featured

Varlık Gayrimenkul Sahibi Emlak Uzmanı Erhan Yılan; “42 yıllık Boğaziçi Öngörünüm çizgisi güncellenmeli”

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Varlık Gayrimenkul Sahibi Emlak Uzmanı Erhan Yılan, başta Sarıyerliler olmak üzere İstanbul Boğazı’nda 4 ilçede on binlerce kişiyi mağdur eden Boğaziçi Öngörünüm çizgisinin güncellenmesi gerektiğini söyledi. 1983 yılında çıkartılan Boğaziçi İmar Yasası ile boğazın koruma altına alındığını vurgulayan Yılan; “Boğazın korunması elbette zorunlu, ancak Boğaziçi İmar çizgisi 42 yıl önce belirlenmiş. Denizi gören bazı yerler ön görünümde kalmazken, deniz gören bazı yerler ise ön görünüm dışında kalmış. Bu nedenle pek çok bina ve arazide hak mağduriyetleri oluşmuş. Artık yeni bir güncel sınır çizgisi belirlemenin zamanı geldi. Aksi halde yaklaşan büyük İstanbul Depremine hazırlanmakta yetersiz kalırız” diye konuştu.

VARLIK Gayrimenkul Sahibi Emlak Uzmanı Erhan Yılan, başta Sarıyer olmak üzere İstanbul’da 4 ilçede yaşayan on binlerce kişiyi ilgilendiren Boğaziçi İmar çizgisi hakkında çok önemli mesajlar verdi. Varlık Gayrimenkul Sahibi Emlak Uzmanı Erhan Yılan ile Avukat Beyzanur Arıcı’yı ziyaret eden Sarıyer Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bekir Batu‘ya konuşan Erhan Yılan, 42 yıl önce belirlenen Boğaziçi İmar öngörünüm çizgisinin güncellenmesi gerektiğini vurguladı.

“BOĞAZ ELBETTE KORUNMALI ANCAK MAĞDURİYETLER DE GİDERİLMELİ”

İstanbul Boğazı’nın 1983 yılında çıkartılan Boğaziçi İmar Yasası ile koruma altına alındığını belirten Emlak Uzmanı Erhan Yılan; ” İstanbul Boğaziçi Alanının kültürel ve tarihi değerlerini ve doğal güzelliklerini kamu yararı gözetilerek korumak ve geliştirmek ve bu alandaki nüfus yoğunluğunu artıracak yapılanmayı sınırlamak için uygulanacak imar mevzuatını belirlemek ve düzenlemek için getirilen Boğaziçi Kanunun pozitif etkisi şüphesiz ki tartışılamaz. Ancak Boğaziçi öngörünüm çizgisinin yeniden belirlenmesinin çok önemli bir hale geldiği de bir gerçek. Öngörünüm sınırı içinde kalan yapılarda İmar Müdürdüğü’ne başvuru yaparak basit onarımlar yapılabilmektedir. Ancak İstanbul’da beklediğimiz büyük deprem için yeterli önlemleri almaya ve çarpık yapılaşmadan oluşan sorunlara maalesef bir fayda sağlayamamaktadır. İmar izni olmadığı için kentsel dönüşüm, yerinde dönüşüm gibi modeller ile yeniden yapılaşmaya izin vermemektedir. Öngörünüm sınırlarının yeniden belirlenmesi ile özellikle gecekondu bölgelerinde yapılacak imar çalışması ile kentsel dönüşümün yolu açılır ve çarpık yerleşim yerine alt yapısı yenilenmiş, depreme dayanıklı modern görünümlü yapılar ile bölge halkının yaşam kalitesinin artması, bu bölgelerde değer artışı ve ekonomiye canlılık getirmesi gibi etkiler görebiliriz.” dedi.

“4 İLÇEDE BOĞAZİÇİ ÖNGÖRÜNÜM SINIR SORUNU MEVCUT”

