İşte Sarıyer Belediyesi’nde Sayıştay raporuna giren usulsüzlükler!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sayıştay’ın Sarıyer Belediyesi’yle ilgili hazırladığı 53 sayfalık SARIYER BELEDİYESİ 2023 YILI DENETİM RAPORU’nda, toplam 22 adet bulgu- usulsüzlük tespit edildi. Bu ay Kasım’da yayınlanan raporda Şükrü Genç dönemini içeren 2023’te; Sarıyer Belediyesi’nde tasarruf yapılmadığı, işçilere izinleri kullandırılmadığı, engelli kontenjanından işe alım yapılmadığı, imar konusunda hazırlık yapılmadığı, ana hizmet binasının iskansız olduğu, dolu kadrodaki 3 müdürlüğe atama yapıldığı, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın 79 milyon lirasının ödenmediği, muhasebe kayıtlarının hatalı tutulduğu, vergi borçlarının ödenmediği, limiti aşan doğrudan alımlar yapıldığı gibi pek çok konuda usulsüzlüklere yer verildi. İşte merak edilen tüm detaylar;

Hemen belirtelim belediyeleri denetlemekle yükümlü Sayıştay Başkanlığı, her yıl bir önceki yıla ait raporları kamuoyuyla paylaşıyor. Türkiye’deki bütün belediyelerle ilgili tek tek hazırlanan raporlardaki bulgular-usulsüzlükler yayınlanıyor. Sayıştay’ın yayınladığı SARIYER BELEDİYESİ 2023 YILI DENETİM RAPORU’nu sizler için inceledik, çok çarpıcı bilgilere ulaştık. 53 sayfalık raporda Şükrü Genç dönemini içeren 2023 yılında tam 22 ayrı bulgu- usulsüzlük tespit edildi. İşte o bulgulardan bazıları;

SARBEL ÇALIŞTIRMAMASI GEREKEN KADROYLA BELEDİYEYE HİZMET VERMİŞ

BULGU 1: Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Kapsamında, Yardımcı İşler Dışında, Memur Kadrosunda Çalıştırılması Gereken Personelin Çalıştırılması İdarenin, ortağı olduğu Şirketten gerçekleştirdiği personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımında, bu kapsamda çalıştırılamayacak personeli istihdam ettiği görülmüştür.

Yapılan denetimlerde, bilgisayar mühendisi, endüstri mühendisi, bilgisayar programcısı, bilgisayar eğiticisi, matematik öğretmeni ve büro memuru gibi kadrolu memur ya da sözleşmeli personel istihdam edilmesi gereken görevlerde, Belediye’nin Şirketi aracılığı ile doğrudan şirket personeli istihdam edildiği ve bu usulün personel istihdam yöntemi haline getirildiği görülmüştür.

Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, söz konusu personelin memur ve sözleşmeli personel görevleri kapsamında çalıştırılmadığı, bu personele yardımcı işler verildiği ifade edilmiştir. Ancak bahsi geçen unvanlarda çalıştırılan personel, mühendislik ve büro görevlisi gibi teknik ve genel idare hizmetlerde istihdam edilmektedir. Sonuç olarak İdarenin, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet kapsamında yardımcı işlerde personel temin etmesi, memur ya da sözleşmeli personel aracılığı ile gördürülebilecek işlerde personel istihdamını, sınav ya da mevzuatta getirilen diğer kriterleri dikkate alarak ve fırsat eşitliğini sağlayarak gerçekleştirmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

İŞÇİLERE YILLIK İZİNLERİ KULLANDIRILMADI

BULGU 2: İşçilerin Birikmiş Yıllık Ücretli İzinlerinin Kanuna Uygun Olarak Kullandırılmasına İlişkin Tedbirlerin Alınmaması İdare bünyesinde çalışan işçilerin kullanılmamış yıllık izin haklarının bulunduğu, mevzuata uygun olmayan bu durumun ayrıca İdare açısında mali risk oluşturduğu görülmüştür.

Ayrıca, 4857 sayılı Kanun’un “Yıllık ücretli izin hükümlerine aykırılık” başlıklı 103’üncü maddesinde 59’uncu madde gereğince hak edilmiş izni kullanmadan iş akdinin sona ermesi halinde bu izne ait ücreti ödemeyen veya 60’ıncı maddede belirtilen Yönetmelik’in esas ve usullerine aykırı olarak izni kullandırmayan veya eksik kullandıran işveren veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi için 1.683,00 TL (2023 yılı için güncellenmiş tutar) idari para cezası verileceği hükme bağlanmıştır.

