Ali Genç; “Oktay Aksu Sarıyer için bir kazançtır”

Sarıyer Sivaslılar Derneği Başkanı Ali Genç, yaklaşan belediye seçimleri öncesinde Sarıyer Gazetesi Haber Müdürü Rukiye Ay’a gündem yaratacak açıklamalarda bulundu.

“Oktay Aksu Sarıyer için bir kazançtır. Kartal’da başarılı hizmetler yapmış, namuslu ve çalışkan bir kişidir“

“Şükrü Genç özellikle son 5 yılda çok başarısızdı, Sarıyer’e hiçbir şey vermedi. Hatta hepimizin verdiği vergilere yazık etti. Nereye gitti bu vergiler?”

“Şükrü Genç kendisi atamayla geldi. Madem atamayla gelmedi o zaman neden o günlerde çıkıp temayül ile aday belirlensin demedi”

“Şükrü Genç, Sarıyer Spor Kulübü’nün en büyük düşmanıdır. Sarıyer Spor Kulübü bugün bu durumdaysa bunun ana sebebi Şükrü Genç’tir.”

“Her Sivaslıya oy vereceğiz diye bir şey söz konusu değil. Önemli olan Sivaslı olması değil önemli olan Sarıyer’e hizmet vermesi”

“Net olarak söylüyorum 6 aylık başkanlık dönemimde Sarıyer tarihinde cebinden en çok büyük parayı kulübe veren başkan benim.”

HABER: RUKİYE AY – GİZEM DOĞAN

Sarıyer Sivaslılar Derneği (SASİDER) olarak bu seçimde Sarıyer’de nasıl bir yol haritanız var?

Yaklaşık 13 seneden beri Sarıyer Sivaslılar Dernek Başkanı olarak siyasetin dışında kalmaya gayret ettik. Hiçbir partinin arka bahçesi olmadık. Bu çerçevede baktığımız zaman Sarıyerliler gibi biz de Sarıyer’e en iyi hizmet verebilecek adayların çıkmasını bekledik. Bu konuda 31 Mart’ta da güzel bir seçim geçireceğimize inanıyorum. Bu çerçevede adayları analiz ettik arkadaşlarımızla beraber. Aktif konumda şu an herhangi bir başkanın lehinde ya da aleyhinde değiliz. Bunu biraz daha düşüneceğiz.Seçimleri bir hafta kala yönetimdeki arkadaşlarımızla, dışarıdaki Sarıyer’i çok iyi tanıyan hemşerilerimizle, kanaat önderleri ile tartışarak bir açıklama yapmayı düşünüyoruz. Seçime bir hafta kala belki bu 10 gün kala da olabilir. Her hafta toplantı yapıyoruz, bunlara analiz ediyoruz. Bu akşam da yine bir toplantımız var dernekte. Önemli olan Sarıyer’e iyi hizmet edecek adayların olması. Şu an için iki tane adayın bize göre yeterli derecede olduğunu düşünüyoruz. İki adayın Sarıyer’de hizmet yapabileceğini düşünüyoruz çünkü her ikisinde belediye tecrübesi var. Hemşeri derneğiyiz ama baktığımız zaman adaylardan bir tanesi Sivaslı. Aslında Sivas’ın Karadeniz açılan kapısı Koyulhisar. Biliyorsunuz Giresun ve Ordu’yla sırt sırtayız. Buradaki adayların ortak yönleri de hemen hemen bu bölgeye hitap ediyor olması.

Mustafa Oktay Aksu’nun belediye başkanı olması durumunda Sarıyer’de nasıl bir belediyecilik olmasını öngörüyorsunuz?

