Serdal Doğan: “Vatandaşın tebessümü beni mutlu eder”

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kocataş Mahallesi Muhtarı Serdal Doğan, Sarıyer Gazetesi’nin sorularını yanıtladı. 2 yılı tamamladığı muhtarlık görevinde mahallesi için gece gündüz demeden çalışmalarını sürdüren çalışkan muhtar Doğan; “İnsanların yüzüne tebessüm getirebilmek biz muhtarların görevi olmalıdır” dedi.

Gelecek seçimde yeniden aday olacak mısınız?

Evet, bir sonraki seçimde yine aday olacağım. Çünkü Kocataş’ta daha yapacak çok işimiz var. Göreve geldiğimiz ilk yılda tüm işleri bir anda tamamlamamız mümkün değildi. Pandemi başladığında tüm gündemimiz bir anda bununla mücadele oldu. Bu süreçte biz Kocataş’ta devletimizin bize verdiği talimatlar doğrultusunda vatandaşlarımıza daha iyi hizmet vermek için ve gerekli olan bütün koşullara yardımcı olabilmek için muhtarlıkta kendi kurduğumuz ekiple birlikte hizmetlerde bulunduk. Sonrasında bizim coğrafi olarak Kocataş’ımız malum çok farklı bir bölge. Burada ağırlıklı olarak belediye ile olan çalışmamız şu doğrultuda gerçekleşiyor fen işleri yoğunluğu oluyor genellikle çünkü burası coğrafi olarak dediğim gibi zor bir bölge olduğu için genelde perde duvarlar, asfalt yoğunluğu vs gibi işler burada fazla oluyor. Bu anlamda biz taleplerin doğrultusunda Sarıyer Belediyesi’nden çok güzel olumlu destekler alarak yapılabilecek birçok projenin birçoğunu yaptık ve tamamladık. Eksik kalan tabi ki çok şey var ama hepsini bir anda tamamlamak mümkün olmuyor. Yapılacak işlerin hepsi sıraya alındı. Belediye bu anlamda taleplerin birçoğuna destek verdi. Vatandaş ile kurum arasında muhtar biliyorsunuz ki elçilik görevi yapıyor. Biz vatandaşın sorununu yerinde tespit ederek bu doğrultuda çalışma yapıyoruz. Dilekçelerimizi hazırlıyoruz ve belediye ile bunları paylaşıyoruz. Belediye ile paylaştıktan sonra tekrar bir iş takibimiz oluyor. Dilekçe verdikten sonra süreç tamamlandı anlamına gelmiyor. Dilekçeleri verdikten sonra takip etmek zorunda kalıyoruz. Belediye ile vatandaşla, kurum ve kişi arasında olan gerekli görüşmeleri sağlıyoruz.

Kocataş Mahallesi’nde özellikle pandemi dönemiyle yeninden artan toplu ulaşım sıkıntısı nedir?

