Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, memur ve memur emeklileri için 2024-2025 için hükümetin zam teklifinin 2024 ilk 6 ay için yüzde 14, ikinci 6 ay için yüzde 9. 2025 ilk 6 ay yüzde 6, ikinci 6 ay yüzde 5 olarak belirlendiğini açıkladı.
Osmanlı toplum düzenini eleştiren âşıkların duygularını, bugün söyleyeni unutulduğu için anonim ürünler arasında saydığımız:
Şalvarı şaltak Osmanlı
Eğeri kaltak Osmanlı
Eken de yok biçen de yok
Yiyen de ortak Osmanlı
dörtlüğü açıkça gözler önüne sermektedir.
Yine, Zileli Talibi’nin:
Talibi’yim kurtulmadım çileden
Mültezimler öşür alır kileden
En doğrusu kaçmak imiş Zile’den
Hiç gelmemek Nurun ala nur imiş…
dizeleri de Osmanlı döneminde baskı ile vergi alınışını dile getiren söyleyişlerin en açık örneğidir.
Anadolu halkı yüzlerce yıllık tarihinde âşığın sazı ile düşünüp âşığın avazı ile acılarını, dertlerini, çektiklerini dile getirmiştir.
“Eski zamanlardan birinde padişahın hazinesi yine boşalmış…
Har vurup harman savunmaktan, Saray’a düzinelerle at almaktan, çalgı-çengi yiyip içip coşmaktan her zamanki gibi beş para kalmamış Koca hazinede…
Padişah, vezirlerini çağırıp “ne yapacağız?” diye sormuş; vezirlerden biri “yine halktan vergi toplayacağız, başka yolu yok sultanım” diye düşüncesini açıklamış… Padişah hem kızgın, hem üzgün bir” tavırla yanıt vermiş:
– Vergi koymadığımız
Bir şey mi?
Kaldı mı a koca
vezir; ota da b.ka da vergi saldık. Hadi bulun vergi koymadık bir şeyler!
Divandaki vezirler uzun uzun düşünmüşler,
Bir türlü işin içinden çıkamamışlar… Sonunda yaşlı
Bir vezir, “buldum” diye bağırmış,
Padişah merakla “nedir?” diye sormuş:
– *Adı İbiş olandan, başı
kel olandan, pazarda horoz satandan, bir de kılıbık olandan
1 akçe vergi alalım!*
Padişahın pek hoşuna gitmiş, emir vermiş, uygulama başlamış…
O ülkenin epey uzak bir dağ köyünde yaşayan İbiş isimli vatandaş, bu durumdan habersiz, evin ihtiyaçlarını karşılamak, karısına da bir çift pabuç almak için kümesteki çilli horozu koltuğunun altına alıp, neşeyle kasabanın pazarına inmiş.
Ve başına gelecek felaketten habersiz!
Daha pazara varır varmaz besili hayvanı gören bir müşteriyle sıkı bir pazarlığa tutuşup, sonunda 4 akçeye satmış horozunu.
Kârlı bir satış yapmanın mutluluğu ile yürürken padişahın vergi memuru kesmiş yolunu.
– Horozunu
sattın değil mi?
– Evet?!.
– Ver bakalım
1 akçe horoz satma vergisi!
İbiş şaşırmış, diklenmiş memura,
“Horoz satmanın da vergisi mi olurmuş!”
Tartışma uzayınca ahali
de toplanmış etraflarına; kalabalıktan
biri seslenmiş:
– İbiş efendi, boşuna uğraşma bunların elinden kurtulamazsın, öde 1 akçeyi gitsin…
Memur bunu duyunca “aha” demiş, “adı da İbiş’miş, vergi borcu 2 akçeye çıktı!” İbiş bunu duyunca iyice delirmiş, “İbişlik vergisi de neymiş” diye karşı koymuş, kaçmaya çalışırken takkesi düşüp kel kafası ortaya çıkınca vergi memuru gürlemiş:
– Kafası da kel bunun, 1 akçe de kellik vergisi!
Adamcağız bunun üzerine kendini
kaybedip ağlamaya, yalvarmaya başlamış:
– Yapma ağam, ben eve gidince karıma ne derim? Vallahi eve sokmaz, maşayla gelir üstüme!..
Memur, bu kez üzüntülü, sıkıntılı bir sesle bağırmış:
– Birader, sen üstüne bir de kılıbık çıktın, bir akçe de kılıbıklık vergisi ver! demiş.
Horozdan aldığı parasının hepsi vergiye giden zavallı İbiş kel kafasını kaşıya kaşıya köyüne giderken karısına ne diyeceğini düşünmekteymiş.
***
Aşıklar, hele ki Ozanlar doğruyu çalar, doğruyu söylerler… Sesleri Maveradan, arşa yükselir. Oradan yeryüzüne düşer ve çağımızda bile yankılanır.
Daha önce söylediğimiz üzere;
“Şalvarı şaltak Osmanlı,
Eğeri Kaltak Osmanlı,
Eken de Yok, Biçen de Yok,
Yeme de Ortak Osmanlı!”
***
İbiş Efendi’den bugün emeklinin ne farkı kaldı?
Emekliler,genel seçimlerden sonra günümüzün “İbişileri!…”
Yerel seçimden sonra gelecek vergilerle “İbiş” bile emekliden daha şanslı olacak.
Allah, emekliye imdat eyliye…
Hazinenin cari açığını ve enflasyonu emekli maaşına bağlayandan merhamet beklemek beyhude bir uğraştır.!