Oktay Beyi son zamanlarda biraz daha yakından tanıma ve analiz etme imkanım oldu. Düzgün insan olduğuna inanıyorum. 5 sene önce bana bir mesaj geldi. “Karadeniz’in ballarından organik bal alır mısınız?” diye.  Daha sonra baktık Oktay Bey getirdi bu balları. Hatta 4-5 ay önce tekrar bir mesaj daha geldi “Bu sene içinde talebiniz var mı?” diye. Şimdi buradan da şunu anlıyoruz Kartal gibi bir yerde bir belediye başkan yardımcısı, Sarıyer’de daha önce meclis üyeliği, Sarıyer’de oturan bir şahıs. Birçok başkan yardımcılarını çok çabuk değişikliğe uğradığını birden çok zengin olduğunu gördük. Oktay Aksu 10 sene önce olduğu gibi “Balımız var alır mısınız?” dedi. Bu hakikaten ilkeli, düzgün bir insan, namuslu bir insan olduğu kanaatini bende oluşturdu. Biz arkadaşlarımızla araştırdık, Kartal’dan bir tane olumsuz şey duymadım. Oktay Bey’in Kartal’da bazı olumsuz haberlerde çıktığını gördük ama maalesef bu tür şeylerde yapılıyor. Siyasetçi her şeye hazır olmak zorunda ama bizim baktığımızda Kartal’da da çok başarılı, dürüst bir 5 sene geçirdiğine şahit olduk. Oktay Aksu, Cumhuriyet Halk Partisi için iyi bir adaydır. Şükrü Bey’in son 5 senesini gördükten sonra Cumhuriyet Halk Partisi bazı hataları yapmaz diye düşünüyorum.

Sarıyer’deki yerel seçim atmosferini yorumlayabilir misiniz?

Bu seçimde gerçekten çok enteresan şeylerle karşılaştık. AK Parti’de en son beş tane aday vardı. Cumhuriyet Halk Partisi’ne baktığımız zaman çok az aday vardı. Tabana yaygın ya da Sarıyer’e göre bir aday seçilmedi bugüne kadar. Özellikle son 15 senedir böyle bir aday görmedik. Tam tersine Sarıyer’in pek de olur vermeyeceği adaylardı bunlar. Göz göre göre seçimler kaybedildi. Ama şimdi burada Hüseyin Coşkun’un üç dönem meclis üyesi olması ve o da temiz bir arkadaş.O da bir şaibeye falan bulaşmış değil kendi çerçevesinde başarılı çalışmalar yapmış gözüken bir adayımız. Ama tek bir ayrıcalık var, bizim hemşeri olması, Sivaslı olması. 13 seneden beri söylediğim bir şey var Sivaslı olması çok önemli ama düzgün Sivas bizim için çok önemli. Yani her Sivaslıya oy vereceğiz diye bir şey söz konusu değil, her zaman belirttim. Bu konuda da aynı şekilde bakacağız. Önemli olan Sivaslı olması değil önemli olan Sarıyer’e hizmet vermesi. Bu konuda daha ehli olan Sivaslılar da vardı aday olmadı, göremedik. Yani burada Sivaslı bir aday olması için partide ilçe başkanı olması ya da meclis üyesi olmasına gerek yok. Yani 70 bin Sivaslının olduğu yerde çok düzgün Sivaslılar da var. Bildiğimiz doçentler, profesörler, iş adamları vardı bunlara gidilebilirdi. Bunlar AK Parti’ye oy veren insanlardı ama böyle bir arama hiçbir zaman olmadı. Yukarıdan dizayn ediliyor. Şu deniliyor ve onlar maalesef Sarıyer halkı istesin veya istemesin geçmişte bu şekilde olduğunu hep beraber şahit olduk.

Seçim sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Cumhuriyet Halk Partisi’nde çok enteresan bir süreç var. Yani 15 sene belediye başkanlığı yapmış bir belediye başkanı var. Bu 10 senenin 6-7 senesi hakikaten kendi çapında başarılı olan bir dönemdi, yapılan hizmetler vardı.Özellikle belediye binasının ve kültür merkezinin yapılması. Bu başarı sadece bir başkanın başarısı değildi bu ekip çalışmasıydı. Mesela Sarıyer’de belediye binasının yerini belediyeye verilmesi konusunda ben çok yakından biliyorum. Erol Aydın’ın çok önemli katkısı vardı. Gecesini gündüzüne katan Gökan Zeybek vardı, mimar olması sebebiyle binada büyük bir katkısı vardı. Belediye başkanı 24 saat orada olacak değil ama bu ekibin de birçok büyük emekleri var ama zaman içerisinde Sarıyer’den gittiler bir şekilde. Kimisi başkanla ters düştü, başkan istemedi gönderdi. Güzel hizmetler yapıldı 6 sene zaten onlar gittikten sonra Şükrü Bey’de bir performans düşüklüğü oldu. Padişahım sen ne dersen doğrudur diye bir zihniyeti olmaya başladı. 7-8 seneden sonra da Şükrü Bey’de biz bu güç zehirlenmesini gördük. Peki bu seçimleri nasıl aldı. Evet AK Parti çok ciddi hatalar yaptı adaylar konusunda. Adaylar iyiydi ama Sarıyer için uygun profil değildi. Bizim 8 seneden sonra yorulmuş bir belediye başkanımız vardı, bitik bir durumdaydı. Hakikaten 2 dönemden sonra kim olursa olsun doğru bir şey değil. Son senelerde Şükrü Bey çok başarısızdı, Sarıyer’e hiçbir şey vermedi. Hatta hepimizin verdiği vergilere yazık oldu. Nereye gitti bu vergiler? Bir şey koyun ortaya, Sarıyer’e 150 milyon liralık bir stat yaptırdım, bilmem ne cami yaptırdım, cem evi yaptırdım. Bir şey söyleyin, bir eser görelim. Koca 5 sene hiçbir şey yok. Bu da gösterdi ki Şükrü Bey’in aday olmayacağı kanaati vardı herkeste. Sarıyer’de 15 yıl belediye başkanlığı yapan Şükrü Genç, Sarıyer’de delege bile çıkartamadı. Kendisinde de öyleydi bence ama ancak bir şekilde aday olmak istedi.

