Ayşe Bilge Yılmaz: “Yenilgiyi hiç kabul etmem”

28 yıldır Sarıyer’de servis aracıyla öğrenci ve personel taşıyan yolların usta kadın şoförü Ayşe Bilge Yılmaz, Sarıyer Gazetesi’ne konuştu. Yılmaz, kendisini direksiyonda görenlerin şaşırdığını söyleyerek, “İşimi çok severek yapıyorum. Gücüm yetene kadar da yapacağım. Yenilgiyi hiç kabul etmem, kafamda “yapamayacağım” diye hiçbir şey yoktur” diye konuştu.

Sizi tanıyabilir miyiz?

1966 yılında Kireçburnu’nda doğdum. Doğma büyüme Kireçburnu’nda yaşıyorum. 40 senelik evliyim ve biri kız biri erkek 2 çocuğum var. Eşim ve oğlum da servis şoförü olarak çalışıyor.

Servis şoförü olarak kaç senedir çalışıyorsunuz? Bu öykünüz nasıl başladı?

28 yıldır servis şoförü olarak çalışıyorum. Eskiden küçük bir otomobilimiz vardı ve onunla zaten sürekli trafikteydim. Eşimin kullandığı servis araçlarımızda direksiyon başına geçince ise onları genellikle gezme amaçlı kullanıyordum. Bize ait 8-9 tane servis aracımız vardı. Zaman içerisinde de çalıştığımız şoför arkadaşlarla sıkıntılar yaşadık. Servis araçlarını kullanabildiğim için eşim bana “Sen de servise çık” diye teklif etti. Böylece servis şoförlüğüne eşim ve oğlum gibi ben de başlamış oldum. Bende alışkanlık oldu. Severek de kullandığım için de hiç bırakamıyorum. 28 sene önce servise çıkmaya başladığım günden bu yana geriye dönüp bakınca eşim çok şaşırıyor ve “Boynuz kulağı geçti” diyor.

Servise bindiklerinde sizi şoför koltuğunda gören insanların tepkisi genellikle nasıl oluyor?

İlk gördüklerinde “Aaa…” diye şaşırıyorlar, sonra “Kadınmış!” vs. diyorlar. Servise binerken dikkat etmedilerse selam verirken önce “Abi” diyor, sonradan fark edince de “Aaa, abla fark etmedim kafam dalgın!” diyerek düzeltiyorlar. İlk başladığımda bunun gibi çok şaşkın tepkiler oluyordu. Yolda seyir halindeyken yanımdan geçen araçların sürücüleri de çok şaşırıyordu. Çocukların çok hoşuna gidiyor. Her zaman onların ablasıyım ve çocuğunu servise emanet eden veliler de rahat ediyorlardı. Kadın şoför olduğum için çocukların bir ihtiyacı olursa karşılayabileceğimi düşünerek akılları kalmıyordu.

Peki, gün sizin için kaçta başlıyor? İşiniz sizin için yorucu oluyor mu?

Yok olmuyor. Zaten sabah erken kalkan bir insanımdır. Yani servise gitmesem de yaz-kış sabah 5’te kalkarım. Ben uykuyu çok seven bir insan değilim ve geç de erken de yatsam 7 saat uyku bana yetiyor. Oğlum, eşim ve ben hepimiz aynı saatte servise hazırlanarak ailece servise çıkıyoruz. Sabah 9’da işim bitiyor. Eve gidiyorum ve servise tekrar çıkacağım saate kadar da evin işlerini yapıyorum. Tekrardan saat 14:30’da evden çıkıp servise gidiyorum. Kendime yeteri kadar zaman kalıyor. Çok disiplin isteyen bir iştir.

Trafikte seyir halindeyken en çok hangi durumda zorlanıyorsunuz?

Trafikte herkesi tehlikeye sokan acemi ve dikkatsiz şoförler olabiliyor. Sağa dönecekken aniden sola sinyal verebiliyor. Genellikle onlarla uğraşıyoruz. Servis araçlarının hız sınırına uygun dikkatle kullanıyoruz. Yağmurlu ve hava koşullarının zorlayıcı olduğu günlerde daha yoğun dikkat etmek gerekiyor. Orman yolunu kullanırken nerede kaza oluyor devamlı görerek öğrendiğimiz için aracı kullanırken kendimi ayarlıyorum.

