2024 yılının sonuna geldik

Dostlarım;

Türkiye’nin gerçek gündemi ekonomidir.

Emekçi ve emekliler gelecekte daha rahat bir yaşamları olabilecek mi sorusunu kendi kendilerine sordukları zaman halen müspet bir cevap alamadıkları için gelecekten umutlu olamıyorlar.

Asgari ücretli emekçilerin günlük yaşayışlarında kazançlarının normal bir yaşayışa yetmediği için sıkıntıları çok büyük, tasarruf yapmak bir tarafa tam aksi her ay borçlanmaya mecbur oluyorlar.

Emeklilerin ise çalışma hayatlarındaki sıkıntılarının çalışma hayatları bittikten sonra da devam etmesi emekli maaşlarının yetmediği gibi artık yaşlandıkları için vizyonları daralmış ve karamsarlıkları çok artmıştır.

İnsanlar hayal güçlerinin azalması yüzünden yaşama sevinçlerini kaybederler.

Hayal edebilmek için gelecekten umutlarının devam etmesi gerekir.

Demokrasi ile yönetilen ülkelerde çareler tükenmez içinden çıkılmaz gibi gözüken durumlarda çare seçimdir. Seçim yeni umutlar beklentiler demektir.

Seçim demokrasilerde can suyudur. Hayat verir umut verir çözüm yolu olur.

Türkiye’mizin dışında cereyan eden olumsuzluklar dış siyasetimizin ön görülü kararları ile başarılı olacaktır.

Ön görü ülkemizin bekası ve bağımsızlığın koruması ve Türkiye Cumhuriyetinin payidarlığıyla ilgilidir.

Türkiye’nin 40 yıllık belası olan terörün bitmesi için ömür boyu müebbet hapse mahkum olan Abdullah Öcalan’ın TBMM’de DEM Parti’nin grup toplantısına getirilerek kurmuş olduğu Türkiye düşmanı PKK terör örgütünü bitirdiğini silahlarını bıraktırdığını örgütü dağıttığını açıklarsa umut hakkından yararlandırılabileceğini Sayın Devlet Bahçeli açıkladı ve bu konuda ısrarlı olduğunu tekrarlıyor.

Çok cesur ve özgüven dolu bir açıklama olduğunu düşünüyorum.

Aklımı kurcalayan ve beni rahatsız eden bu güne kadar yüzlerce masumu sivili öldüren yüzlerce Mehmet’imizi şehit eden bir terör örgütü başının 25 sene hapis yatması bütün bu günahlardan kurtulması için yeterlimidir. Yüzlerce Ocak söndürmüş cani katil 25 sene hapis yatmayla toplum tarafından affedilir mi.

Türk halkı ve şehit aileleri tarafından affedilir mi.

Gözüken kısa vadede neticelenecek gibi değil…

Bu plan karşılaşılacak bütün aksilikler düşünülerek eksiksiz uygulanmalı, Türk milletinin helalliğini alarak sonlandırılmalıdır diye düşünüyorum.

Acaba konuya Atatürk’ün söz konusu vatansa gerisi teferruattır dediği gibi mi yaklaşmalıyız.

Herhalde bu icraat geliştikçe açıklığa kavuşacaktır.

Suriye sınırımızda Suriye’nin bölünmesi gerçekleşiyor gibi. Suriye içindeki terör örgütleri Şam’a doğru hareket halindeler, Şam yönetimi sadece geri çekiliyor herhangi bir karşılık vermiyor Esad’ın başkanlığı bırakacak mı yoksa kaçacak mı sorularına cevap aranıyor.

Esad’ın kaçtığı veya bilinmeyen bir yere gittiği düşünülüyorken Esad’ın ailesiyle birlikte Rusyaya sığındığını öğrendik. Rusya tarafından sığınma hakkı verildiği açıklandı.

Şam’ın düştüğü yönetimin el değiştirdiği hatta bayrağının bile değiştiğini görüyoruz.

Rejimi ne olacak şu anda bir kararlılık görmüyoruz.

Dış işleri bakanlığı ön görü ile takip ediyor. Savunma için bekamız için çok önemli Türkiye’miz için sıkıntı olmadan bu işin bitmesi en büyük arzumdur.

Bazı geçici Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmeye çalıştıklarını görüyoruz çünkü bu insanlar Esad yönetiminden kaçmışlardı.

Dönüşlerinin kolaylaştırılması gerekiyor diye düşünüyorum.

İç siyasette göze takılan akıllarda soru yaratan bazı şeyleri yazmadan geçemeyeceğim. Kabinede çevre bakanlığı gibi Türkiye’deki maden aramalarına Çet raporu veren çevreyi koruyup düzenlemekle görevli olan insanların temiz hava almaları aynı zamanda üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’mizin temiz denizlerinin olması için çalışmalar yapması gereken kuvvetli bir bakanlık Çevre bakanlığı acaba İzmir Körfezi’ndeki deniz kirliliğinde hiç sorumluluğu olmadığını neden düşünüyor bu konularla siyaset yapmak uğruna kirli suyu  gazetecilere gösterince bakanlığın yapmadığı bir çalışmayı şikayet etmiş olmuyor mu, diye düşünüyorum.

Sarıyer Belediye Başkanı’nın Sarıyer halkıyla bütünleşmeye çalıştığını mahallelerde yapılan halkı dinleme toplantılarından anlıyoruz, toplantılardan halkın memnuniyetini görüyoruz. Toplantıların devamını diliyoruz.

Sarıyer sporun başarılı maçlar çıkardığını ve şampiyonluk yolunda ilerlediğine şahit oluyoruz.

Bir Sarıyerli olarak kıvanç duyuyoruz inşallah mutlu sonla neticelenecektir.

2024 yılının sonuna geldik milletçe zor bir yıl geçirdik, 2025 yılı için de bir düzelme beklentimiz yok gibi maalesef ama sağlığımız yaşamımız için en önemli unsur çalışma gücümüz umut etmemiz hepsi sağlığımızla ilgili o zaman yeni yılda Türk milleti olarak sağlıklı olabilmemizi, olabildiğimiz kadar mutlu huzurlu olmamızı aşımızın işimizin daima olmasını, emekçi ve emeklilerin onurlu yaşayabilmek için yeterli desteği alabilmelerini gönülden diliyoruz.

Geleceğimiz olan gençlerimizin de sıkıntısız öğrenimlerini tamamlayabilmelerini, ailelerin çocuklarını besleyebilmelerini, barınma zorluğu çekmemelerini güzel günlerin geleceğinden umutlu olarak yeni yıla girmelerini canı gönülden diliyorum. Halkımızın dostlarımın yeni yılda sağlık ve mutluluk huzur dolu olmalarını içtenlikle diliyorum.

Kısacası mutlu, huzurlu, kardeşçe yaşayabilen Türkiye diliyorum seneye buluşma dileğiyle, hepinize sevgiler.

Exit mobile version