilerde çok fazla arttığında ve karşılaştığı olaylarla ilgili çözümsel düşünceye geçemediği zaman işlevsiz ve kişinin hayatını olumsuz yönde etkileyen bir duruma dönüşür. İş görüşmesi, ilk buluşma gibi sosyal durumlarda bir çoğumuz kaygı yaşarız. Bu durum son derece normaldir ve kontrol edilebilirdir. Ancak, bazı insanlar bu kaygıyı çok yoğun hissederler. İşlevsel olmayan ve kişinin hayatını olumsuz etkileyen sosyal kaygı yaşayan kişilerde kaygı yaratan durum ve kaygı derecesi oldukça fazladır. Kişiler bu durumdan dolayı çeşitli kaçınma davranışları göstermeye başlarlar ve dolayısıyla, hayatları kısıtlanarak kısır döngüye girer. Sosyal kaygı işlerin halledilmesi için normal bir duygudur. Bu duyguyu ortadan tamamen kaldırmak mümkün değildir. Yapılan çeşitli araştırmalarda, limbik sistemde yer alan amigdala olarak isimlendirilen ve badem şeklinde olan bir yapı söz konusudur. Bu bölge kişinin korku, kaygı, öfke vb. duygu alanlarını yöneten beyindeki bir bölgedir. Amigdala beyinde büyük bir ağın parçası olarak yaşamdaki tehlikeli durumların algılanması üzerinde rol oynar. Sosyal kaygı normal bir duygudur, bunu tamamen ortadan kaldırmak mümkün değildir. Dolayısıyla tedavide beklenti kaygının tamamen ortadan kalkması olmamalıdır. Amaç, kaygı duyulacak durumları ve kaygı düzeyini çoğu insanın deneyimlediği düzeylere çekmektir.

Sosyal Anksiyete Nedir?

Sosyal anksiyete, sosyal ortamlarda kişinin başkaları tarafından yargılanma ya da eleştirilme konusunda yoğun korkuya sahip olduğu bir kaygı bozukluğudur. Sosyal anksiyete bozukluğuna sahip kişiler, sosyal ortamlarda sürekli olarak başkalarının onun hakkında olumsuz bir şey söyleme ya da düşünmesi konusuna aşırı duyarlılıkları vardır.

Öyle ki, kaygıları artmaya başladığında terleme, kalp çarpıntısı vb. bedensel belirtiler sergilerler. Yeni kişilerle tanışmak, konuşma başlatmak ve sürdürmek, flört etmek, dışarıda sipariş vermek, başkalarının önünde yemek yemek vb. durumlarda aşırı stres olurlar ve çoğunlukla bu durumlardan kaçınırlar.

DSM-5 Sosyal Anksiyete Tanı Kriterleri:

Sosyal durumlar hemen her zaman korku ya da anksiyete doğurur.

Sosyal durumlardan kaçınılır ya da bu durumlara zor dayanılır.

Korku ya da anksiyete sosyal durumun ya da sosyo kültürel ortamın yarattığı tehdite göre aşırıdır.

Korku, anksiyete ya da kaçınma ısrarlıdır (persistan), tipik olarak 6 ay ya da daha fazla sürer.

Korku, anksiyete ya da kaçınma kişide öznel sıkıntı ya da sosyal, mesleki ya da işlevselliğin diğer önemli alanlarında bozulma yaratır.

Korku, anksiyete ya da kaçınma madde kullanımına ya da başka bir tıbbi duruma bağlı değildir.

Korku, anksiyete ya da kaçınma başka bir ruhsal sorunun belirtileri ile daha iyi açıklanamaz.

Eğer bir tıbbi durum varsa (örn. Parkinson hastalığı, obezite, yanık ya da yaralanmaya bağlı kötü görünüm), korku, anksiyete ya da kaçınma açıkça bunlara bağlı değildir ya da aşırıdır.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.