Cumhuriyet Halk Partisi Üyesi Darüşşafaka Mahalle sakinlerinden Bilal Öztürk, sosyal medya hesabından Şükrü Genç’e çağrıda bulundu. Öztürk’ün “SAYIN ŞÜKRÜ GENÇ’E AÇIK MEKTUP” başlığıyla yaptığı paylaşım ilçe gündemine oturdu. İşte sosyal medyada viral olan o mektup;
SAYIN ŞÜKRÜ GENÇ’E AÇIK MEKTUP
Sayın Şükrü Genç, 15 yıl önce aday olduğunda Sarıyer’de tanınmışlığın ve siyasi gücün, CHP’nin bugünkü adayı Sayın Mustafa Oktay Aksu’nun yarısı kadar yoktu. O tarihte seni Sarıyer CHP örgütü asla istemiyordu. Genel Merkez seni tepeden atadı ve aday oldun.
O tarihte Sarıyer Belediye Başkanlığı için en güçlü aday Sayın Gökan Zeybek’ti. Sarıyer İlçe Örgütü, seni istemediklerine dair imza kampanyası düzenleme kararı almıştı. Bizler, Gazeteciler Sitesi sakinleri, Sayın Zeybek’i “Biz Gökan’ın veya Şükrü’nün değil, CHP’nin kazanmasını istiyoruz” diyerek ikna ettik. Sarıyer’de aleyhine olan havayı dağıttık. İmza kampanyasından vazgeçildi. Sonra da Gökan Zeybek ile seni kol kola sokarak Sarıyer’de CHP kazandı.
Bu haberi okudunuz mu?
Şimdi yine parti üst yönetimi tercihini başka bir adaydan yana koydu. Eminim bunda haklı nedenleri vardır.
Mesela son beş yılda benim oturduğum mahalleye çöp almak dışında hiçbir hizmet yapmadın.
Seçime bir ay kala, o da muhtarımızın aylarca uğraşısı sonucu altı adet çöp konteyneri gönderildi. Onlar da başka bir mahalleden alınıp boyanıp buraya getirilmiş. Göndermesen de olurdu!
Sayın Başkan, Sayın Gökan Zeybek’in başkan yardımcılığı döneminde yapılan saray gibi binayı o kadar çok benimsedin ki, kendini kral zannetmeye başladın. Sana oy veren ve hizmet bekleyen insanları yok saydın. Çevrende beslemelerinden oluşan bir duvar ördün. Kendi besleme yerel basınını oluşturdun. Bizim baskımızla belediye başkan yardımcısı yapamadığın M.T’ye danışman kadrosunda özel işlerini hallettirdin. Sahi senin diktatörlük kurmakla eleştirdiğimiz RTE’den ne farkın kaldı?
Şimdi de CHP’nin adayı Sayın Aksu’nun haysiyet cellatlığını yapıyorsunuz. Neymiş, dördüncü beşinci dönem derdinde değilmişsin, güçlü bir adayla seçime girilmesini istiyormuşsun. Yalandan kimsenin ölmediğini gayet iyi biliyorsun, saltanatını kaybetmek istemiyorsun.
Son beş yıldır (Sarıyer’de sana oran olarak en çok oyu veren) Darüşşafaka Mahallesi’ni bir kez ziyaret etmedin. Mahallenin en büyük sitesi Gazeteciler Sitesi’ne gelip hâlimizi hatırımızı sormadın. Bir iki kez şahsî dostun muhtara kimseye görünmeden uğrayıp gittin.
Biz Sarıyerliler, oy verdiğimiz; vergi verdiğimiz belediye başkanından güleryüz, saygı ve hizmet bekledik. Belediye koridorlarında yasal işlerimizi yaptırmak isterken azarlandık, fırçalandık, adeta kovulduk. Boğaz manzaralı odanın kapısından başını dışarı uzatıp “Ne oluyor” demedin . Durumu anlatan mektupları özel kalemine bıraktık. Dönüş bile yapmadın. Şimdi diyorsun ki ” Sarıyer’in Başkanı VAR!”
Hayır. Doğrusu şu: “Sarıyer’in halktan kopmuş bir kralı (!) ve çevresinde bir avuç soytarısı var!..” Maalesef durum bu. Senin adına gerçekten çok çok üzgünüm.