Yapılan incelemede İdarede görev alan 36 işçinin 100 günden fazla, 4 işçinin ise 60 ile 100 gün arasında kullanmadığı izinlerinin olduğu görülmüştür. Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, personel izinlerinin mevzuat kapsamında kullandırılacağı belirtilmiştir. İşçilerin izin haklarının yıllar itibarıyla kullandırılmayıp, birikmesine sebep olunması mevzuata uygun olmayacağı gibi, hem İdarenin ileride ödemesi gereken birikmiş mali yük altına girmesine neden olacak hem de idari para cezasına sebep olabilecektir.

3 DOLU MÜDÜR KADROSUNA YENİ GÖREVLENDİRME YAPILMIŞ

BULGU 3: Belediyenin Bazı Dolu Müdür Kadrolarına Görevlendirme Yapılması Kamu İdaresi tarafından dolu olan müdür kadrolarına tedviren görevlendirmeler yapıldığı görülmüştür.

Yapılan incelemede, İdare tarafından, dolu olan üç müdür kadrosuna tedviren görevlendirme yapıldığı tespit edilmiştir. Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, 3 adet dolu müdür kadrosuna yapılan tedviren atamalar ile ilgili gerekli çalışmaların başlatılacağı ifade edilmiştir. Sonuç olarak, dolu kadroya tedviren görevlendirme uygulamasına son verilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

İŞÇİLER 270 SAATİN ÜZERİNDE ÇALIŞTIRILDI

BULGU 4: İşçilere Yıllık 270 Saatin Üzerinde Fazla Çalışma Yaptırılması İdarede istihdam edilen işçilerin bazılarına, 4857 sayılı İş Kanunu’nda azami süre olarak belirtilen yıllık 270 saati aşan sürelerde fazla çalışma yaptırıldığı görülmüştür.

Yapılan incelemede, İdarenin üst işveren olarak istihdam ettiği 8 personele ilişkin fazla çalışma süresinin 4857 sayılı Kanun’da belirlenen üst limiti aştığı tespit edilmiştir. Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, Bulgu konusuna ilişkin gerekli özenin gösterileceği belirtilmiştir. Sonuç olarak, istihdam edilen işçilerin fazla çalışma süresinin bir yılda 270 saatten fazla olmaması gerektiği değerlendirilmektedir.

10 ENGELLİ YERİNE 3 ENGELLİ ÇALIŞTIRILMIŞ

BULGU 5: Engelli Personel Çalıştırma Zorunluluğuna Uyulmaması Kamu İdaresi’nde hâlihazırda belli sayıda engelli personel istihdam edildiği ancak mevzuatında belirtilen oranda engelli personel çalıştırma yükümlülüğünün tam olarak yerine getirilmediği görülmüştür.

Yapılan incelemede, Kamu İdaresi’nde memur kadrolarında istihdam edilen toplam 366 personel olduğu, memur olarak çalışan 366 personelin %3 oranına tekabül eden toplam 10 engelli memur istihdam edilmesi gerekirken, 3 engelli memur çalıştırıldığı tespit edilmiştir. Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, gerekli mevzuat hükümleri çerçevesinde personel istihdam edileceği ifade edilmiştir. Sonuç olarak, mevzuatta öngörülen engelli memur çalıştırılması zorunluluğuna riayet edilmesi gerekmektedir.

BELEDİYE PERSONELİ UZUN SÜRELİ DİĞER KURUMLARDA ÇALIŞTIRILDI

BULGU 6: Belediye Personelinin Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Uzun Süreli Görevlendirilmesi İdarede memur, işçi ve sözleşmeli olarak istihdam edilen personelden bazılarının diğer kamu kurum ve kuruluşlarında uzun süreli görevlendirildiği görülmüştür