Sarıyer’de 22 aday var. Sizce seçim iki parti arasında mı geçecek?

Gerçekçi olursak seçim AK Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi arasında geçecek. Eğer İYİ Parti durumu iyi kursaydı ortak olma ihtimali çok yüksekti. Ancak onlar süreci iyi değerlendiremedi. Bu bakımda da ciddi anlamda oy kaybedeceklerini söyleyebilirim. Diğer adaylara da başarılar dilerim. Tabi ki onlarda oy alacaklar ama seçim alma bazında Cumhuriyet Halk Partisi ve AK Parti arasında geçeceği bir gerçek.

Sarıyer sokaklarında vatandaşlar sizce siyaset adına neyi konuşuyor?

Genel itibariyle AK Parti bazına baktığımız zaman sıkıntılar var. Meclis üyelerinde vs. bunlar konuşulan şeyler. Bizim de kulağımıza geliyor. Aslında daha iyi bir meclis üyesi listesi yapılabilirdi. 2-3 dönem meclis üyeliği yapmış insanlar görünüyor. Bence bir dönemde ne kadar başarı ortaya koydunuz, öbürlerini de değerlendirmek lazım.  Hüseyin Coşkun kendi çapında belediye meclis üyeliğinde çok başarılı bir meclis üyeliği yaptı, aktifti. Ama onun dışında ikinci bir isim var mı? Yok. Bu kadar aynı isimler üzerinde neden durdular. Ama demek ki burada AK Parti’nin listeleri Hüseyin Coşkun tarafından yapılmamış. Bunun faturasını da maalesef Hüseyin Coşkun çeker gibi geliyor bana. Burada genç çocuklar vardı. Selami Uzun milletvekilinin oğlu vardı. Çocuk mesela listede yok. AK Parti’de çok çalışan Eda hanım vardı, performans sergiledi. Belediye başkanlığına aday koysanız seçimi alabilecek yapıda bir hanımefendiydi. Onun gibi örnekleri çoğaltmak gerekiyor ama belli ki ya Hüseyin Bey’i birileri sabote etti ya da Hüseyin Bey bu işlerin farkına varamadı.

Yani bu seçimi kazanmanın ehemmiyetinin meclis üyelerinden geçtiğini bilmesi gerekiyor. Ama ben tabi ki daha iyi bir kadroyla çıkmasını arzu ederdim. İş işten geçti, taktir Sarıyerlilerin diyoruz. İlçede de bir sıkıntı var, AK Parti’nin bu işi beceremediği aslında bir karışıklık olduğu sokağa da yansıyor.

Yaklaşık bir yıl önce yaptığımız röportajda “Seçim hiç kimsenin cebinde değil” demiştiniz. Şimdi bu söyleminizi nasıl yorumlarsınız?

