featured

İsmet Temel: “Sarıyer’de israfı kökünden kazıyacağız!”

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

SARIYER OLAY’a konuşan Yeniden Refah Partisi Sarıyer Belediye Başkan Adayı İsmet Temel; “ Sarıyer Belediyesi’ni kazandığımızda belediyeyi holding patronlarıyla değil, halk ile birlikte yöneteceğiz. İsrafı tamamen ortadan kaldıracağız. Sarıyer halkına çok büyük hizmetlerimiz olacak” dedi.

Sarıyer’de heyecan dorukta… 31 Mart seçimleri öncesinde siyasi partiler çalışmalarını yoğunlaştırdı. SARIYER OLAY olarak bu heyecanın yaşandığı partilerden Yeniden Refah Partisi’ne konuk olduk, Sarıyer Belediye Başkan Adayı İsmet Temel ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

SARIYER OLAY sordu, İsmet Temel yanıtladı;

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1973 Giresun Şebinkarahisar doğumluyum. Evliyim, dört çocuk babasıyım. İnşaat sektöründe müteahhitlik yapıyorum. 20 yıl genellikle turizm ve otel restorasyon işlerinde bulundum. Yeniden Refah Partisi Kurucu İlçe Başkan Yardımcısıyım ve Sarıyer Belediye Başkan Adayıyım.

Yeniden Refah Partisi’ne Sarıyer’de ilgi nasıl? Sarıyer sokaklarında nasıl karşılanıyor?

Beklediğimizden yoğun bir ilgiyle karşılanıyoruz. İnsanların beklentileri var. Erbakan hocamızın 90-95 yılında emekliye vermiş olduğu çok yüksek bir zam oranı var, bunu unutmamışlar. Bugünkü ekonomik sıkıntıda yine hala o günleri hatırlayıp “Erbakan hocamızın verdiği o yüksek zammı sizlerden bekliyoruz. Bu zammı vereceğinize inanıyoruz” diyorlar. Vatandaşlarımız ciddi ve yoğun bir ilgi gösteriyor. Artık insanlar o kadar ekonomik sıkışmışlar ki Erbakan hocamızın havuz sistemindeki projesinin bugün hayata geçmesini istiyorlar ve birçok vatandaş da bu konuda çok bilinçliler ve dolayısıyla şu anda ilgi çok güzel.

Peki, Sarıyer’de gençlerden size nasıl dönüşler oluyor?

Gençlerimiz açıkçası siyasetle ilgilenmiyor! Yani siyaseti takip eden gencimiz çok var ama pek çoğu ilgilenmiyorlar… Biz onlara şunu söylüyoruz “gençler umutsuz olmayacak, umudumuz gençler olacak.” Gençlerin önünü açacağız ve aynı zamanda gençlerimizin siyasette olmalarını çok istiyoruz. Çünkü çok zeki gençlerimiz var. Gerçekten ülkemizde eğitimli zeki bu gençlerimizden çok kaliteli siyasetçiler yetişeceğine inanıyorum. Biz zaten gençlere çok önem veriyoruz. Türkiye’de belki de 19 yaşında en genç meclis üyesi bizim, dolayısıyla gençliğimiz gözbebeğimizdir. Şu anki eğitim sistemi ve sosyal medya gençlerimizi birçok şeyden kopardı ama gençlerimizin önünü açmak için onlara projeler sunarsak ve başarılı olurlarsa boş vakitlerini telefonla değil projelerle geçireceklerine inanıyoruz.

Sarıyer için hazırladığınız projeleriniz neler?

