Aşkın Tuna: “Sevebilmek en güzel duygudur”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Kutupta Yaz Gibi”, “Sen Sevgini Bana Sakla”, “Bana Her Şey Seni Hatırlatıyor”, “Rüyalarda Buluşuruz”, “Gülü Susuz Seni Aşksız Bırakmam” ve “Fırtınalar” gibi çok değerli şarkıların söz yazarı Aşkın Tuna ile Sarıyer’de bir araya gelerek keyifli bir röportaj yaptık. Ünlü sanatçıların sesinden severek dinlediğimiz yaklaşık 1500 şarkının sözünü yazan usta kalem Tuna; “İnsanların birbirine verebileceği tek şeyin sevgi olduğuna ve sevginin her şeyi çözümleyebileceğine inanıyorum. Sevebilmek en güzel duygudur. Galiba ben aşkı güzel yaşadım ve aşkı güzel anlattım” dedi.

Bir şarkı söz yazarı olarak bu yolculuğunuz nasıl başladı? Dönüm noktanızı ne olarak görüyorsunuz?

Doğuştan bir yeteneğiniz varsa o yeteneği tespit ederek onun üzerine gidiyorsunuz. Ama tabi yeteneğinizi tespit ettikten sonra onu geliştirmek de çok önemlidir. Çok fazla kitap okuyorsunuz ve insanları tanıdıkça kendi yolunuzu çizmeye başlıyorsunuz. Kendinize ait bir şeyler üretebiliyorsanız başarı geliyor. 15 yaşına girdiğim bir doğum günümde annem bana yazdığım tüm şiirleri biriktirdiği bir defter hediye etti. Baktım defterde baya güzel şeyler var! Ama tabi şarkı sözü yazarı olmak için sadece şiir yazmak yetmiyor. Şarkı sözünün kendisine ait kuralları var. O kuralları bulmak kolay olmadı. Ankara’da 1975 yılında Erol Sayan ile tanıştım. Sağ olsun benimle ilgilendi. Üniversite öğrencisiydim. “Ben şarkı sözü yazıyorum” dedim. Sayan da bana “Sen şarkı sözü filan yazmıyorsun” dedi. “Neden?” dedim. “Şarkı sözünün kuralları vardır, sen şiir yazmaya çalışıyorsun” dedi. Bana bu işin kurallarını anlattı. Yanına çok gittim geldim ve en sonunda benden bir tane şarkı sözü alıp “Bunu besteleyeceğim” dedi. Ama yıllar sonra anladım ki onu bestelemek için değil bana moral vermek için almış! İlk bestelenen şiirim ise 1978 yılında Fethi Karamahmutoğlu tarafından “Sen Bendeki Her Şeysin” adlı eserimdi. Fakat albümlere giren ilk şiirim 1983’te Emel Sayın’ın albümünde okuduğu “Böyle Kutlanırmış Hep Ayrılıklar” oldu.

Yazdığınız sözler beğenilip ard arda güçlü sesler tarafından da seslendirildikçe neler hissettiniz?

Hepimizin hayranlık duyduğu sanatçılar vardır. Albüme giren ilk şarkımı Emel Sayın gibi dev bir sanatçının okuması benim için çok büyük bir olaydı. Ben bir işe nereden başlarsanız oradan devam edersiniz diye düşünüyorum. Dolayısıyla iyi bir sanatçının okuması ve ilk okunan şarkınızda Milliyet Gazetesi’nin seçtiği yılın 10 şarkısı arasında yer almanız moralinizi arttırıyor. 2 yıl sonra Zeki Müren, “Kutupta Yaz Gibi” eserimi okudu. Albüm çıkınca koşarak gidip aldım ve ağladığımı hatırlıyorum…

Peki, sizce yazarlık konusunda yetenek nasıl ortaya çıkar?

