Sinem Dedetaş: “İstanbulla olan bağımı vapurla kurdum”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Şehir Hatları Genel Müdürü Sinem Dedetaş, göreve geldiği günden bu yana hem Şehir Hatları hem de Haliç Tersanesi’nde yapılan çalışmaları Sarıyer Gazetesi’ne anlattı. Haliç Tersanesi’nin yeniden hayata döndürülmesi ve yeniden üreten bir yer haline gelmesi, kadın istihdamına verilen önem, sefer sayılarındaki artış, Vapur Kafeler gibi pek çok konuyu ele aldığımız Sinem Dedetaş deniz ulaşımının önemine vurgu yaparak, “Hem Haliç Tersanesi hem de Şehir Hatları İstanbul’da deniz kültürünün yaşatılması ve deniz ulaşımının sağlanması adına çok önemli değerler.” dedi.

Göreve geldiği günden bu yana yapılan her çalışmanın ayrı bir önemi olduğunu ifade eden Dedetaş, “Tüm fonksiyonları durma noktasına gelen Haliç Tersanesi’ni yeniden yaşayan ve üreten bir yer haline getirmek en önemli faaliyetlerimizden biriydi. Çünkü Haliç Tersanesi olmasaydı pek çok projeyi ve çalışmayı hayata geçiremezdik.” dedi.

Şehir Hatları’nda göreve geldiğiniz günden bu yana yaptığınız çalışmalar neler oldu?

Şehir Hatları’nın toplu deniz ulaşımı ve tersane olmak üzere iki tane ana faaliyet alanı bulunuyor. Bugün Genel Müdürlüğümüzün de içinde yer aldığı ve kuruluşu 1455 yılına dayanan, Dünyanın yaşayan ve üreten en eski tersanesi konumundaki Haliç Tersanesi Şehir Hatları’nın var olma sebebi. Bu iki kurum birbirinden ayrı düşünülemez. Bu nedenle tüm fonksiyonları durma noktasında gelen Haliç Tersanesi’ni yeniden yaşayan ve üreten bir yer haline getirmek göreve geldiğimiz günden bu yana yaptığımız en değerli çalışmaların başında geliyor. Yeniden hayata döndürdüğümüz Haliç Tersanesi’nde kendi gemilerimizin bakım-onarım çalışmalarını yapıyor bunun yanı sıra ticari ve yabancı bayraklı gemilere de hizmet vererek gelir sağlıyoruz.

 

Deniz ulaşımının toplu taşımadaki payını arttırmak adına Haliç Tersanesi’ndeki faaliyetlerimizle birlikte toplu deniz ulaşımında da görev geldiğimiz günden bu yana pek çok iyileştirme ve yenilik yaptık. 11 yeni hattı İstanbullularla buluşturarak 2023 yılı itibarıyla hat sayımızı 32’e yükselttik. Sefer sayılarımızda artışa giderek günlük yaklaşık 700 civarında olan sefer sayımızı 891’e çıkardık. Adalar-Bostancı Ring Hattımız ile Kadıköy-Karaköy-Beşiktaş Hattımızda gece seferlerini başlattık. 7 gün 24 saat hizmet veren Deniz Taksilerimizde sefer saat ve güzergâhlarından bağımsız olarak bir alternatif oluşturduk.

 

Tüm bu faaliyetlerimizin yanı sıra kültürel mirasımıza da sahip çıkmak adına daha önce İstanbullulara hizmet vermiş ve halk arasında efsaneleşmiş vapurlarımızı da restore ederek yeniden filomuza kazandırmaya başladık. İlk olarak İstanbul halkının gönlünde ayrı bir yeri olan Paşabahçe Vapuru’nu Sayın Başkanımız Ekrem İmamoğlu ve kamuoyunun da desteğiyle söküme gitmekten kurtararak Haliç Tersanemizde restore ederek adeta yeniden inşa ettik ve geçtiğimiz yıl İstanbullularla yeniden buluşturduk. 2023 yılında ise Kızıltoprak Vapuru’nu yine tersanemizde restore ederek filomuza kazandırdık ve seferlerine başlattık.

