31 Mart 2024 Yerel seçimlerinde Demokratik Sol Parti’den (DSP) Meclis üyesi adayı olan Hukukçu – Siyaset Bilimci Hüseyin Murat Lehimler “Belediye Başkanından emir alması için değil belediye başkanını denetlemesi için Belediye meclisine üye seçiyoruz. Sarıyer’de tapulara kavuştuk sevincimiz yarım kalabilir. Güçlü belediye meclisine ihtiyacımız var” dedi.
Hukukçu ve Siyaset bilimci olarak mesleki kariyerini uluslararası projelerde ve üniversite araştırma merkezlerinde sürdüren, çok sayıda yayınla birlikte bir çok belediyeye de danışmanlık hizmeti veren Hüseyin Murat Lehimler, 31 Mart Yerel Seçimlerinde Merhum Bülent Ecevit’in kurucusu olduğu Demokratik Sol Parti’den (DSP) Sarıyer Belediye Meclisi’ne aday oldu. Demokratik Sol Parti Sarıyer Belediye Başkanı Alaeddin Pınarbaşı ile birlikte gazetemizi ziyaret eden Hüseyin Murat Lehimler, gazetemizin sorularını yanıtladı.
Sizi tanıyabilir miyiz? Özellikle sosyal medyadan sessizce seçim çalışmalarını sürdüren ve nihayet 2 hafta kala su yüzüne çıkan Hüseyin Murat Lehimler kimdir?
1970 doğumlu bir hukukçuyum. Siyaset Bilimi ve Ekonomi ile Avrupa Birliği alanlarında lisansüstü eğitimlerim bulunuyor. Küresel Politikalar ve Göç Politikaları isimli iki farklı üniversitede araştırma merkezi koordinatörlükleri yaptım. Öncesinde ise Kalkınma programlarında proje ve saha koordinatörlüklerim bulunuyor. Bilimsel çalışmalarım yanında merkezi hükümete ve yerel yönetimlere hizmet veren siyasi iletişim ajanslarında siyaset bilimci olarak danışmanlık hizmeti veriyorum. Kentli Hakları ve Kentsel Gelişim ile Sürdürülebilir Kalkınma konusunda eserlerim bulunuyor.
Daha öncesinden sizi siyasette görmedik. Bir siyaset bilimci neden 50 yaşını bekler siyasete girmek için?
Siyaset ciddi bir birikim gerektiriyor bana göre. Sarıyer gibi önemli bir ilçede sıradan bilgilerle, deneyimlerle halkın önüne çıkıp görev istemek zaman alıyor. Ama şunu söyleyeyim: Belediye Meclisine üye olmayı istemek siyaset yapmak değildir. Sosyal bir görevi istemektir bana göre. Demokrasi belediye başkanını seçmek değildir. Başkanı denetleyecek meclisi seçmektir. Sarıyer gibi kentli, markalaşmış, eğitimli bir ilçede demokratik bir hakkımızı kullanacağız. 31 Mart’ta oy kullanacağız. Bir hatırlatma yapayım. Tarih boyunca krallar, sultanlar, başkanlar hep vardı. Demokrasi bu yöneticileri denetlemek için ortaya çıktı. O zaman, bizim görevimiz belediye meclisi üyelerini dikkatli biçimde seçmek olmalıdır.
Eğer belediye meclisini de başkanın adamlarından, partisinden seçersek, zaten seçimden
sonra yüzünü göremediğimiz başkanlar tamamen kapalı kutu olur. Onlara hiç ulaşamayız.
Onları denetleyemeyiz.
Demokratik Sol Parti (DSP) Belediye Başkanlığı konusunda iddialı mı? Neden Belediye Meclisine öncelik veriyorsunuz?