Sarıyer halk plajlarının, sosyal tesislerin ve kütüphanelerin sayısını çoğaltacağız. Gençlerin sosyalleşmesini destekleyecek faaliyetlerde bulunacağız. Hacıosman – Kocataş arası teleferik yapacağız. Sarıyer Merkez’de halk otoparkı yapacağız. Merkez mahallesinde ana caddedeki binaların dış cephesini tarihi dokularına uygun olarak restore edeceğiz. Sarıyer Akademi’yi daha güçlü destekleyeceğiz. Tapu sorununu da biz çözeceğiz. Hafta sonları öğrencilerimize, ücretsiz sinema izleme imkanı sağlayacağız. Kocataş – Bahçeköy yoluna onarım çalışmaları yaparak yürüyüş parkuru yapacağız. Her mahalleye hayvan yaşam evleri inşa edeceğiz. Trafiğin yoğun olduğu saatlerde bazı noktalara ek araçlarla destek sağlayacağız. Spor tesislerinin sayısını arttıracağız. Amatör kulüpler için ambulans desteğinde bulunacağız. Sarıyer’in birçok noktasında buz tutmayan asfalt yapacağız. Merkez Mahallesi ve Kocataş Mahallesi’ni turizm merkezi haline getireceğiz. Rantsal dönüşüm değil kentsel dönüşüm yapacağız. Her mahalleye çocuk bakım evleri inşa edeceğiz. Sarıyer’deki başarılı spor kulüplerini ödüllendireceğiz. Sarıyer’de maddi durumu iyi olmayan gençlerimize yuva kurması için destek vereceğiz. Tarihi dokulara sahip çıkacağız. Köylerimizde organik tarımı destekleyeceğiz. Sarıyer’deki tüm parklara afet ve acil durum deposu, mutfağı ve lavaboları inşa edeceğiz. Sarıyer Belediyesi aşevi kurulacak. Bütün okulları yenileyeceğiz. Sarıyer Halk Pasajı’nı inşa edeceğiz. Sarıyer yabancılara satılmayacak. Sarıyer halkını ve binaları depreme hazır hale getireceğiz. Halkın parasını halka ulaştıran belediyecilik anlayışını benimseyeceğiz.

Yeniden Refah Partisi’nin Sarıyer Belediye Başkan Adayı oldunuz. Bu süreçte nasıl bir seçim çalışması yürütüyorsunuz?

Sarıyer’de daha önceki programlarımızda derneklerimizi ziyaret ettik ve halkımızla bir araya geldik. Kahvelerde konuştuğumuz vatandaşlarımız oldu. Gerçekten samimi olarak bizi istediklerini söyleyen birçok insanımız var. Yine Sarıyer’de biliyorsunuz birçok spor kulüpleri var ve onları da ziyaret ettim. Onların fikirlerini, onların görüşlerini aldım, onların destek sözünü verdim. Bundan sonraki çalışmamız yoğunlukla esnaf ziyareti ve yine sosyal faaliyetlerimiz olacak. Tabi dernek ziyaretlerimiz olacak. Vatandaşların yanlarına gideceğiz, sorunlarını dinleyeceğiz. Sarıyer’le ilgili ne düşünüyorlar, Sarıyer’de ne yapılmasını istiyorlar onlarla ilgili bütün ön hazırlık çalışmalarını yapacağız.

Sarıyer’de birçok aday var ve bu süreçte siz kendinizi şanslı görüyor musunuz?

