Gelin Sarıyer’i yeniden İstanbul Boğazın İncisi Yapalım

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Yalçın İpbüken’in Yaşamından”

Doğduğum ve ‘84 yılından günümüze devamlı yaşadığım ve iş yerim olarak kullandığım Sarıyer’e 84 yaşımda kalıcı bir katkıda bulunmaya karar verdim. Katkım ancak hayat boyu deneyim, eğitim ve gördüklerim ve Sarıyer’de yaşadıklarımı dikkate alarak yazdıklarımı paylaşmak şeklinde olacaktır. Sarıyer Merkezi bir zamanlar Boğaz’ın en önemli duraklarından birisi idi. İstanbullu orta halli şehirliler haftanın yorgunluğunu, boğaz yolculuğu ile gidermeye çalışır; Karadeniz’den çıkan taze balıkları satın alırlar, denize girerler veya yazlık Beyaz Park gazinosunda güzel bir gece geçirirlerdi.

Sarıyer görmüş geçirmiş kökleri eskilere giden birçok aileyi barındırırdı. Beyaz Park Plajı & Beyaz Park Gazinosu, Urcan Balık Lokantası, Canlı Balık, Sarıyer Börekçisi, Sarıyer Muhallebicisi, Sarıyer Büyükdere Dondurmacısı, önemli uğrak yerlerindendi.

Bu isimleri taşıyan birçok börekçiye, dondurmacıya, esnafa İstanbul’un birçok semtinde hala rastlamak mümkündür.

Urcan Balık Lokantası bir zamanlar ülkemizin ünü yurt dışına taşmış balık lokantasıydı. Yolu İstanbul’a düşen her seviyedeki ünlü ünsüz yabancı, Urcan ismi ile İstanbul’a gelirdi. Sahibi Urcan Elmas (kendisi halamın oğlu) ele avcu sığmayan, durduğu yerde sorun çıkaran sıra dışı bir kişilikti. Yalçın İpbüken’in Yaşamından kitabında bu öyküye yer veriyorum.

Urcan ve Urcan Balık Lokantası işletme fakültelerinde okutulabilecek bir girişimcilik, bir aile işletmesi, aile içi kavgalar, sonunda yok olmaya giden bir iş ve girişimcilik öyküsüdür.

Canlı Balık, Sarıyer’in hemen girişinde 40’lı yıllara kadar uzanan çok başarılı ve Sarıyer’e değer katan bir işletmeydi. Bir Ermeni ve Türk ortaklığı, 70’li yıllarda Urcan’la bir müddet devam etti. 80’li yıllarda Deniz Subay Lokali oldu. Beyaz Park Gazino ve Plajı, İstanbul’un yazlık eğlence mekânlarının belki de en
ünlüsüydü. Zamanın önemli ses ve sahne sanatkârları burada sahne alırlardı.

Sarıyerliler akşamları buldukları deniz vasıtasına biner, çayları ve yiyecekleri ile birlikte denizden Beyaz Park’ın önünde park ederlerdi. Benim de birkaç kere bu gece deniz ziyafetine katıldığım oldu.

Yazları Sarıyerliler Ferah Park yazlık sinemasına gider, Meser Burnunda, Kocataş suyundan doyasıya su içer, Kocataş Yalısı, Necmettin Molla yalısını ve diğerlerini seyreder, kos helvası yer, banklarda oturur hoş
zaman geçirirlerdi. Rahmetli Vehbi Koç ve eşi Sadberk Hanım Ankara’dan İstanbul’a geldiklerinde yazlık olarak kaldıkları evde uzun ve mutlu yıllar yaşadılar. Çocukları, torunları bu evde büyüdüler. Sadberk Hanım evin ihtiyaçlarını kendisi Sarıyerli esnaftan yapardı.