Şükrü Bey başkan olduğu için ona göre ben bunu söyledim. Muhtemelen AK Parti’nin Hüseyin Coşkun gibi bir aday çıkartmayacağını düşünerek bunu söylemiş olduk. Şükrü Bey eğer Hüseyin Coşkun’un şu an karşında olsaydı hiç tereddütsüz AK Parti seçimi alır derdim. Şükrü Bey’in aday olduğu yerde, çünkü sokakta gerçekten çok prestij kaybetti. Evet yanında birileri var gibi görünüyor ama güçlü tabii, ekonomik olarak çok güçlendi. İstediği şekilde şu an belediyenin gücünü de kullanıyor. İnsanlar korkuyor, çekiniyor ister ister istemez. 40- 50 kişi her zaman onun yanında bir şekilde oluyor. Bu da çok normal hangi aday olsa bunu yapacaktı ama Şükrü Bey’in gerçekten son özellikle yedi yılda tamamen her şeyi bitirdiği kanaatindeyim. O başka bir dünyada. Sarıyerli değil galiba başka yerlerde. Zekeriyaköy’de sen ne yaptın ne ettin? Zekeriyaköylü seni bile senin belediyene gelse senin dizayn ettiğin ilçeye gelse sana bir tanesi oy verir mi acaba? Bunların oyu Cumhuriyet Halk Partisi’nin oyu. Biz diyor demokrasi, cumhuriyet, laiklik, Atatürk, yaşam tarzımızda kimse karışmasın, bunun için veriyor, gözü kapalı veriyor. Bunu kalkıp kendine mal etmesin. Ya da AK Parti’ye tepki olarak verilen oylar var, bulunduğu bölge itibarıyla. Kim geldi Hüseyin Coşkun geldi. Dolayısıyla bunların tercihleri Hüseyin Coşkun olacaktır büyük çoğunlukla. AK Parti’den giden birtakım oylarında AK Parti’ye dönüşü sağlandı zaten. Şu an sağlanmış vaziyette. Şükrü Bey CHP’den aday gösterilseydi bile Sarıyer’de Hüseyin Coşkun ya da onun gibi bir adayın karşısında seçimi alma şansı sıfır olurdu. Bunu tahmin ediyorum, anketlerde bir şekilde Cumhuriyet Halk Partisi yetkilileri bir şekilde bunları gördüler. Burayı da tanıyan Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek var. Gökan Zeybek de tecrübeli politikacı. Şahsen ben de bunu gördüm. Gökan Bey’in görmesine gerek yok. Siyaseti gören herkes Şükrü Bey’in Cumhuriyet Halk Partisi’ne kan kaybı yaşattığını ve sadece AK Parti’nin adaylarından dolayı insanların tepki olarak oylarını yakın hissettikleri Şükrü Genç’e verdiğini bilirler. Ama çalışmasından memnun değillerdi. Sadece kendi partilerini cezalandırmak için çok önemli bir oy gitti Cumhuriyet Halk Partisi’ne. Zaten aday kim olursa olsun bu seçimde önemli bir kısmının geri döneceği vardı. 30 bin seçmen varsa burada 10 bini gitmiştir, AK Parti’ye geri dönmüştür. Yani 20 -30 bin oy filan kimse beklemesin, fark olmayacak. O gün söylediklerimiz aslında bugün söylediklerimizle örtüşüyor. O gün adaylara göre söyledik, Şükrü Genç vardı. Bir başkası olsaydı o zaman daha farklı konuşabilirdik.

Sizce Sarıyer’i nasıl bir yerel seçim bekliyor?

Sarıyer hakikaten hepimizi şok eden bir tabloyla karşı karşıya. Çok adaylı ve inanılmaz adayların performansını sahada görüyoruz. Çalışıyorlar gece gündüz. Allah kolaylık versin onlara, hepsine bütün adaylara ama burada dediğim gibi en büyük yarış AK Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayları arasında geçecektir. Bence hangi aday alırsa alsın Sarıyer özellikle bu yaşadığımız son 5 sene gibi yaşamayacak. Yani insanlar artık hizmet bekliyor, yani kişileri menfaatlendirerek kendi yanınızda tutmak değil. Sarıyerliler ciddi anlamda hizmet istiyor ve son 5 sene Sarıyer için çok büyük bir kayıp. Hiçbir şey yok, yollar rezil. Buyrun çıkın Sarıyer Pazar Sokağı’ndan çıkın yukarı Rumeli Feneri yoluna doğru gidin bakalım, arabanız takur tukur.