1994 yılında gençlik kolları yönetimindeydim ve o dönemde Yeniden Refah Partisi’nin yüzde 8 oyu vardı. Türkiye genelinde Anavatan Partisi’nin yüzde 22 Partisi yüzde 16 CHP’nin yüzde 20. O zaman her iki partiye yani sebep favori ama biz o dönem Sarıyer Belediyesi’ni aldık. Hem İstanbul’u hem Büyükşehir’i aldık. İstanbul’da birçok belediye başkanımızla kazanmış olduk. Şimdi o dönemde de böyle ekonomik sıkıntılar vardı, bu dönemde de böyle siyasette bir kar var. Yani biz aradan sıyrılabiliriz diye tahmin ediyoruz. İnşallah iyi olacak. Yeniden Refah Partisi’nin belediyecilik anlayışı öncelikle ahlaklı belediyecilik ve ortak fikir belediyecilik. Bir proje geliştirmeden önce bir toplantımız olacak, projenin ön tanıtımı yapılacak ve bu ön tanıtımdan sonra fikirler alınacak. Proje o fikirlerle daha çok gelişecek ve ortak bir fayda buluşacağız. Sarıyer’de israfı kesinlikle önleyeceğiz. İsraf kökünden kazıyacağız zaten bütün belediyelerde israftan dolayı çok büyük ciddi borçlara girdiler. Biz de bu olmayacak ama şu çok önemli zenginlerin holding sahiplerinin belediyelerimize çökmesine müsaade etmeyeceğiz. Belediyeyi holding sahipleri ile değil halkla yöneteceğiz. Bizim derdimiz vatandaş, bizim hizmet edeceğimiz kişiler. Vatandaş bize ne söylerse biz bu şekilde devam edeceğiz. Vatandaşımızdan gelen direkt mesajları belediyemize uygulayacağız. Çünkü sokaktaki vatandaş her şeyi çok iyi biliyor ve belediyenin eksiklerini biliyor artılarını da biliyor. Artı vatandaş istediğini aldığı zaman mutlu oluyor, huzurlu oluyor. Huzurlu olduğu zaman biz de yönetici olarak huzurlu olacağız. Vatandaşta huzursuzluk gördüğümüz zaman biz de huzursuz olacağız. Şurası çok önemli; Sarıyer Belediyesi’nin ciddi bir bütçesi var. Bu bütçeyle neler yapılır, mütevazi gidildiği zaman birçok proje yapılır. Belediyenin gelirlerini yükseltmek örneğin sosyal projeleri çoğaltmak ve buradan küçük de olsa bir gelir elde etmek, turizm yapmak. Zaten projelerimizde bizim ağırlık olarak turizm ilçesi yaparsak Sarıyer Belediyesi’ne ciddi kaynaklar sağlarız. İşte bahsettiğim teleferik projesinden bir kaynak gelecek. Merkezde devasa otopark yapacağız. Bize kaynak gelecek. Bu kaynak ilk beş yılda dönecek kaynak değil. Ondan sonra da ciddi bir kaynak olacak. Buradaki otoparkta çok ciddi bir rakamlara insanlara park etmeyecek. İSPARK’tan daha ucuz olacak. Yani bir özel otoparktan çok daha ucuz olacak çünkü halk otoparkı olacak. Diğer firmalar gibi veyahut da diğer özel şirketteki para alamayız yani bu halkı düşünmemiz gerekiyor. Dolayısıyla bu bile olsa ciddi bir kaynak çünkü biz o otoparkta insan çalıştırmayacağız. Tamamen mobil sistemle telefonunuzu kaldıracaksınız direk barkodunuzu okuyacak arabanızla sadece çıkış yapacaksınız. Dolayısıyla tasarruf ettiğiniz zaman kaynak cebinizde kalacak.

Sarıyer Belediyesi’nin ciddi bir bütçesi var dediniz bir o kadar da borcu var. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Şu anki mevcut belediye bir yatırım yaptı. O yatırımdan dolayı bir borcu var ama bu borç ödenmeyecek bir borç değil. Tasarrufla gittiğimiz zaman israfı önlediğimiz zaman biz zaten bu borcu kısa zamanda ödeyeceğiz. Bahsettiğim gibi ek gelirleri belediyemize sağlarsak, elimiz biraz daha kuvvetlenecek ve biz projelerimizi de hayata geçirmiş olacağız. Bizim broşürdeki projelerimiz çok büyük paralara yapılacak bir proje değil. Örneğin her mahalle diyoruz ki hayvan bakım yuvaları yapacağız. Şimdi biz hayvan sever derneklerle birlikte beraber yürüteceğiz ve buradaki maliyeti düşüreceğiz. Aslında belediyecilik bir sosyal dernek gibidir yani belediyeyi o anlamda baktığınız zaman belediye çok büyük işler yapar. Örneğin dernekler nasıl ki hiçbir bütçesi olmadan sosyal faaliyetlerde bulunabiliyor. Belediyede bunu yapabilirsiniz zaten derneklerde halkın kendi sosyal faaliyetleri belediyeler de öyle olması lazım. Şimdi yapacağımız belediyeye sadece belediyenin bütçesi ile değil örneğin imece usulü bile yapacağımız çok işler var. Biz bunları halkımıza paylaştığımız zaman halkımız destek vereceğim. Yapmış olduğunuz yatırımlar da bize gelir getirdiği zaman belediyenin borcu bence 1- 2 senede ödenecek.

