Sarıyer Gazetesi olarak yayın hayatımıza başladığımız 2005 yılından beri neredeyse 20 yılı geride bıraktık. Dile kolay 20 koca yıl… Henüz 18 yaşında üniversite birinci sınıfta başladığım gazetecilik mesleğimde ise 28 yılı geride bıraktım…28 yılın 25 yılı da Sarıyer’de geçti, geçmeye devam ediyor. Sarıyer’de çeyrek asırlık bir gazeteci olarak takdir edersiniz ki çok olaya tanık olduk, çok şeyler gördük, geçirdik… Basın hayatımızın bir kısmı ulusal basında geçmesine rağmen Sarıyerliler bizi haliyle Sarıyer Gazetesi’yle tanıyor. Ömrünü gazeteciliğe adamış bir kişi olarak söylenecek çok sözler, yazılacak çok cümleler var. Ancak bunları yazmaya ne satırlar yeter ne de okumaya zaman… O yüzden konuyu kısaca anlatalım…
Bizi yakından takip eden okuyucularımızın gayet iyi bildiği üzere, haberlerimizde parti ayrımı yapmaksızın yanlış ve doğruları belgelerle yazmaya çalışıyoruz. Haberlerimizin bir kısmı Sarıyer dışından, hatta başka ilçe ve illerden… Amacımız buralarda yaşanan ama hiç bir şekilde basına yansımamış haber değeri taşıyan konuları sizlere yansıtabilmek. Hangi belediye hangi partininmiş, bu haber kime zarar ya da yararmış bakmadan sadece haber odaklı habercilik yapıyoruz. Belgeleriyle yayınladığımız her haber mutlaka karşılığını buluyor. Çok okunan ve güvenilen bir gazete olarak haberlerimiz her yerde ses getiriyor. Her gün sadece Sarıyer’den değil, Türkiye’nin ve hatta dünyanın farklı noktalarından onbinlerce kişi haberlerimizi okuyor. Artık yerel bir haber sitesi değil, ulusal basına da zaman zaman kaynak olan orta ölçekli ulusal bir internet sitesiyiz. Günlük 209 bin tekil ziyaretçi trafiğine ulaşmış bir internet sitesi olarak gururluyuz.
Bu yüzden SARİYERGAZETESİ.COM marka haline geldi. Herkes bilsin ki; bizler kimseyi mutlu ya da mutsuz etmek için gazetecilik yapmıyoruz. Vatanıyla, bayrağıyla ve milletiyle sorunu olmayan herkese karşı eşitiz. Omuzlarımızdaki sorumluluğun farkındayız. Mağdur her kesimin sesini duyurmak bizim görevimizdir. Toplumu mağdur eden, soyguncular, hırsızlar, rantçılar ve ihale çeteleriyle mücadele etmek de başka bir görevimizdir. Şucu bucu değil sadece gazeteciyiz. Ülke kan ağlarken, toplum hayat pahalılığı başta olmak üzere türlü sıkıntılar yaşarken tüm bunları görmezden gelip yapay gündemler peşinde koşmak bizim vicdanımıza sığmaz. Herkes bilsin ki; kimseye kin ya da düşmanlık beslemiyoruz. Zaten bir gazetenin böyle bir tercihi olamaz, olmamalı. Gazete olarak sadece ama sadece işimizi yapıyoruz. İşimize saygı duyuyoruz, işimize de saygı duyulmasını bekleriz. Kimse bizden SÖZCÜ ya da SABAH zihniyetiyle hareket etmemizi beklemesin. Sadece bir tarafı koruyup karşı tarafa saldıran bir anlayış gazetecilik değil, parti bekçiliğidir. Bizim kimsenin kapısını bekleyecek, savunacak halimiz yok. Bizim muhatabımız siyasi partiler değil, toplumdur. Bayrağıyla sorunu olmayan her partiye elbette eşitiz ancak kimseye ayrıcalık yapmak niyetinde de olmayız. Tüm okuyucularımız şundan emin olsun ki, bizler Türkiye’de gazeteciliğin gerçekte nasıl yapılması gerektiğini herkese göstermek için bir avuç idealist gazeteciyle mesleki onur mücadelesi veriyoruz. Büyük medya kartellerinin gücüne elbette sahip değiliz, ancak mesleğin saygınlığını herkesten daha çok koruduğumuza inanıyoruz. Biz sadece yazdığımızdan sorumluyuz, kimin ne anladığından ya da nasıl yorumladığından değil.. Bu yüzden bize inanan, güvenen ve severek takip eden herkese, tüm okuyucularımıza ekibimiz adına çok teşekkür ederiz. Bize güvenin, inanın ve hiç bir yerde okuyamayacağınız haberlerimizi SARİYERGAZETESİ.COM farkıyla okumaya devam edin! İyi ki varsınız, iyi ki varız!!!