Şila Saatçioğlu: “Çocukların diş tedavisini keyifli bir oyuna çeviriyoruz”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Denta Vita’dan Çocuk Diş Hekimi Şila Saatçioğlu, çocukların diş sağlığı için Çocuk Diş Hekimliği (Pedodonti) alanında merak edilen tüm detayları ve ailelere tavsiyelerini gazetemize anlattı.

Pedodonti nedir?

Biz çocuk diş hekimleri; çocuğun doğumdan başlayarak süt dişlerinin tamamının değiştiği 12-13’lü yaşlarla kadar uzanan süreçte, süt ve kalıcı dişlerinin korunması ve tedavisi ile ilgilenen ve bunun için 5 yıllık diş hekimliği fakültesini tamamladıktan sonra bu alanda 4 yıl daha uzmanlık eğitimi almış hekimleriz. Bizlerin en önemli önceliği diş hekimi korkusu oluşmamasını sağlamak, çocuklar için diş tedavisini keyifli bir oyuna çevirmektir. Biz çocuğun bize güvenmesini, kaygısının azalmasını sabırla bekler, her şeyi tek tek anlatır, gösterir ve sonra uygularız. Dolgu yapmadan önce tırnağında ya da diş modellerinde tüm aşamaları gösterir, hatta onun da yapmasına izin veririz. Muayene odamızda her cihazın çocukça birer ismi vardır. Keyifle bu işi oyuna çevirerek işlerimizi hallederiz. Bu süreçte ailelerden beklentimiz ise muayeneye gelmeden önce çocuğa herhangi bir şey anlatmamaları. Özellikle diş hekimiyle ilk kez tanışacak bir çocuğa rahatlatmak amaçlı söylenen ‘küçücük bir iğne yapabilir’, ‘çok az acıyabilir’, ‘matkap gibi bir şeyle çürüğü oyuyor çok kolay’ gibi sözler onların kaygısını artıracaktır. ‘Sakın korkma’ gibi telkinler ise çocukta korkacak bir şey var demek ki algısı yaratır.

Bir çocukta ilk diş muayenesi ne zaman yapılmalıdır?

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ilk diş hekimi muayenesinin ilk diş çıktıktan sonra yapılmasını (genellikle 6 ay-1 yaş arası) öneriyor. Bu muayenenin öncelikli amacı; koruyucu hekimlik ve bilgilendirme yapmak. Muayeneye gelen ebeveynleri; beslenme, diş ve ağız içi temizliği, yaşlara göre kullanılabilecek uygun diş fırçası, gerekli ise diş macunu, doğru ve etkin fırçalama, diş gelişimi, dişlerin çıkma ve dökülme zamanları gibi birçok konuda bilgilendiriliyoruz. Eğer herhangi bir tedavi gerekmiyorsa 3-4 yaşına kadar senede bir kez, daha sonra senede 2-3 kez düzenli kontrole gelmelerini istiyoruz. Bu kontrollerin aksatılmaması ve mümkünse hekimin değiştirilmemesi hem çocuğun ortama ve diş hekimine alışmasıyla birlikte, ileride yapılacak diş tedavilerinde daha az endişe duymasını, hem de bir sorun varsa daha yeni başlarken tespit edilebilmesini sağlayacaktır.

Peki, çocukların diş fırçalama alışkanlığı ne zaman edindirilmelidir?