 

2021 yılında da Şehir Hatları’nın yeni markası olan Vapur Kafe’lerimizi vapurların dokusuna uygun, yepyeni tasarım ve yüksek hizmet kalitesiyle İstanbullularla buluşturduk. “En ucuz ve en güzel çay vapurda içilir” mottosu ile kurulan Vapur Kafe’lerimizin sayısı 32’e yükseldi. 27’si gemilerde, 5 tanesi iskelelerde (Çubuklu Arabalı Vapur İskelesi, Moda İskelesi, Kuzguncuk İskelesi, Beşiktaş İskelesi, Kadıköy İskelesi) yer alıyor.

Haliç Tersanesi’ni hayata döndüren projelerinizden biraz bahseder misiniz?

Tersanenin hayata döndürülmesi noktasında hem burada yaptığımız bakım-onarım çalışmalarını hem de üretim faaliyetlerini bir arada değerlendirmek gerekiyor. Bakım-onarım çalışmaları kapsamında göreve geldiğimiz günden bu yana filomuza, kamuya ve özel sektöre ait toplam 354 geminin bakım-onarımını tamamladık. Filomuza ait gemilerin başka tersanelere gitmeden Haliç Tersanesi’nde bakım-onarım çalışmalarının yapılması sayesinde sadece iki yılda toplam 255,7 milyon TL giderin önüne geçtik. Geçtiğimiz yıl ise ilk kez yabancı bayraklı gemilere bakım-onarım çalışmaları kapsamında ev sahipliği yaparak iki yılda 4 mega yatın ve 3 adet uluslararası yük gemisinin bakım-onarımını gerçekleştirdik ve ihracat geliri sağladık.

 

Sadece bakım-onarım çalışmaları değil üretim faaliyetleri de bizim için çok önemli. Haliç Tersanesi’ni yeniden üretim yapan bir yer haline getirmeyi başardık.

 

Yeni inşa faaliyetleri kapsamında ise 5’i Hibrit olmak üzere toplam 50 Deniz Taksi’nin seri üretimini bir yıl gibi kısa bir sürede tamamladık. Hem üretiminin Haliç Tersanesi’nde gerçekleşmesi hem de tasarımın tarafımıza ait olması nedeniyle İBB’ye proje toplamında 6,5 milyon Euro’ya yakın tasarruf sağladık.

 

Ayrıca İSTAÇ için biri Çevre Koruma Teknesi (pilot bot), üçü Deniz Yüzeyi Temizleme Teknesi olmak üzere toplam dört adet, Galataport için ise iki adet Deniz Dolmuş üreterek 2020-2023 yılları arasında 56 yeni inşayı tamamlamış olduk.

 

Tüm bu çalışmalar sonucunda tersane ciromuz 1 milyon TL’den 200 milyon TL’ye kadar çıktı.

 

Bu yıl ayrıca kamuya ait dört adet yeni inşa ile İBB’ye ait bir adet araç taşıma gemi inşasının ihalelerini aldık ve en kısa sürede Haliç Tersanesi’nde üretimlerine başlayacağız.

Peki, tarifeli seferlerden bağımsız olan Deniz Taksilerin önemi nedir?

Deniz ulaşımında bir alternatif oluşturmak amacıyla ortaya çıkan Deniz Taksi projemiz hem tasarımının tarafımıza ait olması hem de üretimin Haliç Tersanesinde gerçekleştirilmesi nedeniyle oldukça önem taşıyor. Şu anda toplam sayısı 50 olan Deniz Taksilerimizin Elektrik-Hibrit özelliği taşıyan 5 tanesi ise hem Haliç Tersanesi’nde üretilen ilk elektrikli tekne hem de İstanbul deniz ulaşımında kullanılan ilk elektrikli tekne olmaları sebebiyle de ayrı bir önem taşıyor.

 

Aralık 2021 tarihinden bu yana kullanımda olan Deniz Taksiler, sefer saatleri ve güzergâhlarından bağımsız olarak 7 gün 24 saat hizmet veriyor. 10 kişilik kapasiteye sahip olan Deniz Taksiler hareketli rampası ve engelsiz tekne tasarımı sayesinde engellilerin, bebek arabalı ailelerin, bisikletlilerin rahatlıkla kullanımına olanak sağlıyor. Yüksek hızına rağmen düşük yakıt tüketimiyle karbon salımını azaltan ve çevreci bir anlayışla tasarlanan Deniz Taksiler,  İBB Deniz Taksi uygulaması üzerinden, 5 güne kadar ileri tarihli rezervasyon yapılarak çağrılabiliyor ve yolcular uygulamaya kayıtlı kredi kartları ile temassız, online ödeme yapabiliyor. Kısa bir süre önce güncellediğimiz uygulamamız ile artık yolcularımız paylaşımlı yolculuk seçeneğini de değerlendirebiliyor.  Bu sayede tekneyi birbirini tanımayan 10 kişi de kullanabiliyor ve yolculuk bedelini paylaşılabiliyor. Böylelikle yolculuk daha ekonomik bir hale gelmiş oluyor.

