CHP’li kadınlar mecliste Sarıyer’in sesi olacak!

Sarıyer Belediye Başkan Adayı Mustafa Oktay Aksu’nun listesinde yer alan CHP’li kadın meclis üyesi adayları ile siyaset ve projeleri üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

SARIYER OLAY Haber Müdürü Rukiye Ay ve muhabirlerimiz Gizem Doğan ile Ayşenur Ekici, CHP Sarıyer Belediye Başkan Adayı Mustafa Oktay Aksu’nun Maslak’taki Seçim Koordinasyon Merkezi’nde partili kadınlarla buluştu. Cumhuriyet Halk Partisi Sarıyer Belediye Meclis Üyesi listesinde yer alan ve meclise girmelerine kesin gözle bakılan kadınlarla; Sarıyer’i, siyaseti ve yapmayı düşündükleri projeleri konuştuk. Mecliste sadece kadınların değil tüm ilçenin sesi olmaya hazırlanan kadın meclis üyesi adayları, Sarıyer için hedeflerini anlattı.

KADINLAR YÖNETİMDE DAHA ETKİN OLMALI

Sunay Sevinç: “Uzun yıllardır parti üyesiyim. Daha önceki dönemlerde İlçe Yönetim Kurulu üyeliğim, meclis üyesi aday adaylığım oldu. Son 6 yıldır da CHP’nin Sarıyer Kadın Kolları Başkanlığını yürütüyorum. Bu dönemde yerel seçimlerde arkadaşlarımızın önerisiyle tekrar belediye meclis üyeliğine aday adayı oldum. Partimizde temayül yoklaması yapılmasını her zaman istiyorduk zaten bir ön seçimin bir canlılık bir hareketlilik getireceğine inanıyorduk. O yönde de oldu. Kadınlar olarak temayül yoklamasına da girdik. Birgül arkadaşımızla birincilik, ikincilik konusunda yarıştık. Birgül benden öne geçti. Bende kadınlarda ikinci, resmi listede de beşinci sıraya geldim. Bu bizim partimizde, üst kurulumuz 2-4-6’yı örgüte önerdi. 1-3-5 ise kontenjan sıralamasıydı. Ben şimdi 8’inci sırada meclis üyesi adayıyım. Buraya gelene kadar çok yoğun çalıştık özellikle son 6 yıldır, kadın örgütlenmesine ben de başkan olduğum için çok büyük mücadeleler verdik. İl Başkanımızın, Kadın Kolları İl Başkanımız, ondan önce Canan Kaftancıoğlu, bizim İlçe Başkanımızın Sevim Yalınkılıç’ın kadın olmasının da verdiği güç ile güzel ekipler oluşturduk. Çok güzel çalışmalar yaptık. Kadın temsiliyetinin farkındayız, biliyorsunuz ülkemizde kadın sorunları öncelikle cinayetler daha sonra iş alanlarında mobbing uygulamaları. Çalışan kadınların çocuk sorunları, çocuğunun bakımıydı, kreşiydi çok yoğun oluyor. İş hayatında olunca bir kat daha artıyor yükleri. Kreş ağırlıklı, belediyelerimizi de kazanınca bizim elimiz daha da güçlendi. İBB’yi 25 sene sonra kazanmamızda yine kadın örgütlerinin çok faydası oldu.

SARIYER’DE KADIN SIĞINMA EVİ İHTİYACI VAR!

2019 döneminde bizim Sarıyer Belediye meclisine soktuğumuz kadın sayısı 5 taneydi. İBB’ye de bir tane Melendiz arkadaşımızı gönderebilmiştik. Şimdi ise bu sayı 7 oldu. İlk 10’da seçilecek sırada 7 tane kadın arkadaşımız var. Kadın temsiliyetinin yoğunlaşması gururlandırıyor. Bundan sonraki dönemde ilk hedefimiz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Allah kısmet ederse seçimleri kazanmak. Sarıyer’de kadın sığınma evleri yok. Çok yoğun telefonlar geliyor şiddet gören, eşinden ayrılan, kendini koruma altında hissetmek isteyenler, bizden destek istiyorlar. Benim aklımda uygulanacak bir proje olarak benim hedefim meclise gelince proje olarak Sarıyer’de bir kadın sığınma evi. Cumhuriyet Halk Partisi Sarıyer Kadın Kolları Başkanı olarak “Tam yol ileri” diyorum.