2,5 senedir o yollar öyle. Bir Allah’ın kulu araya girmez mi? Bütün Sarıyer böyle. Ne kadar asfalt yaptınız? Bütçenin güne kadar atılan asfaltların paraları nereye gitti? Bakıyorsunuz eskiden bütçenin yarısı kadar Fen İşleri’ne ayrılırdı. Şimdi küçültüp küçültüp Özel Kalem masraflarına getirdiler. Sarıyerli bugün zor şartlarda vergi veriyor. Fakir fukaradan aldığınız vergileri kalkıp babanızın malı gibi kullanamazsınız. Öyle bir şey söz konusu asla olamaz.

Şükrü Genç’in son 15 yılını ve bağımsız aday olmasını değerlendirir misiniz?

Bence kendine çok yazık etti. Yani maalesef öyledir. Bir yere geldiğin zaman böyle uzun süre etrafınızdaki insanlar sizi daima böyle yanıltırlar. Zaten belediye kadro hareketidir. Yapmış olduğunuz iyi kadroyla beraber başarılı olursunuz? Nerede Sarıgöl’ler, nerede Gökan Zeybek’ler, nerede Erol Aydın’lar? Nerede bunlar? Hangisini yanında tuttu. Başkan yardımcıları Hüseyin Coşkun’lar. Nerede? Kimse var mı? Yok. Kim var bunların yanında? Nerede bu mimarlar, mühendisler? Gerek yok Şükrü Bey hem mimar hem mühendis. Tabii ki buradan iş çıkmayacak. Dedikodu meselesi. O seni çekemiyor, o ona kötü diyor. 300 bin nüfuslu Sarıyer’de böyle belediye böyle bir yönetim yazık günah. Millet verdikçe Şükrü Bey de kaliteyi düşürdü ve ondan sonra hiçbir şey yapamayacak. Fikir üretilemeyecek hale geldi. Bir de herkes bunu bırakacak derken birden bire 70 yaşında (Allah uzun ömürler versin) ama ben de şahsen 62 yaşındayım. 17-18 yaşından beri siyasetin içindeyim. Hiçbir şeye aday olmadım. Biraz da çekilin gençler var, yarı yaşında insanlar orada. Kalk bir tanesinin elini kaldır, benim adayım bu desin. 16 adaydan birisini göstersin. İlla ben. Sana bu işi kim verdi? İnsan teşekkür eder. Sen şimdi parti sana 15 sene vermiş ondan sonra kalkıyorsun diyorsun ki atama geldi. Şükrü Genç sen buraya da atama ile geldin. Sen de tam öyle geldin. Allah rahmet eylesin Kamber Doğan, Murtaza Küçükkaya. Seni buraya getiren işini yapan bunlardı. Bakanla arası iyiydi, bunlar getirdi. Sen ne yaptın? İkisini de yok ettin. Birini kahrından öldürdün, bir tanesini de attın köşeye. Ondan sonraki senelerde ikinci dönemde atama geldi, üçüncü dönemde atama geldi. O zaman diyecektin ya kardeşim atama falan yapmayın, ön seçim yapın ben de kendim çıkayım, başkaları çıksın. Bilakis yapılmasının önünü kestin. Kimseye öyle bir şans kimseye vermedin. Benim, benim, benim. Böyle bir şey söylemene gerek yok. Sen bir ağabeylik yapacaktın, senin de inandığın birisinin elini kolunu kaldıracaktın. Orada kıymetli değerler var. Erol Aydın var, Dr. Cengiz Alp, Mehmet Deniz var. Bir tanesi ilçe başkanı olmuş, belediye başkan adayları olmuşlar. Bir tanesinin elini kaldırmak bu kadar güç müydü? 70 yaşına geldin, ayıp ya. Yarı yaşında oğlundan küçük adaylar var. Çekilmesi çok iyi olurdu ama maalesef bu egosuna ya da etrafındaki goygoyculara yenik düştü. Şimdi yok seçim kazanacakmış yok bilmem ne kazanacaksın. Yani Sarıyer gibi bir yerde insanların partileşmiş bir yerde. Dediğim gibi ben de eski bir siyasetçiyim, kolay kolay Cumhuriyet Halk Partili bir aday varken kendine oy attıramazsın. Adam niye sana verecek? Partin yok, meclisin yok, bir şeyin yok. O zaman şu akla geliyor. Adaysan o zaman seni birileri aday yapıyor. Sen aday olmaya mecbursun. Aday olmazsan bir tehdit var. Sen aday olacaksın, senin aday olman kime yarıyor? Seçimi alma şansı sıfır. Varsa öyle bir şeyin gel, iddiaya girelim. Milleti niye kandırıyorsun? Yanına almışsın 50-100 kişi bunlarla siyaset döndüreceksin.