 

İBB Deniz Taksi uygulamamızın rezervasyonla çalışan modeli aynı zamanda dünyada da bir ilk olma niteliği taşıyor, bu açıdan da bizim için değerli.

İstanbul’a deniz ulaşımına yeni bir soluk getirdiniz. Şehir Hatları’na kadın eli değdi dedirten dokunuşlarınızdaki başarınızı neye borçlusunuz?

Kadın olmanın getirdiği detaycılık ve titizlik “evet” ama bunu öncelikle “mesleğime” borçluyum. Sevginin de büyük bir önemi olduğunu düşünüyorum. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden mezun olan bir Gemi Mühendisi’yim, çok istediğim ve severek okuduğum bir bölümdü. Orada aldığım eğitim sonrasında kişisel özelliklerle de birleşti ve kendi alanımda çalışınca başarı da geldi diyebilirim. Hem mesleğimde hem kişisel olarak her zaman en iyisini yapmak için çalışıyorum ve bunun da etkisi olduğunu düşünüyorum. Aşina olduğum, bildiğim ve eğitimini aldığım bir konu üzerinde çalıştığım için de açıkçası kendimi avantajlı hissediyorum. Bu noktada Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun liyakati önceleyen atamalarının isabetli olduğunu düşünüyorum.

 

Hem Haliç Tersanesi’ni hem de Şehir Hatları’nı İstanbul’un deniz kültürünü yaşatan çok önemli ve kültürel değerler olarak görüyorum. Dolayısıyla burası herhangi bir şirket değil ve onun da getirdiği başka bir motivasyon ve sorumluk da var üzerimde. İstanbul’a hizmet ediyor olmanın getirdiği sorumluluk duygusuyla birlikte sadece ulaştırma işi değil denizcilik kültürü tarafının gelişmesi için de elimizden geleni yapıyoruz. Bizim denizi sevdirmek ve denize daha çok dikkat çekmek gibi bir misyonumuz da var. Gemi inşa demek sadece gemi yapmak değil, içine ulaştırmanın da katılıyor olması mesleki anlamda heyecan verici!

 

Paşabahçe, Kızıltoprak, Turan Emeksiz, İsmail Hakkı Durusu vapurlarının hayata kazandırılması gibi önemli projeler başka optimizasyonlar ve süreçler gerektiriyor. Deniz ulaşımı, Deniz Taksi, Haliç Tersanesi, Vapur Kafe gibi birçok operasyonun bir arada olması beni kişisel olarak çok motive ediyor. Hem çok büyük bir heyecan var hem de mühendislik optimizasyonları gerektiriyor.

 

Şunu da atlamamak gerekiyor, bu iş bir ekip işidir. Göreve geldiğimizde deniz ulaşımı küçültülmeye ve tersane kapatılmaya karar verilmişti ve buna bağlı olarak büyük bir moral bozukluğu vardı. Tersaneyi yeniden canlandırmamızın ardından bütün çalışma arkadaşlarımızın moralleri yükseldi ve ekip ruhunu çok güzel yakalayabildik. Biz bu kadar işi o heyecanla ve ekip olabilmenin gücüyle birlikte başarabildik.

Şehir Hatları’nın geçmişten günümüze kadar uzanan yolcuğuna baktığımızda deniz ulaşımının önemi nedir?

İstanbul, Dünya üzerinde 2 kıtayı birbirine bağlayan tek şehir, bir deniz kenti. Kuruluşundan bu yana, farklı imparatorluklara başkentlik yapmış olsa da, deniz araçları ve ulaşımı her zaman önemli bir nokta oldu. Özellikle Osmanlı döneminde, 19 yüzyıl ortalarında hem nüfusun artması hem de yerleşim yerlerinin her 2 kıtaya da yayılmaya başlaması ile birlikte deniz ulaşımı daha fazla önem kazanmaya başladı. Kayıklarla yapılan ulaşım yetersiz kalmaya başladı ve daha büyük araçlarla toplu ulaşım ihtiyacı doğdu. Tüm bu sürecin sonunda İstanbul’daki toplu ulaşım ihtiyacını karşılamak amacıyla 1851 yılında Şirket-i Hayriye Osmanlı Devleti’nin ilk anonim şirketi olarak kuruldu. Bu aslında deniz ulaşımının vapurlarla yapılan ilk toplu ulaşım modu olarak İstanbulluların hayatına girmesini ve diğer toplu ulaşım modlarının (raylı sistemler, tarihi Tünel gibi) deniz ulaşımına entegre olacak şekilde kurulmasını ve gelişmesini sağladı.