YAŞAM VE EĞİTİM HAKKI TEMEL HAKTIR, LÜKS GÖRÜLEMEZ!

Melendiz Dalyan İzgi: Geçen dönem belediye meclis üyeliğine Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları’ndan seçilmiştim. 5 yıldır hem İBB’de hem de Sarıyer’de görevimizi yaptık. Aynı zamanda mesleğimden dolayı hukuk komisyonundaydım. Halihazırda Cumhuriyet Halk Partisi grup yönetiminde hukuk ve idari işlerden sorumlu yönetici olarak İBB’de görevim bulunuyor. Bu süreçte elimizden geldiğince hem meclisteki hem de siyasetteki kadın temsiliyetinin arttırılması için çalışıyoruz. Biz bu dönemde Sarıyer Belediyesi’ne toplumsal cinsiyet eşitliği komisyonunu kurduk. Yeni dönemde bunu daha faal hale getirmek istiyoruz. Çünkü kadının sadece aileye kapatılmasını ya da kadın ve ailenin eşit görülmesini biz parti olarak desteklemiyoruz. Biz kadının her yerde eşit bir birey olduğunu ve haklarının tamamen insan hakkından gelen haklar olduğunu söylüyoruz. Yani yaşama hakkı kadına tanınmış bir lüks değildir. Eğitim hakkı bir lüks değildir. Bunlar zaten insanların doğduğu andan itibaren tanınan haklarıdır. Bu hakları bir kadının daha kolay ulaştığı, daha iyi kendini ifade ettiği bir ortam yaratmak istiyoruz. Bu dönemde benim en büyük hayalim, Sarıyer Belediyesi’ne bir Kadın Müdürlüğü’nün kurulması çünkü birçok CHP’li belediyede bizim Kadın Müdürlüklerimiz var ama Sarıyer’de bu müdürlüğümüz bugüne kadar kurulmamıştı. Bunun kurulması ve bu alanda da kadın çalışmalarının belediye eliyle sahada doğrudan Sarıyerli kadınlarımıza ulaşmasını istiyoruz. Yapılan çok güzel çalışmalar vardı. Örneğin benim en beğendiğim projelerden bir tanesi Sarıyer’de oturmasına, boğaza kıyısı olmasına rağmen denizi göremeyen kadınlarımızı alıp teknelerle gezdiriyorduk. Bu projenin daha geniş kapsamlı olmasını arzu ederim. Gerekirse diğer ilçelerden de destek vermek isteriz. Çünkü İstanbul gibi büyük güzel bir şehirde yaşayıp ama iç kısımlarda ve çeperlerde kaldığı için İstanbul’un güzelliklerini göremeyen ya da bu anlamda kendini geliştirme fırsatını elde edememiş kadınlarımız var. Onlara bu imkanları sağlamak lazım. İstihdam alanlarının oluşturulması lazım. Ama bu şu değil, bir kadını sadece kadınsın seni buraya koyduk, bu noktadan sonra bu değil yani, kadınların liyakatli olmaları kendilerini geliştirmeleri ve toplumsal alanda ekonomik bağımsızlıklarını elde edebilecekleri alanları sunmak lazım. Bu konuda belediyelerin şöyle bir fonksiyonu var. Bir kadının en rahat ulaşabileceği bir numaralı idari yapı belediye. Çünkü evinden çıkar iki adım yürür ve belediyeye ulaşır. Bu yüzden yerel yönetimlere çok iş düşüyor, bizim de hedefimiz bu noktada gerçekten süreci sahiplenen ve destek olan sistem kurmak. Bunlar içinde çalışmalar oluşturmayı arzu ediyorum.

