Gizem Aksular: “Motivasyon sürdürülebilir olmalıdır”

“Koçum ve Ben” eğitim koçluğunun kurucusu Yaşam Boyu Eğitim Koçu Gizem Aksular, başarıya giden yolda öğrencilerin hedeflerine nasıl ulaşabileceklerine dair bilgiler verdi.

Doğru yönlendirme ve sürdürülebilir motivasyonla öğrencilerin hedeflerine daha kolay ulaşabileceklerinin altını çizen Aksular; “Eğitim hayatını nasıl yöneteceğinin becerisini kazanabilmek de gençlerin hep arzuladığı başarılı bir iş hayatının anahtarı. Eğitim koçluğu tam da bu iki temel durum karşısında devreye giriyor zaten. Koçluk hizmet ihtiyacını oluşturan sebep ne olursa olsun; öğrencilere yönelik hazırlanmış özel test ve uygulamaların yapılması ve koçun bunları analizi ile başlar. Bu ilk aşama, gerek koçun öğrenciyi çok iyi tanıması gerek öğrencinin kendini ne kadar iyi tanıdığını görmesi ve kendiyle ilgili zihninde yeni pencereler açması sebebiyle çok önemli ve kıymetlidir” diye konuştu.

Bize kendinizden bahseder misiniz?

1987 Ankara doğumluyum. Lise öğrenimimi Ankara’da tamamladım. Üniversite içinse, nedenini bilmediğim bir şekilde İzmir’e gitme arzusuyla hep İzmir üniversitelerini yazdım ve Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı’nı kazandım. Kazandığım Türk Dili ve Edebiyatı bölümünün benim için doğru karar olmadığını anladım. Ardından Açık Öğretim Fakültesi ile İşletme bölümünü okumaya karar verdim. Gerçekten de her bir dersini severek okudum, sadece sınav zamanları geçmek için çalışmak yerine verilen kitapları keyifle okudum ve Hukuk, İktisat, Muhasebe, Yönetim ve Organizasyon, Davranış Bilimlerine Giriş, İnsan Kaynakları gibi alanlarda öğrendiklerimi hayatımın her alanında kullandım ve hala da kullanmaktayım. Bu bölümden aldığım keyif beni yeniden motive etmişti. Hiç değilse iki üniversite bitirmiş olacağım diyerek Türk Dili Edebiyatı derslerine de çaba göstermeye çalıştım ve sadece bir yıl gecikmeyle mezun olabildim. Üstelik bir sene kalmam, bölüme yeni gelen Erasmus programına başvurmama imkan tanıdı. Türk Dili bölümünde İngilizce seviyesi çok iyi olmuyor maalesef, ama benim yabancı dile olan merakım beni öne çıkardı ve bölümümde “ilk” ve “tek” Erasmus’a katılma hakkı kazanan öğrenci oldum. Hayatımın en harika deneyimiydi diyebilirim. Çünkü üniversite okurken yurtdışına çıkabilmek hayalimdi.

Peki, koçluk kavramıyla nasıl tanıştınız?