Seni başkan yapan CHP’dir. Şimdi yerine başka bir aday çıkaran da CHP’dir. Kendini o kadar yüce görmeye başladın ki, CHP’nin kararını tanımadın ve bağımsız aday oldun.
Bugüne kadar senden ve belediyeden şahsi hiçbir talebim olmadı. Partiden de bir görev veya makam beklemiyorum.
Şimdi yüzüne bir ayna tutuyorum. Kendini gör ve yanlıştan vazgeç istiyorum… Doğrusu sana hala yardım ediyorum, 15 yıllık birikimini (maddi-manevi) sıfırlama diye…
Sevgili başkan, makamının konumu sende “kral” olduğun hissi vermiş olabilir. O koltuktan kalkıp tekrar halkın arasına katılmak zoruna da gidebilir.
Ancak son bir yıldaki gelişmelere bir bak. CHP örgütü sana kaç defa ihtar verdi? Benim bildiğim en az üç kez.
CHP Sarıyer İlçe Başkanlığı seçiminde adayın kaybetti. İstanbul İl seçiminde adayınız kaybetti. CHP Kurultayı’nda da kaybettiniz. Darüşşafaka Mahallesi’ndeki seçim ofisi açılışına elli kişi katılmadı. Aklını başına getirmek için bu partililer daha ne yapsın?
Boğazın o büyüleyici manzarasında hayaller içinde yan gelip yatacağına o ihtarları görseydin, kendi adına bu kadar zor duruma düşmezdin.
İş işten geçtikten sonra CHP’den, yani seni sen yapan devasa bir partiden intikam almak için bağımsız aday oldun.
Derler ki HIRSLA KALKAN ZARARLA OTURUR. Bunu da bilmiyor musun?
Çocukların torunların seni güzel hatıralarla anmak ister. Onlara bunu çok görmemelisin. Lütfen bu hırstan vazgeç ve Sayın Mustafa Oktay Aksu’nun koluna gir. Sarıyer’de yine CHP kazansın.
Aksi halde sana verilecek her oy AKP adayına yarayacak. Bu durumda adın siyasi tarihte “hırsı uğruna kendini sıfırlayan adam” olarak anılacak. CHP içinde ise “İHANET” denildiğinde akla gelen kişi olacaksın.
Tekrar edeyim. Yüzüne bir ayna tutuyorum. Eski bir dost olarak görevimi yapıyorum.
Son sözüm de şu: Benim oyum CHP’ye…
Sevgiler, saygılar…
Zeybek ve aksu tarafından hazırlanıp yazılan bir metin bu muhterem tarafından yazıpmış, kendisini tanırım böyle cümleleri bir araya getirecek kapasitede değil.
Gelelim daruşafakaya (çamlıtepe mahallesine) daha mahallenin adını bilmiyor. Şükrü genç olmasa idi ? Oraya o nikah salonu yapılıp oranın değeri artmazdı kimbilir o hizmet almadığın beğenmediğin yerde oturduğun dairene kaç milyon istiyorsun ?
Diiimi …
Oradaki gece kondular kimin sayesinde kaldı orada ? İşine gelmez çünkü sitede beyaz yakalı muhterem, sen ve senin gibi beyazyakalılar cehepe anonim şirketine oy verin eksik olun .
Zeybek demiş ki 2 dönem kuralı getirelim ancak benden sonra gelsin demiş (hani cübbeli diyor ya ALLAH herkese cuma günü ölmeyi nasip etsin “ancak bu cuma değil”) zeybek te cübbeli hesabı dönem kuralı kuralım ancak benden sonra diye.
Şükrü aday olsada olmasada pavyoncu ali gence inat oylarımız sivas adayı Hüseyin COŞKUN a.
Mektup yazmış iki gözümün çiçeği küçük enişte.
Ak partili Hüseyin ÇOŞKUN kanırta kanırta anladınız …
Sayın Mustafa Oktay Aksu’nun kolunada girse,omuzlarinada alsa. Sarıyer’de yine CHP kaybedecek…Siyaset sosyolojisinde Klasik Matematik Kurallari gecerli degildir.