Bir söz vardır “Şair olunmaz doğulur” diye. Şairler antenleri açık kişilerdir. Hep bir şeyleri takip edersiniz. Ben şarkı sözü yazarı olabileceğimi şöyle anladım. Radyoda şarkı çalarken ben onu mırıldanıyordum ve daha şarkının arkasındaki bölüm gelmeden kendim bir şey söylüyordum. Bakıyordum sözler o kadar yakın oluyordu ki! Bilmediğim bir şarkıyı dinlediğimde kafiyeleri yakalamam bana moral verdi. Şarkı sözü yazarı olmaya öyle karar verdim. 1500’e yakın şarkım var. Ama piyasaya hala yeni şarkılar vermek zorundayım.

Şarkı sözleri yazarken yaşanmışlık gerekiyor mu?

Bir şarkının yazılabilmesi için illa ki yaşanmışlık olması gerekmiyor. Ama zaten aşklar bellidir. Çok güzel başlar ve herkes mutludur… Zaman ilerledikçe problemler çıkmaya başlar. Yüzde doksanının sonu hüsranla biter. Dolayısıyla bunları yaşadıysanız zaman içerisinde bunları rahatlıkla kaleme alabilirsiniz. Çevrenizde olan olaylar da sizi etkileyebilir yani illa sizin yaşamanız şart değildir. Benim şimdi bir şansım da yetişkin bir oğlum olmasıdır. Oğlumla arkadaş gibiyim. Onun gençlik dönemi yaşadıklarını görüyorum. Böylece gençlerden kopmuyorum.

Peki, hayatınızda aradığınız aşkı buldunuz mu?

Ben bu konuda çok şanslıyım. 1997 yılında evlendim. 23 yıllık bir evliliğimiz var. Evliliğimiz son derece güzel gidiyor. Eşime gördüğüm anda aşık oldum. Onda hayallerimi buldum diyebilirim…

Sözlerini yazdığınız şarkıları seslendirmek istediğiniz hiç oldu mu?

Bunu kim istemez ki! Şarkıyı söyleyen meşhur ve para kazanıyor. Sahne önü insanı bizlere göre hep daha avantajlı olmuştur. Bir modacının mankene elbise yapması gibi düşünün. Sanatçıya göre şarkı yapmak zorundasınız. Şarkı sözü yazarları olarak sahne önündeki sanatçının meşhur olması ve o sanatçının çok güzel yorumlaması için her şeyi yapıyoruz. Benim de böyle bir yeteneğim olsun isterdim. Müzik dünyasında moda diye bir şey vardır ve Türkiye’de o modayı ben yakaladım. Benden eser almadan albüm çıkmazdı. Her yeri kasıp kavuran şarkılara imza attım. Sanatçıların yüzde doksanı benden aldığı şarkıyla ünlendi. Hatta o şarkının ismiyle anılan sanatçılar bile oldu. Hepsine de hakkımı helal ediyorum. Yolları açık olsun.

En çok merak edilen sorudur, bir şarkı sözü için “ilham” nasıl geliyor?

Şarkı sözünde ilhamın yeri ve zamanı yoktur. Bazen size bir melodi verirler ve melodinin üstüne bir söz yazarsınız. O melodi alır sizi götürür. Bazen konuşma anında bir laf yakalarsınız. Mesela iki kişi muhabbet ederken ben onu alırım kafama koyarım. Önemli olan şarkıyı götürebilecek nakarat dediğimiz o lafı bulabilmektir. Sonra gerisi gelir…

Geçmişle bugünü kıyasladığınızda şarkı yazmak hala aynı keyfi veriyor mu? Sizce günümüzde duygular örselendi mi?

