Merve Şafak: “Herkesin diyeti parmak izi kadar kendine özgüdür”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türk Kalp Vakfı Diyetisyeni Merve Şafak, Sarıyer Gazetesi’nin sorularını yanıtladı. Özellikle beslenme alanında yapılan yanlışlar başta olmak üzere kalp sağlığını koruyacak tavsiyelerde bulundu.

Şafak; “Diyet eşittir dengeli ve yeterli beslenme demektir. Fazla yenilen her gıda vücuttan uzaklaşmak ister. Kalp ise bunu çok iyi hisseder. Diyetin geçici bir süreç olmadığını, doğru ve dengeli alışkanlıkları sürdürülebilir şekilde hayata adapte edilmesi gerektiğini kavramak yeterlidir” diye konuştu.

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Acıbadem Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden, beslenme ve diyet uzmanı olarak mezun oldum. Özel klinikler, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde başlayan meslek hayatıma Türk Kalp Vakfı Tıp Merkezi’nde devam etmekteyim. Klinik çalışmalara ağırlık vererek başta hastalıklarda tıbbi beslenme (kalp hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, böbrek hastalıkları), obezite, kilo yönetimi, gebelik & emzirme dönemi beslenmesi, çocukluk çağında obezite alanlarında danışmanlık vermekteyim. Eş zamanlı deniz küreği çektiğim spor kulübünde de profesyonel genç sporcuların beslenme danışmanlığını yapmaktayım.

Beslenmeyi nasıl tanımlarsınız?

Vücudun fiziksel ve psikolojik olarak sağlıklı çalışması için gerekli olan besinlerin alınması eylemidir. Hem enerji dengesini sağlamalı hem de kişiyi mutsuz etmeyecek gıdaların tüketilmesi gerçek bütüncül beslenmeyi oluşturur diyebiliriz.

Beslenme alışkanlıklarında doğru bilinen yanlışlar neler?

Beslenmede tek bir doğrunun olduğunu düşünmek en büyük yanlış aslında. ‘Tıpta hastalık yoktur, hasta vardır’ ifadesi beslenme alışkanlıkları için de geçerlidir. Beslenme kişiye özgüdür ve kişiye göre doğrular belirlenir. Genel anlamda örnekler verdiğimizde; herkesin sık sık az az beslenmesi gerekmez. Kişiler günlük aktivite ve kronik durumlarına, sosyal hayatlarına göre besin gruplarını almalıdır, ortalama enerji değeri yoktur. Meyveler zehir değildir ne zaman ne kadar yememiz gerektiğini bilmemiz gerekir. Karışımlar, suyun içine katılanlar vs zayıflatmaz, ama su içmek zayıflatır. Bir kişiye ait beslenme düzeni başka bir kişininkiyle aynı olamaz, benzerlikler içerir. Bu örnekler elbette sayısızca sıralanabilir, o yüzden asla her okunan duyulan bilgiyi doğru kabul etmemeli, sorgulanmalıdır.

Bir kişinin günlük beslenmesinde olmazsa olmaz nedir?

Alması gerektiği vitamin ve mineral çeşitliliği, yeteri kadar lif en önemli kaynaklar. Yani çok çeşitli, renkli beslenme olmazsa olmazdır. Bunun temelini de sebze ve meyveler oluşturur. Tabi ki su tüketimini her daim en başta aklımıza getirmeliyiz.

Kalp sağlığı açısından doğru beslenmenin kuralları neler?

Vücuda yeterli vitamin ve mineral çeşitliliğini sağlamak tüm mekanizmamız için olmazsa olmazdır. Kalp sağlığı için, özellikle hayvansal yağlar başta olmaz üzere, trans yağ (ayçiçek yağı gibi) ve bu yağları içeren gıdaları beslenmemizden uzak tutmalıyız. Doğal tereyağ, sade yağ ve balık yağı ile yumurta ve süt grubundaki doğal yağlar dengeli şekilde alındığında sorun yaratmayacaktır. Renkli beslenmek özellikle antioksidan değeri yüksek koyu kırmızı – mor sebze meyveler kalbin en yakın dostlarıdır. Yeteri kadar sıvı tüketimi, günlük tuz miktarının 5 gram sınırında kullanılması gerekir. Akdeniz Diyeti içeriklerine sahip liften zengin, sebze ağırlıklı beslenme şeklinde kırmızı et miktarı haftada 300 gramı (kişiye göre azalabilir) aşmayacak şekilde, haftada en az 2 kez mevsiminde balık ve protein kaynaklarının daha çok baklagillerden sağlandığı bir beslenme düzeni kalp sağlığı için en sağlıklı seçenek olabilir.

Özellikle pandemi döneminde hareketsiz yaşam biçimi ve yeme alışkanlıklarındaki değişiklikleri nelere bağlıyorsunuz?

Rutin akışımız değiştiğinde psikolojimiz de hemen etkilenir. Hormonlar doğru çalışamaz, iyi dinlenememe, uyku kalitesinin bozulması da eklendiğinde hepsi beslenmemizi hemen etkiler. Değişime ve alışkanlıklarımızı gerektiğinde koşula göre şekillendirmeyi öğrenmemiz gerekir. Stres kaynaklı yenilen ya da evde çalışma sisteminde olunan bu süreçte daha sağlıklı aperatiflerle menülerimizi çeşitlendirebiliriz. Pandemi süresinin geçici olduğunu bilerek, daha da sağlıklı olmamız gerektiğinin farkında olarak duygusal yeme ataklarımızı kontrol edebiliriz.