Kocataş’ın 6 bin 70 nüfusu var. Haliyle toplu ulaşımda da yoğunluğumuz fazla oluyor. Normal akışında giden seferlerimiz vardı. Ancak pandemi sürecinde malumunuz birçok seferler durduruldu. Yani hafta sonu kapanmaları sebebiyle birlikte hafta içi de belirli saatlere kadar sokağa çıkma yasağı başlayana kadar devam ediyordu. O dönem bir karışıklılık oldu ve sistem tam oturmadı. Sonraki süreçte kapanmaların bitmesiyle birlikte okullar da açıldı. Okullar açıldıktan sonra İETT ile öğrenciler sabah ve akşam ciddi sorun yaşıyor. Öğrencilerin okula gittiği saatlerde sefer arttırılması yönünde müracaatlarım oldu. Muhtarlıklar Müdürlüğü aracılığıyla belediyeye de müracaat ettim. İstediğim tarife sadece sabah öğrencilerin okula gittiği ve okuldan çıktığı saatteki sefer sayısının artmasıydı. Sabah durakların halini görüyorum otobüse binmek mümkün değil. Otobüsler dolu ve ek sefer yok! Vatandaş isyan ediyor, öğrencilerin okula yetişmesi gerekiyor. İETT’den aldığımız cevap aslında bizi çok derinden üzdü. Çünkü İETT’nin dönüşü bize şöyle oldu; “Bizim yeteri kadar aracımız ve personelimiz yok.” Vatandaşa bu şekilde izah etmemiz mümkün değil ki! Çünkü talep eden biziz ve dolayısıyla talebe cevap vermesi gereken de İETT’dir. İETT bu anlamda bizi gerçekten derinden üzüyor, vatandaşı da mağdur ediyor. Bu mağduriyetin giderilmesi için çok defa ben kurumlara yazdım ama şu ana kadar bir sonuç alamadım. Sadece yeteri kadar personelimiz ve yeteri kadar personelimiz, filomuz yoktur denilmesi bence yeterli bir cevap değil… Birçok mahallede çok gereksiz ve sık seferler var. Gereksiz seferler boş geçiyor. Bunun yanı sıra sadece Kocataş’ın ihtiyacı değil başka mahallelerin de otobüs ihtiyacı var. Bazı yerlere boş seferler gideceğine ihtiyacı olan yerlere dolu seferler gitsin. Hem belediye için iyi olur hem vatandaş için iyi olur. Bir taraftan israf olmaz bir taraftan vatandaşın işi görülmüş olur. Ulaşım çok büyük sorunumuz. Kocataş’ta minibüslerle ilgili de sıkıntılarımız var. Akşam belirli bir saatten sonra Kocataş’a çıkmak için Büyükdere’de minibüs kalmıyor. Yani bunu dernek başkanımızla çok defa toplantı yaparak dile getirdik. Zaman zaman düzeliyor ama biraz zaman geçtikten sonra tekrar eski sisteme geri dönülüyor. Vatandaş Büyükdere’den eskisi gibi minibüse rahat binemiyor çünkü durağa geldiğinde minibüs olmuyor. Vatandaş otobüse biniyor diye ayırt ediliyor. İsteyen vatandaş otobüse binecek isteyen vatandaş da minibüse binecek. Bu bir tercih meselesidir. Yani vatandaş otobüse biniyor diye minibüsün hizmet etmeme gibi bir lüksü yok. Buradan minibüsçü esnaf arkadaşlarımıza da biraz daha duyarlı olmaları yönünde ricada bulunmak istiyorum. Bu konuya biraz duyarlı olmaları gerekiyor. Neticede hepimizin yaşam gayesi ekmek. Ekmeğimizi kazanmak zorundayız ve biz kazanılan bütün ekmeklere de saygı duyuyoruz.

Geçen sene kış aylarında Kocataş’ta başarılı bir sınav verildi. Bununla ilgili siz neler düşünüyorsunuz?

Evet, mahallemiz yoğun kar yağışı almıştı. Sarıyer’in zirve mahallesi olduğu için burası daha farklı oluyor. Sarıyer’in başka mahallelerinde 5 cm kar olduğunda burada 10 cm oluyor. Sarıyer Belediye’si geçtiğimiz yıl 7/24 karla çok güzel bir şekilde mücadele etti. Ben de çoğu zaman tuzlama arabasının üzerindeydim. Çok eminim her saatte bir tuzlama oldu ve yollarımız hiç kapanmadı. Geçen sene kışın gece bir vakitte bir telefon geldi bana ve dediler ki; “Muhtarım bana yardım et, eşim doğum yapacak.” Tabi biz bu durumu gerek Sarıyer Kaymakamlığı gerekse Sarıyer Belediyesi ile paylaştığımızda yoğun bir çalışma içerisine girdik. Bana telefon gelen o sokakta 25-30 cm kar vardı! Hızlı bir şekilde kar küreme araçları ve tuzlama araçları geldi. Hazırladık doktoru da hastanede bekliyordu ve ambulansla göndermeyi hedefliyorduk. Ama kış lastikleri olduğunu söyleyerek eşini kendi aracıyla götürmek istedi. Yolu açtığımız için teşekkür ettiğinde kendimi Güneydoğu’da çok ücra bir noktada görev yapıyormuş gibi hissettim. Çocuk 1 yaşına girmek üzere ve Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in istediği gibi “Kardelen” adı verildi.