Sarıyer’deki yerel seçim atmosferi nasıl değerlendiriyorsunuz yoruluyorsunuz?

Onlar Süper Lig’de ama Pendikspor geldi Fenerbahçe’yi de Beşiktaş’ı yendi. Pendikspor geldi Beşiktaş’ı yendi. Kimisi ona benzetiyor. Onlar ne kadar süper Lig’de koysalar da biz birinci seçimi alacağız inşallah. Şimdi ülkenin ekonomik durumu biraz hayat pahalılığı konuşalım istiyoruz. Bu tabi Sarıyer’e yansıyor bütün ülke geneline baktığınızda öncelikle bizim amacımız biraz ülke genelinden bahsedelim istiyoruz. Açık ve net üretim olmadan istihdam olmadan hiçbir zaman ülkeye kalkmaz. Artı paranız değer kaybediyorsa ne yaparsanız yapın öndesiniz. İki tane madde var. Bir üretim istihdam, ikincisi paranız değer kaybettirmeyeceksiniz. Peki, paranız nasıl değer kaybetmez? Yıllar önce mal vardı dolar vardı. Değerini kaybetmeye başladı anda ne yaptılar Avrupa Birliği’yle birleştiler. Euro çıkardılar şimdi değer kaybediyor. Çünkü niye bugün üretim yapan ülkeler Endonezya, Japonya, Çin, Kore ondan sonra gibi birçok üretim yapan ülkeler. Bu para birimini kullanan nerede kullanıyor, bunlar daha doğrusu nereye ihracat yapıyor? Orta Doğu yani bizim coğrafyamızda kim kullanıyor? Euro’yu kullanıyoruz, Euro’yu kullandığımız zaman üreten de Euro’yu kullanıyor. O zaman ne yapacağımız bir tek şey var Orta Doğu’daki ülkelere birleşecek. 30- 40 tane ülke biz de bir para birimi çıkartacağız. Diyeceğiz ki Japonya, Kore, Endonezya, Çin vs ülkeler siz İngiltere’ye ürün satmıyorsunuz çünkü daha kalitelisini üretiyor. Amerika’ya satmıyorsunuz daha kalitesini üretiyor, Almanya’ya vermiyorsunuz daha kalitesini üretiyor. O zaman kime veriyorsunuz bize veriyorsunuz. Orta Doğu’ya veriyorsunuz. Bizim para birimizi kullanıyorsunuz. Ticaretimizde bizim para birimimiz olacak diyoruz. O zaman ne oluyor? Enflasyon düşecek bir insanın cebindeki para değer kaybettiğin zaman alım gücü düşer bu kadar basit. Yani bunu çözmek de çok zor değil. Akıllı, aklı selim insanlar düşündüğü zaman ortak paydada buluştuğu zaman olmayacak bir şey yok. Gerçekçi açık ve net konuşmak lazım. Tamamen bir aldatmaca. Vatandaşımız tamamen aldatılıyor. 2018’de bir kanun değiştiriyorlar bunlar emekli maaşı asgari ücret altına düşüyor çünkü normalde hukuken asgari demek en düşük limit demek.Bu limitin altında normalde maaş olmaması lazım. 2018’den önce de zaten askeri ücretin üstündeydi. Bir tık emekli maaşı çırak kanunu değiştiriyorlar ve bu kanundan sonra askeri ücretin altına emekliliği çekiyorlar. Şimdi onlar da biliyorlar çünkü bir ülkede askeri diye bir kelime geçtiği zaman onun altına düştükleri zaman hiçbir yaptıkları yanlışları bile usulle uyduruyorlar. Yanlış uyduran bir siyasi sistem var. Sen desen ki ya burada yanlışlık var bak asgari demek en düşük buna da maaş alsan karşına çıkıyor. Nasıl vatan haini yemeği yemenin bile kusurunu buldular, emekliler hakkını almaya çalışıyor. Bir o kadar da günümüzde işsizlik konusu var ve geleceğini biriktiremeyen gençler var. Onlar ileride belki bu şu anki emeklilerin durumunda bile olamayacaklar. Fatih Erbakan emeklilik sistemi ile ilgili önerge verdi, kabul edilmedi. Orada stajyerler konuşuldu, orada emekliler konuşuldu, EYT’liler konuşuldu ama kademeli emeklilik sisteminde bir çalışma yapmadılar. Fatih Erbakan Bey bu konuda çok ısrarcı kademeli emeklilik sistemini mutlaka hayata geçirmemiz gerekir diyor. Çünkü bir günden on yıl bekleyen arkadaşlarımız var. Bir günü kurtaramıyor bir gün önce kaydetmişse kendisini o kurtarmış sayıyor. Heyetten bir gün sonra kaydolan on yıl burada. Adalet yok. Bu kademeli sistem kademeli emeklilik sistemi mutlaka hayata geçirilmesi lazım…

