Geçtiğimiz aylarda Demokratik Sol Parti Sarıyer İlçe Başkanlığı görevine getirilen Alaattin Pınarbaşı, Sarıyer Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bekir Batu’ya önemli açıklamalarda bulundu. Pınarbaşı; “DSP gelecek yerel seçimlerde Sarıyer’de kritik parti olacak. Sarıyer halkını artık CHP- AKP sarmalından kurtaracağız” diye konuştu.
Uzun yıllar ticaret hayatı, 5 yıl Sarıyer Kaymakamlığı Hakem Heyeti, son bir yıl da Sarıyer Belediyesi’nde çalıştıktan sonra emekli olan Alaattin Pınarbaşı, geçtiğimiz aylarda DSP’nin ilçe başkanlığına getirilmişti. Genç, çalışkan ve disiplinli bir kişiliğe sahip olan Pınarbaşı, Ecevit’in mirası DSP’yi Sarıyer’de daha da büyütmek için gece gündüz demeden çalışıyor. Pınarbaşı, gazetemize ziyaretinde Genel Yayın Yönetmenimiz Bekir Batu’ya Sarıyer üzerine siyasi konularda önemli mesajlar verdi.
SARIYER’E İKTİDARIN, İBB VE SARIYER BELEDİYESİ’NİN YAPACAĞI ÇOK İŞ VAR!
Sarıyer’de hem hükümet ve devlet tarafından yapılması gereken önemli şeyler var. Hem de Sarıyer Belediyesi ya da İBB’nin yapacakları var. Devlet yönünden bakarsak önce stadın bir an önce spor kulübüne devredilmesi ve gerekli bakımlarının yapılması gerekiyor.
Sarıyer Merkez’deki İsmail Akgün Devlet Hastanesi’nin bir an önce eskisi gibi aktif hale getirilmesi gerekiyor. Hastane eğer tekrar açılmayacaksa poliklinik ya da sağlık merkezi amacıyla da hizmete geçirilmeli. Çünkü burada çok ciddi ihtiyaç var ve insanların olası acil durumlarda başvurabileceği bir sağlık kurumu gerekiyor.
Belediyeye bakarsanız, İSKİ tarafından çalışmalar yapılıyor. Ama arkasından hiçbir asfalt çalışması yok. Hala yollar çok kötü! Sarıyer Merkez’deki peşmekeşlikler giderilmeli. Bazen Sarıyer Merkez ile Büyükdere Kazıklı Yol’a kadar trafik kapalı oluyor. İnsanlar perişan oluyor.
Gelelim Sarıyer Belediyesi’nde işçilerin sıkıntılarına… İşçiler rahatsız! Sen kalkıyorsun asgari ücret 3 bin 100 lira diye stant kuruyorsun, insanlara broşür dağıtıyorsun ama Sarıyer Belediyesi’nde 2 bin 500 TL’ye çalışan personel var. Bu nasıl iş! Çok çalışan ya da riskli çalışan personel de var… Sağlık, temizlik, dezenfekte işlerinde çalışanlar var.
Bunların aldığı maaşlar çok düşük! Ne mesai veriyorsunuz, ne çalışma izni veriyorsun. Yeri geliyor 24 saat çalıştırıyorsun ama aldığı para aynı ondan sonra 3 bin 100 TL asgari ücret olsun diyorsun! Söylediğinle yaptığın arasında dünyalar kadar fark var. Bir de çalışmayıp evde yatıp da maaş alan personel var! Net bir rakam veremiyorum ama bunlar en az 60-70 kişi vardır. Evinde oturup da maaş alan bankamatik işçileri var.
SARIYER’DE BELEDİYECİLİK ÇOK KÖTÜ
Sarıyer belediyecilik olarak çok kötü, hiç yönetilemiyor! Sarıyer Belediyesi halkçı bir belediye değil artık! Tamamen, şahsi menfaatler uğruna siyaset yapan şahsi menfaatleri ve gelirleri uğruna belediyecilik yapan kişilerle dolu… Ne belediyede çalışan başkan yardımcılarının müdürlerle araları var, ne müdürlerin başkan yardımcılarıyla irtibatları var… Her kafadan bir ses! Yani paldır küldür giden bir belediye var.