Peki sizce seçimin en şanslısı kim? Neden?

Ben tabi daha objektif bakıyorum, hem Sarıyer hem İstanbul olarak baktığımız zaman şöyle bir tablo çıkıyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nde 4 tane Sivaslı ilçe belediye başkan adayıvar, AK Parti’de 2 tane var. Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi’nde 2 tanesi banko kazanabilecek yerde, AK Parti’de meclis üyeliğine yazılan Sivaslılar ise riskli yerlerde. Bir tanesinin hiç ümidi yok zaten. Dolayısıyla partilerin bakışı, Sivaslıların olduğu yerlerde oy artışı yapmak lazım. Ama burada şöyle bir durum var, eğer bu kadroyu bu listeyi Hüseyin Coşkun’un kendisi yapsaydı ve bunu da bir takım kanaat önderleriyle kanaat önderi dediğin sadece partideki ağabeyi kardeşlik ilişkileri falan değil. Sarıyer bunu aşan entelektüel bir yer. Dolayısıyla entelektüel adayların olması lazım. Meclis üyelerin var. Bu meclis üyeleriyle sen ne yapabilirsin? Horozu çok olan bir meclis.

Sahada adayların performansını görmek lazım. Hüseyin Coşkun için Sarıyer tanıyor ama Oktay Bey yıllardır Sarıyer’de oturmasına rağmen Sarıyer Belediye Meclisi’nden tanındığı kadar tanınıyor. Dediğim gibi Kartal’da da çok başarılı 5 senesi geçmiş hatta orada bir takım insanlar yolsuzluklarını kapatmak için önlerini tıkadığı için hatta Oktay Bey’i istememişler. İstedikleri gibi çalışamayınca Oktay Bey orada bir dürüstlük örneği gösteriyor. Onun için bazı siparişle bazı şeylerde yaptırılmış ama gerçekten bunu ben çok yakın dostlarımdan da duydum. Çok namuslu bir adam. Sarıyer için bir kazançtır. Ben buna inanıyorum. Sarıyer’deki halka çok uygun. Dediğim gibi her iki adayın da potansiyel gücü var. Hüseyin Coşkun hemşeri grubu Sarıyer’de mevcut, mutlaka ki bunu faydasını görecek. Ancak Oktay Aksu’nun merkez sahadan diğer partilerden oy alma gibi bir durumu var. Özellikle Giresun, Ordu zaten kendi memleketi, bu tarafa geldiğim zaman gerek Samsun olsun gerek Kastamonu olsun buralarda da bir potansiyeli var.

Bu hemşeri gruplarından hangisi birbirine sahip çıkarsa onu belediye başkanı adayı olarak göreceğiz düşünüyorum. Ama buna 10 gün daha bakmak lazım.10 gün sonra geniş bir şekilde gazeteci arkadaşlarımızı çağıracağız. Onlarla beraber tartışacağız. Soru cevap şeklinde konuşacağız.

Sarıyer Spor Kulübü’nün eski başkanı olarak mevcut durumunu değerlendirebilir misiniz?

