Ezgi Işık yazdı…
Dünyada ilk başarılı rahim nakli Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde Prof. Dr. Ömer Özkan ve Prof Dr. Özlenen Özkan öncülüğünde rahimsiz olarak dünyaya gelen MRKH sendromu teşhisi konan 21 yaşındaki Derya Sert’e yapılmıştı. (2011)
2011 yılından bu yana dünyada Özkan tekniği ile yüzlerce kadına rahim nakli yapıldı. Bu nakillerden sonra sağlıklı bebekler dünyaya geldi.
Öncelikle rahim nakli kimlere yapılır biraz bu konuyu tartışalım.
Rahim nakli doğuştan rahmi gelişmemiş yada rahmi olmayan MRKH sendromu teşhisi konulmuş kadınlara yapılıyor. Ayrıca sonradan kaza, kanser vb nedenlerle rahmi alınmış (histerektomi sendromu) kadınlara da yapılmaktadır.
MRKH sendromuna sahip kadınların rahmi yoktur fakat yumurtaları iyi çalışmaktadır ve normal kadın karyotipine 46 XX sahiptir. Sendrom genellikle ergenlik çağında adet dönemlerinin yokluğunda tespit edilir. MRKH sendromlu kadınların hormonları normal çalışır. Fiziksel ve genetik olarak hiçbir sorunları yoktur. İşlevsel bir rahme sahip olmadıkları için çocuk taşıyamaz ve doğuramazlar. Bu sendroma sahip kadınlar kendi yumurtalarını tüp bebek yöntemiyle döllenmesi ve taşıyıcı annelik yada evlat edinme yoluyla çocuk sahibi olabilmektedirler.
Taşıyıcı annelik birçok ülkede yasak olduğu gibi Ülkemizde de taşıyıcı annelik yasal ve caiz değildir. Rahim ile ilgili kısırlığı olan bu kadınlar için rahim nakli artık uygun bir seçenektir. Rahim (Uterus) nakli; tıpkı böbrek, karaciğer gibi organ nakillerinde olduğu gibi iki farklı yolla gerçekleştirilebilir. Bunlardan ilki canlı donörden alınan rahmin alıcıya nakledilmesi şeklinde iken ikincisi ise organ bağışçısı olan kadavradan alınan rahmin alıcıya nakli şeklinde gerçekleştirilir.
Rahim nakli öncesi evli çiftler, tüp bebek merkezinde kendi yumurta ve spermlerin döllenmesi ile oluşturulan embrıyolarını dondurmaktadır. Nakil sonrası bu embrıyolar kadına transfer edilmektedir. Böylelikle Rahim nakli olan kadın biyolojik ve genetik olarak kendi çocuğunu doğurmaktadır.
Ülkemizde Sağlık bakanlığının özel izni ile kadavradan 2 kadına rahim nakilleri yapıldı ve sonucunda sağlıklı bebekler dünyaya geldi.
Bu nakil şuan sadece Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Prof. Dr. Ömer Özkan ekibi tarafından yapılmaktadır. Hem yurt içinden hem yurt dışından binlerce kadın Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne başvurular yapmakta ve aşırı yoğunluk yaşanmaktadır.
Şuan Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde 3. Rahim nakli çalışmaları yapılmaktadır fakat 2011den bu yana bu sistem yavaş ilerlemektedir. Düzenli ve disiplinli bir sistemin olmaması ve mevzuatın açıklanmaması yüzünden Binlerce kadın mağdur olmaktadır.
Peki dünyaca tıp dünyasında çığır açan bu başarı neden ülkemizde yavaş ilerliyor?
Sağlık Bakanlığın özel izni ile yapılan bu ameliyat için neden hala mevzuat çıkmıyor. Sistemin yavaş ilerlemesi ve toplumsal olarak fazla bilgilendirilmemesi yüzünden kadavradan organ (rahim) bağışı sayısını da etkilemektedir. Toplumun rahim nakli ile ilgili bilgisi olmamasından dolayı rahim bağışı da çok az sayıdadır.
Ülkemizde birçok insanın rahim yokluğu ve rahim nakli ile ilgili bilgisi bulunmamaktadır. Bu bilgisizlik yüzünden ergenlik çağında bu hastalığa sahip olduğunu öğrenen genç kızlar, toplumun dışlaması korkusu yüzünden hastalığını gizli tutmaktadır. Hem aileler hemde kızlar bir suçlu gibi yaşamaktadır.
Geçtiğimiz günlerde Kars’ta MRKH sendromuna sahip bir genç kız adet olamaması nedeniyle doktora gittiğinde sağlıklı olduğu söylendi. Ve bu şekilde evlenen genç kız 8 ay sonra eşi “Sen kadın değilsin erkeksin, eşcinselsin, beni kandırdın” ifadeleriyle boşanma davası açtı. Kars Adliyesi’nde görülen dava sürecinde cinsiyet tayini için hastaneye gönderilen genç kadına, MRKH sendromu teşhisi konuldu. Eğer ilk gittiği doktoru doğru teşhisi koysaydı evlilikten önce tedavisini olurdu, eşine bu durumu anlatır ve o şekilde evlenirdi. Fakat yanlış teşhis ve toplumun bilgisizliği yüzünden birçok genç kızın hayatı bu şekilde kararabiliyor.
Birçok genç kız bu durumu okul döneminde öğrendiğinden dolayı ağır travmalar geçirip okul hayatını da bitirmektedir ve birçoğu intihara bile sürükleniyor. Kızların çoğunluğu evlilikten korkmakta ve ömrünü bekar olarak geçirmektedir.
Evlendikten sonra MRKH sendromunu öğrenen kadınlar ise eşleriyle birçok sorun yaşamakta hatta üzerlerine kuma bile getirilmekte. Bu şekilde evlenen kadınların evlilikleri de pek uzun sürmüyor ve boşanma ile sonuçlanıyor.
Bir kadının Rahmi olmaması ve kısır olması utanç verici bir suç değil hele ki ülke suçu asla ve asla değildir fakat MRKH sendromun anlatılmaması ile gerekli yasal düzenlemeler yapılmaması yüzünden kadınlar kendilerini eksik ve suçlu hissetmektedir.
Biz kadınlar; devletin koruyucu ve kollayıcı gücünü hissetmek istiyoruz. Birçok aileye, genç kızlarımıza, kadınlarımıza umut olması ve umudun daha fazla yayılması adına; Hem Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın hem de Sağlık Bakanlığı’mızın bu konuda çalışmalar yapmasını bir kadın olarak en büyük dileğimiz ve isteğimizdir…
Lütfen artık bu mevzuat çıksın burdan yetkililere sesleniyorum bu rahatsızlık sizin kızınızdada olabilirdi nolur en kısa zamanda müjdeli bir haber vermeniz ümidi ile
Evet ben de bu konudan dolayı Üzüntü duyuyorum bir an önce mevzuata geçmesini istiyorum evliyim eşim bilior ama ikimizde çocuk sahibi olmak istiyoruz mutsuz oluyoruz