Sadberk Hanım ve ailesini tanıyan ve onların alışveriş adetlerini bilen Kasap esnafı ile Sadberk Hanım ile ilgili sohbet ettiğimizi hatırlarım. Kışları ise Gezi Sineması Sarıyerlilere uzun yıllar hizmet verdi. Sarıyer’den Yeni Mahalleye, Pazarbaşına, Telli Baba, Rumeli Kavağı, Balıkçıları ve Altınkum plajı önemli güzergâhlardı.

2000’li yıllara kadar İstanbul’dan Sarıyer istikametine deniz kıyısından rahatlıkla ulaşılabilirdi.

İstanbullu orta halli insanlar 1960’lı yıllardan önce yaz tatillerini Sarıyer, Yeni Mahalle, Pazarbaşındaki deniz kıyısı evleri yazlık olarak kiralar, erkekler sabah Eminönü’ne gitmek için 71 numaralı Halas 0730 vapuru ile gidilir. Çalışırlar, akşam yine şehir hatları
vapuru ile geri dönerlerdi. Bu güzel, sakin kasaba İstanbul’dan uzakta dar gelirli ama çok mutlu bir sahil kasabası hayatı sürerdi.

60 yılında Hacı Osman bayırından Maslak’a ve Büyükdere Caddesine yol yapılıp karadan bağlantı kurulunca bu büyü bozuldu. İstanbul artık Sarıyer’in içine elini soktu. İyi mi oldu. Biz eskiler için
iyi olmadı. Büyü bozuldu. Sarıyer erken yıllarda büyük bir rant
kurbanı oldu. Sarıyer’in mahalleleri, Maden, Nalbant Çeşme ve dağları tepeleri büyük bir hızla yeni yerleşimlere açıldı.

Sarıyer’in içinde ucuz ve ekonomik yapılar kira getiren daire karşılığı betonarme yapılara kurban gittiler. Etrafı duvarlarla çevrili lüks konutlar oluştu. Sarıyer’den yukarıya çıkan vadilerde alt gelirliler büyük yerleşim alanları oluşturdular.

Zekeriya Köy, Garanti Koza Evleri, yöreye yeni bir mimari getirdi Zekeriya Köy ’deki garanti koza evleri Kilyos istikametindeki yöreye yeni, villa tarzı yaşama ilham verdi. Sarıyer’in dağları ve tepelerinde lüks ve modern siteler oluştu. Sarıyer’e üst tabaka yerleşmeye başladı. Bu villa tipi yerleşimlerin yanı başında apartman niteliğinde yapılar da oluştu. Yapılaşma Rumeli Feneri istikametine de yayıldı.

1940-50’li yıllarda Sarıyer Merkez Mahallesi ve Yeni Mahalle ve Pazarbaşına Kıyı 1940-50’li yıllarda Sarıyer Merkezinde mali durumu oldukça iyi olanlar, ticaret ve balıkçılık ile geçinenler otururlardı. Deniz kenarlarındaki yapılara daha varlıklı denizcilik ile uğraşan Karadenizli becerikli aileler yerleşmeye başladılar. Mali durumu zayıf olanlar ise Maden, Koru ve Nalbant Çeşme’ye doğru yüksekliklere yerleştiler.

60’lı yıllarda başlayan hızlı yapılaşma, kat karşılığı yapsatçılık dönemi başlamadan önce ve beton kullanılmaya başlanıncaya kadar Sarıyer evleri diğer Boğaziçi evlerine benzer, her biri sanat değeri yüksek 2 katlı yapılardı. Şimdilerde bu yapıların ayakta kalanları Türbe Sokağında hala yer almaktadır. Ancak eski güzellikleri bozulmuş, yaşlanmışlar.

Yeni mahalle ve Büyükdere’de ise daha çok Ermeni ve Rum Nüfus Müslüman nüfus ile karışık yaşardı. Bizim deniz kenarındaki ev komşumuz Ermenek Ağa isimli bir Ermeni aileye aitti. Bu nüfus dağılımı büyük ölçüde 6-7 Eylül olayları ile bozuldu. Yeni Mahalledeki nüfusun değiştiğini, Ermenilere ait lokantaların el değiştirdiklerini anımsarım.