Vatandaşın sizden beklentileri neler?

Vatandaşın her seçimden sonra hem İBB’den, hem yerel belediyeden hem de muhtarlıktan beklentileri oluyor. Çünkü zaten beklentileri olduğu için oyunu kullanıyor. İBB, yerel belediye ve muhtarlık uyumlu çalıştığı takdirde hem mahalleye daha iyi hizmet getirmiş oluyor hem de vatandaşın talebini yerine getirmiş oluyor. Bizim en büyük sorunumuz mülkiyet sorunudur. Kocataş’ın ön görünümünde değil ama geri görünümünde tamamen bir İBB parseli var. Geçtiğimiz hafta mecliste gördük. Bu bizim için bir umut ışığı oldu. Ferahevler’de, Pınar Mahallesi’nde ve Rumelihisar üstündeki bölgeyle alakalı konunun komisyona gitmesi bizim için ışık oldu. Bu ışık doğrultusunda Sarıyer’in diğer mülkiyet sorunlarına da eğilim gösterileceğine inanıyorum. Bu konuda bir gayret olduğunu da görüyorum. Dolayısıyla bu bölgelerin mülkiyet sorununun bu dönem çözülmesi gerekiyor. Vatandaşın beklentisi bu yöndedir. Bunun olması gerekiyor ki diğer sorunlar da rahatlıkla çözülsün. Buna göre park, bahçe ve alt yapı yapılabilsin. Vatandaş da evini buna göre depreme dayanıklı bir şekilde onarabilsin. Çünkü önümüzde deprem tehlikesi var. Sarıyer Kaymakamlığı’nın verdiği talimatlar doğrultusunda bir ekip kuruldu, alanlar tespit edildi. İstanbul’un ve Türkiye’nin depremle karşılaşma ihtimali var. Bu doğrultuda devletimiz tüm organlarıyla birlikte buna hazırlık yapıyor. Biz de üzerimize verilen görev ve talimat doğrultusunda üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Fakat bununla birlikte de vatandaşın yaşadığı alanı da depreme dayanıklı hale getirmesi gerekiyor. Deprem “gerçek” deniliyor ama bu gerçek için vatandaşa ne kadar fırsat veriliyor! ve ya bu gerçeğe hazırlanmak için vatandaş nasıl bir önem alması gerektiği noktasında imkanlar veriliyor. İstanbul’da belki doğalgazı olmayan çok az yer vardır. Kocataş’ta doğalgaz olmayan iki tane sokak var. Muhtarlık görevime geldiğimden bu yana çözebilmek için ciddi anlamda eğilim gösteriyorum. Son günlerde önceki müracaatlarımıza nazaran bir umut ışığı doğdu ve bu işin yol aldığını görüyoruz. Bu da bize mutluluk veriyor. İsterdim ki Ağustos ayında bu iş çözülmüş olsa da kışa yetiştirebilsek ama olmadı. Konuyla ilgili görüşmeler için Ankara’ya gittim ve olacağı yönünde umudumuz var.

Mahallenizde genellikle sorunları çözmeye yönelik çabanız var. Peki, muhtarlığa geldiğinizde asıl hedefleriniz nelerdi?

Aday olduğumda seçim beyannamemde yapmak istediklerim yazıyordu. Örneğin, Kocataş’a postane getirmek istiyordum. Çabalarım sonucunda mobil PTT aracı getirdik. Vatandaşlarımız benden maaşlarımızı çekmek, kargolarımızı göndermek ve faturalarımızı yatırmak istiyoruz şeklinde talepte bulunmuşlardı. Ancak sonrasında vatandaşın çok fazla işlemi ve talebi olmadı… Yeteri kadar ilgi görmüş olsaydı mobil PTT Kocataş’ta hizmete devam edecekti. Hatta PTT şubesi de açılacaktı. Kocataş’ta benim hedeflerimden bir tanesi ATM getirmekti. ATM için bankalarla bu konuyla alakalı görüşüyorum. Ancak ATM’nin maliyetinin çok yüksek olduğu söyleniyor bana. ATM buraya getirilmeden önce bir alan çalışması yapılıyor. Bankalar bir yere ATM getirmeden önce analiz yapıyor. Dolayısıyla alan incelemeleri devam ediyor ve birkaç banka ile görüştük olumsuz yanıt aldık. Bunun dışında yapmak istediklerimden bir diğeri mobese kameralarıydı. Mobeseler konusunda Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğü ile görüşmeler neticesinde Kocataş’ta konulabilecek alanları tespit ettik. Gerekli onaylar çıktı. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nün ihale yapması aşaması kaldı.