Yapılan incelemede; İdare tarafından 3 memur personelin sırasıyla 2016, 2017 ve 2020 yıllarından itibaren, 2 işçi personelin ise yine 2014 yılından itibaren diğer kurumlarda geçici olarak görevlendirildiği tespit edilmiştir. Geçici olarak diğer kurumlarda görevlendirilen personelin mali ve özlük hakları İdare bütçesinden karşılanmaktadır. Personelin 7 ve 9 yıl gibi uzun süre zarfında asli görevleri ile bağları tamamen kesilmiş, mali haklar ve kadro bağı dışında İdareyle ilişkileri kalmamıştır. Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, diğer kamu ve kurum kuruluşlarında görevlendirilen personelin, ilgili yasalarda öngörülen çerçevede ve çalışanın muvafakati alınarak görevlendirildiği, süre sınırı çerçevesinde İdare emrinde tekrar göreve başlamalarına ilişkin yazışmaların yapıldığı ifade edilmiştir. Sonuç olarak, süreklilik arz eden görevlendirmeler, mevzuatın amacına aykırılık teşkil ettiği gibi İdarenin personel giderleri açısından da olumsuz etki yaratmaktadır.

SÖZLEŞMEYE KONUSU DIŞINDA HÜKÜMLER KONULDU

BULGU 7: Sosyal Denge Tazminatı Sözleşmesine Konusu Dışında Hükümler Konulması Kamu İdaresi ile TÜM-BEL-SEN arasında akdedilen sosyal denge sözleşmesinde, mevzuatında yer almayan iş sağlığı, belediye organlarına gözlemci olarak katılma, sosyal faaliyet, belediye imkânlarından yararlanma vb. gibi konularda düzenlemeler yapıldığı görülmüştür. Yukarıda yer verilen denetim tespiti ile ilgili olarak İdare, konu ile ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde gerekli hassasiyetin gösterileceği belirtilmiştir. Sonuç olarak, sosyal denge tazminatına ilişkin sözleşmelere konusu dışında hüküm konulmaması gerektiği değerlendirilmektedir.

SARIYER’İN İMAR PLANLARI HAZIRLANMAMIŞ

BULGU 8: İmar Programlarının Hazırlanmaması İdarenin, yürürlüğe giren imar planlarına ilişkin imar programlarını hazırlamadığı, bu durumun Belediye açısından mali belirsizliğe, hak sahipleri açısından ise mülkiyet hakkının kısıtlanmasına neden olduğu anlaşılmıştır. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 10’uncu maddesinde; belediyelerin; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç üç ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlayacağı ve bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanların, ilgili kamu kuruluşlarına bildirileceği; imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerlerin bu program süresi içinde gerekli ödenek bütçelerine konulmak suretiyle ilgili kamu kuruluşları tarafından kamulaştırılacağı belirtilmiştir.

İmar programlarının hazırlanmaması durumu, imar planları ile kamu hizmetine ayrılan taşınmazların kamulaştırılması yerine kamulaştırmasız el atma yöntemi ile kullanılmasına yol açmakta, mülkiyet hakkı kısıtlanan hak sahiplerinin Belediye’ye hukuki süreç başlatması ile neticelenmektedir. İdarelerin yapacakları kamulaştırma işlemleri, ödeneğinin saklı tutulması ve nakit planlaması çerçevesinde yapılırken, kamulaştırmasız el atma davaları sonucu yargı mercilerince hükmedilen tescil bedelleri, ödenek ve nakit planlaması yapılmaksızın gerçekleşmektedir. Diğer taraftan yargılama süreçleri insan kaynağı ve zaman kaynağı kullanımı ile tescil bedeli ve ecrimisil ödemeleri haricinde faiz yükü ve yargılama giderlerine sebep olmaktadır. Yapılan incelemede, Belediye sınırlarına ilişkin yürürlükte olan imar planlarına ilişkin üç ay içerisinde hazırlanması gereken imar programlarının hazırlanmadığı; İdarenin bu durum ile ilişkili kamulaştırmasız el atma davalarına muhatap olduğu görülmüştür. Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, imar planı ve teknik diğer konulara ilişkin çalışmaların devam ettiği, bunlara ek olarak; Ayazağa D Alt Bölgesi ile Zekeriyaköy (Köyiçi Mevkii), Uskumruköy, Gümüşdere ve Rumelifeneri mahallelerinde 18’inci madde uygulaması yapılmasına yönelik Belediye Encümenince kararlar alındığı ve Bulgu doğrultusunda işlem tesis edileceği belirtilmiştir. Sonuç olarak, İdare açısından mali öngörülebilirliğin sağlanması, hak sahiplerine ilişkin olarak ise mülkiyet hakkına tecavüzlerin önlenmesi bakımından imar programlarının hazırlanarak yürürlüğe konulması gerektiği değerlendirilmektedir