 

İskeleler ve vapurlar İstanbul için hala çok önemli bir yere sahip olsa da 16 milyon nüfuslu bir mega kentin karaya doğru genişlemesi, toplu ulaşım yatırımlarının ağırlıklı olarak raylı sistem ve kara ulaşımı modlarına yöneltmesi ile ilk kurulduğu dönemde %99 olan deniz ulaşımı payı, %6.1’e kadar düşmüş durumda.

 

Şehir Hatları ise yeni deniz ulaşımı politikaları ile İstanbul’da deniz ulaşımını canlandırmayı, toplu taşımada deniz ulaşımının payını arttırmayı ve diğer ulaşım modlarıyla deniz yolunun entegrasyonunu sağlamayı, çevreci ve sürdürülebilir bir deniz ulaşımını sağlamayı amaç edinmiştir ve bu doğrultuda çalışmalarını sürdürmektedir.

İstanbul’un vapurlarla özdeşleşen atmosferini siz nasıl tanımlarsınız? Sizin için İstanbul ve vapur ne demek?

Bence kopmaz bir ilişki ve korunması gereken çok sembolik bir değer demek. Çünkü vapurlar İstanbul’un sembollerinden biri olmuş durumda. Filmlerin sahnelerinde, şiirlerin dizesinde ve sürekli anıların yaşandığı paylaşıldığı hayatın içinde uzun yıllardır var olmuş. İstanbul’un bir parçası haline gelen vapurlar şehri tanımlayan bir nesne haline de gelmiş. Sadece ulaşım aracı değil, ulaşımın en keyifli modu. O sebeple ayrılmaz bir ilişkisi olduğunu düşünüyorum.

Peki, filonuzdaki vapur sayısı günlük seferler için yeterli sayıda mı?

Şu anda filomuzda vapurlarımız ve kiralık motorlar da dahil olmak üzere toplam 83 araçla hizmet veriyoruz. Göreve geldiğimizde 28 olan vapur sayımızı restore ettiğimiz Paşabahçe Vapuru ve Kızıltoprak Vapuru ile birlikte 30’a yükselttik. Filomuzda ayrıca 50 adet Deniz Taksiyle de 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet veriyoruz.

 

Günde 891 sefer yapıyoruz ve toplu deniz ulaşımını sağlayabilmek için mevcut filo sayımız yeterli değil, bu sebeple de kiralık motorlarla birlikte bu hizmeti sağlıyoruz. Yeni vapurlara ihtiyaç olduğu bir gerçek. Bu konudaki çalışmalarımızı vizyon projemiz olan İstanbul Denizinin Karbonsuzlaştırılması projesi ile de birleştirerek sürdürüyoruz.

 

Yeni modeller çalışılırken bize en sık sorulan soru “Vapur olacak değil mi?” oluyor. Korunması gereken bir değer ve İstanbul ile özdeşleşmiş bir tasarım olarak yeni oluşturmayı planladığımız filomuzda vapur siluetinin korunacağı gemiler olacağını söyleyebiliriz. Bu vapurlara bir gemi mühendisi gözüyle baktığımda mükemmel bir tasarım olduğunu söyleyebiliyorum. Oturma düzeninden ahşabının rengine kadar vatandaşın memnuniyeti çok yüksek, vapura dışarıdan baktığında bile insana kendisini iyi hissettiren bir hali var. O yüzden biz de vapuru seven, kollayan ve bundan sonraki adımlarımızı da vapur olarak atmak isteyen bir yönetimiz. Yeni, çevreci bir vapur filosunu kurmayı hedefliyoruz.

Göreve geldiğiniz günden bu yana sizi en çok mutlu eden çalışmanız nedir?