Sarıyer camisinden Yeni Mahalle vapur iskelesine ve pazarbaşına kadar sahilde güzel yapılar yer alırdı. Karadeniz ve Boğaz’da Balıkçılık 1940-50’li yıllarda Karadeniz’de ve Boğazda inanılmaz boyutta bol balıkçılık yapılırdı. Karadeniz kuzeyindeki nehirlerden ve Tuna’dan akan ağır metal dolu endüstriyel atıklarla bugünkü tehlikeli haline gelmeden önce Karadeniz bir deniz mahsulleri cenneti idi.

Sarıyer ise İstanbul balıkçılığının önemli merkezi idi. İstanbullular Sarıyer’e taze balık almaya gelirlerdi. Önceleri Karadeniz’in hırçın dalgaları ile zorlukla baş edilmeye çalışılırken teşviklerle zaman içinde dev balıkçı tekneleri yerlerini aldı. Ancak Karadeniz eski üretkenliğinden uzaklaşmıştı.

Sarıyer Taş İskele ve balıkçı barınağı çevresindeki balık lokantalarının Sarıyer Balık lezzetinin sunulduğu mekânlara yeniden döndürmek için Sarıyer’e görev düşüyor. Sarıyerliler Deniz ile iç içe yaşarlardı. Sarıyer’in hemen her yerinden denize girilirdi. Deniz kıyısındaki evimizin önünde Balıkçılık için üstü saç kaplı mekânda Balık Tuzlama işi yapılırdı. Balıkçı teknelerinin yanaşacağı bir iskele vardı. Ben bu iskeleden bir yaşımda denize düşmüş. Rahmetli halamın anında fark edip denizin dibinden beni çıkartması ile hayatta tutunabilmişim. Bu arada Sarıyerliler halamın yüzerek karşıya tarafa gidip geldiğini halam ve ailem anlatırdı. Ailemin büyüğü babaannem, sakat halam, babam, annem ve kardeşim bu evde 1951 yılına kadar yaşadık.

Ben ve ailem 1940’lı yıllarda Yeni Mahalle yolu, deniz kıyısında 2 katlı bir evde yaşardık. 1924 Büyük Sarıyer yangınında dere boyundaki dedeme ait ev yandıktan sonra 1925 yılında deniz kenarındaki bu arsaya babamın büyük zorluklar altında bu evi yaptığını ancak mülkiyetini üstüne almadığını bilirim.

Yüzmeyi becerdikten sonra yazları bu ve yan iskelelerde onlarca çocuk saatlerce yüzerdik. Annem beni denizden çıkaramazdı. Deniz ve eğlenceleri yüzünden çok çatıştığımızı hatırlarım. Sarıyer merkezine deniz kenarından yürüyerek gidebildiğimizi hatırlarım.

Benim ve ailemin zor günleri, Sarıyer’den İstanbul Kadırga Semtine göç 51-59 Benim ve ailemin zor günleri 1951 yılında başladı, aile içi ve iş sorunları yüzünden babam ve annem hiç bilmedikleri yakın bir diyara, İstanbul’un Kadırga semtine göç ettiler. Kitabımda bu öyküye oldukça yer veriyorum. Zira benim ve kardeşimin erken çocuk yıllarımızdan hemen sonra ben 12 yaşımda, kardeşim 6 yaşında hayatın tüm sıkıntı ve zorlukları ile karşılaştık. Ailece büyük bir varlık mücadelesi verdik.

Sarıyer’e aile olarak geri dönüş 59 Sarıyer’e ancak 1959 yılında tekrar geri dönmemiz mümkün oldu. Anne babam ve kız kardeşim Sarıyer Sefir Sokak’ta zorluklar içinde yaptığımız evi banka borcunu ödemek için kiraya verdiler. Çatısındaki barakada bir süre yaşamak zorunda kaldılar.

