Türk pop müziğinin sevilen ve unutulmayan isimlerinden… O, ‘Sevdik Sevdalandık’, ‘Gidesim Gelmiyor’, ‘İki Gözüm’, ‘Gölge Çiçeği’ ve daha pek çok şarkısıyla 90’lara damga vuran sanatçı Reyhan Karaca… Rüzgar gibi estiği o yıllardan günümüze kadar güçlü sesi ve eşsiz yorumuyla gelen Karaca, adeta yıllara meydan okuyor.
Yakın zamanda müzikseverlerle buluşturacağı yepyeni şarkısının heyecanını yaşayan Reyhan Karaca, keyifli ve samimi yanıtlar aldığım röportajımızda; “Müzik benim var olma sebebim. Başka bir iş yapmayı hiç düşünemedim. Çocuk yaşlardan beri kendimi hep sanatın içinde hissettim. Biz hep aşk şarkıları duyduk, aşk şarkıları söyledik. Şimdilerde sevginin yok oluşu gibi şarkıların sözleri de öfke ve intikam duygusuyla dolu… Belki de sevginin şekli değişti ama biliyorum ki ben ayak uyduramıyorum. Bizler o dönemlerde birbirimizi sarıp sarmalayan şarkıcılardık. 90’larda vefalı insanlardık” diye konuştu.
Öncelikle bu röportaja vakit ayırdığınız için teşekkür ediyorum. Nasılsınız?
İyiyim, çok teşekkür ederim…
Sevdiğiniz ve sevmediğiniz yönleriniz neler?
Sevmediğim yönüm aceleci olmam, bazen sıkıntı yaratabiliyor. Sevdiğim yönüm fazlasıyla netimdir…
Çok farklı bir ses tonunuz var. Yeteneğinizin keşfi nasıl oldu?
Beni ilk keşfeden ilkokul öğretmenimdi. Daha sonra İstanbul Radyosu Çocuk Korosu ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ve profesyonel müzisyenliğim başladı.
Müzik yaşamınızda size örnek olan isimler var mı?
George Michael… Yedi yıl vokalistliğini yaptığım Zerrin Özer ve tabii ki herkesin olduğu gibi benim de süper starımız Ajda Pekkan.
Şarkılarıyla 90’lara damga vuran isimlerdensiniz. Hep eskileri özleriz ya sizce o yıllardan günümüze duygular ve şarkılar ne kadar değişti?
Duygular değişti en başta… O yıllarda sanırım maneviyat da çok önemliydi. Vefa çok önemliydi, şimdilerde herkes birbirini çok daha çabuk harcayabiliyor. Bizler o dönemlerde birbirimizi sarıp sarmalayan şarkıcılardık. Vefalı insanlardık ve kahve içmek bile daha kaliteli daha şıktı…
Reyhan Karaca’yı Türkiye’ye tanıtan şarkısı sizce hangisidir?
Herkese göre değişir… Bana göre 1991 Eurovision şarkı yarışmasında Türkiye’yi temsil etmek çok güzel bir başlangıçtı ve birçok insan beni oradan tanıdı. “Sevdik Sevdalandık” Reyhan Karaca ismini markalaştırdı…
İlk günkü heyecanla en çok severek söylediğiniz şarkınız hangisidir?
Tabii ki “Sevdik Sevdalandık”…
Peki, bir şarkıyı yorumlarken nelere özen gösterirsiniz?
Müzisyen olduğum için öncelikle hedefim doğru şarkı söylemek. Fakat şarkının duygusunu vermek de bir o kadar önemli… Ben bu iki şeyi önceliğime alıyorum.
90’ları özel ve değerli kılan neydi? Şimdilerde o yıllara özel programlara katıldığınızda neler gözlemliyorsunuz?
Rekabetin şık olması hem sizin hem yaptığınız işin kalitesini arttırır. Şimdilerde rekabetin farklı algılandığını düşünüyorum. Bazen izlemek bile gelmiyor içimden ve bazen çok ucuzlaşıyor…
Yakın zamanda yeni albüm hazırlıklarınız ve sürprizleriniz var mı?