KİRALIK ARAÇ SAYISI AZALTILACAĞINA ÇOĞALTILMIŞ

BULGU 9: Tasarruf Tedbirleri Kapsamında Azaltılması Gereken Kiralık Araç Sayısının Azaltılmaması İdarenin, kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında, 2023 yılı sonuna kadar azaltması gereken hizmet alımı suretiyle edindiği taşıt sayısını azaltmadığı görülmüştür. 30.06.2021 tarihli ve 31527 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tasarruf Tedbirleri konulu 2021/14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nde; kamu kurum ve kuruluşlarının, hizmet alımı suretiyle edindikleri toplam taşıt sayısının kademeli olarak azaltılmasına yönelik gerekli tedbirleri alacakları, bu kapsamda 2020 yılındaki taşıt sayısını 2021 yılından başlamak üzere 2023 yılı sonuna kadar kümülatif olarak en az yüzde 20 oranında azaltacakları belirtilmiştir. Yapılan incelemede, hizmet alımı suretiyle edinilen taşıt sayısının 2020 yılında 193 adet olduğu, 2023 yılı sonunda bu sayının 204 adete yükseldiği; buna göre tasarruf tedbirleri kapsamında azaltılması gereken kiralık taşıt sayısının artış gösterdiği görülmüştür.

ÖDEMELERDE MUHASEBELEŞME SIRASINA UYULMADI

BULGU 10: Bütçe Emaneti Ödemelerinde Mevzuatta Belirtilen Sıraya Uyulmaması Bütçe emanetleri hesabından yapılan ödemelerin, muhasebe kayıtlarına alınma sırasına göre yapılmadığı görülmüştür. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun 34’üncü maddesinin ikinci fıkrasında; kamu idarelerinin nakit mevcudunun tüm ödemeleri karşılayamaması halinde giderlerin, muhasebe kayıtlarına alınma sırasına göre ödeneceği belirtilmiştir.

Ancak, İdare işlemlerinin bazılarında, benzer tutarlı ödemelerde de sıralamaya uyulmadığı görülmektedir. Sonuç olarak, 320-Bütçe Emanetleri Hesabında izlenen tutarların muhasebe kayıtlarına alınma sırasına göre ödenmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

GİDERLER İLGİLİ YILA KAYDEDİLMEDİ

BULGU 11: Önceki Yıllarda Gerçekleştirilen Bazı Mal ve Hizmet Alımlarının Cari Yılda Bütçe Emanetlerinde Muhasebeleştirilmesi Kamu İdaresi tarafından alımı gerçekleştirilen bazı mal ve hizmetlerin ilgili oldukları 2022 yılında muhasebeleştirilmeleri gerekirken, cari yıl olan 2023 yılında giderleştirilerek 320- Bütçe Emanetleri Hesabı’na kaydedildiği görülmüştür.

Yapılan incelemede, Kamu İdaresi tarafından önceki yıllarda gerçekleştirilen mal ve hizmet alımlarından bazılarının cari yılda 320-Bütçe Emanetleri Hesabı’nın 01 alt koduna kaydedilerek muhasebeleştirildiği tespit edilmiştir. Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, Mahalli İdareler Detaylı Hesap Planında 320 No.lu hesabın yardımcı kodunda son beş yıla ilişkin ayrım bulunmadığı, önceki dönemlerde yapılan mal ve hizmet alımlarının cari yıl hesaplarında giderleştirilmesinin esas itibariyle hesabın kullanım amacına uygun olduğu belirtilmiştir. Ancak, 320 No.lu hesabın yardımcı kodunda son beş yıla ilişkin ayrım bulunmadığından bahisle, önceki dönem alımlarının cari yılda giderleştirilebileceği açıklaması; hesabın mali yıl içerisinde veya sonunda ödeme emri belgesine bağlandığı halde, nakit yetersizliği veya diğer sebeplerle ilgililerine ödenemeyen tutarların izlenmesi için kullanılacağı düzenlemesi ile örtüşmemektedir. Zira 320 No.lu hesap, tahakkuk esası çerçevesinde giderlerin ilgili yılına kaydedilmesini amaçlamaktadır.