Evlilik, sıkıntılı günler, Eyüp, Mardin-Midyat, Sinop, Ankara, Bursa, Erenköy 60-84 Yeni evlendiğim eşim ile 2 yıl Eyüp’te yaşadıktan sonra ilk önce Mardin Midyat’a yedek subay öğretmenlik için gittik. Askerlik sonrası Sinop’a yerleştik 1964’ten 1968’e kadar burada yaşadıktan sonra Ankara’ya gittik. Bir sene Ankara’dan sonra çalışmak üzere Bursa’ya gittik. 12 yıl Bursa’da kaldıktan sonra İstanbul’a döndük. İlk iki yıl Erenköy’de kiracılıktan sonra en nihayet Sarıyer’deki baba-anne ocağına geri döndük.

Tekrar Sarıyer’e dönüş 1984 – Sarıyer Merkez Mahallesi & Demirciköy Sarıyer’e 1984 yılında eşim ve kızım ile geri döndük. Evin içinde önemli değişiklikler yaptık. Oğlum ise Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşamını bir süre daha sürdürdü. Aramıza çok sonraları dahil oldu. Ancak Sarıyer ve İstanbul’u hiç benimseyemedi. Bodrum’a yerleşmeyi tercih etti. Kızım ise kısa süre sonra evlendi. Sarıyer Demirciköy’de annemin ailesinden kalan arsaya güzel bir ev yapma imkânımız oldu.

Halen eşi ve çocukları ile Demirciköy’de yaşıyor. Sarıyer ilçesinin Coğrafyası, Sosyolojisi – 38 Köy-Mahalle, Muhtarlık Sarıyer İlçesi 38 eski köy ve Mahallelerden oluşuyor. Mahallelerin bir kısmı eski adları ile bildiğimiz, Demirciköy gibi, uzun yıllar önce kuruluşmuş Köyler. Zekeriya köy başta olmak üzere hemen bütün köylerde yaşayan eski sakinlerine ilaveten yeni konutlar ve sitelerle gelen daha varlıklı sakinlerden oluşuyor. Köyler eski köy olmaktan çıkmış vaziyette. Köylerde/Mahallelerde Muhtarlıklar bulunuyor. Vadi aralarına yeni mezralar oluşmuş durumda.

Muhtarlık çok önemli bir yönetim birimi niteliğini kazandı. Her bir muhtarlık binlerle ifade edilen farklı sosyalojiden insana, ailelere, yaşam alanlarına hizmet vermesi gerekiyor. Muhtarlık olarak isimlendirilen yaşam birimlerini doğru ve etkin bir şekilde yeniden yapılandırmak, organize etmek, donatmak gerekli
Muhtarlıklar seviyesinde yeni organizasyon ülkemizin gündemine mutlaka girmesi gerekiyor.

Sarıyer İlçesi İdari olarak Sarıyer Kaymakamlığı, bağlı birimleri; Sarıyer Belediyesi ve 38 Muhtarlıkla yönetiliyor Sarıyer İlçesinin 380 bin nüfuslu olduğu söyleniyor, 151 km karelik bir coğrafya’da 38 Mahalleye/Muhtarlığına yayılmış durumda. Mahallerin bir kısmı kırlık alanda eski tarihi
Köylerden oluşuyor.

Sarıyer’e ismini veren Sarıyer Merkez Mahallesinde 12000 civarında kişi yaşıyor. Diğer Mahalleler, Karadeniz tarafında Kısırkaya, Kilyos, Demirciköy, Rumelifeneri; Karadeniz Boğazında Rumeli Kavağından başlayarak Sarıyer Merkez, Büyükdere, Kireçburnu, Tarabya, Yeniköy. İstinye, Emirgan, Rumelihisarı’na dayanıyor; her birisi 8-10 bin ve üzeri nüfuslu, tarihi yerleşimler; Ayazağa, Maslak, Büyükdere caddesi istikametinde İstinye kavşağına ve Sarıyer İlçe Binasına kadar uzanıyor.

