Havaların serinlemesiyle birlikte kışın sofralarımızda sık sık yer verdiğimiz turşunun hazırlık aşaması yaklaşıyor. Yapımında beyaz lahana, salatalık, taze fasulye, havuç, karnabahar, biber, elma, üzüm gibi birçok sebze ve meyve kullanılan turşunun, bağışıklığı arttırmadan kalp sağlığına kadar birçok faydası var. Peki, ev turşusunu tüketirken nelere dikkat edelim?
– Sadece sirke ve tuzla yapılan, koruyucu içermeyen, evde cam kavanozlarda uygun koşullarda saklanan ve ölçülü tüketilen turşu, sağlığımız için birçok faydaya sahiptir.
– Turşuyu oluşturan sebze ve meyveler bağışıklık sistemini kuvvetlendiren birçok vitamin, mineral ve antioksidanları içerir. Dolayısıyla tek bir çeşit yerine farklı sebzelerin turşularını tüketmek alınan antioksidan çeşitliliğini açısından vücuda daha çok fayda sağlamaktadır. Özellikle pancar ve lahana en iyi antioksidan kaynaklarındandır.
– Turşu fermente bir besin olduğu için bakteri açısından da zengindir. Bu bakteriler güçlü bir bağışıklık sisteminin göstergesi olan bağırsak florasının zenginleşmesini sağlar.
– Bağırsak florasındaki probiyotik bakterilerin yoğunluğunun artması ise bireyleri kalp damar hastalıklarına karşı korumaktadır. Ayrıca yüksek antioksidan ve vitamin içeriği sayesinde kalp-damar hastalıklarından koruyucu özelliği vardır. Ancak bu koruyucu etkinin sağlıklı bireyler için geçerli olduğunu unutmayın.
– Lifli yapısı ve içeriğindeki fermente bakterilerle bağırsak sağlığını koruyan turşu, bağırsak hareketlerinin düzenlenmesini de destekliyor. Yüksek lifli sebze ve meyvelerden yapılan turşular dışkı hacmini artırarak, metabolik atıkların vücuttan atılmasını destekleyerek kabızlığa iyi gelmektedir.
– Turşu yüksek oranda sodyum içerdiği için; yüksek tansiyonu, diyabeti, böbrek yetmezliği ve mide rahatsızlıkları olan kişilerin çok kontrollü yemeleri hatta hastalık düzeylerine göre hiç yememeleri önemlidir. Özellikle hazır turşuların sodyum oranları daha yüksek olduğu için saha tehlikeli olduğunu unutmayın.
– Turşu yaparken, kabın yapımında kullanılan ve insan vücudu için kanserojen olabilen maddelerin turşuya geçişini önlemek için plastik yerine cam kavanozlar kullanmaya özen gösterin. Ayrıca kullanılan kabın sterilizasyonuna ve hava almamasına dikkat edin. Kavanozları kaynar suya batırıp çıkarttıktan sonra fırında yüksek ısıda kurutabilirsiniz.
– Turşu yapmanın en önemli püf noktalarından biri de sebze ve meyvelerin dizilişi. Diziliş ne kadar birbirine yakın ve güzel dizilirse hem görüntü olarak hem de lezzetin homojen olarak oluşması açısından etkileyici olmaktadır.
– Turşunuzda kısa sürede yumuşama gözlenmemesi için hazırlarken sofra tuzu yerine kaya tuzu kullanabilirsiniz. Turşu yapımında altın oran; 1 litre suya 1 çay bardağı sirke, 2,5 çorba kaşığı deniz veya kaya tuzu. Kavanozun en altına mayalanma işlemini kolaylaştırmak için 5-6 tane nohut, lezzet vermesi için ise 3-4 diş sarımsak ekleyebilirsiniz.
– Turşu tüketildiği gün ödem artışını engellemek için su tüketiminizi arttırmaya özen gösterin.
– Herhangi bir hastalığınız yoksa haftada 2-3 gün yarım avuç kadar turşu tüketebilirsiniz.