Üniversite bittiğinde işletme alanında ilerlemenin bana uygun olduğunu düşünerek en sevdiğim ders olan İnsan Kaynakları Yönetimi’nden edindiğim alt yapıyla Ankara Üniversitesi İnsan Kaynakları Kariyer Danışmanlığı bölümünde yüksek lisans yapmaya karar verdim. Siyasal Bilgiler Fakültesi atmosferinde alanında ve sektörde deneyimle inanılmaz hocalarla ve çok güzel arkadaşlıklarla bir yılımı geçirdim. ”Koçluk” kavramıyla da tam olarak burada aldığım dersler içerisinde karşılaştım. Avrupa ve Amerika’da iş dünyasında yönetici ve finans koçluğu önemli bir yerdeydi. Yalnız benim ciddi bir sorunum vardı iş bulamıyor bir türlü sektöre giremiyordum, farklı sektörlerde geçici işlerle hayatımı idame ettirsem de bu beni asla mutlu etmiyordu. Tekrar İzmir’e dönmek zorunda kaldım ve hiç istemeyerek de olsa çalışma ihtiyacıyla çeşitli kurs ve dershanelerde Türkçe öğretmenliği yapmaya başladım. En ilginç Türkçe öğretmenlik tecrübem ise yabancılara Türkçe öğretmek oldu. Hem İngilizce konuşabiliyor hem dünyanın her yerinden gelen insanlara dilimizi kültürümüzü anlatıyordum. Yabancılara Türkçe öğretmeye hobi olarak hala devam etmekteyim. Öğretmenliği sevmediğimi düşünürken, aslında bildiklerimi paylaşmayı ve bunların anlattığım kişilerdeki yansımasını görmenin beni çok iyi hissettirdiğini fark ettim. Ve sonunda tam 27 yaşında eğitim dünyasında mesleki kariyer oluşturmak istediğimi çözdüm. Yalnız hala bir sorunum vardı çünkü sürekli aynı şeyleri anlatıyor olmak sıkıyordu beni. Bu dönemlerde internetten koçluğu ve koçluk eğitimlerini de araştırmaya başlamıştım. İçimden bir ses araştırmamı, bakmamı söylüyordu. Sonunda 2014 yılında en uygun eğitim alabileceğim ICF (uluslarası koçluk federasyonu) onaylı sertifika veren eğitim merkezini buldum. Eğitimlerimi almaya başladım. Başlarda istemediğim, beğenmediğim Türkçe öğretmenliği zamanında maddi anlamda olduğu gibi burada da yardımıma koştu ve eğitmenimiz kendisine yazılarında sunumlarında editörlük, koçluk becerilerimi geliştirebilmem içinse diğer eğitimlerinde ise asistanlık ve stajyerlik yapmam karşılığında oldukça pahalı eğitimlerinde ücret almamayı teklif etti.

“Koçum ve Ben” eğitim koçluğunu kurdunuz. Bu süreci bize aktarabilir misiniz?

2014 yılını izleyen üç yıl boyunca öğretmenlik, bireysel koçluklar, koçluk merkezinde staj, asistanlık, sonrasında çalıştığım dersane ve kurslarda girdiğim sınıflarda 7-17 yaş arası öğrencilere grup koçluğu, velilerimiz için “Veli Farkındalık Seminerleri”, “Başarıya Motivasyon” workshopları düzenledim. 2017-2019 yılları arasında ise eğitim koordinatörlüğü yaparken çalıştığım öğretmenlerime “Eğitmenler için Koçluk” eğitimleri hazırladım ve verdim. Bu yıllarda aklımda ve kalbimde oluşmaya başlayan kendi koçluk markamı kurma fikrini de olgunlaştırarak, hayat yolculuğumun İstanbul durağında “Koçum ve Ben” eğitim koçluğunu kurdum. Koçum ve Ben markası, benim şahsi eğitim yolculuğumdan, aldığım her bir eğitimin, koluma taktığım her bir altın bileziğin değerinden beslenerek, eğitim sistemimizin yapısını baz alarak ve yeni nesil gençlerimizin ihtiyaçlarından esinlenerek doğdu. Hayatın kötü ve acımasız gibi görünen deneyimlerinin arkasında güzel sürprizler barındırabileceğinin gerçek örneği de şimdi öğrencilerime anlattığım gerçek bir motivasyon hikayesi olarak hep benimle.

Yaşam boyu eğitim koçluğu nedir ve ne yapar? Sizi diğerlerinden ayıran nokta nedir?

“Yaşam boyu” ifadesi aslında tamamen benim eğitim koçluğu önüne koyduğum bir ifade. Bu anlamda diğer eğitim koçluklarından ayrılıyor. Çünkü 21. YY gereklilikleri gösteriyor ki eğitim koçluğu sadece sınava hazırlık zamanlarında ihtiyaç duyulan bir hizmet olmamalıdır. Akademik eğitim hayatımız 7 yaşında başlar ve sanıldığının aksine hiç bitmez, bitmemelidir. İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran özelliği biyolojik fonksiyonlarını yerine getirmenin ötesinde sürekli kendini geliştirerek aşma dürtüsü ve ihtiyacıdır. O yüzden medeniyetler bu kadar hızlı değişebiliyor ve gelişebiliyor. Eğitim hayatı boyunca iş hayatımızı etkileyecek, iş hayatımız boyunca da kariyer gelişimimizi etkileyecek ciddi kararlar (alınan sertifika eğitimleri, sektör değişikliği veya iş değişikliği fikirleri gibi) veriyoruz. Bu kararları alırken profesyonel destek lazım aslında… Eğitim hayatını nasıl yöneteceğinin becerisini kazanabilmek de gençlerin hep arzuladığı başarılı bir iş hayatının anahtarı. Eğitim koçluğu tam da bu iki temel durum karşısında devreye giriyor zaten. Eğitim hayatını yönetmenin becerileri yani eğitim koçluğu hizmeti içerisinde ise; misyon-vizyon oluşturma, zaman yönetimi, sağlıklı rutinlerden oluşan verimli çalışma programları hazırlayabilme, iş/zaman oranını uygulayabilme, motivasyonunun sürdürülebilir olmasını sağlayabilme ana çalışma konularımız.