İlk diş çıktığı anda, fırçalamanın başlaması gerekmektedir. Bizim hastalarımıza söylediğimiz ilk şey bu oluyor. Bu işlemi her beslenmeden sonra temiz bir bez, bir fırça ya da marketlerde satılan özel parmak fırçaları ile yapılabilir. Azı dişleri çıkmaya başladıktan sonra ise daha özenli bir ağız diş bakımı gerekiyor. Çocuklar çalkalama ve tükürme refleksi 4 yaş civarında geliştiğinden, o yaşa kadar diş macununun neredeyse tamamı yutulur. Bu sebeple yaşa uygun, çocuklara özel diş macunları tercih edilmelidir. Ürün ya da marka seçilmesinde bir diş hekiminden tavsiye istenebilir. Çocuğun motor gelişimi tamamlanana kadar (6-7 yaş) el manipülasyonu tam gelişmiyor, bu dönemde çocuk tek başına dişlerini fırçaladığında ancak fırçaladığını zanneder. Çocuk tek başına banyo yapabildiği, ayakkabılarını kendi bağlayabildiği yaşlara kadar fırçalamayı günde en az bir kez anne babalar yapmalıdır. Çünkü fırçalamak değil, doğru fırçalamak önemli. Aksi halde fırçalayınca temizlemesi gereken, ‘plak’ dediğimiz, içeriği çürük yapıcı bakterilerle dolu o sarımtırak tabaka olduğu gibi duruyor.

Diş fırçalama motivasyonu için neler yapıyorsunuz?

Klinikte fırçalama motivasyonunu arttırmak için en sık başvurduğum yöntem bu plakları mavi mor renklere boyayan özel boylarımızla boyamak oluyor. Yeni nesli böyle deneylerle ikna etmek daha kolay oluyor.

Çürük oluşumunu önleyici ne gibi yöntemler var?

Kalıcı azı dişlerimizin mineleri, özellikle ilk sürdükleri dönemde mineralizasyonunu tamamlamamış yani son sertliğine tam ulaşmamıştır. Bu dönemde dişlerimiz çürük oluşumuna çok açıktır. Bu dönemde gerek dişlerin çürük oluşumuna yatkınlığı gerekse çocukların arka taraflarda kalan dişleri iyi fırçalayamamaları nedeniyle koruyucu önleyici tedaviler çok daha önem kazanmaktadır. Çürük oluşumunu önlemede çok yüksek etkisi olan 2 koruyucu yöntemimiz var: fissür örtücüler (fissür sealent) ve yüzeysel fluorid uygulamaları.

Fissür örtücü nedir?

Fissür örtücü çürüksüz azı dişlerinin çiğneyici yüzeyindeki girinti çıkıntıların (oluk ve girintiler) dolgu benzeri beyaz ya da şeffaf akışkan bir materyalle incecik kapatılması ve ışık yardımıyla dondurulması işlemidir. Bu girintilerin (fissürler) derin dar yapıda olmaları nedeniyle fırçalama ile besinler bu bölgede zor temizlendiklerinden çürüklerin %90’ı bu bölgede görülmektedir. Uygulaması yaklaşık 3 dakika süren bu işlem dolgu gibi yıllarca diş yüzeyinde kalmaya devam ederken, buralarda besin artıkları ve bakteri plağı birikimini engeller, daha kaygan bir yüzey oluşturduğu için fırçalamayı da kolaylaştırır. Bu sayede çiğneyici yüzeylerin çürümesinin önüne geçilmiş olunur. Bu nedenle fissür örtücüleri “koruyucu dolgular” olarak da adlandırabiliriz. Fissür örtücüler için en ideal zaman dişlerin sürmesini tamamladığı zamandır. Dişlerde hafif renklenmeler varsa da fissür örtücü uygulanabilir. Fakat çürük kavitasyona neden olduysa yani dişte madde kaybı oluşmaya başlamışsa artık dolgu yapılması gerekmektedir. Bu işlem bir diş için bir kez uygulanır, tekrar gerektirmez. Çiğneme basınçları ile yıllar içinde bazı bölgelerde aşınma olabilir, gerekli gördüğümüzde kontrollerde bu bölgelere minik eklemeler yaparız. Yapılan uygulama incecik bir katman ve sadece girintilerde olduğundan yükseklik hissi oluşturmaz. Fissür örtücü uygulaması çocukların sağlığına zarar verebilecek herhangi bir zararlı madde içermez. Ağrısız ve çok kolay bir uygulamadır. Özellikle küçük çocukları koltuğa alıştırmak için ilk işlem olarak tercih ettiğimiz bir tedavidir. Bu aşamalı yaklaşım çocuğun hekimini sevmesinde ve tedavilerinde uyum sağlamasında çok önemlidir.  Çürüğe karşı koruma sağlayarak dolgu gereksinimlerini azaltmalarının yanı sıra dolgulara göre daha ekonomiktirler de. Kısa süreli kolay bir uygulamayla daha uzun süren belki de anestezi gerektirebilecek ileri tedaviler önlenebilmektedir.