Rumelihisarı, Emirgan, Yeniköy, Tarabya Mahallelerinin her birisi ülkenin en gözde yerleşim mekânları; Sarıyer Merkez, Büyükdere, Kireçburnu, Yeni Mahalle, Rumeli kavağında orta ve alt gelir düzeyindeki aileler çoğunlukta.

Ayazağa ve Maslak tam bir iş merkezi, büyük küçük yüzlerce işyerleri bu mekânlarda faaliyet gösteriyor. Koç Üniversitesi, Boğaziçi Üniversiteleri ve daha birçok üniversite, fakülte, ENKA ve özel okullar; ENKA, Tenis Dağcılık. Atçılık, Okçuluk ve atıcılık gibi spor alanları Sarıyer İlçesinde faaliyet gösteriyor. Türkiye’nin önemli finans ve alışveriş merkezleri Maslak İstinye güzergâhında bulunuyor.

Sarıyer İlçesini, Sarıyer Belediyesini Yönetmek devasa Bir Görev, Devasa Yönetim becerisini gerektiriyor; Yeni bir yönetim ve iş birliği zihniyeti gerekiyor; Sarıyer ilçesindeki yaşayanları Yönetim Sistemine aktif olarak katmak zorunluluk Sarıyer İlçesi ve Belediyesi, İlçe Emniyeti ve Jandarması, bütün devlet yapıları ve birimleri, benim hayata geldiğim tarihten yakın zamanlara kadar Sarıyer merkez mahallesinde görev yapar, faaliyet gösterir, yerleşirlerdi. Sarıyer Kaymakamları uzun bir süre Sefir sokak’ta, bizim evimizin hemen karşısında vazife yaparlardı. Yaşarlardı.

Günümüzde ise, Sarıyer Merkez Mahallesinde Sarıyer Gençlik & Spor İlce Müdürlüğü, Güreş Kamp Merkezi, Sarıyer Futbol Sahası, Sarıyer İlçe Müftülüğü ve Sarıyer Halk Eğitim Merkezi ve Aile hekimliği görev yapıyor. Şimdilerde ise devlet, belediye ve kurumların her birisi Sarıyer Merkez’den ve birbirlerinden kilometrelerce uzak mekânlara yerleşmiş durumdalar, burada görev yapanlar Allah bilir hangi yerleşim yerlerinde yaşıyorlar. İstanbul’un trafiğinde nasıl bir hareket imkânına sahipler. Bu birimlerin kişisel ve hizmetleri için nasıl bir motorlu araç filolarına sahip olmalarını gerekiyor. Nasıl birbirleri ile irtibat kurarak müşterek varlık gerekçeleri, görevleri olan Sarıyer İlçesine Ortak hizmet getirebilirler.

Bu yönetimsel konuyu soğukkanlılıkla, ortak akıl ve yalın yönetim becerilerini ortaya koyarak uzun soluklu çözümler getirmek gerekiyor. Günümüzde Sarıyer Kaymakamlığı, Sarıyer Nüfus Müdürlüğü ve SGK kurumu Ferah Evler ’de; İlçe Emniyet Müdürlüğü Tarabya Bayırı/Reşitpaşa, Sarıyer MEB İlçe Müdürlüğü Reşitpaşa’da, Sarıyer Vergi Dairesi Büyükdere’de, Sarıyer Askerlik Şubesi Yeniköy’de, Sarıyer Belediyesi ise Maslak’ta İstinye Park yakınında. Sarıyer Evlendirme Dairesi Derbentte; Sarıyer Adliyesi ise Çağlayan’dadır.

