Bekir Batu

Pınar ve Rumeli Hisarı’nın satış dosyası komisyonda neden bekliyor?

service service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sarıyer’in en önemli sorunu elbette, mülkiyet yani tapu sorunu. İlçenin neredeyse yüzde 80’i tapusuz, başka bir deyişle yüzde 80’i kaçak. Yıllar önce Anadolu’nun farklı yörelerinden gelen vatandaşlar buralara yerleşmiş. Herkes geldikleri yörelerin kültürüne uygun gördükleri semtlerde kendilerine göre derme çatma bir yuva kurmuş. Gelenlerin sayısı arttıkça gecekondular mantar gibi türemiş. Karadeniz’den gelenler daha çok deniz kenarındaki yerleri, İç Anadolu tarafından gelenler ise iç tarafları seçmiş. O yıllarda İstanbul nüfusu az, bakir alanlar daha çok olduğu için Anadolu’dan göçen insanlar, boş buldukları arazileri sahiplenmiş. Kimileri başka işgalcilerden parayla satın almış, kimileri “varını yoğunu” bu yerlere harcayıp başını sokacakları derme çatma evler yapmışlar. Kendilerine ve ailelerine birer yuva yapmışlar. Hukuken “işgalci” diye tanımlanan bu insanlar hayata buralarda kurdukları evlerinden tutunmaya başlamışlar. Süreçte tapu tahsis belgeleri alanlar olmuş. Bu insanlara her seçimde tapu sözü verilmiş, bu yerlere belediyeler hizmetler getirerek onları dışlamamış. Böylece belediyecilik anlamında gecekonducularla, villacılar arasında ciddi anlamda bir hizmet farkı pek oluşmamış. Yani olması gereken doğrusu yapılmış. Ancak bu bölgelerde yaşayan vatandaşların tapularının olmaması onların hep karşısına çıkmış. Yıllar önce nasıl ev yaptılarsa bu evler halen aynı şekilde kalmış. Yani evlerini yenilemek, güzelleştirmek ve değiştirmek gibi şansları olmamış. Çünkü tapusuz oldukları için, ülkedeki beklenen büyük deprem gerçeğine rağmen evlerini güçlendirme şansı verilmemiş. Özellikle Sarıyer’de Boğaziçi Öngörünüm Alanı’nda kalan bölgede evleri olanlar çok mağdur edilmiş. Onlarca yıldır hep söz verildiği halde bir türlü verilmeyen tapular nedeniyle vatandaşlar psikolojik baskı altına tutulmuş. Sorunlar dedelerden, babalara, babalardan da çocuklara miras bırakılmış. İnsanlar hak arama arayışlarından ve mücadelelerden adeta yorulmuş, bıktırılmış. Her parti karşısındakini suçlamış, seçimlerde herkes oy uğruna bu süreci fırsata çevirmeye çalışmış. Ancak hiç kimse çözüm adına ciddi ve samimi bir katkı sunamamış.

Ve şimdi…

Sarıyer’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Pınar ve Rumeli Hisarı’ndaki arazilerin satılabilmesi için bir umut ışığı doğdu. Pınar Mahallesi’nde 102 dönümlük 983 ada 1 parsel ile 215 dönümlük 59 parsel ve Rumeli Hisarı’ndaki 94 bin 468 metrekarelik 976 ada 1 parsel nolu yerlerin satışı için ışık göründü. Toplamı 317 dönümü bulan ve üzerinde on binlerce vatandaşın yaşadığı bu arazilerin satışı konusunda sonuca neredeyse ilk kez bu kadar çok yaklaşıldı. Çünkü bu arazilerin satışı İBB Hukuk Komisyonu’nda. Eğer AK Partililer’in çoğunlukta olduğu Hukuk Komisyonu dosyayı “uygun bulup” meclise gönderirse, meclisten de geçecek onayla birlikte bu arazilerin satılması süreci hemen başlayacak. Böylece Sarıyer’de yıllardır tapu bekleyen on binlerce kişi tapularına kavuşabilecekler. Fakat dosya aylardır komisyonda bekletiliyor, komisyondan geçirilmiyor.

Tam da bu noktada cevap bekleyen bazı sorular var. “ Bu arazilerin satışı piyasa değerinden mi yoksa belediye emlak rayiç değerinden mi yapılacak? İki satış arasında neredeyse 10 kata yakın fiyat farkı var. Zira bu konuda İBB’nin Kağıthane’de verdiği kötü örnekler var. Ayrıca söz konusu araziler hak sahiplerine brüt olarak mı pay edilecek, yoksa yüzde 40 civarındaki terkleri yapılarak mı satılacak? Şayet bu soru netleşmezse her bir hak sahibi ödediği paranın yüzde 40’nı boş yere ödemiş olacak. “

Evet sorular çok ancak bu iki soru çok kilit. Bu iki kritik madde üzerinde AK Parti ve CHP karşılıklı masaya oturup vatandaş lehine anlaşmalı ve sorunu kesin kez çözmelidir. Artık iki siyasi parti arasındaki laf ebeliğine vatandaşın karnı tok. Topu birbirlerine atmalarına gerek yok. “Biz parti olarak vatandaşın yanındayız” diyerek konuyu süslü sözlerle geçiştirmenin artık hiç zamanı değil, zaman çözüm zamanı.

Sarıyer halkının artık yüzü gülsün, hiç değilse bu iki mahalledeki tapu sorunu iş bu noktaya gelmişken hemen çözülsün. Burası çözülürse siyasette oluşacak iyi niyet rüzgarıyla zamanla diğer mahallelerde de çözüm süreci mutlaka yaşanacaktır. Ancak İBB Hukuk Komisyonu’nda bekletilen bu dosyanın, her iki partinin anlaşmasıyla komisyondan geçirilmesi ve mecliste de desteklenmesi gerekiyor.

AK Parti ve CHP’liler şayet çözümden yanaysa artık vatandaş bunu görmek istiyor. Sözde değil, özde ve eylemde bunu görmek istiyor. Sarıyerliler’e yıllardır yaşatılan tapu çilesi artık bitsin, konu siyasetin argümanı olarak değil, siyaset üstü herkesin ortak konusu olarak görülsün.

Geçmişte herkes bu konuda birbirlerini yeterince suçladı, birinin diğerini suçlayacak yüzü de kalmadı. Şimdi hiç değilse bu ayıbı ortadan kaldırma fırsatı oldu. Siyasilere tavsiyem bu iki mahallenin tapularına kavuşmasına engel olmayın. Nasıl ki, Swiss Otel arazisinin satışında CHP ve AK Partililer olarak masaya oturup sessizce anlaşabiliyorsunuz bu kez de bu anlaşmayı Sarıyer’de tapu bekleyen on binlerce gariban vatandaş için yapın.

Biliyoruz ki isterseniz bunu mutlaka başarabilirsiniz… Bekliyoruz!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Siyasi olarak düşünürseniz size yazık, eviniz olsun istiyorsaniz nereye bakacağınız belli, siz yokken simdi olanlara

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.