AC organizasyon etkinlik kurucusu Ahmet Can ile özel röportaj!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

2006 yılında Kocaeli üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nden mezun olan fakat televizyon dünyası yerine organizasyon dünyasına yönlenmeyi tercih eden Ahmet Can, 2007’nin Kasım ayında İstanbul’da AC Organizasyonu Ayşe Selin CAN ile bir aile şirketi olarak kurdular. O günden bugüne birçok kurumsal etkinlikler ile profesyonel olarak kendi markalarını kurup bu dünya içerisinde yer aldılar. Ahmet Can, Kültür Sanat Müdürü Melisa Aslin SÜME’nin sorularını tüm içtenliği ile yanıtladı…

Hoş geldiniz. Yaptığınız organizasyonlar neler? Daha çok kimlere hitap ediyorsunuz?

Hoş bulduk. Biz iki çeşit organizasyon yapıyoruz. Birincisi kurumsal organizasyonlar, büyük holdinglerin, şirketlerin senelik etkinliklerini planlıyoruz. Alışveriş merkezlerinin içerisinde olan çocuk atölyeleri, imza günleri,performanslar,konserler birçok geniş skalaya hitap ediyoruz. Bir de kendi markamızla yaptığımız etkinlikler var. Onlarda Belediye etkinlikleri. Belediyelere yaptığımız festivaller geniş kapsamlı etkinlikler. Bazıları kendi markamızla yaptığımız biletli konserler oluyor.Yani etkinlikleri ikiye ayırdığımız da bir kurumsal şirketlere ve alışveriş şirketlerine yönelik bir kanadımız var. Birde kendi markamız girdiğimiz büyük konserler,bilet satış konserleri ve belediyelere yaptığımız işler var.

Bir organizasyonu önceden nasıl planlıyorsunuz? Bu işteki olmazsa olmaz çıkabilecek son dakika sorunları neler mesela?

Organizasyon işi zaten kelime anlamıyla organize etmekten geliyor.Biz de organizasyonların büyüklük yada küçüklüğüne göre ekiplerimiz genişletiyor veya daraltıyoruz. Biraz önce konser organizasyonlarından bahsettim konser organizasyonlarında çok büyük bir ekip gerekiyor. İşin prodüksiyon bölümünden misafirlerimizi içeri alma, kapı bölümündeki güvenlik olsun, sanatçı basın ilişkileri olsun,çok geniş bir ekip var. Fakat biraz önce bahsettiğim alışveriş merkezlerindeki etkinliklerine daha çekirdek bir kadromuzla yer alıyoruz. Oralarda biraz daha işin işleyişi, kapsamı, konsepti, belli olduğu için kendi ekibimizle yapıyoruz. Yani dediğim gibi bu işlerde olmazsa olmaz aslında ekiptir. Ekip çok önemli bir unsur tabii ki yaptığınız etkinliklerde edindiğiniz tecrübeler olmazsa olmaz. Bence burada en önemli anahtar tecrübedir.

Olabilecek aksaklıklara karşı aldığınız önlemleriniz nasıl oluyor?

Biz şirketimizi kurduğumuzdan beri senelerin getirdiği 17 yıllık bir tecrübeye sahibiz.Tabii bir organizasyon öncesi olabilecek aksaklıkları veya riskleri görebiliyoruz. Tabii ki bizimde göremediğimiz anlık gelişen riskler oluyor.Bununla alakalı açıkçası kalifiye ve işine hakim yetkin ekiplerle çalıştığınız zaman iş size gelmeden problemler zaten çözülmüş oluyor. Ama tabii ki organizasyon işi biraz böyle interaktif ve o anlık gelişen bir iş olduğu için aksaklık çıkmama olasılığı yok.Bizde bu aksaklıkların çıkmama olayını en başta öngördüğümüz için hazırlığını o yönde yapıyoruz.Ekiplerimize bunları deklare ediyoruz.onlarda sorunları bize gelmeden anlık çözmeye çalışıyorlar.Son olarak ekibimizin çözemeyeceği konular olursa da bunları da biz çözüyoruz. Ama yine dediğim gibi büyük etkinlikler yapıldığında en küçük etkinlikte bile anlık gelişen olaylarda her zaman bir aksaklık çıkabiliyor.