Sarıyer ilçesi ve Belediye’sinin yetkilileri nasıl ve ne şekilde ve hangi Sarıyer vizyonu, stratejisi, planı ve zaman planı ile hareket edebiliyorlar, nasıl ve ne şekilde ortak misyon, vizyon ve iş planı koordinasyonu yapabilirler.

Sarıyer Merkez Mahallesi, Sefir Sokak’ta 1984 den günümüze, 2024 itibariyle yaşam.

Sarıyer Mahallesinin eski Sular Caddesi, günümüzdeki Sefir Sokaktaki babam ve annemizin büyük emek ve cefa ile ilk katını yaptığı ve kız kardeşimle benim sonradan bugüne getirebildiğimiz evimizi kendimize göre düzenledikten sonra 1984 yılında yerleştik.

2000’lı yılı sonunda emekli olduktan sonra ise İpbüken Danışmanlık ve Eğitim Ltd şirketini ve Yalın Enstitü Merkezini bu binanın birinci katında kurduk. 2001 yılından bu yana ise Sefir Sokak / Sarıyer Merkez’de çalışıyorum. Eşimle birlikte ve kız kardeşimle burada yaşıyoruz.

Sarıyer Merkez Mahallesi adeta ruhunu, kimliğini kaybetti. Bu zaman içinde Sarıyer Merkezin adeta ruh ve bedenini yitirdiğine, kimlik değiştirdiğine şahit oluyorum. Sarıyer Mahallesi, yukarıda anlatmaya çalıştığım 1940-80 yılları arasındaki ruhunu ve hafızasını hatta kimliğini kaybettiğini düşünüyorum.
Sarıyer’in ortasından geçen dere ve Dereboyu Semti Herhalde en büyük ve en büyük bozulma Sarıyer’in ortasından geçen Sarıyer Deresi’nin üstünün kapatılması ve üzerinde vasıtaların geçtiği, her an trafik araçları ile sıkışık bir alanın oluşması ile başladı. Sarıyer’in tepelerinden gelen derenin Sarıyer’in
ortasından geçerken üstünü kapatmak ile Sarıyer’in kimliği değişti, bozuldu. Mahallenin ortasından geçen trafik yolu zaman içinde içinden çıkılması zor bir durum yarattı.

Her geçen gün durum daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Sarıyer’e ve Sarıyer’den Kilyos’a Trafik gittikçe zorlaşıyor Sarıyer’e ulaşmak deniz kıyısından ve Hacı Osman’dan yaz kış her geçen gün biraz daha zorlaşıyor, trafik ağırlaşıyor. Hele Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve İstanbul Hava alanı Koç Üniversitesi ve etraftaki yeşil alanlara yapılan yerleşim yerlerinin arttırdığı nüfus, trafik ve yoğunluk, açılan ve açılmakta olan tünellere rağmen, durumu daha da zorlaştıracak.

Sarıyer’i denizden Maden’e, Nalbant Çeşme ve Sarıyer’in sırtlarına taşıyan Şehit Mithat Yılmaz ve eski Dere boyu caddesi tam bir kargaşa içinde, ciddi bir düzen getirmek gerekiyor.

Çöp yığınları orta yerlerde toplanmayı bekliyor. Sarıyer Merkez camisinden Rumeli Kavağına, Orta Çeşme ve Türbe sokağına dönen kavşak tam bir kargaşa içinde araçlar ve insanlar sıkıntı çekiyorlar.
Sarıyer Merkezindeki Ortak Yaşam Alanları Yetersiz Sarıyer Merkezinde hemen her gün yürüyor, hareket
ediyorum. Sarıyer Merkezinde yaşıyor ve çalışıyorum.

Her gün merkezden alışveriş yapıyor. Her gün eczaneye uğruyor bir şeyler alıyorum. Sarıyerli esnaf ile mutlaka bir iki kelime ediyorum. Sarıyer’de son 40 yıldır yaşamamıza ve çalışmamıza rağmen Sarıyer’de tanıdığım, selamlaştığım insan sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Çok az sayıdaki ilkokul arkadaşlarıma rastlıyorum. Ortak mekânlar yeterli ve uygun değil. Deniz kenarındaki ortak alanı Sarıyer Kulübü çalıştırıyor. Mimari olarak daha iyi bir mekân haline dönüştürmek ve işletmek gereklidir.