Öncelikle tabii ki Haliç Tersanesi’ni yeniden canlandırmak ve çalışmalarımızı gerçekleştirmeye başlamak. Paşabahçe Vapuru’nu onararak yeniden seferlerine başlamasını sağlamanın ve İstanbullularla buluşturmanın yeri de benim için ayrıdır.  Ayrıca kadın istihdamını artırmaya yönelik attığımız adımlar da çok kıymetli. 2019 Ağustos – 2023 Kasım arasında kadın istihdamındaki toplam artış oranımız %285 oldu. Eylül 2020 tarihinde ilk kez bir kadın gemici istihdam edildi, ardından kadın yağcı görece başladı. 2023 yılında ise Şehir Hatları tarihinde ilk kez bir kadın kaptan (Deniz Taksi kaptanı olarak) görev yapmaya başladı. Bu sebeple şirketimizde kadın gücünü ön planda tutmak ve birlikte güzel işlere imza atmak benim için çok değerli.

Peki, yeni hedefleriniz ve projeleriniz arasında ilk sırada neler yer alıyor?

İstanbul Denizi’nin karbondan arındırılmasını önemsiyoruz. Bu, Şehir Hatları’nın geleceği için de önemli. Denizde toplu taşıma yapan firmaları bir çatı altında toplamak açısından da çalışmalar yapılması gerekiyor. İstanbul’a gelen yerli ya da yabancı bir turist hangi hattın nereye gittiğini ve kimin işlettiğini anlayamıyor, karışık geliyor. Deniz ulaşımında filo birliğini önemsiyoruz.

 

İstanbul 2050 yılında karbon nötr olma yolunda ilerliyor. C40 Belediye Başkanları Zirvesi’ne katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu tarafından “Sıfır Karbon” taahhüdü imzalanarak İstanbul’un 2050 yılı için “karbon nötr” ve “dirençli şehir” olma hedefi kabul edilmişti. Deniz ulaşımı tüm ulaşım modları içinde en az kirletici etkiye sahip olan olsa da İstanbul Denizi’nin dekarbonizasyonu konusunda bizim de üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor.

 

O yüzden mevcut filomuzu geliştirmek için yeni adımlarımızı atarken ve deniz ulaşımında yeni planlamalara giderken, deniz ulaşımını en verimli hale getirecek şekilde çalışmalara başladık. Bu aynı zamanda vizyon projemiz olan ‘İstanbul Denizi’nin Dekarbonizasyonu’ projesiyle de birleşiyor.

 

Bu proje ile mevcut filonun sevk sistemi dönüşümü ve yenilenebilir enerji ile sevk edilen gemiler inşa ederek, yenilenmiş bir filo ile İstanbul’da sürdürülebilir ve çevreci bir toplu deniz ulaşımı hedefliyoruz. Dünya Bankası ile yaptığımız iş birliği sonucunda, Dünya Bankası projenin fizibilite raporunu hazırlamayı üstlendi. Bu senenin sonunda tamamlanacak olan fizibilite raporu sonucunda, hatların rehabilitasyonu, gemilerin sevk sistemleri, batarya kapasiteleri, iskele altyapıları, gemi tipleri ve kapasiteleri ile kaç gemiye daha ihtiyaç olacağı gibi konular belirlenecek. Dünya Bankası tarafından hazırlanmış bir fizibilite raporu, projenin finansman ihtiyaçlarının karşılanması noktasında düşük faizle borçlanabilme gibi avantajlar sağlayacak. Ayrıca projenin fonlanması kapsamında Avrupa Birliği’nin hibe ve kredi desteği vermesi ile proje garantörlüğü görevi üstlenmesi de söz konusu.

İstanbul’da deniz ulaşımı ne kadar kullanılıyor? Yolcu ve sefer sayılarında bir artış söz konusu mu?

Şehir Hatları olarak İstanbul’da deniz ulaşımına yönelik farkındalığı ve denize ilgiyi arttırmayı hedefliyoruz. Sefer sayılarını yüzde 70 oranında arttırdık, günde 1000’e yakın sefer yapıyoruz. Yılda yaklaşık 40 milyon yolcu taşıyoruz ve yolcularımızın Şehir Hatları’ndan genel memnuniyeti %93,5 oranında. 2020 yılında yaşadığımız pandemi sebebiyle neredeyse yarıya düşen yolcu sayılarımızı, ancak şimdi tekrar normal sayılarımıza yükseltebildik ve daha da artırmak için çalışıyoruz.

Şehir Hatları’na yeni hatlar kattınız ve sefer sayılarını arttırdınız. Bu çalışmalar devam edecek mi?

