İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
22 Haziran 2025 Paz

Ayhan Çevik yazdı: Emeklinin ibişlik vergisi

featured
service service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

AYHAN ÇEVİK YAZDI:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı , memur ve memur emeklileri için 2024-2025 için hükümetin zam teklifinin 2024 ilk 6 ay için yüzde 14, ikinci 6 ay için yüzde 9. 2025 ilk 6 ay yüzde 6, ikinci 6 ay yüzde 5 olarak belirlendiğini açıkladı.

Osmanlı toplum düzenini eleştiren âşıkların duygularını, bugün söyleyeni unutulduğu için anonim ürünler arasında saydığımız:

Şalvarı şaltak Osmanlı

Eğeri kaltak Osmanlı

Ekende yok biçende yok

Yiyende ortak Osmanlı

dörtlüğü açıkça gözler önüne sermektedir.

Yine,ZileliTalibi’
nin:
Talibi’yim kurtulmadım çileden

Mültezimler öşür alır kileden

En doğrusu kaçmak imiş Zile’den

Hiç gelmemek Nurun ala nur imiş…

dizeleri de
Osmanlı döneminde baskı ile vergi alınışını dile getiren söyleyişlerin en açık örneğidir.
Anadolu halkı yüzlerce yıllık tarihinde âşığın sazı ile düşünüp âşığın avazı ile acılarını, dertlerini, çektiklerini dile getirmiştir.

“Eski zamanlar- dan birinde padişahın hazinesi yine boşalmış…
Har vurup harman savunmaktan, Saray’a düzinelerle at almaktan, çalgı-çengi yiyip içip coşmaktan her zamanki gibi
beş para kalmamış
Koca hazinede…

Padişah,vezirlerini
çağırıp “ne yapacağız?” diye sormuş; vezirlerden biri “yine halktan vergi toplayacağız, başka yolu yok sultanım” diye düşüncesini açıklamış… Padişah hem kızgın, hem üzgün bir”tavırla yanıt vermiş:

– Vergi koymadığımız
bir şey mi
kaldımı a koca
vezir; ota
da b.ka da vergi saldık. Hadi bulun vergi koymadık bir şeyler!

Divandaki vezirler uzun uzun düşünmüşler,
bir türlü işin içinden çıkamamışlar… Sonunda yaşlı
bir vezir, “buldum” diye bağırmış,
padişah merakla “nedir?” diye sormuş:

– *Adı İbiş olandan, başı
kel olandan, pazarda horoz satandan, bir de kılıbık olandan
1 akçe vergi alalım!*

Padişahın pek hoşuna gitmiş, emir vermiş, uygulama başlamış…

O ülkenin epey uzak bir dağ köyünde yaşayan İbiş
isimli vatandaş, bu durumdan habersiz, evin ihtiyaçlarını karşılamak, karısına da bir çift pabuç almak için kümesteki çilli horozu koltuğunun altına alıp, neşeyle kasabanın pazarına inmiş.
Ve başına gelecek felaketten habersiz!
Daha pazara
varır varmaz besili hayvanı gören bir müşteriyle sıkı bir pazarlığa tutuşup,
sonunda 4
akçeye satmış horozunu.

Kârlı bir satış yapmanın mutluluğu ile yürürken padişahın vergi memuru kesmiş yolunu.
– Horozunu
sattın değil mi?
– Evet?!.
– Ver bakalım
1 akçe horoz satma vergisi!
İbiş şaşırmış, diklenmiş memura,
“Horoz satmanın da vergisi mi olurmuş!”
Tartışma uzayınca ahali
de toplanmış etraflarına; Kalabalıktan
biri seslenmiş:
– İbiş efendi, boşuna uğraşma bunların elinden kurtulamazsın, öde 1 akçeyi gitsin…
Memur bunu duyunca “aha” demiş, “adı da İbiş’miş, vergi borcu 2 akçeye çıktı!” İbiş bunu duyunca iyice delirmiş, “İbişlik vergisi de neymiş” diye karşı koymuş, kaçmaya çalışırken
takkesi düşüp
kel kafası
ortaya çıkınca vergi memuru
gürlemiş:
– Kafası da kel bunun, 1 akçe
de kellik vergisi!
Adamcağız bunun üzerine kendini
kaybedip ağlamaya, yalvarmaya başlamış:
– Yapma ağam, ben eve gidince karıma ne
derim? Vallahi eve sokmaz, maşayla gelir üstüme!..

Memur, bu kez üzüntülü,
sıkıntılı bir
sesle bağırmış:
– Birader, sen üstüne bir de kılıbık çıktın,
bir akçe de kılıbıklık
vergisi ver!
demiş.

Horozdan aldığı
parasının hepsi
vergiye giden
zavallı İbiş kel
kafasını kaşıya kaşıya köyüne giderken
karısına ne diyeceğini  düşünmekteymiş.

***

Aşıklar , hele ki Ozanlar doğruyu çalar, doğruyu söylerler…Sesleri Maveradan, arşa yükselir.Oradan yeryüzüne düşer  ve  çağımızda bile yankılanır.

Daha önce söylediğimiz üzere ;

“Şalvarı şaltak Osmanlı,

Eğeri Kaltak Osmanlı,

Ekende Yok, Biçende Yok,

Yemede Ortak Osmanlı!”

***

İbiş Efendi’den bugün emeklinin  ne farkı kaldı?

Emekliler,genel seçimlerden sonra günümüzün  “İbişileri!..”

Yerel seçimden sonra  gelecek vergilerle “İbiş” bile emekliden  daha şanslı olacak.

Allah, emekliye  imdat  eyliye…
Hazinenin cari açığını ve enflasyonu emekli maaşına bağlıyandan merhamet beklemek beyhude bir uğraştır.!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.