Sarıyer’de seçmene bir mesajınız var mı?

Seçimler gelip geçici. Halkımız hep gülsün, hep mutlu olsun, hep huzurlu olsunlar ama gerçekten çok iyi düşünsünler. Yıllardır kazanan belediyeler, yıllardır yönetenler var ama hep aynı sistem devam ediyor. Yani yönetim anlayışı değişmeli. Bir yerde yönetim anlayışını değiştirmek gerekiyor. İşte o fırsat seçim artık bir şeylerin değişmesi lazım. Çok büyük rant var. Sarıyer’de yabancıların gözü var. Biz hepsini biliyoruz. Deprem kuşağındayız bir yıl önce ciddi bir depreme karşı karşıya kaldık. Binlerce vatandaşımız öldü, rahmetli oldu. Allah gani gani rahmet eylesin, yaralılara da Rabbim inşallah şifalar versin. Ama biz de şu var deprem olmadan daha doğrusu felaket olmadan önce tedbirler alınmıyor. Felaket olduktan sonra herkes sarı çizmeyi giyinip oraya koşuyor yani felaketin olduğu bölgeye koşuyor. Tedbirleri alınmalı ki o zaman koşma gerek olmaz. Niye gidiyorsun ki yani zaten orada bir can kaybı olmayacak bir şeyin olmayacak. Sen önceden tedbirini al. Benim yeğenim inşaat sektöründe çalıştığı için Sarıyer’deki birçok binayı çok iyi biliyor ve bu binalarımız gerçekten çok beton özelliğini kaybetmiş. Demirler çürümüş, demir özelliğini kaybetmiş ve depremi çok dayanıksız binalarımız var. Yine vaatlerimiz içerisinde projelerimiz içerisinde biz mümkün olduğu kadar binaların yaşını araştıracağız. Birçok binamızın belki yüzde 80’ine karot çalışması yapacağız. Binalardan aldığımız numuneleri üniversiteye göndereceğiz. Üniversiteye deprem analizi yaptıracağız, deprem analiz sonucundaki rapora göre o binayı güçlendirmeye yardımcı olacağız. Vatandaşa diyeceğiz ki senin binanın her an yıkılabilir bir bina bir an önce buraya güçlendir. Vatandaşın parası yok diyelim maddi durumu çok kötü kardeşim kumunu veriyoruz, çimentonu veriyoruz, demiri de veriyoruz projeyi de biz hazırlıyoruz. Kafana göre yaparsan boşa gider. Mühendislerimizle birlikte oturacağız, konuşacağız. Müşterimize proje hazırlayacağız bu projeyi de vatandaşına vereceğiz. Evini güçlendir gece rahat uyu diyeceğiz. Bizim projemiz içerisinde bütün okullara eğitim desteği vereceğiz. Artı okulları da depreme dayanıklı hale biz getireceğiz. Belediye olarak da okul bahçelerinin altlarına otoparkta yapacağız. Veliler, hocalarımız rahatça okula gidecek, servis minibüsleri okula gidecekler. Böylece okuldan çıktığı zaman direk ve merdivenli otoparkta servise binecek çünkü kazalara meyil oluyor, çocuklar işte sıkışıyorlar. Bunlar gelişmiş ülkelerde var yani bizim ülkemizde neden olmasın. Bunlara çok önem vereceğiz. Örneğin her mahallede birçok park var parkta bizim mutfağımız olacak. Hazır bir mutfak yani bu tenceresi olacak, çatalı, kaşığı olacak. Deprem olursa diye suyu bile olacak. Artı o depolama alanında jeneratör olacak. Deprem oldu halk kısa zamanda parka 1 dakika içinde ulaşacak ve sağa kalan inşallah tamam mı sağ kalırsa o anda ne yapacak hemen açacaklar. Çorbayı hazırlayacaklar, sıcak çorba içecek. Çok önemli depremden önce temin edeceğiz. Felaketten önce tedbir alacaksın dolayısıyla çok güzel projelerimiz var aslında yani bunları hayata geçiririz ve çok da büyük bir maliyet istemiyor. Sarıyer’de AVM kültürü değil de halk kültürü geliştireceğiz, bu çok önemli halkımız birbirinden koptu. Mahallelerimiz birbirinden koptu ama belli mahallelerde alışveriş yapacak sohbet edecek ondan sonra bir iletişim olacak. Çünkü AVM’ler bizi birbirimizden kopardı ve vatandaşın da ciddi bir ciddi ekonomisini sömürüyorlar. Biz halk pasajlarında belediyenin kendi mülkiyetleri olduğu için dükkân kiraları uygun olacak. Esnaf da vatandaşa uygun verecek, onu söyleyeceğiz. Biz sana kira uygun veriyoruz sen de vatandaşa uygun vereceksin. Vatandaş geldiği zaman piyasada en uygun bunu göreceksin şimdi hem sana alım gücünü çoğaltacağız. Dediğim gibi o kültürel ilişkileri biraz daha çıkartacağız.