Hangi sanatçılarla çalıştınız?

Biz 17 yıllık bir firma olduğumuz için senelerin içerisinde birçok sanatçıyla çalıştık. Mesela Serdar ORTAÇ. Bugüne kadarki 17 bin bile sattığınız Küçükçiftlik park konseri. 4 Haziran 2011 yılında yapılan konserini biz organize ettik. Serdar ORTAÇ, Gülşen, Bengü’yle, İlyas YALÇINTAŞ ve birçok ismi duyulmuş sanatçıyla  çalıştık. Biz konserler yaptık geçmişte benim genel koordinatör olarak çalıştığımda Harbiye açık hava konserlerinde Funda ARAR, Kıraç, Mahsun KIRMIZIGÜL, Sertap ERENER’le de çalıştık. Kıymetli bir sanatçımız var Fair ATAKOĞLU ile kendisiyle de çalıştık. Yurt dışından Vasil ISALEYAZ balkanlarında çok önemli bir klarnetçisi, Dragene VİNKOVİÇ konserini yaptık. Bosna sancak derneğinde. Seneler içerisinde Türk olsun yabancı olsun birçok sanatçıyla konserlere imza attık.ve yeni yıl 2025 planlamamızda da artık yine tekrar kendi markamıza konserlerimize yer vereceğiz.

Peki, bu işi yapmak isteyenlere önerileriniz neler?

Organizasyon işi uzaktan bakıldığında insanlara çok basit bir işmiş gibi geliyor. Genelde girişim yapan insanlara baktığımda kendilerini hemen bir işe atıyorlar. Ön hazırlık yapmadan hiçbir tecrübe edilmeden olmuyor. Başta da belirttiğim gibi tecrübe çok önemli bir unsur.Tecrübeniz yoksa organizasyon işi gerçekten zor iş. Kalifiye ekibiz yoksa zaten yapmanız mümkün değil.Benim tavsiyem önce piyasada bilinen şirketlerden tecrübe kazanıp bu tecrübe ve çevrelerini de genişleterek bir ekip haline getirmeleri. Tecrübe ve ekip unsurunu tamam olarak gördüklerinde devreye girmeleri yani bir etkinlik şirketi açıyorsanız datanızın, müşteri portföyünün ve tecrübenizin kısacası olması gerek.

Başınızdan geçen en unutamadığınız an hangisiydi? Durumu nasıl kurtardınız?

2011 yılında Serdar ORTAÇ konseri yaptığımızda Küçükçiftlik parkta bilenler bilir Vodafone Arena’ıin Beşiktaş stadyumunun tam karşısında çok geniş bir alan buranın 17 bin olarak full kapasite bilet satışını sağladık. Bu anormal bir bilet satışıydı. Konser alanına geldiğinde Swissotel’e kadar kuyruk vardı o kadar bilet satılmıştı Serdar Ortaç alana geldiğinde önce 1 alana baktı inanamadı bu kadar kişiye bu kadar bileti sen mi sattın deyince evet ben sattım ama aslında sen sattın dedim. Böyle komik unutulmaz ilginç bir anımız vardı. Oda alanı görünce inanamamıştı muhteşem bir konserdi tabii 17 binlik konserde bayılanlar, çıkabilecek problemler, biz orada Serdar Ortaç konserini yaparken çok şeyle boğuştuk ama çok şükür orada en ufak bir kişinin burnu bile kanamadan en ufak bir olay yaşanmadan konseri tamamladık. Hala bile Türk sanatçılar arasında unutulmaz konserlerin başında gelen bir konserdir.

Stres faktörünü nasıl yönlendiriyorsunuz?

