Halkın kalp sağlığı ile ilgili bilgi, bilinç ve farkındalıklarının arttırılması çalışmaları kapsamında, bu yılki sloganı “İyi Kalpler İçin Hep Birlikte” olan 36. Kalp Haftası etkinliklerinin kamuoyu ile paylaşılacağı resmi açılış töreni 16 Nisan Salı günü Taksim, Sofitel Otel’de oyuncu, manken Sevilay Öztürk’ün sunumuyla gerçekleşti.
İstanbul Vali Yardımcısı Nail Anlar, İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun da katılımlarıyla gerçekleşen “36. Kalp Haftası Resmi Açılış Töreni” açılış konuşmasını yapan Türk Kalp Vakfı Başkanı Kenan Güven; “Kalp sağlığı ile ilgili bilgi, bilinç ve farkındalık çalışmalarımız kapsamında, konferanslar, okul etkinlikleri, sportif etkinlikler gibi halkın direkt katılımıyla gerçekleştirdiğimiz etkinlikler yanında aynı zamanda yazılı, görsel ve sosyal medya aracılığıyla da dijital olarak yaptığımız çalışmalarla halkımıza mesajlarımızı ulaştırmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda Türk Kalp Vakfı olarak, kalp damar hastalıklarından ölümlerin asgariye indirilmesi yolunda insanlarımızı motive etme, bilinçlendirme ve uyarma görevini, 49 yıldır ulusal ve uluslararası alanlarda çok etkin bir şekilde sürdürmekteyiz. Kalp Haftaları; vakfımızın “Kalp damar hastalıklarına karşı farkındalık yaratma” çalışmalarının başında gelen, devlet takviminde de yer alan her yıl bir dizi etkinliğin yapıldığı önemli bir sağlık organizasyonudur. Bu yılki sloganımız “İyi Kalpler İçin Hep Birlikte” olan 36. Kalp Haftası etkinlikleri ile kalbimizi hatırlayıp, ona iyi bakmamız gerektiğini bir kez daha anlatmaya ve hatırlatmaya çalışıyoruz” dedi.
KALP HAFTASI BOYUNCA FARKINDALIK YARATILACAK
Konuşmalarıyla, katılımlarıyla Vakfın kalp damar hastalıklarına farkındalık yaratma çalışmalarına destek verenlere teşekkür eden Kenan Güven, Mayıs ayı ortasına kadar sürecek kalp haftası boyunca, farkındalık yaratmak ve bu önemli sağlık sorununa yer vermek için organize ettikleri örnek çalışmalarla halka mesajlarını vereceklerini belirtti.
İstanbul Vali Yardımcısı H. Nail Anlar, kalp sağlığının çok önemli olduğunu ve Türk Kalp Vakfı’nı bu konuda yaptığı çalışmalardan dolayı tebrik ettiğini belirtti. İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Toplum bilgi seviyesi ne kadar yükselirse hastalıklar o kadar azalır. Kalp ve dolaşım hastalıkları da bunların en başında gelmektedir. Türk Kalp Vakfı’nın bu konudaki bilgi birikimi ve yarım asırdır bu bilgilerini toplumla paylaşması çok önemli bir başarıdır. Toplumumuzda, hastalanmadan korunma ve sağlığına iyi bakma bilinci oluşturmamız lazım” dedi. Koç Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayişe Karadağ, Türk Kalp Vakfı ile uzun yıllardır birlikte çalışmalar yapma fırsatı bulduklarını, Temel Yaşam Desteği (CPR) kursları bilgi ve bilinç yarattıklarını belirtti.
“İYİ KALPLİ OL” ÖDÜLÜ ENDER EROĞLU’NA
Konuşmaların ardından, Türk Kalp Vakfı’na destek sağlayan, büyük katkılarda bulunan kişilere verilen “Türk Kalp Vakfı Doç. Dr. Edip Kürklü Hizmet Ödülü” bu yıl, Türk Kalp Vakfı’na, en zor zamanlarda sağladığı büyük destekler ve anlamlı bağışlar nedeniyle, kimya sanayisinin duayen iş insanlarından, Türk Kalp Vakfı Mütevelli Üyesi Kürşat Özgün’e takdim edildi. Ayrıca vakfın prestijli ödüllerinden olan “İyi Kalpli Ol” ödülü bu yıl, Türkiye’nin kalbine dokunan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına yaraşır, büyük coşku yaşatan “Parla – 100. Yıl Marşı”nı Türk halkına armağan eden değerli sanatçımız Ender Eroğlu’na takdim edildi. Resmi Açılış Töreni, Başkan Kenan Güven tarafından emeği geçen kişi ve kuruluşlara verilen plaket töreninden sonra sona erdi.
