İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
24 Haziran 2025 Sal
Rukiye Ay

Aylardan Kasım…

service service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Denizi iyi tanımadan onu sevemezsiniz! Hele bir de aylardan Kasım oldu mu, gökyüzüyle arasında ufuk çizgisinin kaybolduğu sisler oldu mu… Hele bir de öfkesine yenik düşüp, dalgalarıyla sizi yordu mu…

***

Yaşamak, doğru zamanda doğru cümleleri kurabilmeyi gerektirir. Çünkü kurduğumuz her cümle aslında inşa ettiğimiz birer güne, günler aylara ve aylar yıllara dönüşür. Acısıyla tatlısıyla kocaman 1 yılı daha geride bırakmaya çok az kaldı! Her yıl hepimizin hedefleri ve en önemlisi de hayalleri oluyor… Aslında her hayal bir gün gerçek olmak için var. Hayaller içine girdiğimizde çıkamayacağımız bir çıkmaz sokak zannedilse de aslında hiçbir hayal yoktur ki yolu gerçeğe varmasın.

***

Sonbaharın son ayı Kasım bizi kışa hazırlarken, ardından gelecek Aralık da yeni bir yıla hazırlayacak. Tüm zorluklarla rağmen yaşamak insan doğasının mücadeleci ruhuna özgü bir şey… Bir ağacın toprağa kök salıp göğe uzanışı gibi, bir kedinin dünyaya gelip düşe kalka hayata tutunuşu gibi… En çok da insan olmak zor, çünkü doğmak ya da büyümek değil asıl mesele; insan olabilmek! İnsan olabilmek ise emek ister. Tıpkı ağır da olsa hayatımızı inşa ettiğimiz taşları birer birer taşır gibi, hatta kimi zaman ördüğümüz o duvar umutsuzlukla yıkılsa da yeniden yapmaya çabalamak gibi emek ister. Hayat herkese çabalarının ve emeklerinin meyvelerini verir. Bu bazen çok uzun zaman alır. Kimi zaman imkansız görünür. Kimi zaman emekler çalınır, kimi zaman emekler sömürülür. Ama tüm bunların sonunda geriye hayatın tek gerçeği kalır; hayat insana geç ya da erken emek tohumlarını toprağa ektiyse mutlaka bir ağaç verir. Yeter ki yüreğimizin tüm iyiliğiyle yürüyelim…

***

Köşe yazımı kendimle kaldığım zamanlarda yazarım. Kocaman kalabalıklar içinde cümlelerim genellikle kaybolur. Günler, haftalar biter ama o anlamsız yoğunluk durumları hep stabil kalır… Çok zamandır saatlerin akrep ve yelkovan dansına yetişemez oldum. Hayatı sessize almak istedim o da olmadı. Bir kitap yazmaya başladım ama henüz darmadağınık… Neresinden tutsan hep biraz hüzün, neresinden tutsan hep bir çıkmaz sokak… Belki de aylardan Kasım, belki de mevsimlerden gri diyedir… Kim bilir!

***

Her şeye rağmen insan kıymetini bilmediği her şeye gün gelir muhtaç olurmuş! Bu cümleyi kurmak geride bıraktığım yıllarımı alsa da okuyanlara bir minik ders olsun isterim. Belli ki kalemim susmuş, kağıdım küsmüş ve ben kalemle kağıdın arasında çaresiz kalmışım. Sanırım yine de yılların cümlelere sevgisinden olsa gerek karmaşık cümlelerden de şimdilik bir yazı çıktı. Öyleyse daha nicelerine, gelecek güzel günlere, sevgiyle kalın…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.