Rukiye Ay

Dengede kalabilmek!

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yaşama “merhaba” dediğimiz günde başlar “dengede kalabilme” mücadelesi! Bebeklikte yürümek için düşe kalka bir çabadır, gençlikte ise gelecek kaygısı arttıkça sancısı da çoğalır… Bir bisiklette dengede kalabilmeyi öğrendiğimiz ilk an gibidir mesela bir üniversiteden mezun olmak! Yaşama öğrendiklerimiz ışığında bir adım atarız ancak gideceğimiz yol çok çetrefillidir… İlk birkaç başarısızlık ise en ağır kaza gibidir; hemen düşeriz! Yeniden yürüyebilmek için ayağa kalkmak mı? Zordur tabi ama hayatta hiçbir şey imkansız değildir. 20’li yaşların yaşama tutunma çabasıyla geçen o denge arayışlı günlerinden sonra 30’lar gelir. Artık kendimizi daha iyi tanıyor ve yaşam mücadelemizi daha güçlü anlamlandırabiliyoruzdur. Kendimizi tanıdığımız kadar insanlar da bizi tanımaya başlar. Çevremiz genişledikçe yaşama değer katan daha çok şeyin farkına varırız. Denize taş attığımızda çoğalan halkalar gibi emeklerimizin de giderek büyüdüğünü izlemek kendimize güven verir.

Yaşam her yeni güne nefes aldıkça dengede kalma çabasının yine yeniden kurulmasıdır. Çünkü hayatın ne yazık ki bir dengesi de matematiği de yok! Rakamsal hiçbir veri bence bir insan yaşamının tüm detaylarını veremez. Yaşadığımız her başarı ya da zorluk bir insana dışarıdan bakan başka bir insanın çözemeyeceği kadar karışık bir denklemdir. Hepimizin hayatında türlü türlü zorluklar var ve birisiyle sohbet ettiğimizde elbette tavsiyeler alıyoruz. Ancak ne o tavsiyeleri yerine getirmeyecek kadar çabasız ne de çabaları boşa gitsin isteyecek kadar umarsız değilsek işte tam da bu denklemin karışıklığındandır.

Hepimiz yaşadıklarımızdan öğrendiklerimizi ceplerimize koyar ve yol almaya devam ederiz. Bazılarımız iyiliği de kötülüğü de daha çabuk kabullenir ancak bazılarımız her şeye rağmen mücadele etmeye devam eder. Hepimiz doğduğumuzda sadece minicik bir iyiliktik! Büyüdükçe artan kötülüğün sebebi belki de yaşamda iyiliğin mücadelesini daha çok verenlerin artık yorulmasından kaynaklanıyor da olabilir. Kim bilir!

Dengede kalabilmek çok önemlidir. Özellikle bazı insanlar ev ya da iş yaşamında herkese nazaran biraz daha fazla dengeyi sağlayandır… Hoşgörüsü, empati yapabilmesi ve anlayışlı olmasıyla bir adım öne çıkar. Tüm sıkıntıları görür, yaşar, hisseder ama sanki kendisi etkilenmiyormuşçasına göğüsler ve çevresindekilere de hep moral verir. Bu elbette çok zordur ama böyle insanlar kendi mutluluğunu değil çevresindekilerin iyiliğini daha fazla düşünür. Yaşamındaki her şeyin yanına ek olarak bir de dengelemeyi koyar. Çünkü yaşamın dengesi bir kez bozulur ve herkesin sıkıldığı o günlük rutin çarkının işleyişi bir şekilde durursa bundan herkesin etkileneceğini bilir.

Yaşadıkça öğrendiğim ve son günlerde kendi kendime kattığım bir cümlemi de sizlerle paylaşmak istiyorum; işini çok severek yapmak dünyaya sihirli dokunuşları ve insanın kendisine de mucizeleri getirir…

Sözlerimin sonuna gelirken hayata gücüyle değer, renkleriyle heyecan, zarafetiyle güzellik katan tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.

İyilik tohumlarını toprağa ekip hayatı çiçekler açtırabileceğimiz daha nice baharlara… Hoş geldin ilkbahar, mucizeler hep var olsun!

Sevgiyle kalın…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.