Direksiyon başında fevri misinizdir? Nasıl araç kullanırsınız?

Direksiyon başında oldukça sakinimdir. Normalde daha fevri bir insanımdır. Bunu nasıl başardığımı ben de çözemedim açıkçası!

Peki, kendinizi tarif edecek olsanız nasıl birisinizdir?

Yenilgiyi hiç kabul etmem, kafamda “yapamayacağım” diye hiçbir şey yoktur. Ev gezmesinde kapı kapı dolaşıp da boş vakit geçirmeyi sevmem. Vaktim olduğunda hep yararlı bir şeyler yaparım. Boşa geçirip de zaman öldürmenin anlamı yok. Ben bir şeyi kafama taktıysam mutlaka yapar ve başarırım. Yaşamda özgüvenin kuvvetli olacak. Her işi birincisinde deneyip yapamayabilirsin ama denemekten vazgeçilmemelidir.

Servis aracını kullanırken biriktirdiğiniz yol hikayeleri oluyor mu?

İnsanlar daha çok trafikten yakınıyorlar. Akıllı telefonlar çıktığından bu yana da herkes kulaklığını takıyor ve direk uyuma moduna geçtikleri için de fazla konuşan olmuyor. Eskiden sohbet ediliyordu. Herkes ev halini, çoluk çocuğunu konuşuyordu. Şimdi öyle bir sohbet olmuyor.

Servis şoförlüğü sizin hayalinizdeki meslek miydi?

Hayalim araba kullanmaktı. Ne olursa olsun araba kullanmalıydım. Bu işe başlayarak evin ekonomisine de katkıda bulundum. Hayalindeki işe ulaşmak isteyen kadınlara da korkmasınlar derim. Bir işin içine girdikten sonra cesareti de varsa istedikleri her şeyi başarabilirler. Bir yerden başlamadan olmuyor.

Peki, kadınlara sizin gibi servis şoförlüğü yapmalarını önerir misiniz?

Birçok zorlukları var. Öncelikle araba kullanmayı ve insanlarla konuşmayı sevecek ki bu işi yapabilsin. Çünkü her insan ayrı bir psikolojidir. Bunu iyi anlamalıdır. Karşındaki insan sinirli ise bunu anlayışla karşılayıp susacak veya bazen birisi servise binerken selam vermiyorsa sen de selam vermeyeceksin. Ben şimdiye kadar çocuklardan da personelden de hiçbir sıkıntı yaşamadım.

İşinizi bırakmayı hiç düşündünüz mü?

Hayır, hiç düşünmedim. Gücüm yettiği kadar çalışmaya devam edeceğim. İşime çok alıştım ve işimi keyifle yapıyorum. Servis sabah ve akşam olduğu için de yorucu olmuyor. Hatta Sarıyer’de gezmek gibi oluyor da diyebilirim.

Usta bir servis şoförü olmanızın yanında teknik olarak araçtan da anlar mısınız?

Göz alışkanlığı olduğu için aracın bazı yerlerine bakınca hemen hemen anlıyorum. Ama genellikle bu gibi durumlarda eşimi arıyorum ve arıza durumunu tarif ediyorum. Neler yapmam gerektiğini söylüyor ya da “Dur ben hemen geliyorum” diyerek yardıma koşuyor. Araçtan gelen bir sesin nereden geldiğini tahmin edebilsem de sökme takma gibi işlere girişmiyorum. Zaten araçlar yeni olduğu için çok fazla sıkıntı olmuyor.

Günümüzde sizce işsizlik var mı yoksa iş beğenmemek mi var?

Vallahi bence beğenmemek var. Çalışmak istedikten sonra her işi yapabilirsin kadın da yapıyor erkek de yapıyor. İlla ki bir iş bulursun ama ben okul bitirdim de o diplomayı yapmak zorundayım dersen ya da çok büyük rakamlar ararsan bulamazsın. Bence herkese iş var da insanlar beğenmiyor. Bence çok yorulmadan çok para kazanmak istiyorlar. Öyle bir hayat da yok ama illa ki yorulacaksın…