Bu yaz dikkat çeken olaylardan biri orman yangınlarıydı. Kocataş’ın da ormanları var ve yakın bölgelerlerinde yangınlar yaşandı. Bununla ilgili vatandaşa çağrılarınız nedir?

Kocataş’ta farklı noktalarda 3 defa yangın çıktı. Yangınlara hızlı müdahale edilmesi büyük faciaları önledi. İlçe Kaymakamımıza bu vesileyle teşekkür etmek istiyorum. Sarıyer Belediyesi de bu noktada yangınların ilk çıktığı anda itfaiye ve bütün ekibiyle birlikte yangın bölgesinde yer aldı. Bu durum beni bir muhtar olarak çok mutlu etti. Çünkü orada bütün sivil savunma ekipleri, ambulans ve personelin orada olması beni mutlu etti. Tam bir kolektif çalışma sergilendi. Kocataş Mahallesi’ndeki tüm sakinlerimize ve vatandaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Nereden bir duman çıktığını görseler, “Muhtarım şu bölgede duman çıkıyor” diyerek hemen aradılar. Dolayısıyla bizi bilgilendirdiler. Biz de bilgiler neticesinde kurumlarla paylaştık. Hal böyle olunca bir olumsuzluk varsa dahi erken müdahaleyle hızlı bir şekilde durum çözülmüş oldu. Sonraki süreçte bununla birlikte bizim orman bölgemizde güvenlik daha üst seviyeye çıktı. Güvenlik noktasında polis devriyelerimiz çok arttı ve orman bölgemizde özel harekat uygulamaları yaptı. Kocataş halkı böyle bir uygulamadan son derece memnun oldu. Bu anlamda da İlçe Emniyet Müdürü ve İl Emniyet Müdürümüze, valimize teşekkür ediyorum.

Kısaca özetleyecek olsanız Kocataş’a dünden bugüne neler yapıldı?

