Prof. Dr. İsmail Koyuncu’nun sosyal medya hesabından kamuoyuna paylaştığı teşekkür mesajı şöyle:
İTÜ Ailesine Teşekkürler
14 Ağustos 2020 tarihinde, mezunu ve mensubu olmaktan her zaman gurur duyduğum İstanbul Teknik Üniversitesi’ne rektör olarak seçildiğim günden itibaren; kıymetli mesai arkadaşlarımla birlikte, Türkiye’nin en köklü üniversitesine hizmet etme bilinciyle hareket ettik.
Planlı, sistemli ve hedef odaklı yaklaşımlarımızın bir ifadesi olarak, 2021’i “Hamle Yılı”, 2022 yılını “Dönüşüm Yılı”, 2023’ü “Sürdürülebilirlik Yılı” ve nihayet 2024 yılını da “Küresel Etki Yılı” ilan ettik. Çalışmalarımızı sürdürürken de,özellikle bu kavramları odağına alan ve İTÜ’nün dünya çapındaki saygın konumunu pekiştirecek faaliyetlere imza attık. Kuşkusuz bu faaliyetlerin başında, üniversitemizin akademik standartlarını geliştirmek ve geleceğin teminatı olan genç İTÜ’lülere sunduğumuz eğitim koşullarını güncelleme yolunda attığımız adımlar geliyor. Bu alanda gösterdiğimiz yoğun çabaların somut çıktılarını, küresel derecelendirme kuruluşlarının yayınladığı listelerde de gözlemlemek mümkündür.
QS Dünya Üniversiteleri Sıralaması’nda 4 yıl önce 751-800 aralığındayken, bugün 326. sıraya yükseldik. QS Alan Bazlı Dünya Üniversite Sıralaması’nda “Mühendislik ve Teknoloji” alanında tüm dünyada ilk 100’e girerek 95. sırada yer aldık. Ayrıca İTÜ’ye, QS derecelendirmelerinde gösterdiği üstün başarı dolayısıyla, Avrupa’da son beş yılda en hızlı yükselenüniversitelere verilen “En Gelişmiş-Avrupa” Ödülü takdim edildi.
THE 2024 Etki Sıralaması’nın Sürdürülebilirlik Kalkınma Amaçları’nda 4 yıl önce 601. sıradayken, bu yıl yoğun çalışmalar sonucunda tüm dünyada 34. sıraya yükselmiş durumdayız. Aynı sıralamanın “Nitelikli Eğitim” başlığında tüm dünyada 5. sıraya kadar yükseldik.
Bütün bu gelişmeler ve başarılar; İTÜ’lü akademisyenlerimizin ve personelimizin azimli ve hedef odaklı yaklaşımları sayesinde ve ortak bir çabanın ürünü olarak, son dört yılda ortaya konuldu.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nin kurumsal tarihi açısından önemli bir dönüm noktası olan kuruluşumuzun 250. yılı, bu dört yıllık süreçte üzerine eğildiğimiz bir diğer gündem maddesiydi. 1773’ten bugüne uzanan İTÜ’nün tarihsel serüvenini aydınlatacak ve gelecek kuşaklar için bir esin kaynağı olmasına imkân tanıyacak faaliyetlere imza attık.
Üniversitemize kazandırdığımız İTÜ Müzesi, Hafıza Yolu, 250. Yıl Anıtı ve Meydanı gibi eserlerin yanı sıra; 250. Yıl Belgeselleri ve 250. Yıl Külliyatı gibi yayınlar ortaya koyduk. 250. Yıl İTÜ Şöleni gibi etkinliklerle yıldönümünün coşkusunu öğrencilerimizle birlikte yaşarken, 250. Yıl Sempozyumu aracılığıyla bu anlamlı yıldönümünün gururunu bütün bilim ve akademi camiasıyla paylaştık. Elbette, bir taraftan köklü kurumsal geçmişimizi aydınlatan çalışmalara imza atarken, diğer taraftan geleceği dönüştürme idealine bağlı projeleri ve bilimsel atılımları da teşvik etmeyi sürdürdük.