Ağırlıklı olarak hangi yaş grubu, eğitim grubu (ilkokul, lise, üniversite vb.) sınav türü (ALES, AYT, TYT vb.) hizmet vermektesiniz?

Ben şöyle ayırıyorum eğitim koçluğundan faydalanacak yaş gruplarını:

7-14 yaş grubu; temel okul eğitimi alan eğitimlerinin en kritik zamanlarını yaşayan, adaptasyon, öğrenme, niye öğrenmesi gerektiğini kavrayamama sorunları yaşayabilen çocuklar ve/veya okul-aile-sosyal hayat dengesini kurmada sorun yaşayan çocuklar (özellikle ergenlik döneminde) ve/veya yetenek ve becerilerin keşfedildiği en güzel dönemlerinde olan çocuklar. 15-18 yaş grubu; lisede bölüm seçimi- sınav hazırlığına doğru oluşan stres ve kaygı dönemi-üniversite seçimi sürecine yaklaşan gençler ve aileleri. 20-24 yaş grubu; üniversite eğitiminden verim alması ve kendini, seçtiği kariyere hazırlaması gereken gençler. 25 yaş sonrası grup; iş hayatı içerisinde de sürekli gelişim içinde olması ve bulunduğu sektör hangi üst yeterlilik ve becerileri istiyor/gerektiriyorsa onlara yönelik kısa-orta-uzun vadeli eğitim planlarını yapması gereken genç yetişkinler. Sınav türü de fark etmiyor. Çünkü sınav hazırlığında asıl önemli olan zamanı doğru yönetmek, programı verimli yapabilmek ve motivasyonunu sürdürülebilir kılmak. Eğitim koçluğunun sınav hazırlık ayağı bunları baz alıyor.

Sınav sürecinde olan danışanlarınıza ne gibi destek veya hizmet sağlıyorsunuz?

Koçluk hizmet ihtiyacını oluşturan sebep ne olursa olsun; öğrencilere yönelik hazırlanmış özel test ve uygulamaların yapılması ve koçun bunları analizi ile başlar. Bu ilk aşama, gerek koçun öğrenciyi çok iyi tanıması gerek öğrencinin kendini ne kadar iyi tanıdığını görmesi ve kendiyle ilgili zihninde yeni pencereler açması sebebiyle çok önemli ve kıymetlidir. Yoğun bir dört hafta sürmektedir. Bu dört haftanın sonunda öğrencinin hedefi belli olur, başta belliyse kesinleşir, bazen de tamamen değişebilir. Güçlü ve zayıf yönleriyle uyacağı programın niteliği de ortaya çıkar. Detaylı ders analizleri ile eksik ve iyi olduğu konuları tespit eder, program ağırlığını ona göre yaparız. Her gün iletişim halinde olunan bu yoğun süreçte, soru performansı ve deneme analizleri de çok önemli bir yer teşkil eder. Sınav koçluğunda, aslında koçluğun felsefesinde olmayan “mentorluk yani tecrübelerinden ve bilgi birikiminden yola çıkarak yol gösterme” de yapıyoruz. Çünkü öğrenci tüm enerjisini bir sporcu bakış açısıyla performansına odaklamak zorunda. Yanında ona teknik ve taktik bakımından yol gösteren bir profesyonel olması, öğrencileri rahatlatıyor ve güvende hissettiriyor. Ayrıca, zihin yönetme, uzun süre odaklı kalma konusunda destek meditasyon çalışmaları ve heyecanı, stresi dengeleyici nefes teknikleri teorik ve pratik bilgileriyle anlattığım dersler olarak sınav koçluğu hizmetine dahil ediyorum.