2019’dan bugüne kadar 11 yeni deniz yolu hattı açıldı. Yeni bir hat açılmadan önce halkımızın taleplerini göz önünde bulunduruyoruz ve yapılan değerlendirmeler ve fizibilite çalışmaları sonucunda hat açımına karar veriyoruz. Öncelikli hedefimiz verimli hatlar belirlemek. Kamu kaynaklarını doğru şekilde kullanmaya özen gösteriyoruz.

 

Deniz yolu ulaşımında yeni hatların açılmasını ve toplu ulaşımda denizin payını arttırmayı hedefliyoruz bu sebeple çalışmalarımız devam edecek.

Özellikle İstanbul’da deniz ulaşımı sık kullanılan semtler için neler hedefliyorsunuz? Örneğin Sarıyer-Adalar arasında ulaşımı sağlayacak bir hat olması mümkün mü?

Adalar çok rağbet gören bir yer ama orada da başka bir dengemiz var. Adalar’daki yaşamı ve orada yaşayan insanları olumsuz etkilememiz gerekiyor. Dolayısıyla sefer sıklığını arttırdığımızda olumsuz geri bildirimler de alabiliyoruz. Adalar’a daha konforlu bir ulaşım için seferlerin vapurlarla yapılması gerekiyor. Çünkü uzun bir yolculuk. Daha denizci olduğu için bizim de hem yolcu konforu hem de güvenlik için tercih ettiğimiz gemi tipi vapur. Adalar’a daha fazla sefer yapılabilmesi için mevcut filo yetersizliğinden dolayı motorları kullanılmak gerekir ama Sarıyer-Adalar toplamda 2 saat 35 dakika süren bir yolculuk, motorla pek keyifli olamayacağı için yolcu memnuniyeti yaratamayız. Ne zaman ki filomuza yeni vapurlar katarız o zaman yeni seferler düşünülebilir.

Adalar’da bir ilki gerçekleştirerek gece seferlerini hayata geçirdiniz. Bu konuda nasıl geri bildirimler aldınız?

Gece seferlerini başlatma sebebimiz aslında “normalinin” bu olduğunu düşünmemizdir. Adalar deniz ulaşımından başka ulaşım aracı olmayan bir ilçe ve orada yaşayanların evine veya işine gidebilmesi için vapur seferlerine ihtiyaçları var. Karadaki ulaşımda ilçeden ilçeye hiçbir vasıta bulamasanız bile en azından yürüyebiliyorsunuz, yani mahsur kalmıyorsunuz.

 

İlk göreve geldiğimizde, Adalar’da yaşayan vatandaşların ihtiyaçlarını anlayabilmek için bir çalıştay yaptık. Ulaşım konusunda yaptığımız bu çalıştayda orada yaşayan insanların taleplerini dinledik. Sabah uçaklarına yetişmek, hastane randevusu ya da sosyal etkinlikler dönüşü gibi karada yaşayan insanlarda da olduğu gibi gayet doğal ihtiyaçlar olduğunu gördük. Adalar’da yaşayan insanların planlama yaparken bir esnekliği olması gerektiğini düşünerek gece seferlerini koyduk. Bunun yanı sıra Deniz Taksiler alternatif bir ulaşım aracı oldu ve insanların planlama yapmasını biraz daha rahatlattı.

Adalar için anakara ile bağlantıyı sağlayan tek ulaşımın deniz olmasının avantajları ve dezavantajları neler?

Avantajı şu; çok seviliyoruz. Mecburiyetin ötesinde bir sevgi olduğunu düşünüyorum. Bir alışkanlığa dönüşmüş ve vapurlar çok seviliyor. Başında olduğunuz kurumun ulaşım aracının bu kadar seviliyor olması bir avantaj çünkü çok güzel şeyler geliştirebiliyoruz. Hep pozitife ve daha iyi yapmaya yönelten eleştiriler geliyor. Vapurun Adalar nezdinde bu kadar seviliyor olması bizi de motive ediyor. Dezavantaj olarak görebileceğimiz durum ise hava muhalefeti. Şehir Hatları olarak ana politikamız gecikmeli de olsa seferleri gerçekleştirmek yönünde ancak bizim her şeyden daha önemli olan birinci önceliğimiz yolcularımızın can güvenliği. Yolcuyu gideceği yere ulaştıracağımız zaman seferin yapılmasıyla ilgili en ufak bir şüphemiz varsa o seferi yapmıyoruz. Kaptanlarımız da işletmemiz de bu konuda çok tecrübeli. Sefer yapmayarak kazanan bir firma değiliz. Her zaman seferi yapma eğilimindeyiz, yolcu emniyeti bizim için çok daha önemli.