Bu bağlamda, özellikle öğrenci kulüplerimize ve proje takımlarımıza destek sağlama konusuna büyük önem verdik. Lisans öğrencilerimizin, daha hazırlık sınıfından itibaren kulüplere ve proje takımlarına katılmaya teşvik edildiği ekosistemimiz, birçok öğrenci kulübümüzün ve proje takımımızın yeni başarısına da zemin hazırladı. Öğrencilerimizin azimle geliştirdiği proje ve tasarımlarla birlikte, üniversitemiz ulusal ve uluslararası birçok yarışmadan madalya ve kupayla döndü, birincilikler elde etti.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nin bir araştırma üniversitesi olduğunun ve ilerleyen dönemlerde de bilhassa bu yönüyle daha fazla ön plana çıkmasının öneminin farkındaydık. Bu bilinçle hareket ederek, çok kıymetli mezunlarımız ve bağışçılarımızın da katkılarıyla üniversitemizin BAP (Bilimsel Araştırma Projeleri) bütçesini 2020’de 4,5 milyon TL’den, 2024 yılında 270 milyon TL gibi bir miktara yükselttik. Bu sayede akademisyenlerimize dört yıl gibi kısa bir zaman dilimi içinde projeleri için 60 kata yakın (% 5900 düzeyinde) bir destek artışı sağladık.
İTÜ Ailesi olarak, öğrencilerimizin eğitim koşullarını en ileri seviyeye taşımayı her zaman kurumsal bir ilke olarak benimsedik. Genç mühendis adaylarımıza sağladığımız yurt imkânları ve burslarla İTÜ’nün bu alanda farkını ortaya koymaya çalıştık. Dört yıllık süreçte, burs olanaklarımızı 6 kattan fazla artırarak 22 milyon TL’den 140 milyon TL’ye yükselttik. Geçtiğimiz yıl, 26.000 öğrencimizin 12.800’üne maddi destek sağladık ve böylece, her iki İTÜ’lüden birine burs vermenin mutluluğunu yaşadık.
Bu alanlarda ortaya koyduğumuz çabalar, öğrencilerimizin de takdirini kazandı. Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarına göre kademeli bir yükselişle 2020’de ilk 1000’den yalnızca 8 öğrenci üniversitemize gelmişken, 2021’de bu sayı 48’e, 2022’de 98’e ve 2023’te 102’ye yükseldi. Bu sene ise ilk 1000’de yer alan 97 öğrenci, gelecek hayallerine giden akademik serüvende, nitelikli eğitim için İTÜ’yü tercih etti.
Lisans döneminden bugüne, yıllarımı geçirdiğim ve mensubu olmaktan her zaman büyük onur duyduğum kendi üniversitemde bu gurur verici görevi yapmak, benim için her zaman en büyük motivasyon kaynağı oldu.
Bu göreve atanmamı ve üniversiteme hizmet etmemi sağlayan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yürekten teşekkür ederim.
Rektörlük görevini üstlendiğim dönem boyunca gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarda desteğini yanımızda hissettiğimiz Yükseköğretim Kurulu Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar’a teşekkür ederim.
Bu dört yıllık süreçte; akademisyenlerimiz, öğrencilerimiz, mezunlarımız ve personelimizle birlikte, birçok kalıcı esere ve sayısız akademik başarıya imza attık. Bu başarıların mimarları olan tüm çalışma arkadaşlarıma ayrıca teşekkür ediyorum.
Dört yıllık görev sürem boyunca devam ettirdiğimiz yoğun tempolu çalışma hayatımın arka plandaki mimarı sevgili eşime ve kıymetli evlatlarıma da ne kadar teşekkür etsem azdır. Onların fedakarca destekleri olmasa idi, dört yıl boyunca gerçekleştirdiklerimiz çalışmaların önemli bir kısmını yapmamız mümkün olamazdı. Onlara da sonsuz teşekkürler.
Bu vesileyle İstanbul Teknik Üniversitesi’ne Rektörlük göreviyle atanan Prof. Dr. Hasan Mandal hocamıza yeni görevinde başarılar diliyor ve bir İTÜ’lü öğretim üyesi olarak her zaman yanında olduğumu ifade etmek istiyorum. Görevi devrettiğim yeni Rektörümüzle birlikte, İTÜ’nün önümüzdeki dönemlerde bilim, teknoloji ve eğitimde liderliğini sürdüreceğine canı gönülden inanıyorum.
Saygılarımla
Yükseköğretim Kurulu