Boğaziçi öngörünüm alanının Sarıyer, Beykoz, Beşiktaş ve Beykoz olmak üzere 4 ilçeyi etkilediğini belirten Erhan Yılan şunları söyledi; “Bazı bölgelerde denizi gören yerler öngörünümde değil, bazıları ise deniz görmediği halde öngörünüm alanında kalıyor. Bu bile öngörünüm çizgisinin 42 yıl önce hatalı ve eksik yapıldığını gözler önüne seriyor. Boğaziçi öngörünüm sınırı hazırlanırken, boğazda hayali bir hat oluşturulmuş. O yıllarda şartlar ve imkanlar nedeniyle bazı eksikliklerin olması normaldir. Ancak günümüz imkanları ve teknolojileri ile bu sınır daha net ve belirgin hale getirilebilir, 42 yıl önce yapılmış yanlışlar ve mağduriyetler giderilir. Boğaziçi öngörünüm bölgesinde inşaat yapmak yasakken, geri görünüm bölgesinde kat yüksekliği yasaya göre en fazla 4 kat, artı 50 cm çatı (H 12.50) olabiliyor. Etkilenme bölgesinde ise kat sayısı 5 kat, artı 50 cm çatı (H15.50) olabiliyor. Olası İstanbul depremi beklentisi bulunan bir şehirde bu emsal değerleri de arttırılabilir ve binaların güçlendirilmesi ve kentsel dönüşüme çevrilebilmesi için yasalar yumuşatılabilir. Bu sayede vatandaşlar mevcut binalarını yenileyip güçlendirebilir, devlet kazanç elde edebilir, inşaat sektörü canlanabilir, ticari hayat olumlu etkilenebilir hem de insanların depremde karşı daha güvenli evlerde yaşamalarına olanak tanınabilir. Hem de böylelikle, sayıları on binleri bulan 2960 Sayılı Yasaya Muhalefet suçundan mahkemelerde açılan davalarda da vatandaş ile devlet arasında bir uzlaşı gerçekleşme fırsatı doğacaktır”

“TÜM SİYASİ PARTİLER ORTAK KARAR ALMALIDIR”

Emlak Uzmanı Erhan Yılan; “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki tüm siyasi partilerin ortak bir karar alarak, Boğaziçi İmar Müdürlüğü sorumluluğunda kalan 4 ilçedeki öngörünüm, geri görünüm ve etkilenme alanlarının sınır çizgilerini güncel ve mevcut hak mağduriyetlerini giderecek şekilde yenilenmesi son derece olumlu olacaktır” diye konuştu.

SARİYERGAZETESİ.COM/ BEKİR BATU/ ÖZEL HABER

Gözden Kaçmasın
thumbnail
Gazeteci Bekir Batu açıklıyor! Sarıyer’de neler oluyor?
Haberi görüntüle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 20 Nisan 2025, 15:54

    Erhan bey bravo size çok güzel anlasilirbir şekilde vatandaşın sesi oldunuz. Evet Boğaziçi imarin kesinlikle değişmesi gerekir.Devlet ve vatandaşın menfatinedir. Çok maduriyetler vardır. Bu konuyla alakalı daha fazla yayazi yazmanizi ve yüksek sesle dile getirmenizi rica edicem. Yüreğinize sağlık çok tşk ler.

  2. 7 Temmuz 2025, 23:01

    TCK İmar suçlarını Y lisans tezi olarak çalıştığım en önemli sorunların başında önemli bir balıktır,2960 sayılı yasa beklenen Deprem gerçeğinden çok uzak ve bu sınırlarda yaşayan insanlar idare tarafından güçlendirme yasağı ve fahis para cezaları ile ölüme terkedilmistir.TCK 25 md Deprem gerçeği cana mala karşı bir sakdiri(Deprem olgusu) nedeniyle nefsi müdafaa koşullarından yararlandirilmalidir,Siyaset çözüm uretmeli ve yaklaşık 4 ilçede 2 milyon insanın 200 bini çözüm bulunmazsa hayatta kalmaz 30 yıllık belediyeci ve Hukukçu olarak bu gerçeği haykırıyorum.

  3. 7 Temmuz 2025, 23:04

    TCK İmar suçlarını Y lisans tezi olarak çalıştığım en önemli sorunların başında önemli bir basliktir,2960 sayılı yasa beklenen Deprem gerçeğinden çok uzak ve bu sınırlarda yaşayan insanlar idare tarafından güçlendirme yasağı ve fahis para cezaları ile ölüme terkedilmistir.TCK 25 md Deprem gerçeği cana mala karşı bir sakdiri(Deprem olgusu) nedeniyle nefsi müdafaa koşullarından yararlandirilmalidir,Siyaset çözüm uretmeli ve yaklaşık 4 ilçede 2 milyon insanın 200 bini çözüm bulunmazsa hayatta kalmaz 30 yıllık belediyeci ve Hukukçu olarak bu gerçeği haykırıyorum.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.