79 MİLYONLUK KATKI PAYINI BELEDİYE ÖDEMEDİ

BULGU 12: Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Ait Katkı Payının Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına Gönderilmemesi İdare tarafından emlak vergisinin %10’u nispetinde ek tahakkuk yapılarak mükelleflerden tahsil edilen taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payının Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına aktarılmadığı görülmüştür

Yapılan incelemede, 2023 yılında Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına yapılandırılan tutarlar hariç vadesi geçmiş toplam 79.587.906,17 TL katkı payı borcunun bulunduğu görülmüştür. Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, ekonomik koşullar da göz önünde bulundurularak İdarenin hizmetlerinin aksamadan yürütülmesini sağlamak ve özellikle personel maaşlarının zamanında ve eksiksiz ödenmesini sağlayabilmek için vergi borç ödemelerinde zorunlu aksamalar olduğu, buna rağmen 2023 yılında 70.589.997,55 TL katkı payı ödemesi yapıldığı ifade edilmiştir. Sonuç olarak, mevzuata uyum bakımından taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payının düzenli olarak aktarılması gerekmektedir.

SARIYER BELEDİYESİ, VERGİ BORÇLARINI ÖDEMİYOR

BULGU 13: Vergi Borçlarının Zamanında Ödenmemesi İdarenin, ödeme önceliğine sahip vergi borçlarını vadesinde ödemediği görülmüştür. Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden İdarenin, nakit yetersizliği durumunda vergi borçlarına öncelik vermek zorunda olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan incelemede, İdarenin 2023 yılı sonu itibarıyla 128.670.317,00 TL’si vergi, 5.516.749,03 TL’si SGK prim borcu olmak üzere toplam 134.187.066,03 TL vadesi geçmiş borcu bulunduğu tespit edilmiştir. Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, ekonomik koşullar da göz önünde bulundurularak İdarenin hizmetlerinin aksamadan yürütülmesini sağlamak ve özellikle personel maaşlarının zamanında ve eksiksiz ödenmesini sağlayabilmek için vergi ve SGK borç ödemelerimizde zorunlu aksamalar olduğu. Buna rağmen 2023 yılında 51.456.193,00 TL vergi, 72.471.109,87 TL SGK ödemesi yapıldığı ifade edilmiştir. Sonuç olarak, İdarenin vergi borçlarını vadesinde ödemesi ve bu ödemelere öncelik vermesi gerektiği değerlendirilmektedir.

ARAÇ TAHSİSİNİN YASAL DAYANAĞI YOK! AKARYAKIT VE OGS KENDİLERİ ÖDEMELİYDİ

BULGU 14: Bazı Kamu Kurumlarına ve Sivil Toplum Kuruluşlarına Yapılan Geçici Süreli Taşıt Tahsislerinde Mevzuata Aykırılıklar Bulunması Bazı kamu kurumu ve sivil toplum kuruluşlarına yapılan taşıt tahsislerinde akaryakıt giderlerinin Belediye tarafından karşılandığı ve tahsis sürelerinde mevzuatta yer alan düzenlemelere uyulmadığı görülmüştür.

Belediye Meclisinin 14.06.2019 tarih ve 48 sayılı kararı ile başka kamu kurum ve kuruluşlarına araç tahsisi için genel bir karar alındığı bu karar doğrultusunda da Başkanlık oluru ile; İlçe Halk Eğitim Müdürlüğüne, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne, İlçe Seçim Müdürlüğüne, İlçe Spor Müdürlüğüne, İmam Hüseyin Cemevine ve Sarıyer Kaymakamlığa birer adet binek araç tahsisi edildiği, bu araçlara ait akaryakıt ve OGS giderlerinin Belediyece karşılandığı, araç tahsisleri içinde bir protokol yapılmadığı görülmüştür. Kamu kaynaklarının etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun kullanımının sağlanması bakımından, başka idarelere yapılan geçici süreli taşıt tahsislerinde mevzuata uygun hareket edilmesi gerekmektedir. Yukarda yapılan denetim tespiti il ilgili olarak İdare, diğer kurumlara yapılan araç tahsislerinde iyi niyet olduğu, karşılık beklenmediğini ve bu konuda Belediye Meclis kararı olduğunu belirtse de, yapılan işlemin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Diğer kurumlara araç tahsislerinde Meclis Kararı alınması zaten zorunludur. Bunun yanında araç tahsislerinde üç aylık süre sınırı bulunmakta ve araçlarda kullanılan akaryakıtın tahsis edilen kurumca karşılanması gerekmektedir. Dolayısıyla İdarece başka kurumlara araç tahsislerinde kaynakların etkili, ekonomik ve verimli kullanılması açısından mevzuat hükümlerine uyulması gerektiği değerlendirilmektedir.