Bunun nedeni ise tamamen yönetim boşluğu… Başkan da normalde zaten elini ayağını çekmiş durumda Sarıyer Belediyesi’nden. Eskiden kendi reklamını yapmak için sokağa çıkardı, halka iç içeydi. Ama şimdi sokakta Şükrü Başkan’ı görüyor musunuz? Yok! Hiçbir ortamda görüyor musunuz? Tabi eskiden cenazelere vesaire gidilirdi şimdi pandemi dolayısıyla gidilmiyor. Pandemi de bahane oldu. Sarıyer halkıyla tamamen irtibatı kopardılar.
Bir de Şükrü Genç’in benim hissettiğime göre bir daha aday olmayacağını düşünerek, ben yoksam çok da önemli değil parti. O psikolojiyle hareket ettiğini düşünüyorum. Yani Cumhuriyet Halk Partisi’nin üstünde olduğunu hissettirmeye çalışıyor. “Bakın seçimi ben kazandım! Parti kazanmadı…” psikolojisiyle aynı zamanda partiye de zarar veriyor. Bizim için önemli değil. Biz Demokratik Sol Parti’yiz. Biz ilk günkü gibi aktif olarak çalışıyoruz.
Ben yalnız Sarıyer halkının ve içinde çalıştığım belediyedeki personel arkadaşlarımdan aldığım bilgiler doğrultusunda bunu söylüyorum. Ama normalde bakarsanız tamamen partisini düşünerek siyasetle hizmet yapmıyor Sarıyer Belediyesi. Zaten şöyle bir durum var. Bir başka partiyi eleştirmek istemiyorum esasında çok yanlış bir şey. Ama Sarıyer Belediyesi’nde çalışan bütün amirler hep mahalle başkanı. Mahalle başkanları ne yapıyor, delege yapıyor.
Delegeler kimi seçiyor, ilçe başkanını seçiyor. Mahalle başkanı olmayan bir mahallede belediyede çalışan bir personel Şükrü Genç’in elemanı olarak çalışan bir mahalle başkanı kalkıp da x bir ilçe başkanına destek verir mi? Vermez… Ne yapacak, onun desteklediği kişiye destek verecek. Sevim başkan da aynı şekilde. Yapılan herhangi bir icraatı var mı? Benim gördüğüm yok.
İLÇE BAŞKANI GAZETECİ GİBİ RÖPORTAJ YAPMAZ, RÖPORTAJ VERİR!
Şimdi Facebook’ta gazeteciliğe başlamışlar röportaj yapıyorlar! Biz halk içinde geziyoruz onlar kanal kanal röportaj yapıyorlar. İlk önce Gökan Zeybek’i çıkardılar milletvekilimiz, arkasından belediye başkanını… İlçe Başkanları gazetecilik yapacaklarsa siyaseti bırakıp bu mesleğe yönelmeli.
İlçe Başkanları bence ilçe başkanlığı yapmalı, herkes kendi işini yapmalı. Röportaj yapılacaksa ilçe başkanıyla röportaj yapılması gerekir. İlçe başkanı röportaj yapmaz, ilçe başkanıyla röportaj yapılır. Benim felsefem öyle, siyasi görüşümüz de öyle… Her şeyin belediye tarafından karşılandığı bir ortamda ilçe başkanlığı yapmak zaten çok rahattır. Ne bir maddi sıkıntınız var ne bir manevi sıkıntınız var. Ama gelin de esas siyaseti bizim partimizde yapın.
Ki bizim partimize o kadar çok katılan var ki. Haddinden fazla. Ama neden, ya oğlu belediyede çalışıyor resmi olarak partiye kayıt yapamıyor ya da çocuğu KPSS’ye girmiş iyi yeterli bir puan almış devlete müracaat etmiş o yüzden katılamıyor.
BİZİM İÇİN A HABER NEYSE HALK TV DE AYNI
Korku imparatorluğu kurmuşlar iki parti de, ne AKP’nin CHP’den farkı var, ne de CHP’nin AKP’den farkı var. İkisi de birbiriyle aynı. Yani Halk TV ne ise A Haber de aynı… Çünkü bir Demokratik Sol Parti Genel Başkanı’nı ne Halk TV çıkartabiliyor, ne de ATV çıkartabiliyor.