Flor uygulaması nedir?

Flor, içtiğimiz suda, et, çay ve yumurtada da bulunan doğal bir mineraldir. Çürüğü önleme mekanizmaları için çok etkin bir koruma sağlar. Flor diş minesinin yapısına katılarak dişin yapısal olarak çok daha güçlü ve çürüklere karşı daha dirençli olmasını sağlar. Dişler sürdükten sonra ilk 4 yıl, mineleri tam olarak olgunlaşmadığından, çürüklere karşı dayanıksızdır, flor uygulamaları ile dişlerin yapısı daha güçlü hale getirebilir. Flor uygulaması sistemik ve yerel olmak üzere iki ayrı yolla yapılabilir. Sistemik uygulama flor tabletler, damlalar gibi florun direkt vücuda alınmasıdır. Bu uygulamalarda hem tüm vücuda etki ettiği, hem de dişteki dozu çok düşük olduğu için tercih edilmemektedir. Dişteki asıl etkin korumayı sağlayan uygulama çeşidi; yerel flor uygulaması, yani flor jel/verniklerin hekim tarafından kontrollü bir şekilde direkt olarak dişe uygulanmasıdır.

Flor uygulaması nasıl yapılıyor?

Flor uygulaması dişler kurutulduktan sonra krem kıvamındaki florun özel bir fırça yardımıyla dişlere sürülmesi işlemidir. Bu uygulamadan 30-60 dakika kadar sonra yeme içmeye başlanabilir. Flor vernik uygulaması yapıldı ise etkisini sürdürebilmesi için uygulamanın yapıldığı gün dişler fırçalanmaz, ertesi gün sabahtan itibaren tekrar fırçalamaya başlanabilir. Bu uygulamayı vitamin kullanmak gibi düşünebiliriz, bir kez vitamin almak nasıl ki bir işe yaramazsa, bu işlemin de düzenli aralıklarla tekrar edilmesi gerekmektedir. Tekrarlama sıklığı çocuğunuzun risk durumuna göre 3 ya da 6 olarak hekiminiz tarafından belirlenir. Flor vernik uygulamasında flor dişlere sürüldükten hemen sonra tükürükle temas ederek sertleşir, bu nedenle yutulum ve florür intoksikasyon riski yok denecek kadar azdır. Bu nedenle 6 yaş altındaki çocuklarda dahi güvenle kullanılabilmektedir. Florun günde 2mg veya daha fazla yutulması dişlerde beyaz beneklenmelere yani florosise neden olabilir. (Florosis için en kritik dönem çocuğun 15-30 aylık olduğu dönemdir.) Fakat çocuğunuzun florlu diş macunu ile dişlerini fırçalaması veya flor vernik uygulaması ile bu dozlara ulaşması imkansızdır. Florun sindirim sisteminde etkilerinin olabilmesi için yaklaşık 10 kg’lık bir çocuğun 45 gr’lık macunu (1 tüp erişkin macunu-yaklaşık 1-5mg/kg) yutması gerekmektedir.

ŞİLA SAATÇİOĞLU

Çocuk Diş Hekimi

dt.silasaatcioglu@gmail.com

0212 242 12 24

Meserburnu Cad. No: 105 K: 2 Sarıyer

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.