KALP SAĞLIĞI KONFERANSLARI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Öğleden sonra halka açık olarak gerçekleştirilen kalp sağlığı konferanslarında, Prof. Dr. Bingür Sönmez / Memorial Şişli Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi “Kadınlarda Koroner Arter Hastalığı ve Östrojen Kullanımı”, Prof. Dr. Türkan Ertuğrul / Türk Kalp Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi “Dünden Bugüne Pediyatrik Kardiyoloji”, Uzm. Dr. Hüseyin Deniz Kılıç / Türk Kalp Vakfı Kardiyoloğu “Koroner Arter Hastalığı”, Gülsevim Çeviker /Türk Kalp Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi “Hemşire, hasta iletişim amaçları ve iletişim becerilerini kullanma” alanında uzman akademisyen hocalarımızın halkı bilgilendirdiği konferansla 36. Kalp Haftası programı devam etti.
Menapoz sonrasında kadınlarda bazı değişiklikler oluştuğunu belirten Prof. Dr. Bingür Sönmez, damar yapısında sertleşme, kolesterol değerlerinde bozulma (Total kolesterol, LDL, HDL, Trigiserid), tansiyon yüksekliği, ritim bozuklukları (Basit çarpıntılar, Atrial Fibrilasyon), İnsülin direncinde artış, obezite, kemik erimesi, depresyon, kaygı bozukluğu, aşırı sinirlilik, halsizlik, uykusuzluk gibi önemli sağlık sorunlara neden olduğunu belirterek; “Bütün çalışmalar, menopoz sonrası kadınların, menopoz öncesi kadınlara göre damar yaşlanmasının bilinen bir belirteci olan arteriyel sertleşmeyi daha fazla yaşadığını göstermiştir. Aslında yeterli miktarda veri, hormon tedavisinin kalp koruyucu etkilerinin başlama zamanına bağlı olduğu ve menopozdan sonra değil de perimenopozal veya erken postmenopozal dönemde başlanırsa zararlıdan çok faydalı olduğu hipotezini desteklemektedir. Buna göre, deneysel ve fizyoloji verileri, yaş ve menopoz durumuna göre tedavinin ne zaman başlatıldığına bağlı olarak östrojenin damer reaktivite üzerinde farklı etkileri olduğunu da ortaya koymaktadır” dedi.
Pedikardiyolojinin dünyada ve ülkemizdeki gelişimini, dünden bugüne nerelerden buralara geldiğini kısaca değinen Türk Kalp Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Türkan Ertuğrul, “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de 1960’lı yıllar kardiyolojinin ve kalp damar cerrahisinin en parlak dönemi olurken, Pediyatrik kardiyolojinin de kuruluş dönemi oldu. 90’lı yılların başından itibaren araç-gerecimizin tamamlanması, Akademik Kadromuzun genişlemesi, yan dal asistan sayımızın artması ve İstanbul’da güçlü bir kalp damar cerrahisinin varlığı ile hasta popülasyonumuz, başarılı invazif ve girişimsel uygulamalarımız, elektrofizyolojik çalışmalarımız, ulusal ve uluslararası yayınlarımız da çok arttı Böylece dünya standartlarında bir pedikardiyoloji bilim dalı durumuna geldik” dedi.
Türk Kalp Vakfı Kardiyoloji Uzmanı Dr. Hüseyin Deniz Kılıç; “koroner arter hastalığının risk faktörleri arasında yer alan yaş, cinsiyet, anne-baba-kardeşte erken yaşta iskemik kalp hastalığı görülmesinin değiştirilemez riskler olduğu, diyabet, sigara kullanımı, hipertansiyon, dislipidemi, obezite ve hareketsiz bir yaşam sürmenin hayatı olumsuz etkilediği ancak alınacak tedbirlerle bu risklerin değiştirilebileceğini belirtti. TURDEP’de (Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrin Hastalıklar Prevalans Çalışması) Türk erişkin toplumunda diyabet sıklığının %13.7’ye ulaştığı, 40-44 yaş grubundan itibaren nüfusun en az %10’unun diyabetli olduğu, Türkiye’de ise diyabetin yaklaşık olarak 5 yaş daha erken başladığı görüldüğünü, erkeklerde kilo fazlalığının, kadınlarda ise obezitenin daha yaygın olduğu genel olarak erişkin yaşlardaki Türk toplumunun 2/3’ü fazla kilolu veya obez olduğu verilerinin yer aldığını belirtti. Dr. Hüseyin Deniz Kılıç; Sigara tüketimi ile mücadele, obezite ile mücadele ideal kilo ve bel çevresi, fiziksel aktivitenin artırılması, kan basıncı kontrolu-takibi, beslenme bilincinin oluşturulması, diyabetle mücadele (önleme-tedavisi), riskli kişilerin belirlenmesi, düzenli muayene kontrol-takip edilmesi ile toplumsal mücadele ile bu hastalıkların önlenebilir ve tedavi edilebilir” dedi.