SARIYER BELEDİYESİ ANA HİZMET BİNASI KAÇAK ÇIKTI! BİNANIN RUHSATI DA İSKANI DA YOK!

BULGU 15: Belediye Ana Hizmet Binasının Ruhsatsız Olması İdarenin, ana hizmet binası olarak kullandığı taşınmazın, yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı görülmüştür.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Yapı kullanma izni” başlıklı 30’uncu maddesinde; yapılar tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde ise bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren idareden izin alınmasının mecburi olduğu belirtilmiştir. Yapılan incelemede, Belediye tarafından ana hizmet binası olarak kullanılan taşınmazın yapı kullanım izin belgesinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, Hizmet Binası ve Kültür Merkezi Yapım İşinin A, B ve C bloklar olarak inşa edilmek üzere ihalesinin yapıldığı; Başkanlık Makamı oluru ile A ve B blokların bütünüyle tamamlanmış olduğu, C bloğun ise Boğaz Müzesi yapılması amacıyla sadece betonarme karkas olarak tamamlandığı ve bu şekilde söz konusu yapım işinin geçici kabulünün yapılarak A ve B blokların işletmeye alındığı; sonrasında tüm dünyayı sarsan pandemi salgını nedeniyle yaşanan süreç ve ekonomik zorluklar nedeniyle yapımı planlanan C blok Boğaz Müzesi ince işlerinin yapımına başlanılamadığı, C blokta yapımı planlanan imalatlar ile ilgili gerekli proje ve diğer çalışmaların devam etmekte olduğu, Bulguda bahsi geçen uygulamanın yerine getirilmesi için gerekli hassasiyetin gösterileceği ifade edilmiştir. Ancak, İdare cevabında yer verilen C blok kısmı yapımına engel ekonomik nedenler dışında, A ve B blokların kullanıma açılabilmeleri için, imar mevzuatına uygun yapılıp yapılmadıklarının ruhsatlandırılması gerekmektedir. Sonuç olarak, İdare binası için yapı kullanma izin belgesinin alınması ya da faaliyetlere imara uygun olduğu ruhsatlandırılmış yapılarda devam edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

İŞGALCİLER ECRİMİSİL İLE SIRADANLAŞTIRILDI

BULGU 16: Taşınmazların Ecrimisil Karşılığı Kullandırılmasının Olağan Uygulama Haline Dönüşmesi İdare mülkiyetinde olan bazı taşınmazların işgal edenler tarafından ecrimisil karşılığında kullanılmasının olağan uygulamaya dönüştürüldüğü ve ecrimisilin kira bedeli gibi uygulandığı, idarenin tasarrufu altında bulunan bazı yerler için ecrimisil tahakkuk ettirilmediği ve işgalcilerin tahliyesine yönelik idari işlemlerin başlatılmadığı görülmüştür.

Yapılan incelemede; İdarenin mülkiyetinde ya da tasarrufu altında bulunan toplam 250 adet taşınmazın ilgili şahıslarca işgal edildiği, bu taşınmazlara ilişkin geriye dönük ecrimisil tahakkuk ettirildiği, ancak taşınmazların tahliyesine yönelik idari işlem başlatılmadığı, dolayısıyla bu taşınmazların ecrimisil tahsil edilmek suretiyle, kiraya verilmiş taşınmazlarda olduğu gibi düzenli kullandırılmaya devam edildiği tespit edilmiştir. Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, taşınmazların mahallinde fiili olarak tespitlerinin yapıldığı, kiraya verilebilir nitelikte olan taşınmazların 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu çerçevesinde kiraya verildiği, kiraya konu edilemeyen alanlara ise ecrimisil uygulandığı ifade edilmiştir. Ancak ecrimisil alınan taşınmazlar arasında taksi durağı, depo, işyeri ve çay bahçesi gibi kiraya verilebilir taşınmazlarında bulunduğu dikkate alındığında, taşınmazlarının ecrimisil karşılığı kullandırılmasına son verilmesi, niteliği uygun olanların ihale suretiyle kiraya verilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