 

Bir diğer dezavantajı ise çok kişisel beklentiler olduğunda bunları karşılayamamak noktasında kalınabiliyor. Kamu kaynağı kullanılan toplumsal bir iş yapıyoruz bu sebeple bütünü görmek, talepleri karşılarken kamu kaynaklarını doğru kullanmak zorundayız.

Vapurlarla ilgili unutamadığınız bir anınız var mı?

1999 senesinde İstanbul Teknik Üniversite’sini kazanarak İstanbul’a gelmiştim. Eskişehirliyim ve trenden inip İstanbul’a adım attığımda gördüğüm ilk şey vapur oldu. Dolayısıyla İstanbul’u tanıma aracım da bir anlamda vapur oldu. Bu sebeple İstanbul ile olan bağımı vapurla kurdum diyebilirim.

Şehir Hatları’nın gözbebeği Paşabahçe Vapuru yeniden yolcularıyla buluştu. Vapurun yeniden hayat bulan bu sürecinden biraz bahsedebilir misiniz?

Bir gazete ilanında vapurun söküme gideceğini gördüm. 10 yıl boyunca bir ilçe belediyesinde olan gemi tersane ve bakım görmediği için çürümeye mahkum olmuştu. Paşabahçe’yi filoya katmamız gerektiği yönündeki görüşlerimi Sayın Başkanımızla paylaşıp olurunu aldım. Sonra hemen liman başkanını arayarak kendisiyle görüştüm ve deniz ulaşımı için vapuru yeniden sefere alacağımıza ve İstanbullularla buluşturacağımıza inandılar. Paşabahçe’nin imecesinde güzel bir iş birliği yaşadık. Bir değerin tekrar ortaya çıkmasına katkı verildi. 70 yıllık perçinli bir gemiydi ve 10 yıldır denizde çalışmıyordu. İlk iş Boğaz’dan çekerek tersanemize getirdik. İş planlamasını oluşturduk, havuzlaması yapıldı, aspesten arındırıldı ve ölçümleri yapıldı ve tamir planlamasının ardından da inşasına başlanıldı. Bu süreçte danışma kurulumuzla birlikte ilerledik ve yaklaşık 8 aylık bir süreçte tüm çalışmaları tamamladık. Öncekinden daha güçlü, düşük yakıt tüketimi sağlayan motorlarla eskilerini değiştirdik. Sonuç olarak Paşabahçe aslına uygun bir şekilde restore edildi ve sefere başladı. 70. yaşında yeniden doğdu diyoruz. Yine filonun en hızlı vapuru olma özelliğini koruyor.

 

Projeler anlamında Paşabahçe’nin yeri ayrıdır diye düşünüyorum çünkü teknik olarak çok zor bir işti ve birlikte başarıldı. Paşabahçe bizde denize tekrar dönüşü ifade ediyor. Deniz ulaşımında tercihlerimizi ve kalitemizi gösteren bir sembol oldu.

 

Vatandaşların Adalara ekspres sefer beklentisi vardı ve mevcut vapur filosuyla onu kuramıyorduk. Elimizdeki vapur ve sefer sayısı optimize edilmiş durumda olduğundan dolayı bir sefer daha koymak için bir vapura daha ihtiyacımız vardı. Paşabahçe’nin gelmesiyle bu açığı kapatıp Adalar’a ekspres seferler yapmaya başladık.

Vapur yolculuğunun olmazsa olmaz keyfi çay ve kahvenin lezzet durakları Vapur Kafe’lere ilgi nasıl?

