Dostlarım; dünya pandemiden sonra kendine gelemedi. Ölüm korkusu ve hayatta kalma mücadelesi çok fazla beynimizin zorlanması neticesinde ruhen yorulmamıza sebep oldu. Enteresan olan bu kadar hengame yaşanırken insanların kader birliği yapmaları gereken noktada kendilerini dünyanın yöneticisi sanan kendi ülkelerinin dışındaki ülkeleri baskı altında tutmaya çalışan ABD maalesef AB’yi de peşine takarak dünyanın huzurunu bozarak Rusya gibi başında çarlık Rusya’sı zamanındaki toprak bütünlüğünü hayal eden bir liderin Ukrayna’ya saldırmasına sebep oldular (eskiden kalan bir hesabın görülmesi olarak) da düşünülüyor.
Yani dünyanın huzurunu kaçırmak için ne varsa yapılıyor, hala Ukrayna devlet başkanının ne yaptığını hiç anlamış değilim ülkesinin dağılmasına sebep oldu.
Pandemi ve daha geçmeden başlatılan savaş Avrupa’yı ve birçok ülkeyi zor durumda bıraktı. Türkiye’nin stratejik durumu doğru dış politika izleyerek etkilenmeyi asgariye indirgedi, gelecekte nasıl gelişeceğini zaman gösterecektir. Hata yapmamak esastır. Bugünkü davranışımız Avrupa’nın da Rusya’nın da işine yaramaktadır.
Doğalgazın Rusya tarafından AB ülkelerine kesilmiş olması kış yaklaşırken karşılaşılan en büyük zorluktur, AB ülkeleri bu zorluğu en alt seviyede hissetmek için kendilerine göre tedbirler almaya çalışıyorlar.
Yunanistan kıpır kıpır oynuyor ABD’nin rotasına girmiş bize davranışları komutayı Amerika’dan almadan yapmaya cesaret edebileceği hareketler değil bizim yapacağımız gerektiği yerde gerekeni yapmaktır. Bir NATO ülkesi olan Yunanistan’ın s300 füzelerini aktif hale getirmiş olması bizim s400’lerimiz için de bir hak doğurmuştur sadece benim düşüncem.
İzmir’in kurtuluşunda meydanı dolduran kalabalık Yunanistan’ın uykularını kaçırmıştır. O görüntü Türklerin birlik beraberliğini de sembolize etmiştir. Orada sadece İzmirliler değil Türkiye’nin neredeyse her yerinden ve her siyasi görüşten insanlar vardı. Tertipleyenlerin bile ummadıkları birliktelik oluşuverdi. Ben bu kutlamaya siyaseti karıştırmadığı için sn KK’yı da kutluyorum.
Bütün bu gelişmeler ekonomik durumumuzu unutturuyor mu, tabiki hayır, çünkü ihtiyaçlarımız için çarşıya çıkınca sıkıntılarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu sıkıntıların ağır olmasının sebeplerinin başında plansız yani gelirini giderini hesap etmeden yapılan birçok yatırımın yapan şirketlere devletin hesapsız borçlandırılmasıdır.
Yapılan yatırımlar kullanırken bizi heyecanlandırıyor milli servet olarak sevinmek istiyoruz ama olmuyor. Orta direk dediğimiz gelir grubu kalmadığı gibi daha üst gelir gurupları da nasiplerini almaya başladılar durum bir türlü iyileşmeye dönemiyor.
Türkiye’nin CB yönetim sistemi daha iyi yönetilip halkımızı çok mutlu edebilirdi ama maalesef sistemin değişmesi konusu ağır basmaya başlamıştır. Sistemin yanlışlığı hiç kabul etmeyen bir sistem olduğu ortaya çıktı. Siyasette Cumhur ittifakı ile millet ittifakı çekişirken üçüncü bir ittifakın kurulduğu görüldü. Millet ittifakı (6lı masa) bileşenleri her türlü baskıya rağmen durumlarını muhafaza ediyorlar. 6’lı masa bileşenleri siyasi görüşleri ayrı olmasına rağmen asgari müştereklerde birleşerek CB çıkarmaya ve TBMM’de üstünlük sağlama çabasındalar ancak o zaman güçlendirilmiş parlamenter sistem hedeflerine ulaşabilmeleri mümkün olacaktır. Güçlendirilmiş parlamenter sistem hedeftir ama ekonomiyi düzeltmez tabi ki ekonomik tedbirlerini anlatacaklardır. İnsanlarımız ceplerini yakan enflasyondan nasıl kurtulacakları konusunda açıklamalarla ikna edilmeyi bekliyorlar.
Seçim tarihi yaklaştıkça işler daha da zorlaşmaktadır. CB elindeki bütün imkanlarıyla ekonomiyi düzeltmeye çalışıyor ama alınan tedbirler enflasyonu düşüremiyor doların yükselmesine sebep oluyor ben sadece yaşadıklarımızı yazmaya çalışıyorum. Her yazımda yazıyorum en büyük hakem ne derse o olur. En büyük hakem Türk milletidir. CB sistemine devam mı yoksa güçlendirilmiş parlamenter sistem mi halkımızın tercihiyle seçimde belli olacaktır. Çoğunlukla plansızlıktan doğan sıkıntıları yaşıyoruz seçim yaklaştığından çabuk sonuç almak için pansuman yapılmaya çalışılıyor ama yaranın temizlenmesi mümkün olmuyor. Düşmeyen enflasyon karşısında eriyen memurlar, işçiler ve emeklilerin maaşlarına enflasyon oranında zam yaparak seçime doğru gidiyoruz. Tedavi değil pansuman oluyor.
Cumhurbaşkanı’mız az gelirli insanlarımızın konut sahibi olabilmeleri için büyük bir proje başlattı gerçekten çok büyük proje daire sahibi olması imkansız gibi gözüken insanlarımızın bu şekilde ev sahibi olmayı gerçekleştirebilecekleri düşünülüyor. Bu projenin başarılı olmasını diliyorum. Halkımız sağduyulu ve basiretlidir. Dünyanın durumunu da Türkiye’nin durumunu da değerlendirmeyi en iyi şekilde yapacaktır. Türkiye üniter yapıdadır ve üzerinde yaşayan herkes birbiriyle kardeşliği seçmiştir. Doğusu batısı kuzeyi güneyi yedi iklim bölgesi iyi günde kötü günde beraberdir. Birlikteliğimiz dosta güven düşmana korku verir. Atatürk’ün izinde gösterdiği hedefe hep birlikte yürüyeceğiz.
Yeni ders yılı bütün gençlerimize ve milletimize hayırlı olsun.
Hoşça kalın sevgiyle kalın dostlarım.