İlkokul beşinci sınıftaydım, yaşadığımız şehirde bir iki caddenin dışında kaldırım ve asfalt yol yoktu.(ki) halen bu sorun bugün bile tam çözülebilmiş değil.
Eğitim dönemine yeni açılan okuluma giderken balçık çamurun içinde yürüyorduk. Okulun bulunduğu bölgede aydınlatma direkleri yeterli olmadığından çamurun gözüne gözüne basıyoruz. Tabi ki pantolonumuzun paçaları, hatta paltomuz yarı beline kadar çamura bulaşırdı.
Yani anlayacağınız kış günü yağmur dindikten sonra: çamur sıçratmadan çamurlu yollarda nasıl yürüyeceğimizi bilmiyorduk.
Bir gün babam birlikte yürüyelim dedi. Ne yapmak istediğini anlayamamıştım. Alışveriş yapmaya gitmenin haricinde babamla birlikte yol yürümeye alışık değildim.
Her neyse çamurlu yolda birlikte yürümeye başladık. Üzerime çamur sıçratmadan nasıl yürüyeceğimi, ayağımı nasıl basıp nasıl kaldıracağımı hem anlatıyor, hem de yürüyerek bana gösteriyor ve uygulatıyordu. Sonra bana dönerek: “Bak oğlum; Yağışlı havada sokağa çıkıp üzerine çamur sıçratmadan insanın evine temiz dönmesi için, nasıl yürüyeceğini tek bir cümlede öğrenirsin. Çamura basmazsan, üstüne başına ve etrafına çamur sıçratmazsın.
Ne yazık ki insanlar çamura basmamayı öğrenmezler, ömürlerinin sonuna kadar, çamurlu günlerde her sokağa çıktıklarında arkaları yarı bellerine kadar, kimileri omuzlarına kadar ayaklarıyla çamur atarlar. Arkalarından baksan üzerlerine gökten çamur yağmış sanırsın. Eve gidince de saatlerce elbiselerini temizlemeye çalışırlar.
Ne kadar temizlerlerse temizlesinler, Çamurun mutlaka izi kalır.!
İşte ben babamla yürüdüğüm ve nasıl yürüyeceğim konusunda ondan çok şeyler öğrendiğim o günden sonra, her safhasında özellikle siyaset ve ticaret yolunda hiç çamura basmadım. Üstüme başıma hiç leke buluşturmadım.
Çamura yatan camışlar (manda) babaları öğretmeyince, çamura bulanmayı marifet sayıyorlar.
Ve maalesef ki bu camışların sayıları günümüzde her gün kat be kat artıyor gibi…
Bugünlerde çamuru bulanan siyaset ve iş dünyası, kara para aklamalardan, futbolcuların yedikleri nanelerden, sosyal medya maymunlarından, siyasette dönen kirli işlerden, çetelerden bahsediyorum. Bu kadar kirlenmişliğe dur diyen olmayınca, tabii olarak sonunun nereye varacağını
Bekleyip göreceğiz!!!
Huzur içinde çamura bulanmadan yaşamanız dileğiyle…