Vapur Kafe’ler öncesinde vapur içinde büfe olarak yer alan alanlardı. Şehir Hatları olarak bu alanları bünyemizde işletmeye başladık. Yeni bir marka ve tasarım çalışması yaptık. En ucuz çay vapurda içilir mottosu ile yola açtık. Ulaşımın en keyifli tarafı diyoruz ve vapura girince bir süreliğine her şeyden kopma hali yaşanıyor, her şey güzelleşiyor ve stresler iki yaka arasında kalıyor. O anları daha keyifli bir hale getirmek için Vapur Kafe işini çok severek yapıyoruz. İnsanlara bir değer kattığını düşünüyoruz. Markamızı da kuvvetlendirdiğini görüyoruz. Fiyatlarımızı piyasaya göre hem kaliteli hem de uygun tutmaya çalışıyoruz. Sayısı 32’ye çıkan Vapur Kafe’lerimizi vapurların haricinde Kadıköy, Beşiktaş, Moda, Kuzguncuk ve Çubuklu Arabalı Vapur İskelelerinde de açtık. İskeleleri yaşam alanlarına döndürmek hep hayalimizdi. Moda, Kadıköy ve Beşiktaş İskelelerinde kütüphaneler de var. Çubuklu tarafında ise sosyal yaşam alanları oluşturduk. Çocukların ve gençlerin ortak bir çalışma ortamında ücretsiz bir şekilde faydalanabilecekleri bir alan oluştu. İskelelerimiz yaşam alanlarına dönüştü. Bu değişikliklerle vatandaşlar yolcu olmasa bile iskelelerimizi kullanıyor ve Vapur Kafelerimize gelerek keyifli vakit geçirebiliyor, bu da bizim için ayrı bir mutluluk oluyor. Şimdiye kadar gördüğümüz ilgiden de çok memnunuz.

Vapur yolculuğunda çocukları da unutmadınız…

Evet, önemli işlerimiz arasına çocuk oyun alanı da girebilir. Çok düşük bir maliyetle vapur-çocuk ilişkisi ve denizi sevdirme konusunda çok etkili bir iş oldu. Deniz kültürünün geliştirilmesi ve denize olan sevginin artması, çocuk yaştan o bağı kurabilmek için çocuk oyun alanlarını yaptık. Ebeveynlerin de yolculuğu daha rahat geçirebilmelerini sağlamış olduk. Çünkü çocuklar bizim gibi manzaranın tadını çıkarmakla ilgilenmiyorlar. Onlar oyunla meşgul olurken yolculuğu daha keyifli hale getirerek vapur sevgisini aşılamayı amaçladık. Vapurlardaki çocuk oyun alanları, toplu ulaşımda kurulmuş olan ilk çocuk alanı oldu.

Şehir Hatları’nda kadın personel sayınızda da sanırım bir artış var?

Evet, kadın istihdamını çok önemsiyoruz. Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun vizyonu İBB’nin tüm kademelerine yansımış durumda. 2019’dan bu yana Şehir Hatları’nda toplamda yüzde 61 istihdam artışı oldu ama kadın çalışan sayısına baktığımızda bu oran yüzde 285 şeklinde gerçekleşti. Göreve geldiğimizde daha önce kadın adayların özgeçmişlerinin bile değerlendirilmediğini gördük maalesef. Şehir Hatları’nda kadın gemicilerimiz çalışmaya başladı. Gemilerimizde 24 saat esaslı çalıştığımız için mürettebat gemide kalıyor, kadın arkadaşlarımız işe başladığında gemide yapısal değişiklikler yapmamız gerekti. Rahat çalışmaları için gerekli tüm çalışmaları yaptık. Denizcilik liselerinde okuyan kız öğrencilerimiz de artık kendilerine Şehir Hatları’nda bir kariyer planı yapabiliyorlar. Sadece deniz tarafında değil, iskele tarafında ve üst yönetimde kadın çalışan sayımızı arttırdık.

Sarıyer Gazetesi okurlarımıza bir mesajınız var mı?

Bir deniz ilçesi olarak bol bol deniz ulaşımını kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Özellikle yeni açtığımız hatlara gösterilecek ilgi bizim içinde yapılan işlerin sahiplenilmesi ve geri bildirimler için çok önemli. Çünkü hattı açtıktan sonra talep olmaması bir süre sonra bu hattın devam etmemesine neden oluyor. Eksik gördükleri ve istedikleri her şeyi Şehir Hatları’na yazılı olarak bildirebilirler. Okunmuyor ya da bakılmıyor gibi düşünülmesin, onların her biri dikkate alınıyor, değerlendiriliyor ve olumlu ya da olumsuz geri dönüş de yapılıyor. Geri bildirimlerle güçleniyoruz. Hem kalite, hem de hizmet ve beklenti anlamında herkes fikirlerini bizimle paylaşırsa çok mutlu oluruz. O yüzden hem geri bildirimden hem de deniz ulaşımını kullanmaktan geri durmasınlar. Ve kendilerine tabi ki sevgilerimizi iletiyoruz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.