Seçimler yapılır. Seçenler seçer, seçilenler seçilir. Seçilenler koltuklara otururlar. Bir rahatlama gelir. Seçim meydanlarında verilen sözler unutulur. Mükemmel hizmet iddiasıyla koltuklara oturanların başka öncelikleri oluşur. Seçenler de kendilerine ne sözler verildiğini unutur. Sözünde duran ile durmayanı ayıramaz. Kendi hakkını savunanın yanında durmak yerine, gider adeta tuttuğu takıma oy verir. İşte böyle bir zincir oluşur. Yeni mağdurlar, yeni mağduriyetler oluşur. Biz demokrasiyi sandıkta arıyoruz ama daha derin sorunlarımız var ve bu yazı o kadar uzun menzilli değil…
Dikkatimi çeken bir gündem var: Sarıyer’de tapu sorunu çözüldü! Biz çözdük! Hayır biz çözdük! Bu iddialaşmalar devam etmekte. Devam etmekte ama ortada tam anlamıyla çözülmüş bir sorun yok. Pek çok parsel uygulama dışı bırakılmış durumda. Belli bölgeler seçilmiş ve seçimlere az zaman kala bunun üzerinden yanıltıcı bir gündem oluşturulmakta. Sarıyer’de pek çok parselde bu sorun devam edecektir. Tam bir eşitsiz durum yaratılmaktadır. Uygulamayı genel çerçevede yapmayıp bu seçilen bölgeler üzerinden yürüttüğünüzde ne olur? En basit tabiriyle eşitsizlik olur, yeni hukuki sorunlar ortaya çıkar. Oysa tapu sorunu olan vatandaşların sıkıntısı ortak. Niçin eşit bir uygulama yapılmıyor? Kiminin sorunu oy kaygısıyla çözülürken, kimisi bu çileyi çekmeye devam edecek. Neden? Bu tip eşitsiz uygulamalar hangi siyasete yakışıyor? Pek çok vatandaş durumun farkında bile değil. Zamanla anlaşılmayacak mı peki? Bizim için eski tas eski hamam demeyecek mi vatandaş? Ama oyları toplamış olacaksınız öyle mi? Onları da bir sonraki seçime üç ay kala mı düşüneceksiniz? Sorunu kökten çözerseniz sonraki seçimde oy istemeye kozunuz mu kalmaz? Nedir sizi bu eşitsiz uygulamalara iten? Yoksa kapsama alınmayan bölgelerle ilgili başka planlarınız mı var?
Sarıyer’in tapu sorunu çözülmedi. Bir sorun tamamen ortadan kalktığında, o sorunu yaşayanların hepsinin sorunu giderildiğinde çözülmüş olur. Doğru ifade şu olmalı o zaman: Sarıyer’in tapu sorunu kısmen çözüldü. Aslında bu ifade de yanlış. Çünkü karar alınmış ama henüz uygulanmamış. O zaman şöyle diyebiliriz: Sarıyer’in tapu sorunu kısmen çözülecek! Ne kadarlık kısmı çözülecek peki? Onu da bilmiyoruz. Zira bu iddiayı yapanlar açık bir şekilde ifade etmemişler. Bu sorunu kaç kişinin, kaç evin yaşadığını bilmiyoruz. Buldukları çözümle yüzde kaçı çözülmüş oluyor, yüzde kaçının sorunu devam etmiş oluyor? Artık matematikle konuşalım, sözeliniz çok yanıltıcı yine!
Ey seçilecekler, keşke hepiniz seçimi kaybetseniz! Bu sefer sadece seçenler kazansın istiyorum çünkü. Ama demokrasi bunu çözemiyor. Sorunu kısmen çözenlere kısmen oy vermek lazım o zaman. Mühürün bir kısmını yuvarlağın içine bir kısmını yuvarlağın dışına vurmak lazım. Sorunu kısmen çözüp bırakacaklara kısmen oy verilir en fazla!
Oyum geçersiz sayılmasın sakın, mantık bunu gerektiriyor!