Sarıyer bugün layık olduğu yerde değil. En büyük kusurlusu Şükrü Genç’in kendisidir.  Sarıyer’de her yere kaynak bulurken Sarıyer Spor Kulübü’nü görmezden geldi. O zaman da söyledik, biz iyi niyetle başkanlık dönemimde bir barış çubuğu uzattık. Her yerde belediye başkanları bu işe sahip çıkıyor. Sarıyer Spor Kulübü markası Sarıyer’in onuru ve gururu. Belediyeden daha önemli bir marka bana göre. Sarıyer Belediye Başkanını kimse tanımaz ama Sarıyer Spor Kulübü’nü Türkiye’nin neresine gidersen gidin tanırlar. Sarıyer Kulübü’nün durumu nasıl, niye böyle diye analiz ediyorlar. Yani böyle bir markaya arkanı döndün ve gittin. Efendim kendi kendine bir şeyler söyledin. Çok para verdim, en çok para bende vs. Açıklamıştık para falan verdiği yok, sıfır verdi. Parayı vermiş kendi adamlarına, kendi adamları nereye buharlaştırdıysa buharlaştırmış. Hesabını git onlardan sor. 10 sene benden önceki başkan bana vermedi diyor. Bizim dönemimizde ben kendimle barışığım, yani Sarıyer’in menfaatleri için ne gerekirse yaparım. Nezaketen kendisini de aradık, randevu vermiyor. Ama Sarıyer Spor Kulübü’nü almak isteyen hırsızlara kulübü sahiplenmek isteyenlere her yerde randevu verdi. Hepsiyle görüştü. Sen Sarıyer’in düşmanı mısın? Sarıyer’in dostu musun? Sarıyer Spor Kulübü ayakta her hâlükârda durur ama sahip çıkılmayan bir baba var. Düşünün anne çok iyi çabasıyla çocuğunu okutuyor, besliyor, hayata hazırlıyor ama baba berduş. Her gün bir meyhanede. Şimdi sen babasın yani bu çocuk bu spor kulübü illaki etkilenir. Dolayısıyla Şükrü Genç, Sarıyer Spor Kulübü’nün en büyük düşmanıdır. Sarıyer Spor Kulübü bugün bu durumdaysa bunun ana sebebi Şükrü Genç’tir. Ama ben inanıyorum ki bundan sonra Sarıyer Spor Kulübü sahipsiz olmaz. Özellikle belediye meclis üyeliklerinden çok kıymetli isimler var, Sarıyer Spor Kulübü’nü tanıyan isimler var, yeni isimler var. Bunlar Sarıyer’e en kısa zamanda belediyeyle, Sarıyerlilerle el ele Sarıyer Spor Kulübü’nü Süper Lig’e çıkartmak için ne gerekiyorsa yapacaklar. Evet kulübümüzde böyle bir sıkıntı var. Bütün çabalara rağmen böyle bir durum var. Bende eski bir başkan olarak ne gerekiyorsa yaparım. Futbolcu gerekiyorsa ben alırım, parasını ben vereyim. Sarıyer’i buradan kurtaralım. Bu yürümüyor çünkü belki kötü niyetten değil ama yürümediği görülüyor. Ne kadar bütçe harcandı, edildi, boşa mı gitti bu paralar? Bizim yapmış olduğumuz genç çocukların hepsini doğradılar adeta, gaz odalarına attılar, yok ettiler. Buna hiç kimsenin hakkı yok. Yapmamaları lazım ama bu çocukları yok ettiler. Tabii ki çocuklar şimdi burada olsalardı Sarıyer Spor Kulübü’ne bu sene en kötü ihtimal 100 milyonluk artış olacaktı. Galatasaray’ın Beşiktaş’ın Fenerbahçe’nin Trabzon’un bizden istediği çocukları siz kaldırıp attınız. Siz kimsiniz kardeşim bunu yapıyorsunuz? Buna hakkını var mı? Yani uzun lafın kısası Sarıyer Spor Kulübü’ne biz her zaman içeriden dışarıdan yardıma ihtiyaç olduğu zaman biz bunu yaparız. Bundan da kaçmayız. Bunu da net olarak söylüyorum 6 aylık başkanlık dönemimde Sarıyer tarihinde cebinden en çok büyük parayı veren başkan benim. Ama bunları görmezden geliyorlar birtakım entrikalarla yok etmeye çalışıyorlar, imajımızı zedelemeye çalışıyorlar. Böyle değilse hepsi gelsin benim karşıma basında olsun konuşalım onlarla. Benim bütün idealim Sarıyer Spor Kulübü’nün Süper Lig’de oynaması. Bu çok zor değil aslında stadımız yapıldı. Bu stada emeği geçenlere de teşekkür ederim. Ama şunu da unutmasınlar bu stat ben başkanken yıkıldı, durup dururken de kimse yıkmadı. Benim girişimlerimi bilen biliyor, onların ulaşamadığı kişiye ben ulaşarak yıktırdık. Yoksa bu iş bakanla falanla bitecek iş