SARIYER’DE KADINLAR VE GENÇLERLE YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPACAĞIZ

31 Mart’ta bir kere tam yol ileri diyoruz ama Sarıyer’de yeni bir başlangıç yapacağız, bu başlangıcında kadınlar ve gençlerle yapacağız. Çünkü istendiği zaman kadınların neleri başarabildiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Biz zaten bu seçim döneminde yoğun olarak kadın ağırlıklı çalışan bir grubuz. Çoğunlukla sokakta kadın ve genç arkadaşlarımız var. Hep birlikte 31 Mart’ta tekrardan Cumhuriyet Halk Partisi bayrağını hem İstanbul’da hem de Sarıyer’de dalgalandırmaya devam edeceğiz.

ŞİDDET GÖREN KADINLARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ!

Ferrah Güner: Ben İstinye Mahallesi’nde doğdum ve büyüdüm. Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdim. Emekli olmama rağmen halen bir finans sektöründe yönetici olarak çalışıyorum. Cumhuriyet Halk Partililiğim bana anneden, deden, atadan gelmedir. Cumhuriyet’in kurulmasından beri Cumhuriyet Halk Partisi bayrağını taşıdık. Aslen Rizeliyim. Cumhuriyet Halk Partili olmaktan her zaman gurur duydum. Kadın olmak Türkiye’de çok zor. Kadının olduğu yerde Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Eğer, bir güzellik varsa muhakkak kadın eli vardır.” Ben buna inanıyorum ve kadınların bir araya gelerek daha güçlü ve ileri seviyeye getireceğini düşünüyorum. Modernleşme anlamında ülkemizi daha ileri seviyeye getireceğini düşünüyorum. Çocukluğumdan beri siyasi olarak partinin içindeydim. Ekrem Başkanımızın ceketini çıkarmasıyla sahalara yöneldim. Ondan sonra da İstinye Mahalle Temsilciliği yaptım ve bütün siyasi oluşumlarda bulundum. Sonra meclis üyesi adayı olmam için talep geldi. Bu talebi değerlendirdim ve bir Rizeli kadın olarak aday adayı oldum. Aday adaylıktan sonra 18’inci sıradan aday oldum. Kadınlarımız için daha çok istihdam ve eğitim imkanı sağlamamız gerekiyor.  Kadını eğitirsen çocukları da eğitmiş oluyoruz ve topluma daha iyi kazandırıyoruz. Kadınları sosyal ortamlara sokmamız gerekiyor. Sarıyer’de sosyal ortamlarda kadını göremiyoruz. Şiddet görmüş çok fazla kadın var. Kimi bunu dile getirebiliyor kimi de getiremiyor. Sarıyer Belediyesi olarak Özgecan Aslan Kadın Dayanışma Merkezi adı altında bir merkez kuruldu ve buna talepler inanın İstinye Mahallesi olarak çok rahat söyleyebilirim ki çok kişi yöneldi. Böyle bir şeyin olması belediyemiz adına çok güzel ama bunların mahallelere indirgenmesi gerekli. Belediyede muhakkak bir Kadın Kolları Birimi kurulması gerekiyor. Kadınları ne kadar istihdama sokarsak ne kadar sosyal ve psikolojik destek verirsek, kadın daha güçlü olarak toplumda yer alacaktır. 31 Mart’ta tam yol ileri diyerek, Cumhuriyet Halk Partisi olarak kazanacağımızı ve ülkeye güzellikler, huzur getireceğimizi düşünüyorum.