Sarıyer Merkezi benim düşünceme ve gördüklerime göre ortalama Anadolu yerleşim yerleri ile karşılaştırıldığında Sarıyer Merkez Mahallesinde yaşayanların yaşam kalitesi her geçen gün zorlaşmakta, düşmektedir. Sosyal alanlar yetersiz veya olumsuz. Daha da vahimi eski Sarıyerliler Sarıyer’i terk ediyor. Müthiş bir göç alıyor. Merkezdeki yapılar eski ve ilk betonlaşma ve yapsat akımının sonuçlarını
aksettiriyor.

Sarıyer Merkezindeki bütün alt yapı, yol ve caddeler, rıhtım boyları delik deşik ve tehlike arz ediyor. Sahil şeridi Merkez camisinden Yeni Mahalleye kıyı şeridi insanların yürüyüşüne ve istifadesine açık değil. Yıllardır kullanışsız ve hantal bir şekilde imar, düzen ve kullanım getirilmesini bekliyor.

Sarıyer Merkez Mahallesi Deniz Kenarı

Sarıyer Merkez’in Deniz ile tek irtibat noktası olan Sarıyer Kulübü, Taş İskele, Balıkçı Barınağı, Sarıyer Parkı ve Sarıyer Vapur iskelesine giden alanı içine alacak şekilde iyi bir mimari proje yapmalı, bu proje mutlaka Sarıyerlilerin istişaresine açılmalı; Sarıyer Merkez Mahallesinde Yaşayanların istifa edebilecekleri, ticari faaliyetlere de açık, Sarıyerlilerin toplanabileceği, sosyalleşebilecekleri bir alanın olduğu, çok amaçlı, ancak, kumar, siyaset ve inanç tartışmalarının olmayacağı bir sosyal, ticari, bağlık ve
idari alan öngörülmeli; Sarıyer’in Deniz kıyısında yürüme alanı ve Sarıyer Merkez mahallesinde Deniz Sporları yapılabilecek alan, düşünülmelidir.

Sarıyer Merkez Mahallesi ve çevresine birden fazla ilk kademe Sağlık Merkezleri kurulmalı. her bir mahallenin ilk yardım ve sağlık birimi mutlaka hayata geçirilmeli.

Sarıyer Merkezinde gündüzleri hizmet veren özel sağlık polikliniği bulunuyor. Çalışma saatleri dışında, akşam ve gece, Sarıyer Merkez yaşayanların başvuracağı en yakın sağlık merkezi Demirciköy Kilyos kavşağındaki Acıbadem Zekeriyaköy Sağlık Kliniği, Maslak yolundaki Acıbadem Hastanesidir. Poliklinik hizmetleri için Yeniköy Sağlık Merkezi veya İstinye Devlet Hastanesi düşündüğümüz ilk sağlık başvuru noktalarıdır.

Şişli Hamidiye Etfal Çayırbaşı Ek binasına acil durumlarda sağlık başvurusu yapılması mümkün ve pratik gözükmemektedir. En azından eşimi birkaç defa acil bir sağlık müdahalesi için gece vakti bu hastaneye götürmeyi düşünemedim, düşünemiyorum.

Zekeriyaköy ve Maslak Acıbadem ve Vadideki Liv Hospitalı tercih etme durumundayız. Şifa’daki Aile Hekimliğine gitmek için bizim gibi yaşlılar için yürüme imkânı bulunmuyor. Hekimlikten dönüş için araç olmadığı için benim yaş grubum zorlanıyor. Otobüs veya minibüs kullanmak zorunluğundayız. Aile hekimliği sınırlı ve gündüz saatlerinde hizmet veriyor.

