Sarıyer siyasetinde çok kritik günlerden geçiyoruz. CHP ve AK Parti’nin adayları önümüzdeki haftalarda belli olacak. Görünen o ki gelinen noktada CHP’de Şükrü Genç dönemi kesin olarak bitti. 15 yıllık Şükrü Genç döneminde yapılanlar, yapılmayanlar, eksikler, yanlışlar, günahıyla sevabıyla CHP’nin yeni adayının karşısına sokakta mutlaka çıkarılacak. Aslında 15 yıllık Şükrü Genç döneminde yapılan tüm hizmetleri tek bir döneme toplamak mümkün. Sarıyer özellikle son 5 yılda ne yazık ki ciddi hiçbir hizmet alamadı. CHP’nin Büyükşehir Belediyesi’ni aldığı böylesi değerli bir dönemde Sarıyer’e çok büyük hizmetler getirilebilirdi. Ne yazık ki Şükrü Genç’in başında olduğu Sarıyer Belediyesi o şansını iyi kullanamadı.
Öyle ki rutin pek çok hizmet bile sekteye uğradı. Sokakta bir kırgınlık, küskünlük ve tepki havası mevcut. Cumhuriyet Halk Partisi önümüzdeki yerel seçimlerde Şükrü Genç döneminden kalan belediyecilik enkazı nedeniyle halka hesap vermek zorunda kalabilir. Sokaktaki nabza bakılırsa; Şükrü Genç ve onunla ilintili herkes bu tepkiden nasibini alacağa benziyor. AK Parti haliyle yerel seçimlerde Şükrü Genç dönemindeki bu yanlışları sahada olabildiğince kullanmaya çalışacaktır. CHP bu konuda dersine şimdiden iyi çalışmalı.
***
Sarıyer’de hemşericilik ve yöreselcilik üzerinden siyaset yapan herkes siyasi yenilgiye hazır olmalıdır. Şayet hemşericilik tek başına seçimlerde belirleyici bir unsur olsaydı Sarıyer’in gelmiş geçmiş ve gelecek tüm belediye başkanları ilçede en çok seçmene sahip Sivaslılar’dan olmalıydı. Oysa Sarıyer’de bugüne kadar tek bir Sivaslı aday belediye başkanı seçilemedi. Sivaslılar kendi içlerinde birlik olamadıkları sürece de bu böyle olmaya devam edecektir. Buna karşın 10 yıl boyunca 2 dönem Sarıyer’de belediye başkanlığı yapan Yusuf Tülün’ün Tekirdağlı olduğu ve Tekirdağlı nüfusunun Sarıyer’de sadece birkaç bin kişiden oluştuğu unutulmamalı. Bu iki örnek Sarıyer siyasetinde hemşericiliğin belirleyici olmadığını göstermeye yeter.
Siyasette sadece hemşericilik üzerinden rol almaya çalışanlar, o yöredeki seçmenlerin tek parça yapıdan oluşmadığını, halkın oy verirken tercihlerini hemşericilik üzerinden değil siyasi yakınlık bakımından değerlendirdiğini bilirler. Tüm seçimlerde bunun örnekleri hep gördük, bundan sonra da görmeye devam edeceğiz. Burada asıl öne çıkarılması gereken hemşericilik değil, yaşadığımız ilçeye o kişinin neler katabileceği olmalıdır.
Ayrıca unutulmaması gerekir ki; aday kim olursa olsun Alevi seçmenin blok oyu tartışmasız CHP’nindir. Alevi oylarını kendi bireysel hanesine yazmaya kalkanlar, parti oylarını kendine mal etmeye çalışarak sözde siyasi cinlik peşinde koşmaktadır. Bu hesap hiçbir zaman tutmaz, kabul görmez.
Öte yandan siyasette hep var olmak, çok sevilmek anlamına gelmez. Sizin nasıl tanındığınız hepsinden çok daha önemli. Cumhuriyet Halk Partisi Sarıyer’de, geçmişteki siyasi yanlışların ve hataların ortağı sayılabilecek, yıpranmış ve adı çok farklı siyasi atmosferlerde sakız haline getirilmiş isimlerle yol yürüyemez. Hele ki seçimden seçime ismini dolaştıranlarla yola hiç çıkılamaz. Aksi halde sokakta halka hesap vermek zorunda kalan, geçmişiyle yüzleşmek zorunda bırakılan, siyasi rakiplerine bolca malzeme veren bir adayla seçim riske girecektir.
3 dönemdir CHP’de kalmış Sarıyer’de belediyeyi kaybetmek, değişimciler açısından da hoş bir tablo olmayacaktır. Genel Merkez’de Türkiye’nin istediği bir değişimi başarıyla gerçekleştirilenler, Sarıyer’de yenilikten ve değişimden yana cesur olmalıdırlar. Halkın kabul edebileceği; temiz, liyakatli, partili, Sarıyerli, iyi eğitim görmüş, vizyon sahibi, proje üreten, siyasi ve şahsi geçmişinden dolayı asla eleştirilemeyecek, genç ve samimi adaylara fırsat tanınmalı. Yıpranmış isimlerle seçim kazanmaya çalışmak, nereye koysan oy toplayabilecek tertemiz insanlarla seçim kazanmaktan çok daha zordur.
Sonuç olarak Sarıyer sokakları; tertemiz bir yüz, vizyon sahibi, donanımlı, samimi ve kültürlü genç adayları bağrına basmak istiyor. Geçirdiğimiz 15 yıllık dönem tüm bu özlemleri iyice açığa çıkarmış durumda… Sadece parti gözlüğüyle dışarı bakanlar, elbette sokaktaki bu beklentiyi göremez.
Sokaktaki bu beklentiden habersiz; Sarıyer’i çantada keklik görmek, siyasi hezimeti şimdiden kabul etmek olacaktır.