KADINLAR NE KADAR GÜÇLÜ OLURSA SİYASET DÜZELİR

Nilgül Güneri: İstanbul doğumluyum, sosyoloji mezunuyum. 2007 yılı itibariyle Kadın Kolları Başkan Yardımcılığı yaptım. Daha sonra ana kademede sivil toplum örgütleriyle ilgili ilçe yönetim kurulu üyeliği yaptım. Daha sonra mahallemde delege oldum, 2014’te meclis üyeliğine bir talebim oldu fakat olmadı. 2019’da talep açtım yine olmadı. 2024’te bu talebimiz gerçekleşti o yüzden de bir kadın olarak, bir anne olarak kadınların siyasetin her alanında olmasından yanayım. Çünkü siyasette karar verici kadınlar adına kadınlar olmalıdır. Mecliste kadınlar çoğunlukta olursa o kararlar kadınlar lehine daha güzel olacağına inanıyorum ve TBMM’de kadın temsilcilerimizin çok fazla olmasını istiyoruz. Liyakatli ve kadına sahip çıkan erkeğin arkasında değil önünde duran kadınlar istiyoruz. Güçlü kadın istiyoruz ve siyasette güç bizde olursa, ne kadar çok kadın katarsak siyasetin içerisine ben toplumun düzeleceğine inanıyorum. Kadının gücü şehire geldikçe azalmış. Anadolu topraklarında kadın eşiyle birlikte söz ortaklığına sahibiymiş. Şehirde kadını kapatmak, kadını iş alanlarından uzaklaştırmak, kadının eğitim hakkını elinden almak maalesef çok fazla. Git gide şehirdeki kadın kafes içerisine sokuluyor. Ben bunun için birinci ayak olarak yerel yönetimleri görüyorum. Yerel yönetimlerde kadınlar ne kadar çok temsil edilirse o kadar güzel olur. Kadın müdürlükleri kurulması önemli. Kadınla ilgili sivil toplum örgütleriyle ortaklaşa çalışmalar yapılırsa mesela Mor Çatı Kadın Sığınma Evi gibi. Kadın şiddete uğradığı zaman oraya sığınıyor. Kadını koruma altına alıp da kadının can güvenliğini öyle sağlayamıyoruz maalesef uzaklaştırma alınıyor fakat kadın yine öldürülüyor, kadın yine cinayetlere kurban gidiyor. Adam kravatını takıp hâkimin karsısına çıktığında caydırıcı bir unsur olmamalı. Yani orada hak ettiği ceza verilmeliki toplumda adalet yerini bulsun. O yüzden kadınları çok önemsiyorum, kadın- anne olarak, erkek ve kız evladını yetiştiren bir kadın olarak burada eşitliği sağlayacak ilk adımın yine evde annede olduğunu düşünüyorum. Anneyi ne kadar eğitirsek o kadar çok yol kat edeceğimizi düşünüyorum. 8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz sadece “o gün” olarak kutlanmasın. Kadınların emekleri göz ardı edilmesin. Eşit güç, eşit maaş olmalı.

31 MART SARIYER İÇİN YENİ BİR BAŞLANGIÇ OLACAK

31 Mart’ta Sarıyer için yeniden bir başlangıç diyoruz. İstanbul içinde “Tam yol ileri” diyoruz. İnanıyorum ki çok güzel şeyler olacak ve sosyal demokrat belediyecilik anlayışı ne kadar çok katmanlara yayılırsa, biz orada hedeflerimize kadın olarak ulaşacağımızı düşünüyorum.

KADINLARIMIZIN İSTİHDAM SAYISINI ARTTIRACAĞIZ

Birgül Tekçe: 1984 Ardahan doğumluyum. Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. Uzun yıllar televizyonculuk yaptım. Gazeteler, yapım, yönetim gibi alanlarda çalıştım. Aslında televizyonculuğa dair tüm süreçleri yönettim diyebilirim. 2004-2005 yılları arasında Gençlik Kolları Başkanlığı yaptım. 18 yaşında partime üye olduktan sonra tüm yerel ve genel seçimler olmak kaydıyla gençlik örgütlenmelerinden başlayarak, gençlik kolları başkanlığı ile devam eden ve bugüne gelen bir süreç. Tüm bu süreçlerde aktif rol oynadım ve görev aldım. Şimdi de partimiz bir ön seçim yaptı ve temayül yoklamasına katıldım, orada tüm örgütümüz ve değerli partililerimiz beni kadınlarda ilk sıraya yerleştirdi. Bunun için çok onurlu ve gururluyum. Ben de mecliste olduğum süre zarfında bana verilen bu yetkiyi çok iyi değerlendirip, bu temsiliyete layık olmaya çalışacağım. Biliyoruz ki genel demokrasinin geçtiği yer yerelden başlar. Yerel demokrasinin tam olarak işleyebilmesi için siyasal alanda da toplumun her kesiminin temsil ediliyor olması gerekir. Kadınların erkekler ile eşit olmadığı bir yerde ne kapsayıcılıktan söz edebiliriz ne gerçek karar mekanizmalarının doğru işlemesinden bahsedebiliriz, ne de bir eşit temsiliyetten söz edebiliriz. Bu noktada partimizin bu dönem ki meclis listesinde gerçekten seçilebilecek alanda 7 tane ve seçim süreciyle birlikte alacağımız oy oranıyla da bu sayının daha çok olacağını düşünüyorum. Bu yüzden partimiz, örgütümüz adına mutlu, onurlu ve gururluyum. Bizim için önemli olan kadınların temsil ediliyor olması ve onların tüm süreçlere dahil ediliyor olması. Bu noktada istihdamı çok önemsiyorum, Sarıyer’de böyle bir potansiyel var. Yurtlarımız, anaokullarımız, kreşlerimizin sayısını arttırarak aslında kadınlarımızın istihdam sayısını da arttırması noktasında bir girişimimiz olacaktır. Bunun yanı sıra bir sığınma evi. Sabah gelirken bir haber okudum, 382 kadın cinayeti ve bir o kadar da şüpheli cinayet var. Bunların bu kadar yüksek olmasının sebebi karar mekanizmalarını erkek zihniyetinin alıyor olmasıdır. Bu politikaların bu şekilde uygulanıyor olmasıdır ve caydırıcılığın olmamasıdır.

