İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
18 Haziran 2025 Çar
Rukiye Ay

Mevsimsiz…

service service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dört mevsimden geçer de kendi mevsimini bir türlü bulamazmış insan… Ne kışın soğuğu, ne de yazın sıcağı nedense tam anlamıyla mutlu edemediğinden olsa gerek döner dolaşır hep yalancı baharlara sığınırmış… İlk ya da son olsun bahar, insan ruhuna çiçekler açtırır sonra yapraklar döktürür ama günün sonunda yüzünde bir tatlı tebessüm bırakırmış… Bir rüzgar eser gelir ve nefes olurmuş umutsuzluğuna.

“Bir varmış, bir yokmuş” diye başlayan masalların, baharda çiçekler açan satırlarında dolaşır, mutluluğu pembe renk sayıp dünyayı pembeye boyamak istermiş. Her şeyin fazlası zarar olan kışın soğuğu da yazın sıcağı da aynı şekilde bunaltır, kendisine bir başka mevsim arar dururmuş. Ne öyle çok soğuğu üşütsün, ne öyle çok sıcağı bunaltsın. Üzerinde tasasız bir elbise gibi süzülsün mevsim… İnsan ömrüne nefes olacak mevsimi ne kadar geç bulursa, umutları birer birer azalır ve azaldıkça çoğalmaya çalışmaktan da fazlasıyla yorulurmuş.

Yorgunluğun tanımı nedir deseler anlatacak çok şey bulur ama gel gör ki bunları cümle cümle toplayıp da paragraflara dökemezmiş. Anlatmak başka anlaşılmak bambaşka şeyler olsa da içini dökmekle cümlelerini kağıtlara dökmek bir olmaz mı hiç! İnsan yazdıkça kalemi yüreğine nefes olur. Umutları yeşillenir, büyür, kocaman olur! Çiçekler açar hayalleri, bir anda mevsim bahar olur…

Dört mevsimden geçse de kendi mevsimini bulamaz insan… Yürüdükçe çoğalan yokuşlar boyunca yürür, yürür, yürür! Hani şu masallardaki arpa boyu bile yol gidememeye benzer bazen hayatı, dön dolaş hep aynı yerdedir… Rutinin başkentinde gibi bir hayatın tam ortasında! Oysa ne zordur rutinleri de hayatına sabitleyebilmek, oysa ne vefalıdır rutinler… Sabahtan akşama bir işi olmasa insan nasıl olacak bu yaşamak denilen yorgunluk. Her sabah çayını yudumlayıp, bir de üstüne kahveni içmeden nasıl olacak satırların biriktiği hayatın… Akşamına yorgunlukla yetiştiğin günün, gecesi nefessiz de olsa nasıl olacak?

Bir mevsimin içine doğarsın da sonrasında, mevsimsiz günler gelir bulur seni… Doğduğun mevsim senin olsun istesen de ne mümkün! Kışlar gelir kurulur hayatına, sonrasında yazlar bile üşütür. Zaman akar akmasına da keşkeleri biriktir dur! Her “keşke” ile başlayan cümle için artık geç olduğunu anladığında çoktan hasta olmuşsundur. İnsan gençliğinde anlamaya başlarsa yaşlılığın derdini o zaman hayat nice olur?

Yaşamınızda en güzel mevsimler sizinle olsun, umutla kalın…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.