Stres faktörü işimizde fazlaca var. Anlık değişiklikler oluyor.işle alakalı ülke konjektöründe misal veriyorum bizim işimizi yaşamamıza yönelik durumlar oluşuyor.Bunlarla alakalı ileriye yönelik tarih belirlememiz gerekiyor. Tabii ki stres faktörü çok fazla çünkü bizim iş eğlence odaklı bir iş olduğu için . Geçtiğimiz sene 6 şubatta çok üzücü depremleri yaşadık. O dönemde tabii ki bir eğlence yapmamız mümkün olamazdı şirket olarak ve ben Adıyaman merkezi seçtik Adıyaman’daki insanlara destek verdik. Depremin hemen akabinde gidip zaten bir 16 gün orada bulunduk. Bu stres faktörleri genel manada bizim işimizde de kendi elimizde olmayan faktörlerden gelişen durumlarda oluşuyor ama tabii ki buna da hazırlıklıyız çünkü her işin bir riski var bizimde risk olarak görebileceğimiz şeyler anlık gelişen olaylar bunlara da genel anlamda hazırlıklıyız.

Sisteminiz nasıl işliyor? Bir organizasyon etkinliği için izleyicilerimiz size nereden ulaşabilir? Bir organizasyonu için kaç gün önceden haberdar olmanız gereklidir?

Biz bilinen bir şirket olduğumuz için İnternet araştırma firmalarında en önde çıkan biriyiz. Kurumsal etkinliklerde bize kolayca ulaşabilirler. Bu arada tabii ki Web sitemizde birçok referans, etkinliklerimiz görseli neler yaptığımıza dair bilgilendirmeler var. Büyük holdinglerle çalıştık. Rönesans holding, Kalyon holding, Soyak holding gibi birçok önemli firmalar var. Bu firmalarla birçok işler yaptık. Tabii çok meşhur alışveriş merkezleriyle çalıştık. Bunların arasında Poladyum var, Nev çarşı alışveriş merkezi var. Bursa da korupark ,Ümraniye de cam park var yani bu referanslar doğrultusunda bize ulaşabilirler. Biz etkinlikleri genel anlamda 1 ay önceden almayı tercih ediyoruz çünkü ön hazırlık aşaması var.Organizasyon etkinliği dediğimiz şey iki yada üç günde organize edilebilecek bir şey değil.Bunların bin türlü detayları var. O detayları toparlamak adına bir ay süreç bizim için yeterli oluyor. Bir ay önceden biz işi alıp anahtar teslim nasıl isteniliyorsa o şekilde teslim edebiliyoruz.

İşiniz hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu işten mutlu musunuz?

İşimi çok seviyorum. Ben normalde Radyo televizyon sinema mezunuyum. Esasında asıl ana mesleğim sinema,televizyon,radyoculuk. Bunlarda organizasyon işiyle bağlantılı bence iletişim gerektiren bir iş. Organizasyonda bire bir insanlara dokunduğunuz iletişim gerektiren bir iş ve o yüzden aldığım eğitimimden çok kopuk bir iş yapmadığım için mutluyum. İnsanlarla iç içe insan odaklı bir iş yapıyoruz. Bizim işimizde eğlence faktörü var. İnsanların mutlu olması bizi de mutlu ediyor. Yapı olarak zaten insanların mutlu olmasını seven ve pozitiflikten yana olduğum için gerek konserler, gerek alışveriş merkez etkinlikleri,şirket etkinlikleri derken burada insanları mutlu etmeye çalışıyoruz. Sanıyorum 17 sene de bunu başarmışız ve bundan mutluluk duyuyorum.

Geçtiğimiz pandemi sürecinden sonra şimdiki eğlence sektörü hakkında ne düşünüyorsunuz?