31 MART’TA SARIYER BELEDİYESİ’Nİ YİNE ALACAĞIZ

Çok iyi gidiyoruz, güzel çalışıyoruz. 31 Mart’ta da Cumhuriyet Halk Partisi olarak yine belediyemizi devir alacağız ve devam edeceğiz. Bu noktada bir şüphemiz yok, kimsenin de olmasın. Örgütlerimiz, kadın kollarımız, gençlik kollarımız, öğütün her yapısı ve birimi oldukça yoğun çalışıyor. Sahadaki geri dönüşler çok güzel, 3 dönemdir Sarıyer’de çok güzel işler yapıyoruz, bunun için öncelikle başkanımıza teşekkür ederiz. 31 Mart’ta da zaferle çıkacağımıza eminim. Tüm dünya için 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum. Daha özgür, eşitlikçi, aydın yarınlarda buluşmak dileğiyle diyorum.

ÜRETİMİ VE İSTİHDAMI ARTTIRACAK PROJELER YAPACAĞIZ

Meltem Yücel Pir: İstanbul, Kadıköy’de doğdum. 2002 yılında Sarıyer’e taşındım. Bankacılık sektöründe çalıştım, doğum yaptım ve kendi danışmanlık şirketimi kurdum. Burada İş Bankası’nın bireysel bankacılığa atılımı vardı, oraya eleman seçmede bir nevi insan kaynakları danışmanlığı yaptım. Siyasete gönüllü olarak girdim. 2014’te rahmetli Yeter Büyükdurmuş Hanım vardı, 39 ilçenin gönüllü olarak sandık görevlilerine ayarlamada görev aldım. 2015-2017’de İlçe Başkanlığı seçimi vardı. Mehmet Deniz başkanlığında bana teklif geldi ve ilçe başkan yardımcısı oldum. Örgüt ve örgütlenmeden sorumlu olarak. Çok güzel şeyler yaptık. Özellikle örgütümüze yönelik, örgüt yenileme projemiz vardı. Örgütümüzün bilgileri eksikti ve örgütümüzü heyecanlandırmak gerekiyordu, gençlerle birlikte grup kurduk. Her mahallede örgütümüzü ziyaret ettik ve bilgilerini tazeledik. Bir süre eylem ve etkinlik yaptık. 2017’de görevimiz bitti. 2019’ da meclis üyesi adayı oldum ve 18’inci sıradan meclis üyesi oldum. Bu arada hiçbir zaman çalışmaları bırakmadım. Çünkü 2015’te de milletvekili aday adayıydım, 2. bölgede 12 ilçeyi dolaştım. Seçilemedikten sonra ertesi gün 12 ilçeyi tekrar dolaştım. Tekrar onlarla çalışmalar yaptım. Meclis üyeliğinde özellikle kadının gücünü göstermek istedim. Bu arada Bilkent Üniversitesi İngiliz Edebiyatı Fakültesi’nden mezunum, eşim bana dedi ki sen özel okuldan mezunsun, o da okul mu sayılır dedi. Ben de kadının gücünü göstermek için ikinci üniversite, İstanbul Üniversitesi Sosyolojiyi bitirdim. Bu bölümü kızlarımla birlikte okudum. Sosyoloji tabi ki bana siyasette çok şey kattı. Sonrasında meclis üyeliğinde projeler yaptım. Özellikle ÇKS belgem olduğu için çiftçiler üzerine projeler yaptım. Demirciköy Muhtarımızla birlikte kompost gübre üretimine adım attık ve temizlik işleri müdürümüzle birlikte büyük pazarlardan karda kışta atıkları topladık ve onları ayrıştırdık. Onlarla kompost gübre yaptık ve 10 ton kompost gübreyi çiftçilerimize dağıttık. Bu çok güzel bir projeydi yeni