Ben bana söylenenin aksine aslında göz önünde olmasam da hiç ara vermeden devam ediyorum işimi yapmaya… Şu günlerde yeni şarkımızın stüdyo aşaması bitti sıra klipte… Az kaldı…
Sarıyer deyince aklınıza hangi şarkı geliyor?
“Yarim İstanbul, gel öpeyim gerdanından…”
İstanbul’da en sevdiğiniz ilçe hangisidir? Neden?
Harbiye… Çünkü doğduğum yer…
Sarıyer’de hiç klip çektiniz mi?
Hayır, hiç kısmet olmadı.
Müzik sizin için nasıl bir tutku? Bu tutkuyu nasıl beslediniz ve başarıyı yakaladınız?
Müzik benim var olma sebebim. Başka bir iş yapmayı hiç düşünemedim. Çocuk yaşlardan beri kendimi hep sanatın içinde hissettim…
Gelişen teknolojiyi müzik dünyası açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? 90’lı yıllarla kıyasladığınızda geliştirdi mi yoksa eski şarkılardaki o duyguları yok mu etti?
Biz hep aşk şarkıları duyduk, aşk şarkıları söyledik. Şimdilerde sevginin yok oluşu gibi şarkıların sözleri de öfke ve intikam duygusuyla dolu… Belki de sevginin şekli değişti ama biliyorum ki ben ayak uyduramıyorum…
Ne tür müzikler dinlersiniz?
O anki duygularıma hitap eden her şarkıyı dinlerim Heavy metal hariç…
Aşk ve ayrılık acısı dolu birçok şarkıya imza attınız. Peki, sizce aşk nedir? Aşka inanır mısınız?
Aşk bence kesinlikle heyecandır. Heyecan bittiğinde aşk da biter! Bu durumda tabii ki her karşılaştığınız insanı o heyecan bitene kadar tek aşkınız zannedersiniz. (gülüyor) Vücutta dolaşan adrenalin düştüğünde maalesef aşk da bitiyor…
Yaşamınızdaki acıları ve mutlulukları genellikle nasıl dengelersiniz?
Ben bu duyguları dengeleyebilen bir örnek teşkil etmiyorum maalesef… Her iki duyguyu da dibine kadar yaşayıp bir şeyler öğrenmeyi tercih ediyorum…
Duygularını şarkılarıyla dinleyiciye çok romantik aktaran bir sanatçısınız. Aşk şarkılarını sizin için özel kılan nedir?
Aşk şarkıları söylemeyi kendim tercih etmedim diyebilirim. Fakat sesimi rengine ve dış görünüşüme yansıyan tabiatı ile birleşen şarkılar seçtik hep çalıştığım ekiple. Bundan da gurur duyuyorum…
Reyhan Karaca sesiyle güçlü bir sanatçı olmasaydı bu mesleği dışında kendisini hangi meslekte hayal ederdi?
Yine kitlelere hitap eden biri olurdum mutlaka, çünkü doğum haritamda da bunlar çıkıyor ve yine adrenalini yüksek bir meslek seçerdim. Savaş muhabirliği bunlardan biri…
Radyoda kendi şarkılarınıza denk geldiğinizde dinler misiniz?
Hayır, sahne dışında hiçbir yerde dinlemek hoşuma gitmiyor… Bazen şaşırıyorlar bana ama ne yapayım ben böyleyim. (gülüyor)
Mutfakta iyi misinizdir?
Belki klasik olacak ama istersem mutfakta harikalar yaratabiliyorum. Yeteneğim var ama sanırım tembelim…
Günlük yaşamınızda genellikle neler yaparsınız? Hobileriniz desem…
Üç tane kedim sokakta da onlarca sokak kedim var, köpekler var… Onlarla ilgileniyorum elimden geldiğince. Çok da iyi bir film ve dizi izleyicisiyim… Bu aralar da resim yapmaya heveslendim, bakalım ne kadar devam edecek.