ATM ALANLARI KİRAYA ÇIKARILMADI

 BULGU 17: Kamu İdaresi Sınırları İçinde Bulunan Bazı Taşınmazların Ücret Tarifesindeki Bedeller Üzerinden Kullandırılması Belediye sınırları içinde bulunan ATM alanlarının 2886 sayılı Kanun kapsamında ihale edilerek işletilmesi/kiralanması gerekirken Belediye Meclisinin belirlemiş olduğu ücret tarifesine göre kullandırıldığı görülmüştür.

Yapılan incelemede, İdare tasarrufundaki 7 adet taşınmazda, ihale yapılmadan Belediye Meclisinin Belirlediği tarife üzerinden ATM alanı işlettirildiği tespit edilmiştir. Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, Bulgu konusu işlemlerin 2886 sayılı Kanun kapsamında, rekabeti sağlayacak şekilde ihale edilmek suretiyle gerçekleştirileceği ifade edilmiştir. Sonuç olarak, bir taşınmazın üzerinde bulunan alanının üçüncü kişiler tarafından ATM alanı olarak işletilmesi, kiralama niteliğinde olup İdarenin söz konusu işi, 2886 sayılı Kanun kapsamında, ihalede açıklık ve rekabeti sağlayacak şekilde gerçekleştirmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

İHALEYE GİREN SARBEL’E VERGİ BORCU SORGULAMASI YAPILMADI

BULGU 18: Belediye Şirketine Yapılan Hakediş Ödemelerinde Vergi Borcu Sorgulaması Yapılmaması…

İdarenin, ortağı olduğu Şirkete personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı kapsamında yaptığı hakediş ödemelerinde vergi borcu sorgulaması yapmadığı tespit edilmiştir.

Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, Belediye Şirketine yapılan ödemelerde vergi sorgulamasının, nakit yetersizliği nedeniyle personelin ekonomik mağduriyetinin engellenmesi amacıyla göz ardı edildiği. Tespit ile ilgili sonraki süreçte gerekli hassasiyetin gösterileceği ifade edilmiştir. Belediye Şirketleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında kurulmuş ticaret şirketleri olup, belediyeler ile organik bağları bulunmamakta ve faaliyetlerini belediyelerle olan ilişkileri dışında basiretli iş adamı gibi planlamaları gerekmektedir. Bulgu konusu vergi sorgulamasına ilişkin olarak belediye şirketlerinin, belediyelere karşı yüklenmeye girişen diğer şirketlerden farkı bulunmamaktadır. İdarenin, diğer şirketlerin personel ödemelerini gözetmeksizin vergi sorgulaması yapmasına karşın, kendi iştirakini müstesna tutması eşitlik ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Dolayısı ile Belediye’nin hizmet alımı kapsamında yapacağı istihdam miktarını nakit durumunu gözeterek yapması, istihdam edilen personelin mağdur edilmemesi yönünde tutumun da mevzuata uygun gerçekleşmesini sağlayacaktır. Buna göre, İdarenin ortağı olduğu Şirkete yapacağı hakediş ödemelerinde vergi borcu sorgulaması yapması gerektiği değerlendirilmektedir.

DOĞRUDAN TEMİN ALIMLARINDA SINIR AŞILDI

BULGU 19: Parasal Limitler Dâhilinde Yapılan Mal Alımı ve Yapım İşlerinde Bütçeye Konulan Ödeneğin %10’unun Aşılması İdarenin, doğrudan temin ve pazarlık usulü ile yapılan mal alımlarında, %10’luk yasal limiti Kamu İhale Kurulunun uygun görüşü olmadan aştığı tespit edilmiştir.