Bizim de bir şekilde insanlara kendimizi anlatmamız gerekiyor ancak bunu nasıl yapacağız? A Haber’e çıkıyoruz, altına inanılmaz kötü yorumlar! Halk TV’ye çıkardılar da biz mi çıkmadık! Halk TV kalkıyor Davutoğlu’nu çıkartıyor, Ali Babacan’ı, Saadet Partisi’ni, Demokrat Parti’yi çıkartıyor ama biz yokuz. Demokratik Sol Parti’den niye bu kadar çok korkuyorlar?
BİZ BÖLEN DEĞİL, BÖLÜNEN PARTİ OLDUK
Biz şimdiye kadar hiç bölen olmadık ki. Onlar bizi böldü. Biz İBB’yi 99 yılında kazanıyorduk Zekeriya Temizel ile CHP’nin adayı eğer çıkartmasaydı İBB’yi Recep Tayyip Erdoğan’a kaptırmazdık. İBB Zekeriya Temizel olurdu. Dikkat edin CHP’nin içinde bulunan ilçe teşkilatlarına kadar aktif siyaset yapanların yüzde 35-40’ı geçmişinde Demokratik Sol Parti’lidir. En basit olayı söyleyeyim Seyit Torun, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen, Mustafa Sarıgül, gelelim Sarıyer’e Mehmet Deniz, Ali Görgülüer, Hayati Kaptanoğlu, Erol Aydın, hepsi aktif siyaset yapıp Sarıyer Belediyesi’nde görevler alan insanlar.
Yani, Sarıyer’in akil söz sahibi insanlarıdır. Sarıyer siyasetinin temeli DSP kökenli insanlar tarafından atılmıştır. O zamanlar zaten siyasette Sarıyer’de 3 parti var. Anavatan, Refah bir de Demokratik Sol Parti. Tabi Doğruyol Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi bunları da yok saymıyoruz. Ama iktidar olabilecek 3 parti var. Sarıyer Belediyesi’ni ya DSP ya Refah ya da ANAP kazanacaktı. Düşünebiliyor musunuz? Biz milletvekiliyle belediye seçimlerinin bir yapıldığı seçimlerde Sarıyer’de birinci parti çıktık ama belediye seçimlerinde 3. parti olduk. 3. parti olan ANAP ise Sarıyer’de Belediye Başkanlığını kazandı.
BASIN DANIŞMANINA 20 BİN MAAŞ, DİĞER İŞÇİLERE HAKSIZLIKTIR
Bir yandan belediyenin basın danışmanına 20 bin lira maaş vereceksiniz diğer taraftan gece gündüz demeden canla başla çalışan işçilerin haklarını unutacaksınız. Çöp kamyonunun arkasında yağmurda saatlerce çöp toplayan iliklerine kadar sırılsıklam olan kişinin aldığı maaş o alan kişinin üzerinde hak değil midir? Bunların vebali bu dünyada olmasa bile öbür dünyada mutlaka çıkar. Adaletli dağıtım adaletli siyaset böyle olmaz. Olmaması lazım.
Bunca haksızlığa rağmen, insanlara ancak siz CHP’nin olduğu belediyelerde rahat nefes alabiliyorsunuz diye düşündürterek onları AKP korkutmasıyla kendilerine bağlamaya çalışıyorlar. Her seçimde böyle bir algı oluşturulmak isteniyor ve insanlar istemese de mecburen kendilerine yönlendirilmek isteniyor. AK Parti kazanmaktansa CHP kazansın diye siyaset yapılıyor.
“DSP benim babamın, dedemin partisi, şimdiye kadar neredesiniz” diyen insanlardan destek mesajları alıyoruz. Artık yeter diyen CHP’ye oy vermiş artık sıkılmışlar yüzde 70-80’i tepki oylarıdır. Zekeriyaköy mesela genelde o düşünceyle oy veren bir bölgedir. Önümüzdeki seçimde biz güçlü bir aday çıkarıp insanları CHP- AKP çıkmazından kurtaracağız.
Ama önümüzde yapılacak yerel seçimler gerçekten çok zor geçecek Sarıyer için… Ama Sarıyer’in kilit partisi DSP olacak. Sloganımız Sarıyer’de geliyoruz diye başlattık artık DSP zamanı geliyoruz. Sarıyer’e hazır olsun… Rahmetli liderimiz Bülent Ecevit’in mirasına sonuna kadar sahip çıkacağız ve partimizi büyütmek için gece gündüz demeden çalışacağız.