Kocataş’ta göreve geldiğimiz günden bugüne çok işler yaptık. Biz Kocataş’ta gerçekten sorunlara ciddi anlamda önem veriyoruz. Sorunları yerinde araştırıyor ve çözüm noktasında ciddi çaba sarf ediyoruz. Bu anlamda Kocataş’ta eksiklerimizi tamamladık dememiz mümkün değil… Daha henüz bir kreş yaptıramadık. Bir kreş eksiğimiz var. Bizim Kılıçpınar Caddesi üzerinden ormana giden bir yolumuz var. Orada bu yaz talihsiz bir kaza yaşandı. Mahallemden bir kişi hayatını kaybetti, bir kişi de yaralandı. Hala da tedavisi devam ediyor. Dolayısıyla biz Sarıyer Belediyesi’nden ve İBB’den burayla ilgili bir çalışma talebinde bulunduk. Yani orada ormanda yol olduğu için bizim insanlarımız sürekli o yolu kullanıyorlar ve yürüyüş yapıyorlar. Çünkü Kocataş’ta vatandaşın yürüyüş yapacağı, çocuklarıyla birlikte temiz hava alabileceği ve ormana girebileceği tek alan orası. Oraya talebimiz doğrultusunda ışıklandırma yaptık, BEDAŞ sağ olsun. Fakat bizim oraya yürüyüş yolunun olması noktasında bir talebimiz oldu ilçe belediyesine. Bununla ilgili bir aslında hızlı bir dönüş bekliyorum. Tekrar aynı şeylerin olmaması adına çok arzu ediyorum. Oranın daha da ilerisinde İBB ait 61 dönüm bir arazi var. Daha evvel bu arazi hayvan barınağı olarak kullanılıyordu. O arazinin şu anda atıl olduğunu herkes biliyor ve o arazinin kötü amaçlarla kullanıldığını herkes biliyor. Bizde bu anlamda çalışmalar yapıyoruz. Oranın Kocataş halkına ve Sarıyer halkına hizmet amaçlı bir hale getirmesini istiyoruz. Bununla ilgili dilekçelerimiz verildi. Avrupa yakası park ve bahçeler müdürü ile birlikte orada yerinde bir inceleme yaptık. Buradaki iyileştirme talebimiz şuydu; bizim burada bölgemizde böyle İBB ait bir alan var, bu alanda atıl duruyor. Haliyle burası da kötü amaçla kullanılıyor. Vatandaşlarımız yürüyüş yaptığı esnada oradaki o kirliliği, kötü resmi görmesini ben arzu etmem. Hızlı bir şekilde park, bahçe, yeşil alan, spor kompleksi ve yürüyüş yolu vs gibi doğaya daha uygun ve doğayı bozmadan oraya vatandaşların faydalanacağı noktada bir tesis yapılmasını talep ettik. Görüşmelerimiz ve yazışmalarımız neticesinde olumsuz bir cevap almadık. Seyrinde gidiyor süreç ama yavaş ilerliyor. Bunun hızlandırılması gerekiyor. İBB’nin buna eğilim göstermesi gerekiyor. Vatandaş görmek istediği hizmeti gördüğü zaman benim için de gurur verici durum oluyor, mahallemin hizmet aldığını da hissediyorum. Dolayısıyla yerel belediye ve İBB böyle bir hizmet verdiği için vatandaş ekstra memnun etmiş oluyor. Bununla birlikte Kocataş’ın ulaşımıyla ilgili şöyle bir alternatif geliştirmiştik; İBB’ye müracaatlarımdan biri de büyük otobüslerin yerini yarım otobüslerin olması yönündeydi. Coğrafi olarak zor bir bölge olarak bunun emsali Silivri’de ve Şile’de var. Haliyle kar koşullarına da büyük otobüsler burada yeteri kadar hizmet veremiyor. Sık sık arabaların arızalanıyor. Otobüsler arızalandığı zaman vatandaşlar yolda kalıyor ve serzenişte bulunuyorlar! Biz de bu durumdan muzdaripiz. Biz insanlarla her daim bir aradayız ve her daim onların sorunlarını çözmekle mükellefiz. Her birimiz bu sorumluluğu bilmek zorundayız. Biz vatandaşın bu sorunlarını görmezden gelirsek vatandaşa hizmet etmiş olmayacağız. Sadece oyunu almış olacağız! Bu durum da benim için doğru bir mizah değil. İşi hakkıyla yapmak, insanların yüzüne tebessüm getirmek bizim görevimiz olmalıdır. Sarnıç Sokak’a bağlanan çok büyük bir yol sorunumuz vardı. Vatandaş müstakil arazisi olduğu için orayı yola kapattı. Kendi özel arazisinden izinsiz bir şekilde daha evvel yol açılmış, uzun yıllar müsaade etmiş. Daha sonra da hanesine, mülkiyetine taşmalar olunca önem olarak yolu kapatmıştı. Uzun uğraşlar sonucunda oradaki hak sahibi vatandaşı ikna ettik ve bize sağ olsun yol verdi. Sarıyer Belediyesi’nde Fen İşleri Müdürü Veysel Kahraman’ın da bu işte çok büyük bir emeği var. Şu anda duvarları örüldü sadece asfaltı kaldı. Önümüzdeki günlerde de asfalt dökülecek. Mahallemize de yolu kazandırmış olacağız. Çok büyük bir sorundu, bu sorunu çözmek gerçekten zordu. Çözdüğümüz içinde gururluyuz. Sarıyer Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Mustafa Polat’a pandemi döneminde mahallemizi sürekli araçlarla dezenfekte ettirdi. Sarıyer Belediyesi Başkan Yardımcısı Nadir Günday pandemi döneminde sokak hayvanlarıyla ilgili bir konuyu akşam bildiriyoruz sabah durum çözülmüş oluyor. Görevini layıkıyla yapan herkese teşekkür ediyoruz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.