İdarenin, doğrudan temin ve pazarlık usulü ile yapılan mal alımlarında, %10’luk yasal limiti Kamu İhale Kurulunun uygun görüşü olmadan aştığı tespit edilmiştir. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “İdarelerce uyulması gereken diğer kurallar” başlıklı 62’nci maddesinin (ı) bendinde; pazarlık ve doğrudan temin usullerinde parasal limitlerin yer aldığı 21’inci maddenin birinci fırkasının (f) bendi ile 22’nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında yapılacak harcamaların yıllık toplamlarının, idarelerin bütçelerine bu amaçla konulacak ödeneklerin %10’unu, Kamu İhale Kurulunun uygun görüşü olmadan aşamayacağı ifade edilmiştir. Yapılan incelemede, İdarenin 21’inci maddenin birinci fırkasının (f) bendi ile 22’nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında mal alımlarının, bu amaçla bütçeye konulan ödenek tutarının %42’si oranında gerçekleştiği; dolayısıyla yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri kapsamında ön görülen %10’luk sınırının aşıldığı ve Kamu İhale Kurulu’nun uygun görüşünün alınmadığı tespit edilmiştir. Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, mevzuatta ön görülen %10’luk limitin; anlık olarak ortaya çıkan ve bekletilmesinin iş kaybına yol açacağı durumlar (araç, makine arızası ,bina onarımları), anlık ortaya çıkan bekletilmesinin ilçe sınırlarında tehlikeli hallere sebebiyet verecek durumlar (yol ve istinat duvarı çökmeleri), depoda bekletilmesi ekonomik olmayan mal alımları (tıbbi malzeme), okul, ibadethane ve kamu kurumlarının acil ihtiyaçları nedeniyle aşıldığı; belirtilen sebeplere rağmen parasal limit sınırlarının aşılmamasına dikkat edileceği, aşılması halinde Kamu İhale Kurumu’ndan izin alınmasına özen gösterileceği ifade edilmiştir. Ancak, 4734 sayılı Kanunda düzenlenen doğrudan temin usulü, İdarenin limit aşımına gerekçe olarak saymış olduğu alımları da kapsamayacak şekilde öngörülmüş olup; İdarenin alımlarını, mevzuatla sağlanan doğrudan temin kolaylığını daha da esnetmeyecek şekilde planlaması gerekmektedir. Sonuç olarak, doğrudan temin ve pazarlık usulü ile yapılan mal alımlarında, mevzuatta öngörülen %10’luk yasal sınıra uyulması gerekmektedir.

514 MİLYONLUK EK BÜTÇENİN 102 MİLYON 426 BİN LİRASI İPTAL EDİLDİ

Sayıştay raporunda ayrıca, 1 milyar 692 milyon 508 bin lira olan 2023 bütçesinin, yıl sonuna eklenen 514 milyon liralık ek bütçeyle 2 milyar 206 milyon 508 bin liraya çıkarıldığı ancak bu rakamın 102 milyon 426 bin 175 liralık kısmının ise iptal edildiği vurgulandı.

2023 yılı bütçe tahminin yüzde 76,46 gerçekleştiği vurgulanan raporda, tahmin edilen 1 milyar 240 milyon 730 bin liralık vergi gelirinden sadece 788 milyon 805 bin lira tahsil edildiği bunun da yüzde 63’lük orana karşılık geldiği ifade edildi. Raporda ayrıca belediye şirketi SARBEL’in, diğer belediye şirketi SARFİT’in yüzde 100 hissesine sahip olduğu, Sarıyer Belediyesi’nin de İSBAK A.Ş, İSTON A.Ş ve İSFALT A.Ş’ye ortak olduğu belirtildi.

SARİYERGAZETESİ.COM/BEKİR BATU/ ÖZEL HABER

BU HABER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR! TIKLA HEMEN OKU!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 15 Kasım 2024, 18:46

    Rezillikler paçadan akıyor artık ve bu adam Sarıyer’de 3 dönem Belediye Başkanığı yaptı yetmedi 4. dönem için Partisinden istifa etti Bağımsız aday oldu vah Sarıyer’im vah seni kimlere emanet etmişler…

    Cevapla
  2. Belediyede çalışan komşumuz var adam bütün yaz yazliktaydi, mesai saati bitmeden evinde oluyor . CHP ye oy veren biri olarak bu durumları daha fazla görmezden gelemeyecegim. Oy kullanmayi düşünmüyorum artık . Biri şeriat gelecek diye korkutuyor diğeri inancınızı yaşayamacaksiniz diye korkutuyor biz bu korkularla cebellesirken iki taraf da cebini dolduruyor . Bıktık artık

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.