Son 25 yılda ülkemizde yaşananlara baktığımızda, Demokratik Sol Parti olarak, kurucumuz merhum Ecevit’in haklı çıktığını halkımızın ve sosyal demokratların görmesini elbette arzuluyoruz. Bu çabamızı hep sürdüreceğiz. Ancak siyaset bugün halkımızı, ekonomiyi, sanatı, kültürü kuşatmış. Bu kuşatma merakı siyasetçileri asıl işlerinden uzaklaştırdığı için bu durumdayız. Ekonomik çöküşün ortasındayız ve bu çöküş nedeniyle halkımız da şaşkın. Bakın Sarıyer sokakları pankart çöplüğüne döndü. Siz şimdi asgari ücretle geçinen bir aileye 4 bin lira verirseniz sevinir. Ama bu para Sarıyer’i çöplüğe çeviren pankartların bir kaçına harcanıyor. Halkımız sandıkta şaşkınlığını atarsa, bu paraların, bu değirmenin suyunun nereden geldiğini sorarsa, demokrasi geldi diyebiliriz. Ecevit haklı çıkmıştır. Eğer Belediye Meclisleri belediye başkanını denetlemezse bu pankartların, harcamaların parası bizden çıkmaya devam edecek. Demokrasi için hukuk ve denetim gerekiyor. Bunu ancak belediye meclisleri yapabilir.
Öncelikli hedef seçmen kitleniz hangisi? Sosyal demokratlardan bahsettiniz? DSP Cumhur İttifakında değil mi?
2023 Genel Seçimlerinde Cumhur İttifakı’nda yer aldık. Sağ bir listeden Genel Başkanımızı ve 2 milletvekilimizi meclise gönderdik. Sosyal demokrat bir parti ise kendi listelerinden 40’a yakın sağcı milletvekilini meclise gönderdi. Bu seçimde ise kendi belediye başkan adayımızla seçmenin karşısındayız. O seçimde kapımızı çalmayan sosyal demokrat parti şimdi Cumhur İttifakında olduğumuzu söylüyor. Ama işin doğrusu şudur. Demokratik Sol Parti kendi belediye başkan adayını, kendi belediye meclis üye adaylarını çıkarmıştır. Cumhur İttifakı ile ortak hareket zemini yoktur. Kaldı ki Şükrü Genç’in bağımsız adaylığını ilanından sonra Ak Parti seçimi garantilediklerini düşünüyorlar.
Peki garantilediler mi?
Hayır. Bize göre işler iyice karıştı. Seçmenin kafası da karışmış durumda. Çünkü Ak Parti, ülke ekonomisi bu durumdayken halen daha süper projelerden bahsedip duruyor. CHP ise DEM partiyi Alevi seçmene tercih etmiş gözüküyor. Bu onların tercihi. Ben garantilenmiş görmüyorum ama CHP’de Ak Parti’de,” düşen oylar daha da düşmedi” diye sevinmeye alıştılar.
“Tapuları aldık diye sevinmeyin” uyarısı yaptınız. Belediye Meclisi ne yapabilir?
Seçimlere az zaman kala Sarıyer’de tapu sorunu çözüldü diye hem Ak Parti hem de CHP müjdeler verdi. Oysa daha sevinilecek bir durum yok. Birinci nedeni şu: Bu tapuları, kıymet takdirlerinden sonra yapılacak ödemeler sonrası alacağız. Bakalım ne rakam belirleyecekler ve biz bu rakamları ödeyebilecek miyiz? İkincisi tapuyu aldıktan sonra kentsel dönüşüm başlatılacak doğal olarak. Daha şimdiden İstanbul’un başka ilçelerinde kentsel dönüşüm diyerek insanları yerlerinden eden gruplar Sarıyer’e gözlerini dikti. Eğer bu ilçelerdeki gibi belediye başkanının her kararına parmak kaldıran belediye meclis üyeleri olursa birkaç seneye kalmaz Sarıyerliler yerlerini bu şirketlere kaptıracaktır. O yüzden güçlü meclis lazım. O yüzden Ecevit siyasetinin bu belediye meclisinde olması lazım.
Hem ziyaretiniz hem de sorularımıza verdiğiniz cevaplardan dolayı teşekkür ederiz.
Ben teşekkür ederim. Sayenizde Sarıyerlilere seslenme fırsatım oldu.