değildi. Eğer bakanla kalsaydı seçim sonrasına kalacaktı. Seçim sonrası da artık ne olur ne biter uzardı. Şimdi boy boy poz veriyorlar orada. Ama soruyorum bu kadar zamandır olmayan şeyler neden Ali Genç zamanında yıkıldı? Gelsinler ben söylerim bunu da söylemedim zamanında çünkü engelleyeceklerine adım kadar emindim. Biz yıkımını sağladık ama bu yıkımı bizim tarafımızdan yapıldığını öğrenselerdi gidip engelleyeceklerdi. Engellenmemesi için 3 tane arkadaşım şahittir, rica ettim. Dedim bu bir sır olarak kalacak. Hatta basına açıklama yapacaklardı ben engelledim. Gerek yok, önemli olan orayı kimin yapması değil. Yapan kim varsa Allah razı olsun demek lazım. Ama stadı yıktıran Ali Genç, stadın açılışına davet edilmedi. Böyle kulüpçülük olmaz. Bu kin, bu nefret. Siyaset üstü olması lazım Sarıyer Spor Kulübü’nün. Siyasetin menfaatlerini kulübe sağlamak lazım.  Kim gelirse gelsin Sarıyer Spor Kulübü’ne yakışan bir stat değil. Burada antrenmanlar yapılır ama Sarıyer’e daha büyük, daha iyi, daha merkezi bir noktada bir stat yapılabilir. Bunun da Sayın Murat Kurum gerekse İmamoğlu tarafından sağlanabileceğine inanıyorum. Ben orada 2-3 sene başkan olsam ben stat, tesis sorununu bitiririm. Devletin imkanları var, devlet her tarafa kullanmış bunu ama Sarıyer’e kullanmamış nedense. Kasımpaşa, Başakşehir, İstanbulspor bunlar Sarıyer’in yanında şey mi ya? Demek ki burada yürümeyen bir şeyler var. Bir partinin arka bahçesi gibi yapmayacaksınız kulübü. Benim ziyaretlerime bakın bütün üst düzey yetkililer. Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkan yardımcısı geldi. AK Parti’nin milletvekilleri geldi. Buğra Kavuncu geldi. Celal Adan geldi. Stadın yıkımının ana nedenini söyleyeyim ben size. Aracının bir tanesi de Celal Adan. Sağ olsun ellerinden öperim. Benim büyüğümdür. Beni gençliğimden beri tanıyan ağabeyim. İnanın ki şahit olanlar biliyor kamp binasını bile yaptıracaktık. Celal Bey geldi, bir de baktık müracaatı yapacağız İSKİ’nin yeri, öngörüm bölgesi bize bilgi de vermediler. Rica ettik, çağırdılar bizi. Böyle olunca geri attık. Sonra kongre tarihleri falan girince böyle kaldı. Bunları şansa yaptırmaya gerek yok, bizim devletimiz güçlü. Devletin bütçeleri var buna göre. Belediyenin de var. Belediyenin sadece kız voleybol takımına harcadığı şey ortalarda geziyor. İnanılmaz paralar harcanmıştır çünkü futbolcuyu dolarla eurolarla transfer ediyorsunuz. O bütçenin yarısıyla Sarıyer Spor Kulübü 1. Ligte olurdu şimdi. Basket takımımız olsun onları da destekleyelim. Hentbol da olsun, yüzme de olsun. Ama bunları profesyonel yapmak lazım. Baktığınızda bunların hiç birisi yok. Sabah kalkan kendi kafasında yapan insanlar. Böyle voleybol falan bilen değil ya da basket bilen futbolu bilen değil. Tabii ki burada bir başarı olmaz. Bu bakımdan ben ümitliyim. Sarıyer için güzel şeyler olur inşallah. Bizim dediğimiz gibi siyasette ezilmeyen, her şeye siyaset demeyen, meclis üyelerimiz, başkanımız olsun. Alsınlar sahip çıksınlar.

Sarıyer Gazetesi aracılığıyla okurlarımıza bir mesajınız var mıdır?

Tabii ki demokrasi hepimizin vazgeçilmez unsuru dolayısıyla adaylarımızın hepsine saygı gösterelim. Bir tanesinin bile ümidini kıracak hareketler içerisinde olmamak lazım. Hepsine saygı duymak lazım, hepsini kucaklamak lazım, hepsini dinlemek lazım. Bu bakımdan sağduyulu olalım. Sarıyer zaten güzel bir yer. İstanbul’un da en güzel yeri, insanları da Türkiye’nin en güzel insanları. Her türlü insanın barındığı ancak en huzurlu ilçelerden bir tanesi Sarıyer. Yıllardan beri bu böyle yani. Burada da benim en büyük arzum sağ duyulu olalım. Sarıyer’de adayların yapacaklara şeylere bakalım.

Teşekkürler…