31 Mart’ta sandığa gidecek seçmeninize mesajınız nedir?

Sarıyer’de vatandaşlarımız inşallah bizleri tercih edecek. Bizler de 1 Nisan’da mazbatayı aldığımızda onlara en güzel şekilde hizmet edeceğiz. Bundan herkes emin olsun. Benim siyasete girme sebebim yani beni siyasete en çok teşvik eden beytü’l-malın çalınmasıdır. Bu ülke hepimizin ve bizden sonraki nesillerin de yaşayacağı ülkemizi koruyacağız. Sarıyer’den başlayacağız korumaya Allah’ın izniyle Gazze’ye, Filistin’e kadar gideceğiz. Amacımız bizim sadece Türkiye değil, Türk’ün daha doğrusu nerede yaşıyorsa ümmetin oraya adil düzeni getireceğiz. Biz adaleti sağlamazsak inanın hem Türkler olarak hem Ümmet olarak eziliriz. Hem de vatandaş olarak da insan olarak da eziliriz. İnsanları korumanın bir tek yönü vardır birincisi ekonomik güç ikincisi hizmet. Vatandaşa hizmet edersen korursun. Vatandaşın ekonomik gücünü artırırsan korursun. Çok iyi ve çok kaliteli hizmet götürürsen, örnek bir belediye başkanı olursan, mütevazı, saygılı, beyefendi, güler yüzlü olursan zaten vatandaş huzurlu olacak. Vatandaşta güler yüzlü olacak. Huzur sağlandığı zaman her şey olmuş oluyor. Sokakta gezen çocuklar güvenin ortamda gezmiş olacaklar ve her şey güzel olacak. Önemli olan bunları sağlamaktır.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.