Sarıyer Merkez Mahallesi Semt Pazarları Geliştirilmeli, Sarıyer Balık Pazarı Tekrar canlandırılmalı, halk ekmek büfeleri daha da yaygınlaştırılmalı Sarıyer İlçesinde küçük aile tarım işletmelerinin kurulup faaliyet göstermesi planlanmalı, teşvik edilmeli, Sarıyer kırsalı modern bir gıda üretim merkezi olmalı Sarıyer Semt pazarının geliştirilmesi ve her gün hizmet verir hale getirilmesi gerekiyor. Sarıyer İlçesi çevre köylerinde 5 dönümlük sırf aile bireylerinin işlettiği ve çalıştığı, başkalarına devrinin kısıtlandığı, küçük aile tarım işletmeleri teşvik edilmeli, desteklenmeli ve genç ailelere 5 dönümlük tarım arazi yeri ve yeterli kredi verilerek kendilerinin çalışacakları, devredemeyecekleri tarım işletmeleri haline getirilmeli ve Sarıyer İlçesi insanı sağlıklı, taze ve ekonomik yeşil taze sebzeyi ve meyveyi, temin edebilmeli; ev hayvancılığı teşvik edilip sütçülük, peynircilik geliştirilmelidir.

Sarıyer, Karadeniz ve Boğaz Balıkçılığı Sarıyer Balıkçığı, Karadeniz’de, Karadeniz boğazında balık avcılığı bir bütün olarak ve yeni baştan ele alınmalı, Karadeniz’in dibindeki tehlikeli madde birikimi ve yol açtığı kirlenme dahil bütün bu konular ciddi ve kapsamlı araştırma konusu olmalı. Sarıyer Balıkçılığını yeniden ele alıp canlandırmalı ve Sarıyerli ve İstanbulluların Sarıyer Merkezde tekrardan denizlerden yararlanmaları sağlanmalı. Koç ve Boğaziçi Üniversitelerinden de araştırma ve bilimsel önerileri için destek alınmalı.

Sarıyer İlçesi ve Belediyesi ortak vizyon ve ortak anlayış ile ve Sarıyer’de yaşayanları aktif olarak dahil ederek ve koordineli olarak ve bir bütün olarak Yönetilebilme Meselesi Sarıyer ilçesi, Sarıyer Belediyesi, Sarıyer Kaymakamlığı; birbiri ile benzerliği olmayan, mesafelerin çok geniş olduğu, her bir yerleşim alanının kendine has özellikleri ve tarihçeleri olduğu yerleşim alanlarını kapsıyor. Mesela Yeniköy; Osmanlı Devleti’nin sonunu getiren Birinci Dünya Savaşına girişimiz Yeniköy Sait Halim Paşa yalısında imzalandı. Büyük liman ve çevresi büyük tarihi olaylara sahne oldu. Hemen bütün devletlerin yazlıkları Sarıyer İlçesi hudutları içindedir. Keza Cumhurbaşkanlığı yazlık konutu, Huber köşkü Kalender sahilinde. Keza Sabancı köşkü ve Tarihi Boğaz Yalılarının önemli bir bölümü Sarıyer İlçesi hudutları içindedir. Sarıyer İlçesinin toplam nüfusu 350 bin civarında. Kapsam alanı ise 170 km2, 38 muhtarlıktan oluşan muazzam bir bölge. Devlet Birimleri, Belediye Birimleri ve muhtarların nasıl ve ne şekilde birlikte çalışabilecekleri bir platformu yaratmak mümkün olmalı; gerçekten Sarıyer ve Sarıyerli için yararlı bir çalışma beraberliğini sağlamak konusunda fikir geliştirmeye çalışılmalı.

Yalçın İPBÜKEN,
Sefir Sokak No.29 Kat 1-3 Sarıyer Merkez Mahallesi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.