Diyet nedir? Neden kişiye özel olmalı ve nasıl yapılmalıdır?

Diyet eşittir dengeli ve yeterli beslenme demektir. Kişinin günlük alması gereken besinleri almasına beslenme demiştik. Kişinin kronik hastalık durumu, kullandığı ilaçları, sosyal hayatı, ruh hali, sevdiği yiyecekler, fiziksel aktivitesi, yaşı, cinsiyeti, yaşadığı coğrafi konumu, uyku düzeni, maddi manevi şartları diyetini etkiler. Bu açıdan herkesin diyeti yani beslenmesi parmak izi kadar kendine özgüdür. Diyetin geçici bir süreç olmadığını, doğru ve dengeli alışkanlıkları sürdürülebilir şekilde hayata adapte edilmesi gerektiğini kavramak yeterlidir.

Gençlerde sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmeleri için önerileriniz neler?

Sorgulayıcı olabilirler. Tek tip vücut tipine bürünme isteği barınmadan, önceliklerinin sağlıklı olmak olduğunun farkında olmaları hayatlarındaki başarıyı ve mutluluğu olumlu etkileyecektir. Araştırmacı ve aktif bir genç popülasyonuna sahibiz. Sosyal medya kullanımı, internette hızlı bilgi erişimi tüm alışkanlıklar gibi beslenmeyi de etkiliyor. Araştırmaktan, doğru kaynaktan şaşmamalı. Görülen her bilgiyi uygulamamalı. Besinlerin hangi dengede tüketilmesi gerektiğini, paketli gıdaların etiket bilgilerine özellikle dikkat etmeleri farkındalığı artıracaktır. Kısıtlı sosyal ilişkiler yaşanılan pandemi sürecinde kontrollü beslenme, duygusal yeme ataklarını farklı aktivitelerle uğraşarak geçiştirebilirler. Büyüme ve gelişme çağı geçici bir süreç değildir. İnsan vücudu sürekli kendini yeniler. Genç yaşlarda bu yenilenme daha çoktur. Özellikle 12-25 yaş arasında yenilenmeyi artıran gıdalar; yeşil yapraklı sebzeler, süt ve süt grubu besinler, yumurta, bakliyatlar ve mevsim meyveleri ile kuruyemişleri mutlaka çeşitlendirerek günlük atlamadan tüketmelerini tavsiye ederim. Fast food tüketimi hiç olmamalı demiyorum ancak sıklığı ve miktarı kontrollü olacak şekilde, sonrasında gerekli öğün dengeleri ile her şey yenilebilir (özel durumlar yok ise). Kişi sağlıklı ise üretir, sağlıklı ise başarılı olur, mutlu olur, sağlıklı olduğu için para kazanabilir ve sevdikleriyle sağlıklıysa vakit geçirebilir. Bugün sağlıklı isek yarına en büyük yatırımı yapıyoruzdur. Genç iken en büyük mirasımız kendimize bu olmalıdır.

Kalp sağlığını en olumsuz etkileyen yiyecekler nelerdir?

Fazla yenilen her gıda vücuttan uzaklaşmak ister. Kalp ise bunu çok iyi hisseder. Özellikle fazla yağlı kızartmalı gıdalar, tuz oranı yüksek besinler kalp sağlığını olumsuz etkileyecektir. Elbette fazla miktarda tüketilen her gıda kalp sağlığını riske atar.

Türkiye’de toplum sağlığı açısından Beslenme ve Diyet alanında sizce ne gibi çalışmalar yapılmalıdır?

En önemli nokta farkındalık. Doğru bilgiye ulaşımı ve beslenme alanında gerçekten sadece uzmanların danışmanlık vereceği sağlık sisteminin kurulması gerekiyor. Ülkemizde her meslek dalı, her kurs eğitimi almış kişiler beslenme üzerine doğru ya da yanlış bilgi paylaşımı yapmakta. Önceliğimiz buna engel olmak olmalı. Teknolojinin getiri ile takip ve danışmanlık sistemi daha kolay hale getirilebilir. Sürdürülebilir beslenme ve yaşamı destekleyen alanlarda hem gezegenimizi hem gıdayı koruma çalışmaları da şart. Toplum sağlığını tehdit eden obezite ile mücadelede her birey kontrol edilerek toplum taraması yapılabilir. Hastalıklara yakalanmadan önlem almak her daim önceliğimiz olmalıdır.

Türk Kalp Vakfı‘nın Türkiye’de kalp sağlığı için hedefleri neler? Bu doğrultuda Beslenme ve Diyet alanında siz neler yapıyorsunuz?

Türk Kalp Vakfı kardiyoloji konusunda, kalp ve damar sağlığında bilinç oluşturmak, hastalıkları önlemek ve ilerlemesini durdurmayı hedefleyen koruyucu hekimlik sağlayarak topluma tedavi hizmeti sunmaktır. Beslenme ve Diyet Polikliniği olarak kalp hastalığının bütüncül tedavisinde beslenmeyi ele alıp, kişisel beslenme eğitimleri ve reçeteleri oluşturulmakta. Besin ilaç etkileşimi, kan tetkiklerine göre beslenme akışı, geçirilen hastalık öyküsü beslenmeyi çok etkilemektedir. Daha bilinçli bir şekilde, tedavinin büyük parçası da doğru beslenmedir. Bu düşünce ile her bireyin yaşam kalitesini artırma çalışmaları, toplumsal farkındalığı artıran sosyal medya etkinlikleri, basın yayın akışları ile doğru bilgiyi paylaşmaya devam edilmektedir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.