Eski dönemlerde yaşanmışlık çok fazlaydı… Biz camdan cama aşkların olduğu dönemleri yaşadık. Platonik aşklar da yaşadık! Bunları daha saygılı bir biçimde yazdığımızı düşünüyorum. Şimdilerde her şey çok basitleşti ve kolaylaştı. Her şey çok çabuk tüketilmeye başladı. Bunları söylerken bazı şarkıları konuşmamın dışında tutuyorum. Çünkü hala çok kaliteli eserler üreten kardeşlerimiz var. Ama ne yazık ki çağa göre basit duyguları ve olayları sevmeye başladık. Benim dönemimde biraz daha sanatsal yöne ağrılık vermeye çalışıyorduk. Ama bu demek değil ki bütün o yazdığım 1500 şarkının hepsi sanatsaldır. Ben de çok oynak ve başkalarına göre basit gelecek şarkılar yazdım. Orada önemli olan insanları eğlendirebilmektir. Mesela “Havam yerinde alaturka oldum, oynamadan duramam…” pop şarkımda bile Türk müziği motifleri kullandım.

Şarkı sözlerinizin sanatçılara uğur getirdiğine inanıyor musunuz?

Bunun için benim inanmama gerek yok! Buradan sevgili Koray Sarıtaş’ı anacağım. “Aşkın, sen bize çok uğurlu geliyorsun, senden muhakkak bir şeyler kullanalım” derdi. Uğuruma inanıyorlar. O dönemde çıkan albümlere baktığım zaman bir eseri verdiğim sanatçıya helal etmişimdir. Arkasından “ne kazanıyor” diye de düşünmediğim için uğurlu geldiğime inanıyorum. Mütevazı olmak zorundayız. İnsanların birbirine verebileceği tek şeyin “sevgi” olduğuna ve sevginin her şeyi çözümleyebileceğine inanıyorum. İnsanları seven bir kişi başka türlü olamaz ki… Sevebilmek en güzel duygudur.

Çağımızda her şeyde olduğu gibi müzikte de hızlı bir tüketim yaşandığını düşünüyor musunuz?

“Rüyalarda Buluşuruz” şarkımı Zeki Müren, Bülent Ersoy, Müslüm Gürses, Cengiz Kurtoğlu ve Muazzez Ersoy okudu. Yani eskiden bir şarkıyı birçok sanatçı seslendiriyor ve o şarkı ölümsüz oluyordu. Şimdi ise bir şarkıyı sadece bir solist okuyor ve o sanatçıyı seviyorsanız dinliyorsunuz. Yani şarkılar çok çabuk tüketiliyor ve ölümsüz şarkının çıkamama nedeni bana göre budur.

Şarkılarınızın gönüllere bu kadar hitap edebileceğini hiç düşünmüş müydünüz?

Başarı sizi bir yerlere götürüyor. Yani ilk şarkınızın başarısı ondan sonraki şarkıların ortaya çıkmasına neden oluyor. Psikiyatrlar diyor ki, “eğer bir rahatsızlık hissediyorsanız sizinle aynı sosyal çevrede yaşayan birçok insan da o rahatsızlığı hissediyordur.” Bence aşk da bir rahatsızlıktır. Aşkı güzel anlatabiliyorsanız ve kaleme alabiliyor yani kendi duygularınızı ele alırken başkalarının duygularını da kaleme alabiliyorsanız işte başarı oradan geliyor. Duyguları yakalayıp insanlara hitap edebildiğimiz anda başarı geliyor. Galiba ben aşkı güzel yaşadım ve aşkı güzel anlattım…

Şarkı sözlerinden bir tanesinin hikayesini anlatmak ister misiniz?

Devlerin Aşkı… Bu şarkımı anlatacak olursam kişiye yazmadığım tek şarkıdır diyebilirim. Benim bütün şarkılarım belli bir aşka ve kişiye yazılmıştır ama düşünülenin aksine “Devlerin Aşkı” hiç kimseye yazılmamıştır. Bana göre birini sevebilen insan bencillikten kurtulur. Bencillikten kurtulan her insan da bir devdir. Yani çok sevdiğiniz bir şeyi kendiniz yemeyip sevdiğinize verebiliyorsanız, siz üşürken yanınızdaki kişi de üşüyorsa ve üstünüzdeki paltoyu çıkartıp ona vererek fedakarlıkta bulunabiliyorsanız işte bana göre siz bir devsiniz!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.