Pandemi sürecinde bizim etkinliklerimiz genelde dijitale geçme eğilimi gösterdi. Dijitalleşme süreci You Tube’da yayınlanan yayınlar, videolar, tiktoklar pandemide biraz daha güç kazandı. Buna mukabil bizim birebir insanlara dokunarak yaptığımız işlerde sekteye uğradı. İnsanlar toplu halde bir araya gelmediler.Bir korku oluştu ve bu yeni yeni kırılıyor. Bu arada bizde işlerimizi dijitalleşme sürecine gitmiştik.Dijital konser diye bir kavram oluşturmuştuk mesela canlı yayınlar açıyorduk. Sanatçılar konser yapıyorlardı. Tam bunların hazırlıklarını yaparken tabii önümüzü göremediğimiz için pandeminin ne kadar büyüyeceğini bilmiyorduk. Pandemi sona erince o planlarımız sona kaldı. Fakat bu pandemi sürecinden sonra insanlara miras kalan şey biraz daha dijitalleşme,insanlar dışarı çıkıp alışveriş yapmaktansa dijitalden alışveriş dijitalden yemek söylüyorlar. Bence insanların sosyalleşmesi de azaldı. Daha çok sosyal medya platformlarına yöneldiler. Buda tabii insanların kazanç elde edebildikleri ayrı bir iş oldu. Bizim işlerimizle alakalı çok şükür problem yaşanmadı. Pandeminin izleri yavaş yavaş atlatıldıkça aşılama olsun, bağışıklık olsun. Biz işlerimize devam ediyoruz fakat bizim dışımızda gelişen süreçte dijitalleşme çok önemli bir noktaya geldi.

Hayat pahalılığı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu süreç aslında bizim yaptığımız işlerde de bizi zorluyor. Geçtiğimiz senelerle tabii ki maliyetler çarpı iki belli yerlerde çarpı üç olduğu için bizimde etkinliklerimizin sonuçta bütçelendirilmelerinde bu fark etti. Mesela biz konser yapıyoruz eskiden sattığımız bilet fiyatlarına göre tabii ki yüksek fiyatlara satmak zorundayız. Çünkü sanatçılar fiyatlarına zam yaptı.teknik firmalar zam yaptı. Kiraladığımız konser alanları zam yaptı. Tabii biz de biletlere bunu yansıtmak zorunda kaldık. Keza alışveriş merkezleri ve şirketlere yaptığımız etkinliklerde bir artış oldu ama mecbur bir şekilde bizler hepimiz buna adapte olmak zorunda kalıyoruz. Sonuçta şartları ve fiyatları belirleyen biz değiliz. İşlerimizde bu bir azaltma yarattı mi derseniz evet. Yani daha orta küçük ölçekli firmalardan iş aldığımız oluyordu. Onlara günlük şirketler içerisinde etkinler yapıyorduk örneğin 8 mart dünya kadınlar günü, ya da down sendromlu çocuklarımız gibi sosyal sorumluluk projelerinde birleşip işler yapıyorduk. Bunlar çok azaldı. Fakat tabii ki bizim belli bir portföyümüz olduğu için biz ilerliyoruz. Yine de tabii ki bu pahalılık her sektörde olduğu gibi bizim işimizi de etkiledi.

Söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Biz şirket olarak yaklaşık yedi sekiz senedir daha çok kurumsal ve şirket etkinliklerine ağırlık verdik. 2025 yılı ile beraber tekrar kendi markamızla biletli satış konserlerine devam edeceğiz. Bununla alakalı duyurularımız kendi Web sitemiz ve sosyal medya kanallarından olacak. Bu konserleri izleyicilerimiz takip etmeye devam etsin çok başarılı ve tanıdık isimlerle yeni konserlere imza atmaya devam edeceğiz. İsimleri açıkladığımızda herkesin haberi olacak. Çok önemli konser alanlarında büyük konserlere yer vereceğiz. Her yaş grubuna hitap ediyoruz. Bizim formüla similütörlerimiz, çocuk sürüş akademilerimiz, güvenli sürüş akademilerimiz, ayrıca işin beraber yeme içme üzerine çocuk beslenmesi ile alakalı akademik kısmıyla da beslenme uzmanlarımız Prof. Dr. Oğuz Özyaralı hocamız var. Hatta doğa ve yeşillikle alakalı terrarium atölyelerimiz, kahve yapım atölyelerimiz var. Bizim Web sitemizi ziyaret ettiklerinde sosyal medya kanallarımızdan bunlarla ilgili bilgileri takip edebilecekler. Konser olsun,kurumsal etkinlikler,atölyeler,akademiler olsun 2024 yılının son çeyreğinde de 2025 yılında da yenilikler katarak hep birlikte olacağız. Çok değişik yeniliklerimiz olacak. Onları da izleyicilerimizle paylaşacağız.

Başarılarınızın devamını diliyorum.

Sarıyer Gazetesi’ne teşekkürlerimi iletiyorum.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.