Ayhan Çevik

Yol arkadaşlığı

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Siyaset bir ilimdir. İlmin kendisi de disiplindir. Biz de diğer alanlarda olduğu gibi, bu alanda da disiplini kaybettik. İpin ucu kaçtı bir kere… Ahbap çavuş, akraba, dost, askerlik arkadaşı gibilerin genel başkanlar tarafından aday gösterilmesinin sonuçlarının da farklı olmasını bekleyemeyiz.

Siyaset arenasındaki keramet sahipleri; milletvekilleri, siyasi partilerin genel başkan yardımcıları belediye başkanlıklarına aday olanlar olsa gerek… Onlara şapka çıkarıyor ve önlerinde saygıyla ceketimin düğmelerini ilikliyorum.

Keramet sahiplerine hiç kızmayın. Memlekette başkan olacak vasıfta adam bulunamayınca heveslerinin peşinde koşanlara pek de aldırmayın; kerameti kendinden menkul sananlar her zaman olduğu gibi milletten gereken dersi alırlar.

Ülke yangın yerine dönmüş, millet aç ve sefil, saray eşrafı her türlü ihtişam yaşıyor. Bunlara hesap sorması gereken muhalefet ise bilindik ideolojik takıntılarla köşe kapma derdinde, liyakatsiz, idealsiz menfaatperestlerle topluma karşı kolpacılık yapıyor.

Bu kadar dağınıklığın, liyakatsizliğin ve vefasızlığın kime yaradığına, kimin ekmeğine yağ sürdüğüne bakmadan, daha yol arkadaşlarını seçmesini bilmeyen, eleştirdiği iktidarın bütün zaaflarını bünyesinde barındıran, arkadaşlık hukukunu hiçe sayan ve en önemlisi kullandığı dil ile cazibesini yitiren muhalefette millet nasıl inansın? Eğer iktidar bu kadar milleti perişan etmişse, hukuk devletini egemenlerin devletine dönüştürmüşse, hala en büyük partiyse suçu iktidarda değil, millette değil, muhalefetin beceriksizliğinde aramak lazım!

Muhalefetin iktidar olmak gibi bir hedefi ve vizyonu yok. Muhalefet; egemenlerin kendilerine biçtiği görevi ifa ediyor. Sizler de yaşanan tiyatroyu siyaset sanıyorsunuz. Mesela milliyetçi duyarlılığı temsilde engellemek için birden fazla milliyetçi partiyi devreye soktular. Güçsüz ve kontrol altında tutulan, ihtiyaç duyulduğunda dolgu malzemesi olan temsili bir milliyetçiliği kurgulayarak devreye soktular.

Milletin asıl damarı ve iktidara en yakın güç olan milliyetçiler neden iktidara gelemiyor sorusunu her milliyetçinin düşünmesi gerekmez mi?

Bu cendereden çıkmanın tek bir yolu var. O da sivil, demokrat, liyakatte dayalı şeffaf yönetimler oluşturulmasıdır. Yoksa bu millete uygulanan öğrenilmiş çaresizliğe hep birlikte mahkum oluruz. Sakın milleti şikayet etmeyin! Aynı millet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarıyla kurtuluş savaşını başarmıştır. Millete dönüp gücü ve referansınızı milletten alırsanız, inanmış kadrolarla yola çıkarsanız hem kendinizi hem de milleti kurtarmış olursunuz. Sakın mankurtlara, menfaatçi hiziplerle yol arkadaşlığı yapmayın! Yoksa koca bir davayı mundar edersiniz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.