dönemde de devam ettirmek istiyorum. Çünkü çiftçiler çok zor durumda, bu konuda Ekrem Başkanımız çok yardımcı oluyor. Fideler olsun, mazot yardımı olsun… Çünkü nüfus artıyor ama üretim azalıyor. Ne oluyor kıtlık başlıyor ve pazarlardaki fiyat artışının da sebebi bu. O yüzden daha fazla üretime önem vererek çiftçilerimize destek olarak bizim üretmememizi fazlalaştırmamız lazım. Sponsorluk olduk, kreşler açtırdık. Gecekondu mahallelerinde erkekler garsonluğa, kadınlar ev temizliğine gider genelde, pandemi döneminde işsiz kaldıkları için sosyal medyalardan yardım isteyen vatandaşlar ile görüştük ve yardımımızı yaptık. Köyler bölgesinde oturuyorum, yöneticiler ile bir WhatsApp grubu kurduk. Uskumruköy, Zekeriyaköy, 8 köy olmak üzere Tarabya’dan da site yöneticilerimiz var. Bütün oradaki şikayetleri birebir muhatap alarak gece gündüz demeden cevaplandırdık. Çünkü insanlar geri dönüşüm bekliyor, bir şeyi yaptın ya da yapmadın. Yapmadığının bile geri dönüşümünü bekliyorlar. Şimdi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü biliyorsunuz. Orada da bütün kadınlarımıza kutlamıyorum çünkü biliyorsunuz ki hikayesinden dolayı kutlanmaz ama anıyorum. Kadınların siyasette değeri çok daha fazla olmalı, bunu aslında 2019’da Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu, Büyükşehir’i kazandıktan sonra gösterdi. Aşçımız var, makinist var, her türlü alanda kadınlarımızın istihdam sayısını yüzde 50 arttırdık, bu çok önemli. Kadınlara değer veren böyle siyasi liderlerin olması lazım. Biz burada Sarıyer’de bunu görüyoruz. İnşallah daha da artacak çünkü kadının olduğu yer daha güzel. Bir sürü kadın liderler var Avrupa’da. Biz de niye olmasın.

VATANDAŞLARLA BELEDİYE ARASINDA BAĞ KURMAK İSTİYORUM

Nurhayat Şen: 1967 Erzincan doğumluyum. 1970’te İstanbul’a geldik. 18 yıl Şişli Çağlayan’da kaldık. 35 yıldır da Sarıyer Tarabya’da yaşıyorum. Siyaseti aktif yürüttüm. 6 yıl ilçe ve ilde Engelli Komisyonu’nda aktif olarak görev aldım. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde yönetim kurulu üyesiyim. Gençlik Kollarından geliyorum, daha sonra ana kademede 2 dönem ilçe yöneticiliği yaptım. Eylem ve Etkinlikten Sorumlu Başkan Yardımcılığı, Hukuk ve Seçimden Sorumlu Başkan Yardımcılığı, Eğitim Sekreterliği ve İlçe Sekreterliği görevlerini üstlendim. Başarılı bir dönem geçirdik. 2017-2019 ve 2019-2023 yılları arasında yöneticilik yaptım. Büyükşehir’in alınmasında ve ilçe belediyemizin alınmasında benim de bir katkım vardı. Siyasetin içinden geliyorum, vatandaşla belediye arasında bağ kurmak için geliyorum. 2024 seçimlerinde de belediye meclis üyeliğine aday oldum. Ön seçimden çıktım. Hedef iktidar, tam yol ileri…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.